Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 13 Aralık 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dünya

 

Lübnan’da hesaplar karıştı

Beyrut’un doğusunda, Lübnan Devlet Başkanlığı sarayının bulunduğu Baabda’da dün sabah erken saatlerde meydana gelen şiddetli patlamada, aralarında general Francois Hac’ın bulunduğu 5 kişinin öldüğü, onlarca kişinin yaralandığı bildiriliyor. Resmi haber ajansı, patlamada, askeri operasyonlar sorumlusu general Francois Hac’ın korumasıyla birlikte öldüğünü duyurdu.

Bazı kaynakların rütbesini tuğgeneral, bazılarının tümgeneral olarak verdiği Hac, ülkedeki siyasi krizin merkezindeki devlet başkanlığı görevi için geçen hafta üzerinde anlaşmaya varıldığı bildirilen general Michel Süleyman’ın ardından Genelkurmay Başkanlığı için önde gelen aday olarak görülüyordu. Ordu sözcüsü, Hac’ın öldüğü haberlerini ne doğruladı ne de yalanladı; sadece patlamada ölenlerin tamamının askeri personel olduğunu söyledi. Meclis Başkanı , devlet başkanlığı seçimini, Suriye karşıtı hükümet koalisyonuyla Şam tarafından desteklenen muhalefet arasında uzlaşma sağlanamaması üzerine sekizinci kez erteleyerek 17 Aralık’a bırakmıştı. Ancak geçen hafta devlet başkanlığı için Maruni Hıristiyan olan Genelkurmay Başkanı general Michel Süleyman üzerinde anlaşma sağlandığı bildirilmişti. Lübnan’da Şubat 2005’te eski Başbakan Refik Hariri’nin öldürülmesinden sonra başka Suriye karşıtı isimler de suikasta uğradı. En son Hristiyan milletvekili Antoine Ganem Eylül ayında bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda öldürülmüştü.

İç savaşın (1975-1990) sona ermesinden bu yana en ağır siyasi krizi yaşayan Lübnan’da son zamanlarda ilk kez bir üst düzey askerin hedef alındığı saldırının, ülkedeki siyasi ortama yeni baskı oluşturacağı tahmin ediliyor.

Batının desteklediği iktidardaki koalisyon ile Hizbullah’ın öncülüğündeki muhalefet saldırıyı kınadı.

Parlamento çoğunluk grubu lideri Saad el Hariri, son terör saldırısının, Lübnan’a, başta ulusal ordusu olmak üzere onun kurumlarına yöneldiğini söyledi. Hariri, ulusal ordunun ülkenin egemenliğini, bağımsızlığını ve özgür iradesini koruduğunu söyledi.

Lübnan’da siyasi kriz içinde büyük ölçüde tarafsız kalan ordunun, birleştirici unsur olarak görüldüğü bildiriliyor.

Lübnan’da Suriye karşıtı hükümet koalisyonuyla Şam’ın desteklediği muhalefetin geçen hafta, ülkede siyasi krize yol açan devlet başkanlığı görevi için general Michel Süleyman üzerinde uzlaştığı haberlerinin ardından düzenlenen saldırının gerginlikleri artıracağına dikkat çekiliyor.

Suriye, İsrail’i ve ajanlarını suçladı

Öte yandan, Suriyeli yetkili, Lübnan’ın başkenti Beyrut yakınlarındaki saldırıyla ilgili olarak İsrail ve İsrail’in Lübnan’daki ajanlarını suçladı.

/ BEYRUT

13.12.2007


 

Sarkozy Fransa’yı rezil etti

Fransa’da cumhurbaşkanı seçimlerini kaybeden Sosyalist Parti adayı Segolene Royal, Libya lideri Albay Muammer Kaddafi’yi Paris’e davet eden Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’ye ağır eleştirilerde bulundu.

Royal, basına yaptığı açıklamada, “Sarkozy’nin Fransa’yı rezil ettiğini ve gülünç duruma düşürdüğünü” söyledi.

