Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 13 Mayıs 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Birçok tuzak kuruluyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Birçok tuzaklar hazırlanıyor. Kurulan tuzaklara, ayak oyunlarına bizler vakit ayıramayız. Bizim öyle kayıkçı kavgalarına hiç vaktimiz yok. Ankara’da oturup kalmak gibi de asla bir düşüncemiz de yok. Biz koşacağız, yurt içinde, yurt dışında koşacağız” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’Birçok tuzaklar hazırlanıyor. Kurulan tuzaklara, ayak oyunlarına bizler vakit ayıramayız. Bizim öyle kayıkçı kavgalarına hiç vaktimiz yok’’ dedi.

Başbakan Erdoğan Antalya’da yapımı tamamlanan tesislerin açılış töreninde yaptığı konuşmada, Ankara’ya mahkûm bir hükümet olmadıklarını ve on yılların sorunlarını 5 yılda çözdüklerini, iktidarları döneminde 2.5 milyon insanı iş sahibi yaptıklarını belirtti. Erdoğan, ‘’Bu arada çok açık bir şeyi daha ifade etmek istiyorum; birçok tuzaklar hazırlanıyor. Kurulan tuzaklara, ayak oyunlarına bizler vakit ayıramayız. Bizim öyle kayıkçı kavgalarına hiç vaktimiz yok. Ankara’da oturup kalmak gibi de asla bir düşüncemiz de yok. Biz koşacağız, yurt içinde, yurt dışında koşacağız’’ diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, dünyada bir ekonomik kriz yaşandığına işaret ederek, ‘’Dünya bir ekonomik krizin içerisinde, ama dikkat edin Türkiye bu ekonomik krizi aynen onlar gibi yaşamıyor. Yere sağlam basıyoruz, kararlı basıyoruz’’ dedi.

Türkiye’de 79 yılda 230 milyar dolar olan GSMH’nin, 5 yılda 429 milyar dolar eklenerek 659 milyar dolara çıktığını anlatan Başbakan Erdoğan, aynı dönemde ihracatın da 36 milyar dolardan 117.5 milyar dolara ulaştığını kaydetti. Türkiye’nin 5 yıl önce 23.5 milyar dolar olan IMF borcunun 7 milyar dolara düştüğünü belirten Erdoğan, ‘’Önceki dönemde 22 banka müflis fona devredildi, ama bu dönemde bir tane banka yok. Ayaklarımızın üzerinde duruyorsak böyle duruyoruz’’ dedi.

Türkiye’de bir tutsat (mortgage) krizi yaşanmadığına dikkat çeken Erdoğan, ‘’Niye? Bizim sigortamız var. Nedir o sigorta? TOKİ. Benim vatandaşım mortgageye değil, toplu konuta gidiyor’’ diye konuştu.

/ Antalya

13.05.2008


 

27 MAYIS'IN ÜLKEYE FATURASI AĞIR OLDU

Eski Milletvekili Rasim Cinisli 28 Mayıs'ı anlattığı konferansında “27 Mayıs Cumhuriyet tarihimizin en talihsiz olayıdır. 27 Mayıs'ın altını üstünü anlamadan bugünü anlamak mümkün değildir. Özellikle politikacılar 27 Mayıs'ı anlamadan siyaset yapmasınlar” dedi. 27 Mayıs'ın ülkeye faturasının ağır olduğunu belirten Cinisli, “CENTO, Avrupa Ekonomik Topluluğu üyeliği, Kıbrıs'ta elde edilen başarılar bu darbe ile sıfırlandı” diye konuştu.

Eski Erzurum Milletvekili Râsim Cinisli, “27 Mayıs ile birlikte seçim sandığına ve hukuka olan güven yıkıldı. Demokrasinin beli kırıldı. 27 Mayıs’ta milletin arasına nifak sokuldu” dedi.

Eski Milletvekili Râsim Cinisli, Kubbealti Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı’nın “Kubbealti Sohbetleri” kapsamında vakıf merkezinde “27 Mayıs İhtilâli” başlıklı konferans verdi. Cinisli, “27 Mayıs Albaylar Cuntası” adına konuşan Alparslan Türkeş’in radyodaki, “Bu hareket hiçbir kişi ve zümreye karşı yapılmamıştır. Akan kardeş kanını durdurmak için yapılmıştır. En kısa zamanda seçimler yapılarak iktidar sivillere bırakılacaktır” şeklindeki konuşmasının Ankara’da kaldığını belirterek, Anadolu’daki Örfi idare Komutanlarının keyfi uygulamalarını örnekler vererek anlattı.

Örfi İdare Komutanlarının keyfi uygulamaları sebebiyle vatandaşlar arasındaki basit ihtilâfların, arazi anlaşmazlıklarının ve kız kaçırma gibi hadiselerin bile Demokrat Partililik suçlamasıyla ihbar konusu haline geldiğini belirten Rasim Cinisli, Örfi İdare Komutanlarının bu asılsız ihbarları sert muamelerle değerlendirdiğini kaydetti. Cinisli, “Bu dönemde bazı parti mensupları darbe ile iktidardan indirilen DP teşkilâtları önünde eğlenceler düzenledi. DP’liler ve bu partiye oy verenler rencide edildi. 27 Mayıs ile birlikte seçim sandığına ve hukuka olan güven yıkıldı. Demokrasinin beli kırıldı. 27 Mayıs’ta milletin arasına nifak sokuldu” diye konuştu.

Rasim Cinisli, 27 Mayıs’tan sonra liderler sultasının başladığını belirterek şunları kaydetti:

“27 Mayıs’a kadar partiler vardı. Bu partilerin liderleri vardı. Bu tarihten sonra liderler var ve bu liderlerin partileri var. Demokrasi halkın coşkusunun, toplum hayata katılmasını sağlar. Bugün ikisi de aynı dönemde bağımsızlığını kazanarak demokrasiyi benimseyen Hindistan ve Pakistan arasındaki gelişmişlik düzeyine bakıldığı zaman demokrasinin farkı ortaya çıkar. Hindistan demokrasiden hiç kopmadı. Pakistan’da ise demokrasi 6 defa kesintiye uğradı. Hindistan dünya ile rekabet eder düzeye gelirken Pakistan’ın gelişmişlik düzeyi ise ortada.” 27 MAYIS’I ANLAMADAN SİYASET YAPMASINLAR I. Dünya Savaşı’nı anlamadan, günüzümü anlamanın mümkün olmadığını ifade eden Rasim Cinisli şöyle devam etti: “27 Mayıs Cumhuriyet tarihimizin en talihsiz olayıdır. 27 Mayıs’ın altını üstünü anlamadan bugünü anlamak mümkün değildir. Özellikle politikacılar 27 Mayıs’ı anlamadan Türkiye’de siyaset yapmasınlar. 27 Mayıs’ın devlete faturası ağır olmuştur. CENTO, Avrupa Ekonomik Topluluğu üyeliği, Kıbrıs’ta elde edilen başarılar bu darbe ile sıfırlandı. Yassıada Mahkemesinde devlet sırları ifşa edildi. Türkiye’nin İskenderun Limanı’ndan o dönemde Fransa’ya karşı bağımsızlık mücadelesi veren Cezayirli mücahitler ile Kıbrıslı mücahitlere gönderilen silâhlar DP’lilere verilmiş gibi gösterildi. Bütün zorlamalara ve hayatı pahasına Menderes bu devlet sırrını açığa vurmadı. Bugün devlet sırları orta yerde konuşuluyor. 1961 Temmuz ayında Anayasa yapıldı. Ekim ayında da seçimler yapıldı. Seçimleri DP’nin devamı olan partiler kazanınca iktidarı CHP’ye vermek için Yıldız Protokolü yapıldı.” 27 MAYIS’IN EN BÜYÜK KÖTÜLÜĞÜ TSK’YA OLDU 1960 yIlInda Hukuk Fakültesi’nde öğrencisi olduğunu belirten Cinisli şöyle devam etti: “O dönemin hocaları siyasî parti lideri gibi beyanatlar veriyorlardı. 27 Mayıs ile ilgili değişik görüşler vardır. Bazıları ihtilâl, bazıları hükümet darbesi bazıları da fiilî durum olarak görür. Prof. Dr. Ali Fuat Başgil’e göre bu hadise bir hükümet darbesidir. Eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar’a göre ise bir ihtilâldir. Ancak ben Başgil’in görüşünü benimsiyorum. 27 Mayıs bir ihtilâl olsaydı sistemin değişmesi gerekirdi. Sistem değişmemiştir. 27 Mayıs’a Fransız ihtilâlinde olduğu gibi bir halk desteği de söz konusu değildir. 27 Mayıs bir cuntanın işidir. 27 Mayıs en büyük kötülüğü Türk Silahlı Kuvetleri’ne yapmıştır. Bu tarihten sonra yaşanan hadiselerle ordu siyasetin içine çekilmiştir. Darbe ile birlikte cuntacılar tarafından dönemin Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun tutuklanmış, 260 generalden 233’ü emekliye sevk edilmiş daha alt rütbedeki 5 bin subay da emekli edilmiştir. Yani bu darbe emir komuta içinde yapılmış bir darbe değildir. Cuntacıların üzerinde asker elbisesi vardı. Ama bu darbeyi ordu yapmadı. Turan Güneş’in ifadesiyle cunta başarılı olup, darbeyi ordunun geneline yaymayı başardı. 27 Mayıs’ın üniversite çevrelerinden, basından, yurt içi ve yurt dışından bağlantıları vardır. Bu bağlantılar anlaşılmadan 27 Mayıs’ın mahiyeti de anlaşılamaz.”

Mustafa GÖKMEN / İstanbul

13.05.2008


 

ÖSS sistemi değişecek

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, ÖSS’yi değiştirmek istediklerini, bu konu üzerinde çalışmalarının devam ettiğini söyledi. “Bu sistemde öğrencinin hangi okuldan mezun olduğunun önemi kalmayacak mı?” sorusuna Özcan, “Ne alan kalacak ne katsayı, hepsi gidiyor. Tamamen başarıya odaklı bir sistem olacak ” cevabını verdi.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, üniversiteye giriş için tek aşamalı ancak adayların yılda birkaç kez girebilecekleri bir sınav modeli düşündüklerini açıkladı.

Özcan, Öğrenci Seçme Sınavı’nda (ÖSS) yapmayı düşündükleri değişikliklere ilişkin soruları cevapladı. ÖSS’yi değiştirmek istediklerini belirten Özcan, bu konu üzerinde çalışmalarının devam ettiğini bildirdi. Millî Eğitim Bakanlığının (MEB) da konuyla ilgili çalışmaları olduğunu söyleyen Özcan, MEB ile ortak çalışacak aşamaya henüz gelinmediğini kaydetti. Özcan, ‘’Biz de İngilizlerin yaptığı gibi düşünüyoruz’’ dedi. İngiltere’deki sistemde adaylara 12-13 konu verildiğini ve adayların bu konulardan istedikleri birkaçını seçerek sınava girdiklerini anlatan Özcan, kendilerinin de bu model üzerinde durduklarını ifade etti. İngiliz sisteminde açık uçlu sorular da yöneltildiğinin belirtilmesi üzerine Özcan, ‘’Bazılarında açık uçlu sorular var. Sosyal alanında sorular açık uçlu zaten, test değil. Bizde eskiden uygulanan olgunluk sınavlarının aynısı. Meselâ Tarihten ‘şu savaşın etkilerini yazın’ diyor. Hepsi test değil yani’’ dedi. YÖK Başkanı Özcan, konu ‘’olgunlaştıktan’’ sonra üniversitelerle paylaşacaklarını bildirdi. Özcan, düşünülen değişikliğin ne zaman uygulamaya konulacağı konusunda da ‘’Gelecek yıl için olmasa bile, bu sefer alan ve katsayıları kaldırırız. ona bir hazırlık olur. Evet, yetişmeyebilir, olmazsa bir sonraki sene geçeriz’’ dedi.

‘’Alan ve katsayıların kaldırılması halinde adaylar nasıl yerleştirilecek?’’ sorusu üzerine Özcan, ‘’Aldığın puana göre yerleştirileceksin. Kimse de sana ‘sen bu meslek okulundasın ancak şu meslek yüksek okuluna gidebilirsin’ diye bir şey söylemeyeceksin. Puanın tutuyorsa makine mühendisi ol, sosyolog ol, psikolog ol’’ diye konuştu. Özcan, ‘’Ne alan kalacak ne katsayı, hepsi gidiyor. Tamamen başarıya odaklı bir sistem olacak. Çocuğun, 3 dersten veya her neyse lise 1, 2, 3 ve 4’teki başarısına dayanan bir sistem olması lâzım’’ dedi.

Özcan, üniversitelerdeki her bölüm için adayların hangi derslerden veya konulardan başarılı olması gerektiğini üniversitelere soracaklarını belirterek, ‘’Örneğin, makine mühendisliği bölümlerine soracağız ‘siz hangi 3 tür puanla öğrenci almak istiyorsunuz’ diye. Onlar belirleyecek. Daha sonra bunları ÖSYM’nin kitapçığında yayınlayacağız’’ dedi. Özcan, şöyle devam etti: ‘’Aynı üniversite sınavı gibi tek ama senenin her anında yapılabilir bir sınav düşünüyoruz. Böyle bir defada olmasın, aday onu 3-5 defa alabilsin. Meselâ matematikten girdi, diyelim ki 100 üzerinden 25 aldı, bu onu tatmin etmedi. 6 ay sonra bir sınav daha olsun. ÖSYM, bu imtihanları döndürsün istiyoruz. Nasıl işte, TOEFL’da 120 doları veriyorsun, o hafta sonu sana hemen veriyorlar imtihanı. Burada da öyle bir mekanizma olsun. Herkes, yığınlar, gidip bir günde o imtihanı almasın. Meselâ, genel yetenek testini gelecek ay alacak, matematik testini 2 ay sonra, coğrafya sınavını ondan bir ay sonra alacak. Ama okul açılmadan yapılacak bu sınavlar, sürelere de riayet edilecek. Aldığınız puanlarla üniversitelere başvuracaksınız."

SINAV STRESİ, UNUTKANLIĞA YOL

AÇIYOR

Anadolu liseleri ve kolej sınavlarına hazırlanan ilköğretim okulu öğrencilerinde, yoğun stresten kaynaklanan ‘’konsantrasyon zorluğu, karar verme güçlüğü, unutkanlık ve öğrenileni kullanamama’’ gibi sorunların yoğun olarak görüldüğü bildirildi. Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Çocuk Ruh Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özlem Yıldız Öç, yaptığı açıklamada, özellikle ilköğretim okulu 8. sınıf öğrencilerinde, sınav günü yaklaştıkça sorunların da ortaya çıkmaya başladığını söyledi. Hem okula hem de dersanelere giden ilkokul öğrencilerinin, yoğun ve gerilimli bir çalışma ortamına sürüklendiğini ifade eden Öç, ‘’heyecan ve kaygının’’ deneme sınavları ve ailenin baskısıyla sürekli gündemde tutulduğunu belirtti. Ortaöğretim Kurumları Sınavı’nın (OKS) yaklaşmasıyla öğrencilerde, ‘’başarılı olamayacağım’’, ‘’sınavı kazanamazsam annemin babamın yüzüne nasıl bakarım’’ ve ‘’yüksek puan alamazsam rezil olurum’’ gibi kaygılar ortaya çıktığını bildiren Öç, bu düşüncelerin çalışmayı kolaylaştırmadığını tam tersine çalışmayı engellediğini ifade etti.

/ Ankara - Kocaeli

13.05.2008


 

Kurtarmaya hayır

Myanmar’da kasırga felâketinin ardından, askerî cunta yardıma kapılarını araladı. Arama-kurtarma faaliyetlerine ise hâlâ izin verilmiyor. Yardım kuruluşları salgın hastalıklara karşı yardımların bölgeye âcilen ulaşmaması halinde tasavvur edilemeyecek bir trajedi yaşanacağı uyarısı yaptılar.

Türk yardım kuruluşları Myanmar’da

Türk yardım kuruluşları, askerî cuntanın engellemelerine rağmen Myanmar’a girmeyi başardı. Myanmar’a ilk giren yardım kuruluşlarında olan İHH ekipleri de, başşehir Yangon’a 20 kilometre uzaklığındaki köylerde bulunan 500 aileye acil gıda yardımında bulundu. Yardımlarını askerî cuntaya kaptırmayan İHH ekibi, gıda paketlerini kendileri afetzedelere teslim etti.

13.05.2008


 

Çin 7.8’le sallandı

Çin’in Sichuan eyaleti 7.8 şiddetindeki depremle sarsıldı. Depremin merkez üssüne yakın bölgede onlarca evin çöktüğü bildirildi. Çin Devlet Televizyonu tarafından çok sayıda okul binasının çöktüğü duyurulan depremde, ölü sayısının ilk bilgilere göre 100’ün üzerinde olduğu ve artmasından endişe edildiği belirtildi. Depremde 900 öğrenci de enkaz altında kaldı.

Myanmar’ı kasırga,Çin’i deprem vurdu

Çin’de meydana gelen 7,8 büyüklüğündeki depremde ölenlerin sayısı 107’ye çıktı. Resmî Yeni Çin Haber Ajansı, ölü sayısının 107’ye yükseldiğini duyurdu. Ajans, ülkenin güneybatısındaki Sichuan’da meydana gelen depremde 900 kadar öğrencinin enkaz altında kaldığını da belirtmişti. Daha önceki haberlerde, depremde 5 öğrencinin öldüğü bildirilmişti. Depremin akabinde yüzlerce Çin’li öğrencinin enkaz altında kaldığı belirtiliyor.

/ Pekin

13.05.2008


 

Olmert yalan söylüyor

İsrail Başbakanı Ehud Olmert, ülkesinin en çok hayat kadını ithal eden ülkelerden biri olduğunu söyledi.

Olmert, “Yüksek talebin görüldüğü bu vak'ayla mücadele zor” dedi. Bu arada, İsrail’de her 5 kişiden 3’ü “Rüşvet almadım” diyen Olmert’in yalan söylediğini düşünüyor.

13.05.2008


 

İHH’dan, 120 yetim kıza çeyiz hediyesi

İHH İnsanî Yardım Vakfı, evlenme çağına gelen 120 yetim genç kıza çeyizlik eşya hediye etti.

İHH’dan yapılan açıklamaya göre, hayırseverlerin desteğiyle hazırlanan 38 parça'nın yer aldığı hediye paketleri, Diyarbakır, Erzurum, Bitlis, Van gibi Doğu ve Güneydoğu illeri ile İzmit, Yalova, Adapazarı ve İstanbul’da belirlenen 120 yetim genç kıza ulaştırıldı.

/ İstanbul

13.05.2008


 

Çocuk sahibi olmak isteyenlere umut oldu

Anne olmak için 22 yıl boyunca tedavi gören Sibel Tuzcu’nun kurduğu ‘Çocuk İstiyorum Dayanışma Derneği’, 6 yıldır anne-baba olmak isteyen çiftlere yol gösteriyor.

Tuzcu, yaptığı açıklamada, çocuk sahibi olmak için yıllarca tedavi gördüğünü, 42 yaşında anne olduğunu söyledi. Anne olmak için büyük çaba gösteren biri olarak 2002 yılında dernek kurduğunu bildirdi.

/ Van

13.05.2008


 

Adalet Bakanlığı’na UNICEF’ten teknik destek

Adalet Bakanlığının UNICEF’in teknik desteğiyle yürüttüğü ‘’Ardıç Projesi’’ kapsamında, ceza infaz kurumunda kalan çocuk ve gençler, fizikî şartları ruhsal gelişimlerine göre düzenlenmiş cezaevlerinde kalacak.

Proje kapsamında Türkiye’de faaliyete geçen ilk tutukevi olan Ankara Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan yaklaşık 300 çocuk, spor sahalarından, hobi bahçelerinden, kütüphane ve bilgisayar odasından yararlanabiliyor.

/ Ankara

13.05.2008


 

Kene ısırığı tedavisi gören bir kişi öldü

SİVAS’TA Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı şüphesiyle tedavi gören bir kişi öldü.

Alınan bilgiye göre, Koyulhisar ilçesine bağlı bir köyde yaşayan 69 yaşındaki M.K, misafirliğe gittiği Suşehri ilçesinin bir köyündeki kızının evinde rahatsızlandı. Suşehri Devlet Hastanesi’ne kaldırılan M. K., buradan Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne sevk edildi. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı şüphesiyle tedavi altına alınan M.K., önceki gün vefat etti. M.K’nın cenazesi köyünde, sağlık ekiplerinin gözetiminde tabutla birlikte toprağa verildi.

/ Sivas

13.05.2008


 

‘Şehir efsaneleri’ne karşı broşürlü tanıtım

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Koordinatörlüğü ‘’Katıldığı parti sonrasında buz dolu bir küvette uyanan gencin organları alındı, zenginler ve ünlüler bekleme listesinde ön sıralarda’’ gibi organ nakline ilişkin ‘’şehir efsanelerinin’’ doğru olmadığını anlatmak amacıyla broşür hazırlattı.

DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakil Koordinatörü Dr. Aylin Bacakoğlu, yaptığı açıklamada Türkiye’de yaklaşık 40 bin kişinin böbrek, 10 bin kişinin kornea, 1000 kişinin karaciğer, yüzlerce kişinin de kalp ve pankreas nakli için sırada beklediğini anlattı. Organ bağışını arttırmak amacıyla koordinatörlük olarak çeşitli çalışmalar kaydeden Bacakoğlu, özellikle bu konuya ilişkin ‘’şehir efsanelerinin’’ bağışlara olumsuz etkisini ortadan kaldırmayı hedeflediklerini belirtti.

/ İzmir

13.05.2008


 

Teslim olan 2 terörist serbest bırakıldı

TERÖR örgütü PKK’dan kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan 2 kişi Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ‘’etkin pişmanlık’’ hükmünden yararlanarak serbest bırakıldı.

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen iki ayrı duruşmaya tutuklu sanıklar E.T. ve Ş.D. katıldı. Duruşmada mahkeme heyetine terör örgütüne katılış ve ayrılış sebepleri hakkında bilgi veren sanıklar, hiçbir silâhlı eyleme katılmadıklarını belirterek, pişmanlıklarını dile getirdiler. Mahkeme heyeti, haklarında TCK’nın 314/2. maddesinde yer alan ‘’Terör örgütü üyesi olmak’’ suçundan 10 yıla kadar hapis cezası istenen sanıklar E.T ve Ş.D’nin ‘’Herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeksizin gönüllü olarak örgütten ayrılıp teslim oldukları’’ gerekçesiyle serbest bırakılmalarına karar verdi.

/ Diyarbakır

13.05.2008


 

Hakkâri, 4.1 şiddetinde depremle sallandı

HAKKÂRİ'NİN Çukurca ilçesinde gece 4.1 büyüklüğünde, hafif şiddette deprem meydana geldi.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nden alınan bilgiye göre, saat 02.19’da merkez üssü Hakkâri’nin Çukurca ilçesine bağlı Çığlı Köyü yakınları olan 4.1 şiddetinde bir deprem kaydedildi. Hafif şiddetli depremin Şırnak’ta da hissedildiği öğrenildi.

/ Çukurca

13.05.2008


 

Yağışlar, çiftçinin yüzünü güldürdü

OSMANİYE'NİN Kadirli ilçesinde etkili olan yağışların çiftçilerin yüzünü güldürdüğü bildirildi.

Kadirli İlçe Tarım Müdürü Fatin Rüştü Özeser, son yıllarda Nisan aylarının kurak geçtiğini ancak, bu yıl Mayıs yağmurlarının ekili hububat ürünleri için faydalı olduğunu, bunun ürüne rekolte ve kalite olarak yansımasını beklediklerini belirtti. Mayıs ayının ilk haftasında başlayarak aralıklarla devam eden yağmurun, çiftçiler üzerinde kuraklık endişesini az da olsa giderdiğini söyleyen Özeser, ‘’Nisan ayında hiç yağış olmadı. Ürünün suya en fazla ihtiyaç duyduğu dönemde beklenen yağışların gelmemesi ekili alanları olumsuz etkiledi. Fakat son 10 günden bu yana aralıklarla etkili olan yağışlar çiftçileri memnun etti. Geçen yıla oranla bu yıl hububatta yüksek rekolte bekliyoruz’’ dedi.

/ Osmaniye

13.05.2008


 

Devlet, camilere de sahip çıksın

DİYANET ve Vakıf Emekçileri Sendikası (DİVES) Genel Başkanı Lokman Özdemir, ‘’Devletin resmî kurumlarının yakacak ve elektrik bedelleri devlet tarafından ödenirken, camilere farklı bir uygulamaya gidiliyor’’ dedi.

Özdemir, Bitlis’te düzenlediği basın toplantısında, Hükümetin bazı kamu ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla camilerde halktan para toplanmasını teşvik etmemesi gerektiğini söyledi. Bu durumun, din görevlilerini rencide ettiğini savunan Özdemir, ‘’Devletin resmî kurumlarının yakacak ve elektrik bedelleri devlet tarafından ödenirken, camilere farklı bir uygulamaya gidiliyor’’ diye konuştu.

