Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 09 Mayıs 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Aile

Toplum, güçlü aile ile ayakta kalır

Diyarbakır Müftüsü Ali Melek, bir toplumun ayakta kalabilmesi ve hayatını sürdürebilmesinin ailenin sağlamlığı ve bütünlüğü ile mümkün olduğunu söyledi.

Çocukların topluma yararlı bir insan haline getirilmesinde aileye büyük görevler düştüğünü anlatan Melek, ailenin temel direğinin anne ve babalar olduğunu belirtti.

Her evlâdın anne ve babasına karşı sorumlulukları olduğunu hatırlatan Melek, hiçbir çocuğun anne ve babasının hakkını dünyada ödemesinin mümkün olmadığını vurguladı. İslâmiyet’in anne ve baba hakları üzerinde titizlikle durduğunu kaydeden Melek, “Anne ve babaya saygıyı bir sorumluluk ve bir görev olmaktan öte, dinin bir emri olarak kabul etmiştir. Bu hususta Kur’ân-ı Kerim’de ‘Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine of bile deme; onları azarlama, ikisine de güzel söz söyle. Onları esirgeyerek alçak gönüllülükle üzerlerine kanat ger ve Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara öyle rahmet et! diyerek duâ et’ buyrulmuştur” dedi. “Anne, bağlılığın, fedakârlığın, cömertliğin, karşılık beklemeden vermenin ve azalmayan, tükenmeyen bir sevginin kaynağıdır” diyen Melek, anne sevgisinin İlâhî rahmete benzediğini belirterek “Hep verir, karşılık beklemez” diye konuştu. Melek, şunları söyledi: “Cenneti ayakları altına sermiş, vaktinde kılınan namazdan sonra en sevimli işin anneye iyi davranmak olduğunu, Allah’ın rızasını kazanmanın, Cennete ulaşmanın en kolay yolunun anneye hizmetten ve anneyi gereği gibi sevmekten geçtiğini bildirmiştir. Anneler senenin belli bir gününde sevilip diğer zamanlarda ihmal edilecek varlıklar değildir.”

/ Diyarbakır

09.05.2008


Her yıl 1 milyon 378 bin bebek

Ankara İl Sağlık Müdürü Mustafa Aksoy, Türkiye’de her yıl 2 milyona yakın kadının gebe kaldığını ve 1 milyon 378 bin bebeğin canlı doğduğunu bildirdi.

‘’Anneler Günü’’ dolayısıyla yazılı açıklama yapan Aksoy, Anneler Günü’nün evrensel bir gün olduğunu ve milyonlarca annenin bu gün çocukları tarafından sevgi ve saygı ile anıldığını belirtti.

Anne ve bebek sağlığı verilerinin, ülkelerin gelişmişliği ve genel sağlık durumunu yansıtan en önemli göstergelerden biri olduğuna dikkati çeken Aksoy, Türkiye’de her yıl 2 milyona yakın kadının gebe kaldığını, 1 milyon 378 bin bebeğin canlı doğduğunu kaydetti.

Çeşitli sebeplerle anne ve bebek ölümlerinin yaşandığını da belirten Aksoy, Sağlık Bakanlığının politikaları doğrultusunda Ankara İl Sağlık Müdürlüğü olarak, anneler için sürekli aktiviteler, eğitimler ve sağlık hizmetleri sunduklarını ifade etti.

/ Ankara

09.05.2008


En güzel hediyesi sağlığı oldu

İzmir’de önceki gün bir hastanede doğan, akciğerlerinden temizlenerek kalbine gelen kanı, kirli kanla karışan ‘’Beyza’’ bebek, doğar doğmaz ameliyat edildi.

Halen yoğun bakımda olan minik bebeğin, 11 Mayısta hastaneden taburcu olarak, annesine kavuşacağı bildirildi. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sezaryenle doğum yapan Firdevs Bozkurt, kız bebek dünyaya getirdi. Beyza adı verilen bebek, doğumunun hemen ardından sorun tesbit edilmesi üzerine Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildi. Hastanede ameliyata alınan minik Beyza, 3 saatlik operasyonun ardından sağlığına kavuştu.

/ İzmir

09.05.2008


Şark çıbanını nasıl tanırsınız?

TIBBÎ Mikrobiyoloji ve Parazitoloji Uzmanı Prof. Dr. Adil Allahverdiyev, halk arasında ‘’şark çıbanı’’ olarak bilinen ve bir türü iç organları da etkileyerek ölüme yol açabilen ‘’Leishmania’’ hastalığının teşhisi için güvenli ve başarılı yeni bir yöntem geliştirdiklerini bildirdi.

Bu yöntemin orijinal olduğunu ve kendileri tarafından geliştirildiğini vurgulayan Adil Allahverdiyev, ‘’Yeni mikrokültür yöntemine ilişkin çalışmamız Amerika’nın en önemli bilimsel dergisinde 2 bölüm halinde yayınlandı. Şu anda başta ABD ve Kanada’da olmak üzere dünyanın birçok laboratuvarında uygulanmakta. Türkiye’de Ankara Başkent Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi ve bazı merkezlerde uygulanmaktadır’’ diye konuştu.

/ İstanbul

09.05.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri