Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 30 Kasım 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Dinî baskı iddiasıyla bölücülük yapılıyor

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, Amasya’da “Aleviler üzerinde dini baskı var’’ iddiası ortaya atılarak, toplumsal bir ayrışma varmış gibi gösterilmeye çalışıldığını belirtti. Toplumumuzun, ayrımcılıkların kışkırtılmasını kabul etmeyeceğini kaydeden Üskül, “Olmayan kavgaları çıkarmak; bu cumhuriyeti, laikliği, insan haklarını savunanlara yarar sağlamaz, tam tersi sonuçlar doğurur’’ dedi.

Üskül, Komisyon Başkanvekili, AKP İstanbul Milletvekili Halide İncekara ile Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Amasya Anadolu Kız Meslek Lisesinde dini baskı yapıldığı iddialarına ilişkin hazırlanan komisyon raporu hakkında bilgi verdi.

Lisede okuyan 4 kız öğrencinin bu baskılar sebebiyle okuldan ayrılmak zorunda kaldıklarına ilişkin haberin basında yer almasının ardından, bu iddiaları ciddi bularak bir alt komisyon oluşturduklarını ifade etti.

Alt komisyonun Amasya’ya giderek görüşmeler yaptığını belirten Üskül, kendilerinden ayrı giden CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir’in de izlenimlerini komisyonlarına aktardığını ve bunları rapora eklediklerini söyledi.

“RAPOR, OYBİRLİĞİYLE KABUL EDİLDİ’’

Üskül, önceki gün yapılan komisyon toplantısında raporun oybirliğiyle kabul edildiğini açıkladı. İncelemeleri ve görüşmeleri hakkında bilgi veren Üskül, öğrencilerin, öğretmenleri ya da okul yönetiminden dinî baskı görmediklerini, yurtta kalan arkadaşlarından baskı gördüklerini söylediklerini belirtti. Öğrencilerin okuldan ayrılmalarının sebebinin, gördükleri iddia edilen dini baskı olmadığını gözlemlediklerini ifade eden Üskül, CHP’li Özdemir’in, alt komisyon raporuna büyük ölçüde katıldığını, sadece öğrencilerin, ‘’bir tür mahalle baskısı sayılabilecek arkadaş baskısına’’ raporda yer vermelerini istemesine üzerine, bunu rapora eklediklerini bildirdi.

Komisyon Başkanı Üskül, ‘’Öğrenciler ve veliler, olaydan sonra basının tutumundan da rahatsız olduklarını söylediler. Bilerek ya da bilmeyerek, isteyerek ya da istemeyerek Amasya’da Alevi-Sünni çatışması varmış gibi bir izlenim yaratılmak istenmiştir. Görüştüğümüz kişiler, böyle bir çatışmanın bugüne kadar yaşanmadığını söyledi. Herkes bu yayınlardan rahatsız olduğunu söyledi’’ diye konuştu.

BAŞÖRTÜLÜ KIZIN KÜRSÜDEN İNDİRİLMESİ

Zafer Üskül, başka bir gazetecinin, ‘’Adana’nın Kozan ilçesinde Öğretmenler Günü nedeniyle düzenlenen törende, ödülünü almak için kürsüye çıkan başörtülü imam hatip okulu öğrencisi kızın kürsüden indirilmesi konusunu’’ sormak istemesi üzerine, ‘’Onu sormayın lütfen. O başka konu, ayrıca konuşuruz’’ dedi.

Temel hedeflerinin, çocukları ve kadınları korumak olduğunu belirten Üskül, şunları kaydetti: ‘’Biz ülkemizde kızlarımızın okumasını istiyoruz. İnancı ne olursa olsun, hiçbir öğrencimize, kız çocuğumuza baskı yapılmamasını istiyoruz. Hangi nitelikte baskı olursa olsun, hangi yönden gelirse gelsin, her türlü baskıya biz komisyon olarak karşı çıkarız, gereken incelemeyi yaparız.’’

11 SAYFALIK ALT KOMİSYON RAPORU

‘’Namaz kılmaları ve kapanmaları’’ yönünde baskı gördüğü iddia edilen 4 kız öğrencinin durumunu incelemek amacıyla Amasya Anadolu Kız Meslek Lisesinde incelemelerde bulunan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Alt Komisyonu, raporunu tamamladı. Raporda, ‘’Lisedeki 4 öğrencinin okuldan ayrılması, okul yönetimi ve öğretmenlerin dinî baskısından kaynaklanmamıştır. Okulda, dikkate alınması gereken bir arkadaş baskısının var olduğu tesbit edilmiştir’’ değerlendirmesinde bulunuldu.

Komisyon Başkanı Zafer Üskül’ün başkanlığında Amasyaya giden alt komisyon, 23 Kasım Cuma günü Amasya’ya giderek, iddiaları araştırmak üzere incelemelerde bulundu. Alt komisyon, 11 sayfalık raporunu hazırlayarak komisyona sundu.

Komisyonda oybirliği ile kabul edilen Alt komisyon raporunun sonuç bölümünde ise şu görüşlere yer verildi: ‘’4 kız öğrencinin okuldan ayrılması, okul yönetimi ve öğretmenlerin dini baskısından kaynaklanmamıştır. Okulda, dikkate alınması gereken bir arkadaş baskısının var olduğu, basının olaya ilişkin tutumunun okul yönetimi, öğretmen, öğrenci ve velileri rahatsız ettiği, başta haberi ilk kez yayınlayan gazeteci olmak üzere olaya yer veren basın yayın organlarının sorumsuz, yanlı, yanlış, toplumu bölünmeye götürebilecek yayında bulunduğu tesbit edilmiştir.’’