/ Bitlis

13.05.2008


 

PTT’den Hybrid Mail uygulaması

PTT Genel Müdürlüğü, basım ve dağıtımdan kaynaklanan gecikmeleri ortadan kaldıracak Hybrid Mail uygulamasına geçiyor.

Elektronik ortamda verilen fatura ve benzeri gönderilerin PTT tarafından en yakın yerde basılarak dağıtımına imkân veren uygulama, bu yıl başlayacak. Hybrid Mail uygulamasının, ‘’Kuruluşların postayı elektronik ortamda verip, posta idaresi tarafından bunun basılarak dağıtımının yapılması’’ olarak tanımlandığını ifade eden Tural, bu uygulamanın sürekli postaya yayın ve iş veren müşterilerin ihtiyaçlarının daha hızlı karşılanmasını sağladığını kaydetti.

/ Ankara

13.05.2008


 

Ulaşıma ‘net’ çözüm

Ulaştırma Bakanlığı, vatandaşların deniz, hava, kara ve demir yolu ulaşımını karşılaştırarak seçim yapmasına imkân verecek bir portal hazırlıyor.

Portaldan; tren, gemi, uçak ve otobüs bileti alınabilecek. Ulaştırma Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, Bakanlık, internet teknolojileri konusunda uzman bir ekiple ulaşım bilgilerinin vatandaşa internette tek noktadan sunulacağı ‘’Ulusal Ulaştırma Portalı’’ üzerinde çalışmalara başladı. Portaldan sağlanacak bağlantılarla, çevrim içi tren, gemi, uçak ve otobüs bileti alınabilmesi öngörülüyor. Gelecek yıl tamamlanarak kullanıma açılması planlanan portalın internet adresi ise henüz belirlenmedi.

/ Ankara

13.05.2008


 

Gözlerinizi bilgisayardan koruyun

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit Kamış, bilgisayar ekranlarının sürekli titreşen yapıda olmaları ve saniyede 40-80 kez yanıp sönüyor olmasının, bilgisayar başında fazla kalınması halinde görme güçlüğüne, göz yorgunluğuna ve göz kurumasına sebep olabildiğini söyledi.

Doç. Dr. Ümit Kamış, uzun süre ekran başında kalmak zorunda olanların bilgisayar ekranının üst seviyesinin, göz seviyesini aşmamasına özen göstermesi ifade ederek, şunları söyledi: ‘’Bu sayede gözümüz çalışma sırasında hafifçe aşağı bakar pozisyonda olacak, bu durum kapak aralığının bir miktar dar kalması yoluyla göz yaşının buharlaşabileceği göz yüzeyini azaltacaktır. Ekrana 60-80 santimetre mesafeden bakan bir kişi için ekran boyu ile ekran çözünürlüğü dengesi de çok önemlidir. 14 inç ekran boyutu için 640x480, 15 inç ekran boyutu için 600x800, 17 inç ekran çözünürlüğü için 1024-768 ideal seçimdir. Ayrıca bilgisayar başında uzun süre oturmamalı her saatte 15’er dakikalık molalarla göz dinlendirilmelidir.’’

/ Konya

13.05.2008


 

Küresel ısınma kalbi de vuruyor

Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Kardiyoloji Kliğinde görevli Doç. Dr. Ahmet Temizhan, ani sıcaklık değişimlerinin kalp hastaları için risk oluşturduğunu, tansiyon ve vücut ısısının hava sıcaklıklarındaki değişimlere göre ayarlanmasının büyük önem taşıdığını belirtti.

Temizhan, yaptığı açıklamada, küresel ısınma dolayısıyla mevsimsel geçişlerin hızlı olması ve ara mevsimlerin yaşanmaması sebebiyle ani sıcaklık değişiklikleri yaşandığını kaydetti. Temizhan, ‘’Gribal enfeksiyonlar özellikle kalp yetersizliği olanlarda büyük sağlık sorunları yaratıyor. Kalp hastaları grip ve soğuk algınlığını çok ağır geçiriyor. Bu nedenle korunma büyük önem taşıyor. Bunun için de kalp rahatsızlığı olanlar giyimine kuşamına çok dikkat etmeli. Hafta, hatta gün içindeki sıcaklık farklılıklarında uygun giysilerin seçilmesi çok önemli.’’ dedi. Temizhan bunun yanı sıra mevsimsel etkilerden korunmak için bol su tüketilmesinin de faydalı olacağını vurguladı.

/ Ankara

13.05.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün haberler