Segolene Royal, Sarkozy’nin bu davetinin, Fransa’nın imajına darbe vurduğunu ifade etti. Libya lideri, UNESCO’da, Paris’te yaşayan Afrika kökenli göçmenlerle yaptığı sohbet toplantısında, başta Fransa olmak üzere batılı ülkelerin göçmenlerin insan haklarını ihlal ettiğini söylemişti. Paris’teki banliyö olaylarına atıfta bulunan Kaddafi, göçmenlere polis tarafından kötü muamele yapıldığını ifade etmişti. Kaddafi, “France2” televizyon kanalına verdiği demeçte de Sarkozy’yi yalanlayarak, Fransa Cumhurbaşkanı ile yapılan görüşmede insan hakları konusunun gündeme gelmediğini söylemişti.

Fransa’da muhalefetteki sol parti milletvekilleri, Libya lideri Kaddafi’nin, ulusal meclisi ziyareti sırasında düzenlenen töreni boykot edip, katılmamıştı.

Muhalefet, hükümeti, “diplomasiyi, iş dünyası kurallarıyla yönetmekle” suçlarken, insan hakları dernekleri özellikle insan hakları gününde Kaddafi’nin Paris’e gelmesini kabul edilemez bir gaf olarak görüyor.

/ PARİS

13.12.2007


 

Saraybosna kasabına 33 yıl

Eski Yugoslavya için kurulan uluslar arası savaş suçları mahkemesi, 1994-95 yıllarında Saraybosna kuşatmasını yönetmekle suçlanan Bosnalı Sırp general Dragomir Miloşeviç’i 33 yıl hapse çarptırdı.

Hollanda’nın Lahey kentindeki mahkemenin savcıları, Dragomir Miloşeviç’in yönettiği Saraybosna kuşatması sırasında Sırp topçusu ve keskin nişancılarının saldırılarında 2 yaşındaki bebeklerden 80’indeki yaşlılara kadar binlerce Saraybosnalı sivilin öldüğünü bildirdi.

Mahkeme Başkanı yargıç Patrick Robinson, “Saraybosna’da güvenli bir yer yoktu. Birisi herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda öldürülebilir ya da yaralanabilirdi” dedi. Robinson, Miloşeviç kumandasındaki Saraybosna Romanija Kolordusunun (SRK) şehri bombaladığının, tuzak ve kuşatma altına aldığının kanıtlarının açık olduğunu kaydetti.

Kararı ayakta hiçbir duygu belirtisi göstermeden dinleyen 65 yaşındaki Miloşeviç, terör saldırıları düzenleme, cinayet ve insani olmayan muamelede bulunma gibi 5 ayrı suçlamadan ceza aldı. Emrindeki 18 bin Bosnalı Sırp askerle Saraybosna’yı ağustos 1994’den kasım 1995’e kadar kuşatma altında tutan Dragomir Miloşeviç, hakkındaki suçlamaları reddederek, Bosna’nın başkentinin kuşatma sırasında savaş alanı olduğunu, askerlerin yasal askeri operasyonlar yaptığını ileri sürdü.

Dragomir Miloşeviç’in, savaş suçları mahkemesinde yargılanırken 2006 yılında ölen eski Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç ile bağlantısının olmadığı belirtildi.

/ LAHEY

13.12.2007


 

Butto, Müşerref’siz bir koalisyon peşinde

Pakistan’da eski Başbakan Benazir Butto, lideri olduğu Pakistan Halk Partisi’nin Ocak ayındaki genel seçimlerden kazançlı çıkacağını, ancak iktidar çoğunluğunu elde etmek için koalisyon kurulması gerekebileceğini söyledi.

Washington Times gazetesinin haberine göre Butto, partisinin, kendisi gibi sürgünden dönen eski Başbakan Navaz Şerif ile bir ittifaka katılmasını mümkün gördüğünü, ancak dini partilerle ya da Devlet Başkanı Pervez Müşerref’in kontrolündeki bir ittifaka katılmasının ihtimal dışı olduğunu söyledi. Haberde, Butto’nun Kuzey Batı Cephesi eyaletinde yaptığı konuşmada, Müşerref’in ülkede desteğinin bulunmadığını söylediği de belirtildi. Müşerref’in partisinin yalnızca hükümet yetkililerinin yasa dışı desteği ile oyları toplayabileceğini belirten Butto, seçimin çok sıkı bir şekilde izlenmesi gerektiği görüşünü yineledi.

