Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 20 Mayıs 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

Türkiye, EBRD’ye tam üye oluyor

Türkiye’nin, ‘’Avrupa Bankası’’ olarak Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasına (EBRD) tam üyelik başvurusu, Banka Genel Kurulunda bu hafta görüşülecek.

Alınan bilgiye göre, Türkiye’nin resmi başvurusunun, bu hafta yapılacak EBRD Genel Kurulunda görüşülerek ‘’prensip olarak’’ onaylanması bekleniyor. Nihaî resmî onay sürecinin ise 2-3 ay sonra gerçekleşeceği belirtiliyor.

Türkiye, tam üyeliğin onaylanmasının ardından, Banka’nın aktif üyeleri arasında yer alacak ve özel sektöre yeni bir finansman imkanı bulunmuş olacak. Orta Avrupa ülkelerinden aşamalı olarak çekilecek olan olan EBRD, bundan sonraki dönemde yatırımlarda önceliği Türkiye’ye vermeyi planlıyor.

‘’Avrupa’nın Dünya Bankası’’ olarak da bilinen EBRD’nin, 2010 yılına kadar, 2004 yılında AB’ye tam üye olan 8 eski Doğu Bloku ülkesine mali destek vermeyi ve yatırımlarda bulunmayı keseceğini belirten yetkililer, kuruluşun bundan sonra Türkiye’ye ağırlık vereceğini vurguluyorlar. Yetkililer, EBRD’nin, Türkiye’yi de genişleme stratejisinin ana hedefi olarak ilan edeceğini belirtiyor. EBRD’nin, Türkiye’nin ardından çok da fazla genişlemeyeceğine dikkati çeken yetkililer, genişlemenin, AB tam üyelik sürecindeki Türkiye ile AB’nin en çok önem verdiği Rusya ve diğer bazı eski Doğu Bloku ülkesi ve Avrupa’nın coğrafi ve stratejik sınırlarıyla sınırlı olacağını vurguluyorlar.

Önemli bazı AB üyelerinin, Türkiye’nin, EBRD’nin mali ve diğer operasyonlarından faydalanmasını desteklediği, diğer bazı ülkelerin ise kararsız ya da Türkiye karşıtı olduğu ifade ediliyor. ABD’nin, Türkiye’nin EBRD’deki etkin üyeliğini en çok destekleyen ülke olduğu vurgulanıyor. Ancak, EBRD’nin geleceği konusunda, AB üyesi ülkeler ile ABD arasında tam bir fikir birliği bulunmuyor. ABD, Bankanın operasyonlarını ticari banka mantığıyla yürütmesini isterken, AB ülkeleri, Banka’nın kalkınma projelerini finanse etmesi gerektiğini ileri sürüyor. Avrupa Bankasının, Türkiye’ye Avrupa Birliği ile entegrasyon konusunda da yardımcı olabileceği belirtiliyor. AB’nin kontrolünde, 1991 yılında, eski Doğu Bloku ülkelerini piyasa ekonomisine hazırlamak ve kalkınmalarını desteklemek için kurulan 20 milyar avro sermayeli EBRD, eski Doğu Bloku ülkelerinin AB’ye tam üye oluncaya kadarki süreçlerinde çok önemli bir fonksiyona sahip oldu. EBRD, 2004 yılında, eski Doğu Bloku ülkelerinin AB üyesi olmasıyla, faaliyet alanları ile operasyon bölgesinde değişikliğe gitme hazırlıklarına başladı. Yılda ortalama olarak dağıttığı 4 milyar avro kredi tutarıyla dünyanın en büyük yatırım bankaları arasında yer alan EBRD, kaynaklarının yüzde 70’ini özel sektöre, yüzde 30’unu da kamu sektörü projelerine kullandırıyor. EBRD’yi diğer finansman kuruluşlarından ayıran en önemli özellik, risk alması ve bölgesel kalkındırmaya önem vermesi olarak gösteriliyor. Banka, bütün projelere ise ticari bankaların mantığıyla yaklaşıyor ve fizibilitesi olmayan projeleri desteklemiyor.

Bankanın, Türkiye’ye öncelik stratejisi çerçevesinde yabancı yatırımcıları, Türkiye’de bankacılık, turizm, KOBİ’ler, medya, altyapı yatırımları, enerji, gayrimenkul, sağlık, bilgi iletişim teknolojileri ile tarım ve gıda alanlarında yatırım yapmaya davet edeceği belirtiliyor.

/ Ankara

20.05.2008


 

Artık enflasyon ithal edeceğiz

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Türkiye’nin dışarıdan ‘enflasyon ithal etme’ dönemine girdiğini belirterek, herkesin hesabını buna göre yapmasını istedi. Tüzmen, “Türk sanayicisi, ihracatçısı bir süreden beri ucuz ara malı ithalâtıyla maliyetleri düşürdü. Ancak şimdi, yeni bir döneme girdik. Bütün ülkelerde enflasyon artıyor. İthal ettiğimiz ara malların fiyatları artıyor. Bu da üretimde maliyetleri artırıcı bir sonuç doğuruyor” dedi.

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Türkiye’nin dışarıdan ‘enflasyon ithal etme’ dönemine girdiğini belirterek, herkesin hesabını buna göre yapmasını istedi. Bakan Tüzmen, dünya ekonomilerindeki son gelişmelerle ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, dünyada bütün ülkelerde enflasyonun arttığı bir döneme girildiğini bildirdi. Bu durumun Türkiye’yi de etkilediğini kaydeden Tüzmen, ‘’Türk sanayicisi, ihracatçısı bir süreden beri ucuz ara malı ithalatıyla maliyetleri düşürdü. Ancak şimdi, yeni bir döneme girdik. Bütün ülkelerde enflasyon artıyor. İthal ettiğimiz ara malların fiyatları artıyor. Bu da üretimde maliyetleri artırıcı bir sonuç doğuruyor. Yani Türkiye enflasyon ithal etme dönemine girdi’’ dedi. Amerika’dan, Avrupa’dan, Uzak doğu’dan, Orta doğu’dan üreticilerle temas halinde olduklarını, bu bölgelerin ekonomilerini yakından takip ettiklerini ifade eden Bakan Tüzmen, şunları söyledi: ‘’Birçok ülkede enflasyon rakamları yüzde 20’lere doğru yükseldi. Türkiye’nin en büyük ara malı ithalatı yaptığı Çin gibi uzak doğu ülkelerinde, enflasyon yükseliyor. Bu durum doğal olarak bizi de etkiliyor. Bizim maliyetlerimizi yükseltiyor. Önümüzdeki dönem, hesaplar buna göre yapılmalı. Artık enflasyon ithal etmeye başladığımız dikkate alınmalı. Bu gerçekler hesaba katılarak programlar yapılmalı.’’

Türkiye’deki gelişmelerin dünya ülkelerinden bağımsız olarak ele alınamayacağını belirten Tüzmen, iyi bir hesap yapılması ve doğru bir program uygulanması halinde, tehdit gibi görünen bu durumun bir fırsat haline gelebileceğini bildirdi. Bakan Tüzmen, Türkiye olarak petrol fiyatlarında ve gıda ürünlerinde görülen aşırı artış nedeniyle, artı gelir elde eden ülkelerin Türk ihracatçısı ve müteahhitleri tarafından dikkatle takip edilmesi gerektiğini kaydetti. DTM olarak, bu ülkelere yönelik projeler geliştirdiklerini ifade eden Bakan Tüzmen, görüşlerini şöyle açıkladı: ‘’Dünyada yaşanan gelişmeler karşısında proaktif hareket etmemiz gerekiyor. DTM, İGEME, Eximbank ve İhracatçı Birlikleri olarak bizim yaptığımız da bu. Ülkelerdeki gelişmeleri onların taleplerini günü gününe izlemeye çalışıyoruz. İhracatçılarımızın nasıl davranmaları gerektiği üzerine taktikler geliştirip, onlara aktarıyoruz."

/ Ankara

20.05.2008


 

Kredi krizi devam ediyor

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean Claude Trichet, kredi krizinin sürdüğünü söyledi. Petrol ve gıda fiyatlarının yükselmesinin enflasyonist baskıları arttırdığınu belirten Trichet, enflasyonu kontrol altına almanın refahı ve istihdamı korumanın en iyi yolu olduğunu vurguladı.

