Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 09 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

Gelir 2’ye, borç 7’ye katlandı

Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) hazırladığı rapora göre, Türk ailesinin borcu son dört yılda 7 kat artarken geliri sadece 2 kat arttı. Ailelerin bankalar, katılım bankaları ve tüketici finansman şirketlerine 2003 yılında 13,4 milyar YTL olan borcu, 2007 yılı sonunda 100,6 milyar YTL’ye yükseldi.

ATO’nun Merkez Bankası, BDDK, TÜİK ve DPT verilerinden yararlanarak hazırladığı “Ailelerin Borcu” raporuna göre, ailelerin borçlarının harcanabilir gelirlerine oranı da dört yılda yüzde 7,5’ten yüzde 29,5’e çıktı. Ailelerin borçlarıyla birlikte faize ödenen para miktarı da arttı. Faiz oranlarındaki düşüşe rağmen sadece 2007 yılında 15.6 milyar YTL faize gitti. Faiz ödemeleri, ailelerin harcamalarının yüzde 4,6’sını oluşturdu.

2003 yılında ailelerin borçları için ödedikleri faiz 3,9 milyar YTL, bu rakamın ailelerin harcamalarına oranı ise yüzde 2,2 düzeyinde idi. Son dört yılda faize ödenen para miktarında 4 kata yakın artış gözlendi. Raporda Merkez Bankasının verilerine göre, 2003 yılında 180,3 milyar YTL olan hane halkı harcanabilir gelirinin 2007 yılında 340,8 milyar YTL’ye ulaştığı belirtildi.

Son beş yılda ailelerin borcu Türkiye’nin milli gelirinden de daha yüksek oranda arttı. Bu nedenle de 2002 yılında yüzde 1,9 olan ailelerin borcunun milli gelire oranı beş yılda yüzde 11,7’ye yükseldi.

Türkiye’de aileler, giderek daha fazla tüketip daha az tasarruf yapıyor. Son üç yılda ailelerin mevduat, hazine iç borçlanma kâğıtları, menkul kıymet yatırım fonu, bireysel emeklilik, repo ve nakit para gibi parasal varlıkları yüzde 64,5 oranında artarken, borçları yüzde 258 oranında arttı.

Borçlar, alınan başka borçla ödeniyor

ATO Başkanı Sinan Aygün de yaptığı açıklamada, rakamların, Türkiye ortalamasını yansıttığını vurgulayarak, şunları kaydetti: “Vatandaş borç içinde yüzüyor, cinnet denizinde boğuluyor. Her gün gazetelerde borç yüzünden intihar edenlerin haberlerini okuyoruz. Para cambazları bile kredi kartı borcuyla baş edemiyor. Borcunu ödemek için böbreğini satmak isteyenler sıraya girdiler. Aileler çocuklarının okul masraflarını bile borçla karşılıyor. Yiyecek içeceğini borçla alıyor. Faturalarını ve kirasını kredi kartından ödüyor. Kredi kartını borcunu başka bir kredi kartıyla ya da tüketici kredisi çekerek ödüyor.”

/ ANKARA

09.06.2008


 

Elektrikte bıçak sırtındayız

Türkiye’de şu anda elektrik enerjisi talebi ancak karşılanabiliyor, bir başka deyişle arz-talep dengesi yedek kapasitesiz, adeta “bıçak sırtında” gidiyor.

Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketinin (TEİAŞ) TBMM KİT Komisyonuna sunduğu arz-talep projeksiyonuna ilişkin rapora göre, elektrik arz-talebinde “düşük talep senaryosu ve yüksek talep senaryosu” olmak üzere 2 senaryo hazırlandığını belirten TEİAŞ yetkilileri, düşük talep senaryosuna göre talebin her yıl ortalama yüzde 6,4, yüksek talep senaryosuna göre de her yıl ortalama yüzde 8,3 artacağının kabul edildiğini bildirdi. Bu yılın Ocak-Şubat döneminde elektrik talebinin yüzde 14,5, Mart-Nisan döneminde yüzde 5,6, Mayıs döneminde ise yüzde 9,7 arttığına dikkat çeken TEİAŞ yetkilileri, yılın ilk 5 ayındaki talep artışı dikkate alındığında, projeksiyondaki düşük talep senaryosuna hiç bakılmaması, tamamen yüksek talep senaryosu üzerinden konuşulması gerektiğini bildirdiler.

TEİAŞ’nin yüksek senaryolu arz-talep projeksiyonuna göre, Türkiye’nin elektrik talebinin her yıl yüzde 8,3 artacağı kabul edildiği zaman, elektrik talebi bu yıl 204 milyar kilovatsaat (kWh) olarak gerçekleşecek. Talep, 2009 yılında 220 milyar 932 milyon kWh, 2010 yılında 239 milyar 269 milyon kWh, 2011 yılında 259 milyar 129 milyon kWh, 2012 yılında 280 milyar 636 milyon kWh, 2013 yılında 303 milyar 929 milyon kWh, 2014 yılında 329 milyar 155 milyon kWh, 2015 yılında 356 milyar 475 milyon kWh, 2016 yılında da 386 milyar 63 milyon kWh olarak gerçekleşecek. TEİAŞ’nin, mevcut, lisans almış ve inşa halindeki santraller göz önüne alınarak hazırladığı yüksek talep senaryosuna göre, bu yıl yedeksiz olarak adeta “bıçak sırtında” giden arz-talep dengesi 2009 yılından itibaren bozulmaya başlayacak.

2009 yılında elektrikte toplam güvenilir üretim kapasitesi enerji talebinin altında kalacak, yedek ise yüzde 2 ile negatif değerlere ulaşacak. Üretim yedeği 2016 yılında yüzde -68,2’ye kadar düşecek. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, bu yıl arz-talep dengesinin bozulmaması için “elektrik üretim tesislerinde ve hatlarında bakım sürelerinin kısaltılması ve tüketicilerin tasarrufa özendirilmesi” konularında çalışmalar yapıldığını bildirdiler. Elektrikte arz güvenliğini sağlamaya yönelik esas önlemler TBMM Genel Kuruluna sevk edilen “Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” ile alınacak. Tasarı ile 2012 yılı sonuna kadar devreye gireceklerini taahhüt eden lisans sahiplerinin Teşvik Yasası kapsamına alınması sağlanırken, iletim hattı sistem kullanım bedelleri, ekipmanların ithalatında vergi ve harçlar, sıvı yakıt kullanımında ÖTV muafiyeti gibi teşvikler getiriliyor.

/ ANKARA

09.06.2008


 

Kuraklık, buğday ve arpayı vurdu

Konya’nın Karapınar ilçesi Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Gökcan, arpa ekiminde yüzde 90, buğday ekiminde yüzde 80 civarında zarar olduğunu söyledi.

Karapınar Ticaret Borsası Meclis Başkanı Nazım Sezer ve Çiftçi Malları Koruma Başkanı Mehmet Uğur ile birlikte ekili alanları gezen Gökcan, ilçede hububat alanlarının çoğunluğunun ürün kaldıramayacak durumda olduğunu bildirdi. İlçenin birçok bölgesindeki ekili alanlara biçerdöver giremeyecek şekilde sorun yaşandığını vurgulayan Gökcan, şunları kaydetti:

‘’İlçede 332 bin dekar alanda kıraç alana ekim yapıldı. Şu anda kıraç ekim yapılan tarlalarda kuraklık nedeniyle çiftçilerimizin tarlalarını koyunlara otlattıkları ve tekrar nadasa bıraktıkları görülüyor. Yağışın her bölgeye eşit miktarda düşmediği, düşen bölgelerde de ancak çiftçilerimizin yaptıkları masrafları alabilecekleri tespit edildi. Arpa ekiminde yüzde 90 buğday da ise yüzde 80 civarında zarar var.’’

Başkan Gökcan Karapınar’ın afet kapsamına alınması için Konya’dan 16 milletvekiline gerekli bilgilerin belgelere ile birlikte ulaştırıldığını söyledi.

Karapınar’ın afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini ifade eden Gökcan, ‘’Bakanlar Kurulu kararı ile çiftçi kayıt sisteminde bulunan ekili anlarla ilgili kuraklık yardımının doğrudan yapılmasını istiyoruz. Vadesi geçmemiş tarımsal kredilerin faizsiz veya düşük faizli ödenebilir tarihe ertelenmesi gerekir. Enerji borçları da faizsiz bir şekilde ödenebilir tarihe ertelenmelidir’’ dedi.

/ KARAPINAR

09.06.2008


 

Yetkin: Güneydoğu’da mercimek stoku yapılıyor

TÜRKİYE Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde mercimek stoklarının yapıldığını tespit ettiklerini belirterek, Türkiye’nin yıllar sonra mercimek ithal etme durumuna geldiğini söyledi.

Yetkin, düzenlediği basın toplantısında, bu yıl bakliyatta ciddi üretim düşmesi olduğunu ifade ederek, gelecek yıl nohut, fasulye mercimek gibi ürünlerin de prim desteği kapsamına alınabileceğini söyledi. Kuraklık yaşanan Güneydoğu’da mercimek hasadının başladığını anlatan Yetkin, şöyle konuştu: “Türkiye’de yıllık 535 bin ton mercimek üretimi gerçekleştiriliyor. Bu üretim bölgede kuraklıktan dolayı 130 ile 150 bin tona düştü. Normal koşullarda 40 bin tonluk tohumluk ihtiyacı olduğuna göre Türkiye’nin kullanabileceği mercimek 100 bin tondur. Bölgede ciddî stokların yapıldığını belirledik. TMO bir an önce piyasada mercimek alımına gitmelidir. Henüz deklare edilmedi ama Türkiye yıllar sonra mercimek ithal etme durumuna gelmiştir. Çok yakında mercimek ithalatı yapılacak. Zaten fiyatlarda yükseliş var.”

/ ANKARA

09.06.2008


 

IMF’ye göre, Türkiye, 16. büyük ekonomi olacak

ULUSLARARASI Para Fonu (IMF) tahminlerine göre, satın alma gücü paritesine (SGP) göre gayrısafi yurtiçi hasılası (GSYH) yıl sonunda 14 trilyon 195 milyar dolara ulaşacak olan ABD, 2008’e göre yüzde 25,8 artışla 2013’te 17 trilyon 862,6 milyar dolarlık SGP-GSYH’ya ulaşacak.

Türkiye ise büyük ekonomiler arasında 16. sıraya yerleşecek ve 1 trilyon 311,1 milyar dolarlık SGP-GSYH’ya ulaşacak. Dünyada hızlı yükselişini sürdüren Çin de dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olarak yıl sonunda, 7 trilyon 792,7 milyar dolarlık SGP-GSYH’ya ulaşacak. 2013’te 2008’e göre yüzde 76,8 artışla Çin, 13 trilyon 779,3 milyar dolar SGP-GSYH’ye sahip olacak. IMF verilerinden yaptığı hesaplamalara göre, satın alma gücü paritesi ile GSYH sıralamasında Hindistan, 2013 yılında 5 trilyon 305,1 milyar dolar ile üçüncü sırada yer alacak. Hindistan’ın yıl sonunda ise 3 trilyon 289,8 milyar dolarlık GSHY’ya ulaşacağı öngörülüyor. IMF tahminlerine göre, 2013 yılında Türkiye dünyanın en büyük ekonomiye sahip 20 ülkesi arasında, 16. sırada yer alacak.

/ ANKARA

09.06.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün haberler

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır