|
Yalana kananlar
Dünden devam
Bazı siyonistler dahi Mesihçi hahamların uydurdukları boş arazi lâfının bir yalan olduğunu ve bu yalana kandıklarını itiraf etmişlerdir. Bunlardan biri de ‘Ahad Ha’am’ müstear ismiyle yazılar yazan Asher Guinsberg'dir. Filistin topraklarının iddia edildiği gibi boş olmadığını dile getiren bir yazısında şunları söylemektedir:
Dışarıdan bakınca Eretz, İsrail’in yarı çöl ve ekilmemiş bir arazi olduğuna inanmaya alışmışız. Sanki her isteyen buraya gelebilir ve gönlünün istediği kadar toprak sahibi olabilirdi. Halbuki gerçek hiç de öyle sayılmaz. Ülkenin bütününde ekilmemiş yer bulmak sanıldığı kadar kolay değildir. Yegâne ekilmemiş alan kum yığınları ve taş tepelerdir. Buralarda da ancak çok ağır bir çalışma, büyük bir temizleme ve düzenleme faaliyetinden sonra belki bazı meyve ağaçları yetiştirilebilir.” Siyonizm Dosyası sh: 49.
Ahad Ha’am Filistin halkı içinse şunları söylüyordu:
“Arapların, etraflarında olup bitenleri anlamayan, eşeğe benzeyen çöl yabanileri olduğunu düşünürdük. Oysa bu büyük bir hataydı. Bütün Samiler gibi Araplar da arzularla dopdolu olan keskin zekâlı insanlardı. Suriye ve Filistin şehirleri zeki ve kurnaz tüccarlarla doludur. Araplar, özellikle de şehirde oturanlar, bizim toprak konusundaki arzu ve faaliyetimizi anlamalarına rağmen, durumu görmemezlikten geliyorlar. Çünkü şimdiye kadar yürüttüğümüz faaliyetlerde kendilerine yönelik bir tehlike sezmediler.... Ama, İsrail toprağındaki (Filistin) varlığımız genişlerse, bu genişleme onları rahatsız edecektir. Ve topraklarını savaşsız almamıza izin vermeyeceklerdir.” Original Sins, sh: 72
Çok tehlikeli olan Kabbala
felsefesini iyi anlamak lâzım
Tarihteki Yahudi krallıkları olan Judah ve Israel’in sınırları Beersheba’dan Ürdün’ün doğusunda olan Moab’a kadar uzanıyordu. Bible and Sword, sh: 215
Buna rağmen Kabbalacı Hahamlar “Eğer Kitab-ı Mukaddes’e sahip çıkıyorsak, kendimizi Kitab-ı Mukaddes’te yazılı olan halk olarak biliyorsak, o halde Kitab-ı Mukaddes’te yer alan Hakimlerin Patriklerin topraklarına sahip çıkmalıyız....” diye yorum yaparak Kitabı siyonistlerin istedikleri gibi yorumlamışlardır.
Haham Samuel İzakes (1825-1917) ise Büyük İsrail’in sınırlarının Medine’de Beni Kurayza, Beni Nadr ve Hayber mıntıkalarına kadar uzandığını söylemiştir. Mevkıf ed-Devle Osmaniyye min Hareketi’s Sihyoniyye, sh: 38.
Kabbalacı Hahamlar, Yahudilere ait olduğunu ve mutlaka özgürleştirilmesi gereken İsrail topraklarının Filistin’den başka, Sina Yarımada’sını, Ürdün’ü, Suriye’nin büyük bir bölümünü ve Kuveyt’i kapsadığını gösteren haritalar basmış, siyonizmin yayılmacı politikasına din adına destek sağlamışlardır. Böylece devletin sınırlarını genişletmek için İsrail’in yaptığı katliâmlara dini fetvayı vermişlerdir. (İsrail’de Yahudi Fundamentalizmi, sh: 9.)
Bunlara göre Kitab-ı Mukaddes’e sadık kalan İsrail, sadece Ortadoğunun değil bütün dünyanın nizamından sorumludur. (Siyonizm Dosyası, sh: 27.)
Dünyaya hakim olma arzusunu tatmin etme uğrunda milyonlarca insanın ölümüne sebep olsalar dahi hiç önemli değil bunlar için.
Rabbi Kook’a göre, 1. Dünya Savaşında milyonlarca insanın ölmesi, "Şeytan’ın gücünün kırılması için” gereken bir şeydi. İsrail’in girişmiş olduğu savaşlar ise, Yahudi toplumunun günahlardan arınma, temizlenme ve saflaşma sürecini başlatmıştır. İsrail savaş yoluyla ele geçirdiği toprakları şeytanî güçlerin hakimiyetinden kurtarıp ilâhî olana kazandırmıştır. Bu ise artık Mesih’in gelişinin yaklaştığını ve Tanrı’nın yardımıyla Yahudi olmayanlara karşı zafer kazanıp, onları sonsuza kadar boyunduruk altına alacağını göstermektedir. Ve meydana gelecek olan bütün siyasî gelişmeler ya bu işi hızlandıracak veya geciktirecektir. (İsrail’de, Yahudi Fundamentalizm’i, sh: 122.)
Israel Shahak, Kabbala hakkındaki gerçek bilgilerin İbranice kitaplar okunmadan öğrenilemeyeceğini, Amerikan ve İsrail dindarları arasında oldukça yaygın olup, aşırı şovenist bir yapıya sahip olan bu felsefenin ruhları dahi sınıflandıran son derece tehlikeli bir felsefe olduğunu söyler.
Kabbala felsefesine göre, Yahudi olmayanların ruhları şeytan sınıfının dişi bölümünden gelmektedir. Bu yüzden Yahudi olmayanların ruhları uğursuzdur ve ilâhî bilgiden yoksun olarak yaratılmışlardır.... Yahudi olmayan birinin ruhu üç şeytanî kaynaktan gelirken, Yahudilerin ruhu kutsalın içinden çıkar... Bir Yahudi başka bir amacın gerçekleşmesi için yaratılmamıştır; bilâkis onun kendi amaçtır. Çünkü kâinattaki bütün varlıklar, sadece ve sadece Yahudilere hizmet etmek için yaratılmıştır.
Bunun içine her şey girer; bütün gelişmeler, bütün buluşlar, yaratıklar, gökler ve yer. Önemli olan şey Yahudilerdir. Çünkü onlar herhangi bir şey için var oluyor değildirler; onların varlığı bizzat amaçtır. İsrail de (Yahudi Fundamentalizmi, sh: 112-115.)
Yahudi mistizmi konusunu daha fazla uzatmak istemiyoruz. Ancak son söz yine Yüce Allah’ın olacaktır kuşkusuz. Cenâb-ı Hak Nisa Sûresi 46. âyette kendilerine hidayet kitabı olarak Allah katından indirilen Tevrat’ı tahrif edip, kelime ve cümlelerin yerini değiştiren bu tür hahamlara işaret ederek “Yahudilerin bir kısmı kelimeleri yerlerinden değiştirirler... diye buyuruyor. Ve Tevratı bilmeyen insanlara “Bunlar Allah katındandır” diyerek uyduruk şeyler öğretenler hakkındaki Allah’ın hükmünün çok acı olacağını bildiriyor.
“Onlar bilmezlermi ki, gizlediklerini de açıkça yaptıklarını da Allah bilmektedir.”
“İçlerinde bir takım ümmiler vardır ki Kitab’ı (Tevrat) bilmezler. Bütün bildikleri kulaktan dolma şeylerdir".
“Elleriyle (bir) kitap yazıp sonra onu az bir bedel karşılığında satmak için “Bu Allah katındandır” diyenlere yazıklar olsun! Elleriyle yazdıklarından ötürü vay hallerine onların! Ve kazandıklarından ötürü vay hallerine olsun” Bakara Sûresi, 77-78-79. âyetler.
* Şam olayı: Şam Hırıstiyan toplumu bir Fransisken papazın esrarengiz ölümünden Yahudileri mesul tutmuş, sonra da şehirdeki Yahudi mahallelerini basıp katliâm yapmıştı. Osmanlı zabıtası katliâmı önlemekte geç kalınca, İngiltere ve Fransa Musevi toplumlarının liderleri Sir moses Montefiore ve Adolphe Cremieux, Osmanlı ve Avrupa nezdinde yapmış oldukları girişimlerle Osmanlı devleti bünyesinde yaşayan Yahudilerin Avrupa devletlerinin himayesi altına alınmalarını sağlamışlardı. (Filistin Sorunu, sh: 24-25.)
Kaynaklar:
1. Martin Sicher: Judaism, Nationalism and Land / Westview Press Oxford
2. Benjamin Beit-Hallahmi: Original Sins “Reflections on the History of Zionism and Israel” olive Baranch Press 1993
3. Barbara Tuchman: Bible an Sword Phoenix Press London 2001
4. Howard M. Sacher: A History of Israel From the Rice of Zionism to our Time Alfred A. Knoff New York 1979
5. Prof. M. Kemal Öke: Filistin Sorunu Ufuk Kitapları 2002 4. baskı
6. Roger Garaudy: Siyonizm Dosyası Pınar yayınları Tür. Çev. 2000 3. baskı
7. Harun Yahya: Siyonizm Felsefesi Aralık 2002
8. Israel Shahak / Norton Mezvinsky: İsrail’de Yahudi Fundamentalizmi Tür. Çev. Anka Yayınları 2002
9. Dr. Hassan Ali Hallak: Mevkıf ed-Devle Osmaniyye min Hareketi’s Sihyoniyye / Dar el-Camiyye
10. Adil Menn’a: Tarihu Filistin fi Evahiri’l ahd’il Osmani / Müessesetü ed-Draseti’l Filistiniyye Beyrut
|
