Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 23 Kasım 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Görüş

Mülkün ve istikbalin temeli adalet

19 Kasım 2007 Tarihinde İstanbul’da, İstanbul İlim ve Kültür Vakfı tarafından organize edilen 8. Bediüzzaman Sempozyumu’nda enine boyuna adalet konuşuldu. İslâm ve Batı dünyasının üniversitelerinden ilim adamları, kendi alanlarıyla ilgili konularda Risâle-i Nur’un bakış açısını tebliğler halinde sundular. Bu tebliğlerin her birisi, insan hayatının her bir safhasında dikkatlice uygulanabilecek prospektüslerdir.

İbadetteki adaletten tutunuz da dünya huzurunu temin edecek kurallara kadar her şey ancak adaletle ayakta durabilir. Bu itibarladır ki, Hz. Peygamber (asm): “Mülkün temeli adalettir” buyurmuştur.

Adalet hakka inanmaktır ve ona teslim olmaktır. Onun için zalimler, İslâmiyeti sevmezler. İslâm’daki adalet; vicdan hürriyetini, hukuk karşısında tam eşitliği ve sosyal hayattaki dayanışmayı esas almıştır.

Adalet; vicdan hürriyeti; Allah’tan başkasına ibadet etmemeyi, Ondan başkasına baş eğmemeyi gerektirdiği gibi, yeryüzünde bütün canlıların rızkını verenin Allah olduğu inancını da temin eder.

Adalet; hukuk karşısında tam eşitliğin gerçekleşmesini temin eder. Hürriyet, müsâvât ve demokrasi fikrini hâkim kılar. Bu da İslâm dininde, Hz. Peygamber’in (asm) Veda Hutbesiyle, bir anlamda insan hakları beyannamesini neşretmesi ile zirveye ulaşmıştır.

Osmanlı Devlet-i Âliyesini 600 yıl ayakta tutan unsurun adalet olduğu, tartışmasız kabul edilen bir gerçektir. Neslinden 28’i halife-i müslimîn olmak üzere tam 36 padişah gelmiş bulunan Ertuğrul Gazi’nin aziz evladı Osman Gazi’nin, 27 yıllık padişahlığının sonunda oğlu Orhan Bey’e şu vasiyeti bunun canlı bir örneğini teşkil etmektedir:

“Oğul! Adalet-i Şer’iyyeye muhalif işlere heves etme! İstediğimiz, Allah dinidir. Yoksa, dünya padişahı olmak için kuru mihnetlerle kavga etmek maksadını gütmüyoruz. Ben yalnız din maksadıyla hareket ettiğim gibi senin de aynı maksatla benim yolumdan yürümen gerekir. Allah rızasını gaye edinmeyen saltanat, efsaneden başka bir şey değildir. İlâhî lütfa mahzar olmak için gece gündüz O’nun emirlerine itaatte kusur etme. Şer’î hükümlerin tatbikinde adalet-i şer’iyyeden şaşma!”

Halil ELİTOK

23.11.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

 Son Dakika Haberleri