Pakistan Devlet Başkanı Müşerref, El Cezire televizyonuna bir demeç vererek, tüm partilerle işbirliği yapmaya hazır olduğunu, seçimden sonra iktidara gelecek herkesle çalışabileceğini açıklamıştı.

/ WASHINGTON-

13.12.2007


 

Şiddet Irak’a geri döndü

Irak’ın güneyindeki Meysan vilayetine bağlı Amara’da dün sabah art arda bomba yüklü 3 aracın infilak etmesi sonucu onlarca kişi hayatını kaybetti.

Polis kaynakları, ölü sayısının 40 olduğunu açıklarken, Amara hastanesi yetkilileri ise ölü sayısının 39’a yükseldiğini yaralı sayısının ise 125 olduğunu söyledi. Polis, kentteki hastanelerin ölü ve yaralılarla dolduğunu belirtti. Irak İçişleri Bakanlığı bünyesindeki operasyonlar müdürü General Abdülkerim Halef ise saldırılarda 20 ölü, 25 yaralı bulunduğunu kaydetti. Amara’da yerel saatle 10.30’da bomba yüklü üç araç arka arkaya infilak etmişti.

/ AMARA

13.12.2007


 

Rusya AKKA’yı askıya aldı

Rusya, Soğuk Savaş’ta silah kontrolüne yönelik kilit önemdeki Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Anlaşması’nı askıya aldı.

Rusya, AKKA’nın artık stratejik çıkarlarına uymadığı görüşünde AKKA adıyla da bilinen anlaşma, Avrupa çapında asker ve silah miktarının sınırlanmasını öngörüyor. Moskova, anlaşmanın çıkarlarına hizmet etmediğini savunuyor. Askıya alma kararı, Rusya’nın NATO’nun onayı olmadan, birliklerini istediği şekilde konuşlandırmakta özgür olacağı anlamına geliyor. Bu durumun Moskova’nın yeni bir silahlanma yarışı başlatacağı anlamına gelmediği, ancak batı ile doğu arasında artan gerginliğin göstergesi olduğu belirtiliyor.

/ MOSKOVA

13.12.2007


 

ABD’de Müslüman öğrencilere kolaylık

ABD’de eğitim veren Brooklyn College üniversite senatosu, Müslüman öğrencileri mağdur etmemek için Kurban Bayramına denk gelen sınavlar yerine telafi sınavları uygulayacak.

Amerika Birleşik Devletleri’nin New York eyaletinde eğitim veren Brooklyn College Müslüman öğrencilerine sınavların bayrama denk gelmesi sebebiyle kolaylık sağlıyor. Brooklyn College’de bu senenin güz dönemi final sınavlarının bir kısmı Kurban bayramı olan 20 ile 21 Aralık tarihlerine denk geliyor. Okulda öğrenim gören Müslüman öğrencilerin bu durumdan mağdur olabileceğini düşünen Üniversite senatosu, senatör Lea Honigwachs’ın imzasıyla Müslüman öğrencileri ilgilendiren bir bildiri yayınladı. Söz konusu bildiride şu ifadelere yer verilmiş: “Sevgili öğrenciler. Bu sene İslami bir bayram günü final sınav periyodunun son iki gününe denk gelmektedir. New York Eyaleti kanunları bütün öğrencilere eşit haklarda sınav olabilme fırsatı verme ve dini sebeplerden kimsenin mağdur olmamasını sağlama yükümlülüğü getirmektedir. Bu sebeple eğer dini sebeplerden ötürü 20 ile 21 Aralık tarihlerindeki sınavlara giremeyecek olursanız, lütfen ilgili öğretim görevlisini bir dilekçe ile bilgilendiriniz. Böylece ileriki günlerde yine duyurulacak tarihlerde bir telafi sınavı imkanı verilecektir. Bu sınavların tarihi ve yerini ilgili öğretim görevlilerinden öğrenebilirsiniz. Lütfen herhangi bir sorun olduğu takdirde yönetimle irtibata geçmekten çekinmeyiniz. Lea Honigwachs - İdare”

Bu uygulamanın ABD’nin bir çok eyaletinde eyalet kanunları gereği Müslüman öğrencilerin dini sebeplerden ötürü mağduriyetine sebep olmamak amacıyla uygulandığı belirtiliyor.

DIŞ HABERLER SERVİSİ

13.12.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri