Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 23 Aralık 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Fail ‘münferit’

Eski bir kelimedir ‘münferit’; bir şeyler bir araya gelmese büyük bir ihtimalle büsbütün unutulup giderdi. O ‘bir araya gelenler’ arasında 12 Mart darbesinden sonra olağanlaşan işkence ve esrarengiz ölümler ve Batı’nın bunları sorun etmeye karar vermesi gibi olaylar sayabiliriz. Bu yeni koşullarda, Batı’dan gelip ‘Sizde işkence oluyormuş öyle mi?’ diye soranlara, ‘Oluyorsa da münferittir’ diye cevap verme geleneği biçimlendi. O gün bugündür, böyle münferit münferit, geçinip gidiyoruz.

‘Münferit’ resmî ideolojinin onsuz edilmez kavramları, kelimeleri arasına girdi böylece. Türk ‘yiğit’tir, ‘kahraman’dır, ordu ‘şanlı’dır, nöbetçi ‘uyumaz’ ve ‘acıkmaz’, işkence ve cinayet ise ‘münferit’tir.

Son münferit Türk genci, papazı İzmir’de bulan ve vuran Ramazan Bay. Anladığım kadarıyla, bu iyi niyetli Türk gencinin ifadesini alan polis, yaptığı işi ‘münferiden’ yaptığına kani olmuş; onun için, neredeyse kıvançla, söylediklerini basına sunuyor: evdeki parayı nasıl aşırmış, arkadaşını nasıl bıçaklamış, girdiği işlerde nasıl hır çıkarmış ve kovulmuş vb. İşte size dört dörtlük bir münferit.. hiçbir örgüt bağı yok. Erhan Tuncel gibi polis ajanlarından bile örgüt, talimat, silah almamış. Tam Prens Sabahaddin’lik bir ‘teşebbüs-ü şahsî’ göstermiş.

Ama... Bu kaçıncı papaz? Sabah keyifsiz uyanıp ters tarafından kalkan her temiz Türk genci öğleye doğru bir papaz bulup temizliyorsa (papaz bulmanın iyice güçleştiği bir nüfus yapısında), bu girişim ne kadar ‘şahsî’, ne kadar ‘münferit?’ (Yahu, Ferit, kusura bakma! Ne yapayım, böyle bir ses benzerliği var.)

Galiba, ‘münferit’ üreten bir ‘sistem’ yaratmış durumdayız.

Sorun bu zaten. Adam yazıyor, insan ayırmazmış, Müslüman’ı da, Hıristiyan’ı da severmiş. Ama Hıristiyan misyoner olup iş karıştırmaya başlarsa, o zaman başka... Peki, ‘başka’ olunca ne oluyor? Bunu yazan zat, belki o misyonere artık selam vermeyecek. Onun ‘hümanizm’i böyle gerektiriyor. Peki, Ramazan Bay’ın ‘başka’sı ne ? Belli ki, gidip adamı bıçaklamak. Bu da onun ‘hümanizm’i.

Sorun, bütün değer sistemimizin, dolayısıyla bütün eğitim sistemimizin, böyle bir vurma, kırma, öldürme, yok etme kültürünü içselleştirmek ve yaygınlaştırmak üzere kurulmuş olması. Yıllar önce yazmıştım, çocuklarım yuvaya giderken, “Düşmanın gemisi mavi direkli/İçindeki askerler saman yürekli” diye bir şarkı öğrenip geldiklerini.

Bu normal bir şey mi?

Ya da, ‘normalleşmek’ istiyor muyuz biz?

İçimizden bazılarının istemediği belli. Bu ‘bazıları’na, Mottke’nin deyimiyle ‘millet-i müselleha’, buna 12 Eylül’ün verdiği nüansla, ‘ordulaşmış millet’ gerek. İnsanları ‘er meydanı’na sürmek için, ‘urun şahbazlarım, paralayın arslanlarım’ ünlemleri yararlı olabilir de, her an, her dakika bu ünlemlerle yetişen ve yaşayan bir toplum başka türlü bir bakış açısı edinemez ve dolayısıyla normalleşemez. Başka bir deyişle de, kendi ‘normal’ini burada inşa eder.

Papazı bulduğu yerde papazı vurur; onu bulamazsa, Ermeni vurur; ender bulunur bir şey değil, Kürt vurur; en değerlisi, ‘vatan haini’ vurur, büsbütün madalyalanır.

Canı sıkıldıkça birini vurur, ferahlar, içi açılır. Bu bir yatırım zaten, öte yandan, yatar çıkar, hatta çıkmadan, bir çeteye intisab eder, kariyerini yapar.

İşte böyle ‘münferit’ üreten bir ‘sistem’ yarattık.

Radikal, 22 Aralık 2007

Murat BELGE

23.12.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Parola: 2014

  Fail ‘münferit’

  Resmi kumar: Milli Piyango

  Hal ve gidiş: Âlâ


 Son Dakika Haberleri