AVRUPA Merkez Bankası (ECB) Başkanı Jean Claude Trichet, kredi krizinin sürdüğünü söyledi. Trichet, BBC’ye verdiği demeçte, ‘’Biz, devam eden, çok ciddî bir piyasa düzeltmesi görüyoruz, düzeltme henüz sona ermedi’’ dedi. Merkez bankalarının şu anda faiz oranlarını düşürürse, bunu çok ciddî sorunların takip edeceği uyarısında bulunan Trichet, ‘’Siyaset yapıcıların önceliği fiyat istikrarını sağlamak olmalıdır. Orta vadede fiyat istikrarı ve fiyat istikrarında güvenilirlik, üst düzeyde sürdürülebilir (ekonomik) büyüme ve sürdürülebilir istihdam oluşturmak için en iyi yoldur’’ diye konuştu. Petrol ve gıda fiyatlarının yükselmesinin enflasyonist baskıları arttırdığına dikkati çeken Trichet, enflasyonu kontrol altına almanın refahı ve istihdamı korumanın en iyi yolu olduğunu vurguladı. Enerji ve gıda fiyatlarındaki yükselişi 1970 yılındaki petrol şokuyla karşılaştıran Trichet, bir çok Avrupa ülkesinin 1970’li yıllarda sıkı para politikasında başarısız olmasının, bölgenin rekabet yeteneğine zarar veren yüksek ücretlere yol açtığını, bunun da kitlesel işsizlikle sonuçlandığını ifade etti. Halen işsizlikle mücadele etmenin bu çağın ‘’mirası’’ olduğunu belirten Trichet, tüketici fiyatlarının hızla yükselmesine rağmen, yüksek enflasyonun ilelebet sürmeyeceğini söyledi.

/ Londra

20.05.2008


 

ÇAYKUR: Mayıs ayında stoklarımız yetmedi

ÇAYKUR Genel Müdürü Ekrem Yüce, bu yıl Mayıs ayında, stokları yetmediği için eski çayla yeni çayı harman yaparak piyasaya sürdüklerini söyledi.

Yüce, yaptığı açıklamada, ÇAYKUR olarak 5 yıldan bu yana her yıl alımlarında artış yaparak 2003 yılına göre kotaları yüzde 20 artırdıklarını belirtti. Yaş çay alımlarında her yıl hedeflerinin üzerinde alım yaptıklarını ifade eden Yüce, ‘’2003 yılında aldığımız 517 bin ton yaş çayı, 2007 yılında 660 bin tona çıkardık. Bu da son yılların en yüksek rakamı idi. Çalışmalarımızı hem alımlarımızda hem de satımlarımızda 5 yıldır hedeflerimizin üzerinde gerçekleştiriyoruz’’ dedi. Yüce, her yıl piyasaya yeni bir ürün sürme yönünde çalışma yaptıklarını, bu yıl da 500 gramlık filiz çayını 1 kilograma çıkartma planları olduğunu, bunun dışında çok özel bir çay çeşidi yapmak istediklerini kaydetti.

/ Rize

20.05.2008


 

Şiddetli yağış, karpuzun ucuzlamasını geciktirdi

Adana’nın Karataş ve Ceyhan ilçelerinde son günlerdeki şiddetli yağışlar sonucu hasadın zamanında yapılamaması, kilosu 1,20 ve 1,50 YTL arasında satılan karpuzun fiyatının düşmesini engelledi.

Türkiye’nin karpuz üretiminin yarısının karşılandığı Çukurova yöresinin Ceyhan ve Karataş ilçeleri ile sezonun ilk turfanda ürününün hasadının yapıldığı yer olarak bilinen Tuzla beldesindeki ekim alanları, son günlerdeki şiddetli yağışlardan olumsuz etkilendi. Ceyhan ilçesinde dolu bazı tarlalarda ekili karpuza zarar verirken, Karataş ilçesi ve Tuzla beldesindeki arazilerin bir bölümünde de çamur dolayısıyla hasat çalışmaları birkaç gün gecikmeli başlatılabildi. Hasadı gerçekleştiren tarım işçileri çamurlu tarlalarda güçlükle yürürken, ürün taşınan traktör römorklarının bazılarının da çamura saplandığı gözlendi. Bu durumun ise manav ve marketlerde fiyatı 1,20 ve 1,50 YTL’yi bulan karpuzun ucuzlamasını geciktirdiği belirtildi.

Tuzla Beldesi Belediye Başkanı Ramis Avcı, yaptığı açıklamada, Karataş şehir merkezinde birçok ev ve iş yerinin zarar görmesine de neden olan şiddetli yağışın 36 bin dekar ekili alanı etkilediğini söyledi.

/ Adana

20.05.2008


 

Dünya petrol rezervi azalıyor

DÜNYA petrol rezervi 2007 yılı başında, bir önceki yıla göre binde 1 oranında azaldı.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) BP enerji raporu, ABD enerji istatistikleri ve Uluslararası Enerji Ajansı verilerine dayanarak hazırladığı ‘’2007 Petrol Piyasası Sektör Raporu’’na göre, geçen sene dünya ülkelerinin günlük toplam petrol talebi 85,59 milyon varil düzeyinde oldu. Bu miktarın 20,70 milyon varil ile yüzde 24,2’si ABD’ye, 7,68 milyon varil ile de yüzde 9’u Çin’in talebinden kaynaklandı. Dünya petrol arzında, OPEC ülkelerinin payı hem 2006 yılında, hem de 2007 yılında bir önceki yıllara göre yüzde 1 azaldı. ABD dışındaki OECD ülkelerinin dünya petrol arzındaki payı ise 2006 yılında 2005 yılına göre yüzde 2,2, 2007 yılında 2006 yılına göre yüzde 2,6 oranında azaldı. Eski SSCB’nin 2006 yılı için toplam arzdaki payı 2005 yılına göre yüzde 3,3 , 2007 yılında ise 2006 yılına göre yüzde 3,7 oranında arttı. Dünya toplam petrol arzı ise 2005 yılında 84,63 milyon varil/gün, 2006 yılında günde 84,60 milyon varil/gün, 2007 yılında ortalama olarak günlük 84,64 milyon varil düzeyinde istikrarlı olarak gerçekleşti. Geçen sene ABD günlük 8,48 milyon varil petrol arzında bulunurken, günlük talebi 20,70 milyon varili buldu. 2005 yılında 1197,3 milyar varil olan dünya petrol rezervi, 2006 yılında yüzde 1 artarak 1209,5 milyar varile çıktı, 2007 yılın başında ise bir önceki yıla göre binde 1 azalarak 1208,2 milyar varile geriledi. Toplam petrol rezervinin 914,6 milyar varili OPEC ülkelerine ait bulurken, dünyanın en büyük petrol kullanıcısı ABD 29,9 milyar varillik rezerve sahip bulunuyor. Dünya petrol talebi incelendiğinde toplam talebin yüzde 60’ı OECD ülkelerine ait. Bir OECD ülkesi olan ABD’nin dünya petrol talebindeki payı da yaklaşık yüzde 21 oranında bulunuyor.

/ Ankara

20.05.2008


 

Konyalı iş adamları Tanzanya ile tanıştı

AKTİF İşadamları ve Sanayicileri Derneği (AKTİSAD) Genel Sekreteri Celal Güneş, Konya’ya gelen 31 kişilik Tanzanya ticarî heyetinin, Konyalı iş adamlarıyla ortak yatırımlar ve alım-satım konularında görüşmelerde bulunduğunu söyledi.

Güneş, yaptığı açıklamada, dernek olarak, ihracatı teşvik etmeyi ve iş adamları için yeni dış pazarlar bulmayı amaçladıklarını, bu çerçevede, İstanbul’da düzenlenen ‘’Afrika Dış Ticaret Köprüsü’’ programı için ülkeye gelen Tanzanyalı iş adamlarını, Konya’ya davet ettiklerini söyledi. Tanzanya ticarî heyetinin 2 gün boyunca Konya’daki üretim tesislerinde incelemelerde bulunduğunu ifade eden Güneş, ‘’Heyet, Konyalı firmalarla ortak yatırımlar ve alım-satım konularında görüşmelerde bulundu. Tanzanyalılar, özellikle gıda ambalajı, mobilya, meyve suyu, çikolata, hazır giyim ve tarım makineleriyle ilgilendiler, mal alma ve ortak yatırım konusunda bağlantılar kurdular’’ dedi.

/ Konya

20.05.2008


 

Kaçak şekere, "kesme şeker" kılıfı

ŞEKER kaçakçılarının, faaliyetlerini kamufle edebilmek, yurt içi piyasaya daha rahat ürün sürebilmek ve karını arttırabilmek için, şekeri ‘’kesme şeker’’ olarak işlemeye yöneldiği belirlendi.

‘’Kesme-küp şeker tesisi’’ olarak üretim izni alan firmalar, yurt içindeki fabrikalardan, kaçak şeker işleme faaliyetlerini kamufle etmek için düşük miktarlarda şeker alırken, İran, Irak ve Suriye’den getirdikleri yüksek miktardaki şekeri burada işleyerek, yurt içi piyasaya sürüyor. Firmalar, şeker kaçakçılığı ile vergi kaybına neden olup, haksız rekabet oluştururken, küp-kesme şekere dönüştürdükleri şeker ile kârlarını daha da arttırıyorlar. Doğu ve Güneydoğu’da, son aylarda, çok sayıda firmanın ‘’kesme şeker tesisi’’ne üretim izni almak için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na başvurduğu belirtilirken, bakanlığın görüş sorduğu Şeker Kurumu’nun, ‘’denetimi zor olduğu’’ gerekçesi ile buna olumsuz görüş bildirdiği öğrenildi. Doğu ve Güneydoğu’dan, emniyet kurumları ve savcılıklar tarafından Şeker Kurumu’na gönderilen çok sayıda şeker örneğinden yüzde 72’sinin, yapılan analiz sonucunda, Türkiye’de üretimi olmayan kamış şekeri olduğu belirlendi. Kurum, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve ilgili kurumların işbirliği ile kaçak şekerle mücadeleyi hızlandırıyor.

/ Ankara

20.05.2008


 

TOKİ açık arttırma ile işyeri ve konut satacak

TOPLU Konut İdaresi’ne (TOKİ) ait Türkiye genelinde 730 iş yeri ve 46 konut, açık arttırma yöntemiyle satışa sunulacak.

Eskidji Müzayedecilik’ten yapılan yazılı açıklamaya göre, satış işlemleri 29 Mayıs’ta Eskidji Müzayedecilik tarafından yapılacak konut ve iş yerlerinde yüzde 40’a varan indirimin yanı sıra yüzde 25 yerine yüzde 15 peşinat bedeli uygulanacak. İstanbul Bakırköy’deki konut için yüzde 30 peşinat ve 60 ay vade süresi uygulanırken, Bahçeşehir’deki konut ve villa yüzde 25 peşinatla, 120 ay vade ile satılacak. Adıyaman Merkez Esentepe, Ankara Eryaman 6. Etap 1. Kısım, Ankara Şereflikoçhisar, Balıkesir Manyas 2. Etap, Bitlis Tatvan, Bursa Nilüfer Kayapa, Diyarbakır Bismil, Elazığ Merkez Sürsürü 2. Bölge, Elazığ Palu, Gümüşhane Kelkit, Gümüşhane Şiran, Kars Merkez, Konya Beyşehir, Konya Merkez Selçuklu 3. Bölge, Kütahya Merkez, Samsun Merkez Atakent ve Siirt Merkez Bostancık’taki iş yerleri için de yüzde 15 peşinat ve 84 ay vade uygulanırken, diğer iş yerleri de yüzde 25’i peşin 84 ay vadeli olarak satışa sunulacak. Meskenler için ise satışlar yüzde 25 peşin 120 ay vadeli olarak yapılacak. Ankara Çankaya’daki meclis lojmanlarında ise yüzde 25 peşinat oranı için 48 ay vade süresi, yüzde 35 peşinat için 60 ay vade süresi ile yüzde 5 oranında indirim olacak. Yüzde 45 peşinat için ise 72 ay vade süresi ve yüzde 10 oranında indirim uygulanacak. Peşin ödeme durumunda yüzde 22 oranında indirim sağlanacak. Açık arttırmalar İstanbul Yenibosna’da bulunan Eskidji Merkez binasından naklen canlı bağlantıyla Ankara Bilkent TOKİ Salonu, ses bağlantılı İzmir Alsancak Eskidji Bölge Ortaklığı ve Adana Seyhan Mavi Sürmeli Oteli’nde eş zamanlı olarak, 29 Mayıs Perşembe günü saat 15.00’de yapılacak.

/ İstanbul

20.05.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün haberler