/ ANKARA

30.11.2007


 

Bu haksızlık artık bitmeli

Adana Kozan’da Millî Eğitim Müdürlüğünün açtığı kompozisyon yarışmasında birinci olan, ama ödülünü almak için çıktığı sahneden başörtülü olduğu gerekçesiyle indirilen Tevhide Kütük’ü ve ailesini telefonla arayıp “Üzülmeyin, bu haksızlık mutlaka bitecek” diyen Başbakan Erdoğan’a, “On binlerce genç kızı ve ailelerini mağdur eden, yıllar önce annelerin, şimdi de kızlarının haklarını gasp eden yasağı kaldırın ki, tesellînizin bir anlamı olsun” mesajı yağıyor.

İlkelliğin hesabı sorulsun

Kozan’daki ödül töreninde, öğrencinin başörtülü olduğu için kürsüden indirilmesine tepki gösteren Hukukçular Derneği, yaptığı açıklamada, “Hukukî mesnetten yoksun ve kamuoyunun adalet duygusunu sürekli yıpratan bu hadiseler devletin saygınlığını yitirmesine de neden olmakta ve toplum vicdanında yaralar açmaktadır” dedi.

24 Kasım Öğretmenler günü münasebetiyle düzenlenen kompozisyon yarışmasında ödüle layık görülen Kozan İmam Hatip Lisesi öğrencisi Tevhide Kütük’ün başörtüsünden dolayı kürsüden indirilmesine tepkiler artarak devam ediyor. Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Hukukçular Derneği, yıllardır insan hakları karnesini düzeltmeye gayret eden ülkemizde bir lise öğrencisinin sadece başörtüsünden dolayı Garnizon Komutanı ve Kaymakam marifetiyle kürsüden indirilmesinin her şeyden önce ilkel bir davranış olduğunu kaydetti.

Küresel ölçekte giderek artan haksızlıklara karşı çıkan bir ülke olarak, temel haklar noktasında kendi insanının nezdinde puan kaybetmesinin ülke açısından büyük talihsizlik olarak görüldüğü ifade edilen açıklamada, “Hukuki mesnetten yoksun ve kamuoyunun adalet duygusunu sürekli yıpratan bu hadiseler devletin saygınlığını yitirmesine de neden olmakta ve toplum vicdanında yaralar açmaktadır. Avrupa Birliğine girme ve insanların temel haklarını daha çok gözetme iddiasında olan ülkemizde yaşanan başörtüsü engellemeleri ise insan onurunu inciten hastalıklı tavırlar olarak anılmaktadır. Derneğimiz ve kamuoyu, genç bir kızın örtüsü üzerinden asılsız vehimlere kapılan bir devlet anlayışının artık çok daha ciddi bir şekilde sorgulanması gerektiğini düşünmektedir. Hem kendi hukuk mevzuatımızda hem de Batı normlarında yasakçılığa geçit veren hiçbir hüküm bulunmazken keyfi uygulamalarla sürekli toplumun sabrının sınanmasının hiçbir geçerli açıklaması olamaz” denildi. Dernek, bu hadiselerin artık son bulmasını ve sorumlularından bir an evvel bu yasakçı tavırlarının hesabının sorulmasını talep ettiklerini de dile getirdi.

Tevhide’ye birincilik

getiren kompozisyon

Bir öğretmen olmalı...

Öğretmen… ne demektir öğretmen? Öğretmen, toplumu cehaletten kurtarmaya çalışan bir savaşçı. Alilere, Fatmalara, Yasinlere bilgi dağıtan, onlara sevgiyle yaklaşan, onları saran sıcak bir kucak. Ya da ufukları aydınlatan bir kandil…

Ben, seni böyle tarif ediyorum öğretmenim. Yalnız bu kadar mı? Hayır. Sen bir ufku aydınlatmak uğruna mum gibi erimeye razı olan. Sen, taze ruhları işleyip, onlara şekil veren. Ve sen ki; tarumar olmuş bir bahçenin son ümidi… Bir heykeltraşın mermere verdiği şekil misali bilginle şekillendir beni. Sadece beni mi? Hayır, ben nasıl muhtaçsam sana bir öksüz, bir yetimde öyle muhtaç.

Sen “ah, bir öğretmenim olsa, beni bilgisiyle sulasa, beni ısıtsa” diyen sokak çocuğunun hayalisin. Onun masum gözlerinde canlandırdığı annesin. Ya da baba… Bunca çiçekler susuzken sana, bilgi yağmurunu sal onlara. Yağmurunda can bulsunlar, güneşinde sevgi. Uzatmalısın ellerini.

Yetişmeli elin taa Doğulara, Batılara, Kuzeylere ve Güneylere. Hatta dünyanın dört bir yanına. Fakat ülkeler değil, gönüller fethetmelisin.

Gözlerine baktığımda görmeliyim; okyanusların derinliklerini, dünyayı, gezegenleri. Ellerini uzattığında anlamalıyım; tarihimi, geçmişimi, atalarımızın bizler için yaptıklarını. Ve dudaklarında dökülen her söz belleğime yerleşmeli.

Birgün gelmeli. Öyle birgün gelmeli ki, görevin yadigâr kalmalı bana. Verdiğin emeği, sevgiyi, bilgiyi ben de sunmalıyım Mehmetlere, Sevdalara. En güzide bilgiler vererek yetiştirmeliyim onları. Bana “öğretmenim” diyen küçük kalpleri hazırlamalıyım geleceğe…

İşte bu duygularla nesillere ulaşmalı. Öğretmenlik, Sadece 24 Kasımlarda değil, Şubatlarda, Nisanlarda da hatırlanmalı öğretmenin değeri. Toprağın altında gömülü kalmamalı, asırlarca. Bilgi için GÖNÜLLER KAZANMALI BİR ÖĞRETMEN, GÖNLÜNÜ ADAMALI BİR ÖĞRENCİ…

Yeni Asya / İSTANBUL

30.11.2007


 

Sorumlular özür dilemeli

Memur-Sen Genel Sekreteri Ali Küçükkösen, Kozan’daki olayla ilgili olarak, “Devleti temsil makamında bulunan Kaymakam ve Garnizon Komutanı Binbaşı’yı bu tavırdan dolayı özür dilemeye çağırıyorum” dedi.

Küçükkösen yaptığı yazılı açıklamada, Tevhide Kütük’ün başına gelenlerin TBMM İnsan Hakları Komisyonu tarafından mutlaka incelenmesi gerektiğini belirterek, sadece Adana’nın Kozan ilçesinde değil Ülkemizin başka pek çok yerinde Başörtülü öğrencilere İnsan Hakları açısından bakıldığında zulüm yapıldığını vurguladı. Kocaeli Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen, “Cumhuriyet Eğitim Gezisi” ne başörtülü öğrencilerin alınmadığını da hatırlatan Küçükkösen, “Hakka inananlar, güce inananlar kadar cesur olmadıkça sonuç değişmeyecektir” diye konuştu.

Devleti temsil makamında bulunan Kaymakam ve Garnizon Komutanı Binbaşı’yı bu tavırdan dolayı özür dilemeye çağıran Küçükkösen, devleti temsil eden bazı görevlilerin, Müslüman Türk milleti ile devlet arasında bir husûmet varmışçasına hareket etmekle, yanlış yaptıklarını vurguladı.

Yalnızca ülke bütünlüğü için değil, hakkın hatırı için, adalet ve insanlık için bakıldığında da bu gibi olayların izah edilebilir, kabul edilebilir bir tarafının bulunamayacağını söyleyen Ali Küçükkösen, “Devletimizi temsil edenler kızlarımızın başındaki örtü ile değil, askerimizin başına çuval geçirenlerle uğraşmalıdır. Devletimizi temsil edenler milletimizin inançlarına karşı değil, Türk devletinin ve Türk milletinin gücüne inanmayanlara karşı güç göstermelidir” diye konuştu.

Fatih KARAGÖZ / ANKARA

30.11.2007


 

Kozan’daki olay utanç verici

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfü Esengün, Adana’nın Kozan ilçesinde Öğretmenler Günü dolayısıyla düzenlenen törende, ödülünü almak için kürsüye çıkan imam hatipli kız öğrencinin durumuyla ilgili, ‘’Kozan’da yaşanan olay utanç vericidir’’ dedi.

Esengün, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, ‘’halkın AK Parti hükümetini yüzde 47 oy desteği ile iktidara getirdiğini, ancak verdiği bu desteğin karşılığını alamadığını’’ savundu.

AKP hükümetinin ‘’başörtüsü sorununa çözüm bulmaya niyeti olmadığını’’ iddia eden Esengün, Kozan’da Öğretmenler Günü dolayısıyla düzenlenen törende, ödülünü almak için kürsüye çıkan başörtülü imam hatipli kız öğrenciye ilişkin tartışmalar konusunda, ‘’Olay utanç vericidir, insanlık dışıdır. Anayasa ve temel haklara aykırıdır. Bu olay karşısında hükümetin ve AK Parti’nin tavrı ibret vericidir’’ diye konuştu.

Yeni Asya / ANKARA

30.11.2007


 

Mevcut anayasa, darbenin ruhunu taşıyor

Anayasa Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, mevcut anayasanın on dört defa değiştirildiğini ve hala darbe anayasasının ruhunu taşıdığını belirterek, “Bu anayasanın felsefesi vesayet rejimidir” dedi.

Server Vakfı tarafından organize edilen “Anayasa yapım süreci” başlıklı seminerde konuşan Anayasa Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Anayasa değişikliği konusunda herkesin “benim anayasam” diyeceği bir metin ortaya konması gerektiğini belirterek, “Hazırlayanların en mükemmel anayasa dedikleri 1960 Anayasası bile kısa sürede sahipsiz kaldı. Çünkü 1960 darbesiyle daha önceki seçimlerde büyük oranda oy alan iktidar partisi, saf dışı bırakılmıştı. Bu partiye oy veren geniş kesimler ise anayasa hazırlama sürecinin dışında bırakılmıştır. Bu nedenle katılımcı bir anayasa ortaya konamamıştır. Bu yüzden hazırlanacak Anayasanın uzun ömürlü olması isteniyorsa, toplumun bütün kesimleri anayasa hazırlanış sürecine dâhil edilmelidir” diye konuştu. Kamalak, anayasayı değiştirebilecek en meşru kurumun halkın seçtiği meclis olduğunu belirterek, “Anayasanın 175. maddesinde bu mesele gayet açıktır. Bu maddeye göre, seçilmiş meclisler kadar hiçbir kişi veya kurum anayasayı değiştirmek için meşrû hakka sahip değildirler. Şimdiki meclisin de anayasayı değiştirebilmesi için hiçbir engel yoktur.”

Mevcut anayasanın altıncı maddesini eleştirip, bu maddenin bir an önce değiştirilmesi gerektiğini belirten Kamalak, “Anayasanın altıncı maddesinde hâkimiyetin yetkili organlar eliyle kullanılabileceği ifadesi yer almaktadır. Peki, kimdir bu yetkili organlar? Güçlü kimse odur. Böylesine muğlâk ifadelerin yer aldığı bir metin gerçek bir anayasa olabilir mi?” diye sordu.

Cemil YÜZER / ANKARA

30.11.2007


 

CHP’den yine darbe tehdidi

CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Türkiye’nin 27 Mayıs ortamına doğru sürüklendiğini ileri sürdü. Hükümeti eleştiren Anadol, “O günlere mi döneceğiz? Unutmayın başkalarının da çoğunluğu yeter” derken CHP Mersin Milletvekili İsa Gök de “1956 sonrası ile ilgili yapılan uyarı dikkate alınmalı” dedi.

AKP Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç’un, Hakimler ve Savcılar Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. Büyük tartışmaların yaşandığı komisyon görüşmeleri 50 civarında CHP’linin baskınına da sahne oldu.

Teklifin kabul edilmesini engellemek isteyen CHP’liler AKP’yi “çoğunluğun diktatörlüğüne yol açmakla” suçladı. Komisyon üyesi olmadığı halde toplantıya katılan CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol’un, darbe imasında bulunması tepkiyle karşılandı.

“BAŞKALARININ DA ÇOĞUNLUĞU YETER”

27 Mayıs darbesinde üniversite öğrencisi olduğunu, 12 Eylül ihtilalinde de ikinci dönem milletvekilliği yaptığını hatırlatan Anadol, kanun teklifinin hükümetin “gizli bir tasarı”sı olduğunu ifade etti. Teklifin 27 Mayıs öncesini hatırlattığını belirten Anadol, “Hukukun olmadığı yerde demokrasi, demokrasinin olmadığı yerde hukuk olmaz. Kanun teklifi 1950-1960 arası dönemleri hatırlatıyor. O günlere mi döneceğiz? İktidar, çoğunluğu var diye teklifi aceleyle komisyondan geçiriyor. Unutmayın başkalarının da çoğunluğu yeter. Bu madde demokrasiye ciddî bir zarar verir. Gizli tasarıyı gündemden çekin. Yargı sistemini bozmayın” dedi.

CHP Mersin Milletvekili İsa Gök de Anadol’un yaptığı uyarının dikkate alınması gerektiğini anlattı. Gök, “1956 sonrası ile ilgili yapılan uyarı dikkate alınmalı. Bu tarih yakın çağ tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır” şeklinde konuştu.

CHP’lilerin darbe imasına tepki gösteren AKP Batman Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Yeni Asya’ya yaptığı açıklamada “başkalarının da çoğunluğu yeter demekle neyi kastettikleri açık. Maalesef CHP’deki mantık bu. Bir türlü değişmiyor” dedi.

CHP neye karşı çıkıyor?

CHP, avukatların hakim ve savcılığa geçebilmesini ve hukuk fakültesi mezunu olmayanların idarî hakim olarak görev yapmasına imkân sağlayan teklife karşı çıkarken yıllardır uygulanan mülâkatın Adalet Bakanlığı yerine Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından yapılmasını istiyor.

CHP’lilerin tepkisini eleştiren Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, yazılı sınav sonrasında mülâkatla hakim ve savcı adayı alınmasının yıllardır uygulanan bir sistem olduğunu söyledi. Şahin, avukatlara hakimlik ve savcılık mesleğine ilk kez 1934 yılında geçme imkânı verildiğini, 1995’ten beri bu imkânın olmadığını hatırlattı.

Kemal BENEK / ANKARA

30.11.2007


 

Meclis, AİHM'in zoruyla dokunulmazlıkları kaldıracak

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, ‘’TBMM, kendi özgür iradesiyle dokunulmazlıkları kaldırma yetisini gösteremezse, AİHM’in dayatmasıyla dokunulmazlıkları kaldırmak zorunda kalacak’’ dedi.

DSP Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Hasan Macit ve Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli, CHP Grup Başkanvekilleri Hakkı Suha Okay ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti. Görüşmenin ardından açıklama yapan İçli, öteden beri milletvekilliği dokunulmazlığının sınırlandırılmasını istediklerini, bu çerçevede MHP ve CHP’yi ziyaret ettiklerini söyledi. Dokunulmazlıklar konusunda orta akılla bir metin hazırlanması gerektiğini ifade eden İçli, “Bunu hızlandırmak ve bir sonuca ulaştırmak istiyoruz. Bu dönem parlamento, Karma Komisyonu toplayarak, bu fezlekeleri gündemine almalıdır. Bu konuların hızlanmasını amaçlıyoruz. Temaslarımızın amacı bu’’ dedi. CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, dokunulmazlıkların kaldırılmasının, Türkiye için önemine işaret ederek, bu hakkın, adi ve terör suçlarına kalkan olmaması gerektiğini söyledi. Türkiye ve parlamenterlerin bu yükten bir an önce kurtarılması gerektiğini dile getiren Okay, “Aslında dokunulmazlık, sadece parlamenter için bir zırh değil, parlamenterin adil savunma hakkını, aklanma hakkını da ortadan kaldırıyor, sırtında bir yük olarak duruyor’’ dedi.

/ ANKARA

30.11.2007


 

Polisin yetkileri kısıtlansın

KESK Genel Başkanı İsmail H. Tombul, Son günlerde yaşanan polis şiddetinin asıl sebebinin Polis Vazife ve Salahiyet Yasası olduğunu ileri sürdü.

Kamu Emekçileri Konfederasyonu Genel Başkanı İsmail H. Tombul, son günlerde polislerin sebep olduğu şiddet olayları ile alâkalı yaptığı açıklamada AKP Hükümetini eleştirdi. Tombul, AKP’nin 22 Temmuz öncesi Polis Vazife ve Salahiyet Yasasında yaptığı değişikliklerin şiddet olaylarını arttırdığını belirterek: “AKP Hükümetinin 22 Temmuz seçimlerine giderken Polis Vazife ve Salahiyet Yasasında yaptığı değişikliklerin bir sonucu olarak sokaklarda ve karakollarda polis terörü artmıştır. Yapılan değişiklikler, kişi hak ve özgürlüklerini polisin takdir yetkisine teslim ederken Avrupa Birliği’ne tam üyelik yolunda yapılan kısmi yasal iyileştirmeleri de bir çırpıda geri almıştır” dedi.

Polise tanınan yetkilerin suçları azaltmadığını belirten Tombul şöyle konuştu: “İnsan hakları konusunda sicili hiç parlak olmayan emniyet teşkilâtı Polis Vazife ve Salahiyet Yasası’nda polise tanınan olağanüstü yetkilerden sonra yaşam hakkı ve işkence gibi vahim insan hakları ihlâlleriyle daha sık anılır hale gelmiştir. İnsan hakları örgütlerinin verilerine göre yasadan sonra özellikle İstanbul Emniyet Müdürlüğünde işkence ve kötü muamele ciddî bir biçimde artmış, önce İstanbul’da ardından İzmir’de gencecik insanlar polis kurşunlarıyla öldürülmüştür. Hükümetin, polise tanınan yetkilerle artan asayiş olaylarının azaltılmasının hedeflendiğine ilişkin söylemi gerçeği yansıtmamaktadır. Polise tanınan yetkilerin artmasıyla suçun azalmadığı son aylarda yaşanan olaylarla ortayla çıkmıştır.”

Tombul, polis yetkilerini arttıran yasanın biran önce değiştirilmesi gerektiğini kaydetti.

Cemil YÜZER / ANKARA

30.11.2007


 

Avukatlar, hakim veya savcı olabilecekler

TBMM Adalet Komisyonunda, hakim ve savcı atamalarının yasal dayanağa kavuşturulmasını amaçlayan kanun teklifi, 9 saat süren görüşmelerin ardından kabul edildi.

Hakimler ve Savcılar Kanununda değişiklik yapılmasını öngören kanun teklifinin görüşmeleri, çok sayıda milletvekilinin katılması sebebiyle KİT Komisyonu salonunda yapıldı.

Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sebebiyle, yönetmelikle yapılan hakim ve savcı alımlarını yasal bir düzenlemeye kavuşturmayı amaçlayan teklife göre, idari yargıda hakim olmak isteyen ve hukuk fakültesi dışındaki fakültelerden mezun olanların oranı, kabul edilecek aday sayısının yüzde 10’u ile sınırlandırılıyor. Avukatlık mesleğinde 5 yıl fiilen çalışıp 35 yaşını doldurmamış olanlar da ÖSYM’nin yapacağı yazılı sınav ve Adalet Bakanlığının yapacağı mülakatla hakimlik ve savcılık mesleğine kabul edilebilecekler. ÖSYM’nin yapacağı yazılı sınavda 100 tam puan üzerinden en az 70 puan alma şartı aranacak. Mülâkat sınavına ise en yüksek puan alandan başlanarak, ilân edilen boş kadronun yüzde 50 fazlası çağrılacak

/ ANKARA

30.11.2007


 

Yargıtay seçime hazırlanıyor

Yargıtay Başkanı Osman Arslan’ın yaş haddinden emekliye ayrılmasıyla boşalacak başkanlık için Aralık ayında seçim yapılacak.

Başkanlık için, Yargıtay Birinci Başkanvekili Zeki Akar, Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı Hasan Gerçeker, 7. Ceza Dairesi Başkanı Turan Demirtaş, 6. Ceza Dairesi Başkanı Mustafa Aydın, 18. Hukuk Dairesi Başkanı Mahir Ersin Germeç, 10. Ceza Dairesi Başkanı Refik Dizdaroğlu, 19. Hukuk Dairesi Başkanı Coşkun Koçak, 13. Hukuk Dairesi Başkanı Ahmet Erkal Baççıoğlu ve 21. Hukuk Dairesi Başkanı Ali Güneren aday oldu.

Yargıtay Başkanı Osman Arslan, 21 Aralık 2007 tarihinde yaş haddi sebebiyle 3 yıllık görev süresinin ardından emekliye ayrılacak. Yargıtay Büyük Genel Kurulu, Kurban Bayramı’ndan sonra belirlenecek bir günde başkanlık için seçim yapacak. Yargıtay Başkanı seçilebilmek için 250 üyenin salt çoğunluğu olan en az 126 üyenin oyunu almak gerekiyor. İlk üç turda adaylardan biri yeterli çoğunluğu sağlayamazsa üçüncü turda en çok oyu alan 2 aday dördüncü ve beşinci turda yarışacak. Bu turlarda da sonuç alınmazsa yeniden başa dönülerek turlara devam edilecek.

/ ANKARA

30.11.2007


 

Kaçırılan rahip için kriz masası

Mardin Valiliğince, Rahip Edip Savcı’nın kaçırılması olayının takip ve koordinasyonu amacıyla kriz masası oluşturulduğu belirtildi.

Mardin Valiliğince yapılan yazılı açıklamada, Midyat ilçesi Barıştepe Köyü’nde bulunan Mor Yakup Manastırı Rahibi Edip Savcı’nın kullandığı aracın, 28 Kasım 2007 günü öğleden sonra Midyat ilçesi ile Barıştepe Köyü arasında terk edilmiş olarak bulunduğu ve daha sonra kimliği bilinmeyen bir şahsın, Süryani Cemaati’nden bir rahibi arayarak, Edip Savcı’nın serbest bırakılması karşılığında 300 bin avro fidye istediğini bildirdiği kaydedildi.

Çevre illere ve ilgili tüm güvenlik birimlerine bilgi verilerek konunun detaylı olarak araştırılmasına başlanıldığı belirtildi.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Vilayetler Hizmet Birliği’nin olağan meclis toplantısına gelişinde, gazetecilerin Rahip Savcı’nın kaçırılmasına ilişkin sorular üzerine, Midyat ilçesi Barıştepe Köyü’nde bulunan Mor Yakup Manastırı rahibi Edip Savcı’nın kaçırılmasıyla ilgili şu anda yeni bir gelişme olmadığını ifade ederek, güvenlik birimlerinin ve bölgedeki valilerin bütün imkanlarıyla olay üzerinde çalışmalarına devam ettiklerini söyledi.

/ MARDİN

30.11.2007


 

Eski vekillere temsil tazminatı

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasında değişiklik öngören düzenlemeyle TBMM üyeliği sona eren milletvekillerinden, emeklilik şartlarını taşımadığı için aylık bağlanamayanlara her ay temsil tazminatı ödenecek.

Kanuna göre, aylık bağlama oranı, sigortalının malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için yüzde 2 olarak uygulanacak. Bu hesaplamada 360 günden eksik süreler, orantılı olarak dikkate alınacak. Ancak aylık bağlama oranı yüzde 90’ı geçemeyecek.

TBMM üyeliği sona eren milletvekillerinden, emeklilik şartlarını taşımadığı için aylık bağlanamayanlara sigortalı bir işte çalışmadıkları veya aylık bağlanmadığı takdirde, 30000 gösterge rakamının memur maaş katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutar her ay temsil tazminatı olarak ödenecek.

/ ANKARA

30.11.2007


 

Diyanet, kurban kesimini VCD ile öğretecek

Kurban kesimi konusunda yaşanan sorunların eğitim ve denetim eksikliğinden kaynaklandığını belirten Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Daire Başkanı Mehmet Bekaroğlu, bu konuda vatandaşları eğitmek üzere bir “Kurban VCD’si” hazırladıklarını bildirdi.

Türkiye genelindeki bütün din görevlilerinin hem hutbe ve vaazlarda hem de yerel medyada katıldıkları programlarda vatandaşları, kurban kesimi konusunda bilgilendirmeye çalıştıklarını anlatan Bekaroğlu, “Bu tür çalışmaları görüntülü olarak da destekleyelim istedik. Çünkü, görüntü eğitimde daha etkili oluyor” dedi.

Kurban keserken, yaşını doldurmamış hayvanların kesilmesi, çevrenin kirletmesi, temizlik ve hijyen kurallarına uyulmaması gibi sorunlarla karşılaşılabildiğine dikkati çeken Bekaroğlu, Bakanlıklararası Kurban Hizmetleri Kurulu çerçevesinde Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bu konuda bazı düzenlemeler yaptıklarını anlattı. Bekaroğlu, “2001 yılından önceki manzarayla bu tarihten sonraki manzara arasında bir hayli fark var. Kurban kesimi konusunda pek çok düzelme oldu ama bunlar yeterli değil. Hâlâ eksiklikler var. Kurul üyeleri ve kurulun sekretaryalığını yapan Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bu konuda ciddî bir çalışma içerisindeyiz” diye konuştu.

CD’nin “Kurban, Sadakat ve Teslimiyet” başlıklı bir senaryoya göre hazırlandığını belirten Bekaroğlu, CD’de kurbanın tarihsel süreci, bireysel ve toplumsal hayata neler kazandırdığı, kimlerin kurban kesebileceği ve kesim işlemi esnasında dikkat edilmesi gereken hususlar konusunda eğitici bilgilerin yer alacağını söyledi.

Bekaroğlu, 11 Aralık’ta CD’yi il ve ilçe müftülükleri, ilgili kurum ve kuruluşlarla basın yayın organlarına dağıtacaklarını bildirdi.

/ ANKARA

30.11.2007


 

TÜBİTAK, geleceğin mucitlerini buluşturdu

lköğretim öğrencilerini buluş yapmaya özendirmek amacıyla düzenlenen TÜBİTAK 7. Buluş Şenliği başladı.

TÜBİTAK Başkan Vekili Prof. Dr. Nüket Yetiş, geleceğin bilim dünyasında önemli imzalara sahip olacak öğrencileri ve öğretmenleri TÜBİTAK’ta ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

TÜBİTAK’ın bu yıl yedincisini düzenlediği ve 3 gün sürecek Buluş Şenliği’ne ilköğretim öğrencileri ile ilk kez okul öncesi yaş grubundan çocuklar katılacak. Şenlik sırasında, katılımcıların belli sorunlara pratik çözümler buldukları buluş atölyelerinin yanı sıra bilimle günlük hayatı ve san’atı birleştiren atölye çalışmaları, gösteriler ve yarışmalar düzenlenecek.

/ ANKARA

30.11.2007


 

Kütüphaneler bilgisayarla desteklenecek

Kültür ve Turizm Bakanlığı, halk kütüphanelerinin altyapısını güçlendirmek için gelecek ay, 316 kütüphaneye 365 adet bilgisayar gönderecek.

Böylece, vatandaşın interneti ücretsiz kullandığı kütüphane sayısı 82’den 300’e çıkacak; internet üzerinden arşivine girilebilen halk kütüphanesi sayısı artacak.

Alınan bilgiye göre, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü, halk kütüphanelerini, daha verimli ve çağın gereklerine uygun hale getirmek için teknolojik altyapısını güçlendiriyor.

Bu kapsamda, yurt genelindeki halk kütüphanelerinden 316’sına, gelecek ay, 365 adet bilgisayar ile 132 adet yazıcı gönderilecek. Böylece, bazı kütüphaneler ilk kez bilgisayara kavuşurken, bazıları da kapasitesini güçlendirmiş olacak. Bütün kütüphanelerdeki toplam bilgisayar sayısı bin 63’ten bin 428’e ulaşacak.

/ ANKARA

30.11.2007


 

Tarım işçilerinin çadırlarına ‘sezonluk’ izin

Adana Valiliği, özellikle çocuk ve kadınların sefalet içinde, sağlıksız şartlarda yaşadıkları çadırlara bundan böyle “sezonluk” izin verme kararı aldı.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Vali İlhan Atış, tarımın en yoğun yapıldığı yörelerden Çukurova’da, tarım işçilerinin sezonluk işçiler olmasına rağmen yılın 12 ayında bu çadırlarda kalanların olduğunu gözlemlediğini bildirdi.

Karataş ilçesi ve Tuzla çevresinde yoğunlaşan tarım işçisi çadırlarını ziyaret ettiğini, orada özellikle kadın ve çocukların sefalet içinde, sağlıksız bir şekilde yaşadıklarına şahit olduğunu vurgulayan Vali Atış, bunun Türkiye’nin de imza attığı uluslararası sözleşmelere aykırı bir durum olduğunu belirtti.

Tarım işçilerinin bu durumuna çözüm getirmek için çeşitli alternatifler üzerinde düşündüklerini belirten Atış, “Saman, kamış ve naylonlardan yapılmış derme çatma çadırlar, susuz, tuvaletsiz yaşam koşulları, yaşadığımız yüzyıla yakışmıyor. Oysa, yaptığımız hesaplamalara göre her çadırda çalışan birkaç kişi var. Onlar, yaptıkları iş karşılığında bir asgari ücretliden az para kazanmıyorlar. Nasıl ki bir fabrika işçisi, fabrikasının bahçesine çadır kurup kalamıyorsa, tarım işçileri de tarlada çadır kurmamalı” dedi.

Atış, Çukurova’da tarımsal faaliyetlerin dönemsel olduğunu, pamuk çapalama, toplama, seraya karpuz ekimi, sebze ve meyve ile narenciye toplama sezonlarının tarihlerini dikkate alarak, bu işlerde çalışan tarım işçilerine çadır kurmaları konusunda ‘dönemsel’ olarak izin vereceklerini kaydetti.

/ ADANA

30.11.2007


 

Fazla katlar yıkılırken arbede çıktı

Ümraniye’de bazı katları fazladan yapılan inşaat halindeki bir kompleksin yıkımı sırasında zabıta görevlileri ile kompleksteki daire sahipleri arasında çıkan kavgada, bazı kişiler yaralandı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı yaklaşık 200 zabıta, “Panzer” ve “Akrep” olarak bilinen araçlar desteğindeki 500 jandarma ile dün sabah saatlerinde Yenidoğan beldesi Bahçelievler Caddesi’nde bulunan ve bazı katlarının fazladan yapıldığı belirlenen inşaat halindeki bir kompleksin önüne geldi.

Yıkım için komplekse yönelen zabıta görevlileri, içerideki inşaat işçilerince engellenmek istendi. Kompleks, işçilerin jandarma tarafından uzaklaştırılmasının ardından zabıta ekiplerince iş makineleriyle kullanılamaz hale getirildi. Olay sonrası, otobüs ve minibüslerine binerek uzaklaşmak isteyen zabıta görevlileri ile kendilerini taşlayan daire sahipleri arasında kavga başladı. Taş ve sopaların da kullanıldığı kavgada, bazı görevliler ile daire sahipleri yaralandı. Çıkan arbede, jandarmanın müdahalesiyle yatıştırıldı. Ekiplerin gitmesinin ardından yaklaşık 500 metre uzaklıktaki Yenidoğan Belediyesine giden bir grup, taş attıkları belediye binası ile belediye başkanının makam aracının camlarını kırdı.

Olaylara ilişkin basın mensuplarına açıklama yapan Yenidoğan Belediye Başkan Yardımcısı Mithat Çolak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı yıkımın doğru olmadığını ifade ederek, “Bu yıkım bize bile haber verilmedi. Binanın ruhsatı ve kat irtifakı mevcuttur. Binanın yıkılması için herhangi bir gerekçe yoktur. Zaten bu konudaki dava da devam etmektedir” dedi.

/ İSTANBUL

30.11.2007


 

Doğuda hayat kar etkisinde

Doğu Anadolu’da, Ardahan-Posof karayolu ile 103 köy yolu ulaşıma kapandı. Kar yağışının etkili olduğu Artvin’de de dün eğitim ve öğretime ara verildi.

Edinilen bilgilere göre bölgede aralıklı olarak devam eden kar yağışı ve tipi, ulaşımı olumsuz yönde etkiledi. Ardahan-Posof karayolunun Ilgar Dağı mevkisinde, kar yağışının ardından etkili olan tipi sebebiyle ulaşım sağlanamadı. Kar yağışı ve tipi Erzurum’da 96, Iğdır’da 19 ve Ardahan’ın Hanak ilçesine bağlı 7 olmak üzere toplam 122 köy yolunun da ulaşıma kapanmasına sebep oldu.

Bölgede gece en düşük hava sıcaklıkları ise sıfırın altında olmak üzere Erzurum’da 14, Erzincan’da 5, Kars’ta 10, Ağrı’da 9, Iğdır’da 2 ve Ardahan’da 9 derece olarak ölçüldü. Yetkililer, hafta sonuna kadar kar yağışının beklenmediği bölgede kuvvetli rüzgar esebileceği uyarısında bulundu.

Artvin’de de etkili olan kar yağışı dolayısıyla merkez ile Ardanuç ilçesinde ilköğretim okulları ve liselerde eğitim öğretime dün ara verildi.

/ ERZURUM

30.11.2007


 

“Fırsatçı ayılar”ı avlamaya izin var

Çevre ve Orman Bakanlığı yetkilileri, “fırsatçı” ya da “yağmacı” olarak nitelendirilen ayıların avlanması konusunda, belirlenenler dışında vurulanlar için ağır yaptırımlar olduğunu söylediler.

Türkiye’de bu yıla kadar ayı avının yasak olması sebebiyle hayvanların sayısında kontrol edilemeyen bir artış yaşandığını belirten Çevre ve Orman Bakanlığı yetkililerin, “Bu yıl konuyla ilgili olarak 500’e yakın şikayet dilekçesi aldık. Bu dilekçelerin sahiplerinden 100’e yakını da ayıların yol açtıkları zararlar sebebiyle Bakanlığa tazminat davası açtı” diye konuştular.

/ ANKARA/TRABZON

30.11.2007


 

Mamak Çöplüğü, artık aydınlatıyor

Ankara’nın “kanayan yarası” olarak nitelendirilen Mamak Çöplüğüne “Ankara katı atık yönetimi projesi” ile köklü bir çözüm getirildi. Günlük 4 bin tonun üzerindeki çöpün döküldüğü Mamak Çöplüğünde şu anda 5.6 megawatt olan elektrik üretiminin, yıl sonunda 11.2 megawatta kadar çıkarılması planlanıyor.

Yakın zamana kadar Ankara’nın “kanayan yarası” olarak nitelendirilen Mamak Çöplüğü, artık aydınlattığı konutlarla ülke ekonomisine katkı sağlayan bir üretim merkezi haline geldi. Mamak Çöplüğü’nden elde edilen elektrik enerjisi, 20 bin konutun aydınlatılmasında kullanılıyor.

Başşehre 10 yıl süreyle elektrik enerjisi sağlayacak deponi gazı rezervine sahip olan Mamak çöplüğü, şu anda ürettiği elektrik enerjisiyle bütün tesisin ihtiyacını karşılarken, aynı zamanda 20 bin konutun ihtiyacını sağlayacak miktarda elektrik enerjisini de TEİAŞ’a satıyor.

Mamak çöplüğünde oluşan gaz, dikey ve yatay borular vasıtasıyla kolektörde toplandıktan sonra, bölgeye yerleştirilen 4 jeneratöre nakledilerek, elektrik enerjisine dönüştürülüyor. Şu anda 5.6 megawatt olan üretimin, yıl sonunda 11.2 megawatt'a kadar çıkarılması planlanıyor.

DÖRT BİN TON ÇÖP DÖKÜLÜYOR

Ankara’nın günlük 4 bin tonun üzerindeki çöpünün döküldüğü Mamak Çöplüğü’nde, vahşi depolama yöntemiyle biriken çöpün, çevreye verdiği zarar ve potansiyel tehlike, çevrede yaşayanları tedirgin ediyordu. Mamak Çöplüğü, uzun yıllar biriken metan gazının patlama riski, organik çöpten çıkan sızıntı suyunun su kaynaklarına karışma tehlikesi ve etrafa yayılan kötü koku ile hatırlandı.

Çöplükte uzun yıllar biriken çöp yığınları hafriyat toprağıyla örtüldü. Çöplük alanında meydana gelebilecek erozyon ve kayma ihtimaline karşı terasların önüne hafriyat yığınlarıyla dev setler çekildi. Kolektörde toplanan gazdan, jeneratör sistemiyle elektrik enerjisi üretilmesi sağlandı.

Bölgede başlayan ağaçlandırma çalışmalarının yanı sıra, inşası tamamlanan 5 bin metrekarelik sera, 850 metrekarelik kafeterya alanı ile bölgeye piknik yapılabilecek bir nitelik kazandırılıyor.

Şaban YILMAZ / ANKARA

30.11.2007


 

İstanbul’da su kesintisi

İSKİ’nin Bayramtepe Depo ve Terfi Merkezi çıkışındaki ana isale hattında yapılacak montaj çalışmaları sebebiyle Küçükçekmece’nin bazı semtlerine, bugün 16 saat süreyle su verilemeyecek.

Saat 08.00-24.00 arasında su alamayacak semtler şöyle: Güvercintepe, Orta, Bayramtepe, Yarımburgaz ve Şahintepe mahalleleri ile Kayabaşı ve Şamlar köyleri.

/ İSTANBUL

30.11.2007


 

Diş hekimleri kimsesizleri unutmadı

Erzurum Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde görevli diş hekimleri, bakımevi, çocuk yuvası ve yetiştirme yurtlarında kalan kimsesiz çocuk ve yaşlıların ağız ve diş tedavisini gönüllü olarak yapıyorlar.

Erzurum Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Başhekimi Raci Kasil, şehirdeki bakıma muhtaç yaşlı ve çocukların diş bakımını yapmak için merkezde çalışan diş hekimleriyle 1 Eylülde ortak bir çalışma başlattıklarını söyledi.

Raci Kasil, bu kapsamda diş hekimlerinin gönüllü olarak Büyükşehir Belediyesi Düşkünler ve Kimsesizler Bakımevi, Zübeyde Hanım Çocuk Yuvası ile Atatürk Yetiştirme ve Nenehatun Kız Yetiştirme yurtlarında kalan çocuk ve yaşlıları ağız, diş taramasından geçirdiklerini ifade etti.

/ ERZURUM

30.11.2007


 

Sigarasız kahvehaneye takdirname

Edirne’de kahvehanesinde sigara içilmesini yasaklayan işletmeci, Temiz Nefes Sigarasız Yaşam Derneği tarafından takdirnameyle ödüllendirildi.

Dernek başkanı Doç. Dr. Celal Karlıkaya, Kocasinan Mahallesi’nde Haznedar Çayevi işletmecisi Cemil Yıldırım’ın iş yerinde sigara içilmesine izin vermeyerek örnek bir davranış sunduğunu söyledi.

İnsanların tütün dumanının zararlarını kavradıkça havası temiz ortamları tercih etmeye başladığını ifade eden Karlıkaya, birçok ülkenin bütün kapalı ortamlarda, iş yerinde ve halka açık alanlarda yüzde 100 dumansız ortam yasaları çıkardığını bildirdi.

/ EDİRNE

30.11.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri