Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 09 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

5 Haziran’da demokrasi bitti

ESKİ Millî Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel, ‘’Türkiye’de 5 Haziran 2008’den itibaren ne yazık ki demokrasi bitmiş yerine yargıçların egemenliği kurulmuştur. Artık Türkiye’de demokrasiden bahsedilemez’’ dedi.

Güzel, Adana’da, merkez ilçe Seyhan Belediyesince düzenlenen ‘’Türk Siyasî Hayatı’’ konulu konferansta, herkesin demokratikleşme konusunda mücadele etmesi gerektiğini söyledi. ‘’Şahsî meselelerin haricinde Türkiye’nin en büyük ve son yarım asırdır gündemde olan meselesinin demokrasidir’’ diyen Güzel ‘’Türkiye’de 27 Mayıs 1960’dan bu yana darbeler dönemi başlamıştır. Aradan geçen 48 yılda halk iradesi çeşitli nedenlerle askıya alınmıştır’’ şeklinde konuştu. Hasan Celal Güzel, Türkiye’de son birkaç aydır olup biteni halkın ‘’yargı darbesi’’ olarak adlandırdığını vurgulayarak şunları söyledi: ‘’Siyasallaştırılmış, objektifliğini, tarafsızlığını ve bağımsızlığını kaybetmiş bir yargı mekanizmasının bir siyasî parti gibi siyasî kararlar alabilmesi ideolojik, peşin hükümler taşıyabilmesi son zamanlarda Türkiye’ye damgasını vurmuştur. Nasıl olur da 9 tane seçilmiş kişi 70 milyonun oyunu yok sayacak ve çöp tenekesine atacak, buna nasıl demokrasi dersiniz. Türkiye’de 5 Haziran 2008’den itibaren ne yazık ki demokrasi bitmiş, yerine yargıçların egemenliği kurulmuştur. Artık Türkiye’de demokrasiden bahsedilemez.’’ Demokrasinin, ‘’halkın egemenliği, halkın hakimiyeti’’ demek olduğunu vurgulayan Güzel, halkın bu hakimiyetini kendisi seçerek Meclise gönderdiği temsilcileri vasıtasıyla idare ettiğini, bunun bütün dünyada aynı olduğunu kaydetti. Hasan Celal Güzel, 18 yaşındaki bir genç kızın başına ne örteceğine kimsenin karar veremeyeceğini belirterek, ‘’Bu, şahsî haklara tecavüzdür. Komünist, faşist rejimlerde bile bu tip müdahaleler olmamıştır. Türkiye, bu çağ dışı rezaleti yaşıyor’’ dedi.

/ ADANA

09.06.2008


 

BİR GAZETE DARBEYİ NASIL DURDURUR

1981'de askerlerin İspanya Meclisini basıp milletvekili ve bakanları rehin alarak yaptıkları girişiminin bastırılmasında tarihî bir rol oynayan El Pais gazetesinin yazarı Javier Pradera, “Bir gazete darbeyi nasıl durdurur?” panelindeki konuşmasında darbe gecesini anlattı. Pradera, askerler bastıkları Mecliste savunma bakanını yere yatırıp milletvekillerine kurşun yağdırırken kendilerinin bütün gece çalışarak demokrasinin önemini anlatan özel bir sayı çıkarıp 20 bin adet basarak elden dağıttıklarını söyledi.

İspanya’nın en yüksek tirajlı günlük gazetesi El Pais’in yazarı Javier Pradera, Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsü’nde gerçekleşen ‘Bir Gazete Darbeyi Nasıl Durdurur?’ isimli panele katıldı. Genç Siviller’in davetlisi olarak Türkiye’ye gelen yazar, 27 yıl önce silâhların gölgesi altında hazırladıkları gazetenin ülkenin demokratikleşmesinde oynadığı rolü anlattı. İspanya’da 1981 yılında gerçekleşen darbe teşebbüsünü yayınlarıyla engelleyen gazete, dünya basınında simge olmuştu. O yıllarda gazetenin yazar direktörü olan Javier Pradera, darbe teşebbüsünün kendilerini nasıl etkilediğini aktardı. Meclisi basan askerlerin milletvekillerini rehin aldığını vurgulayan yazar, şunları anlattı:

“İspanya halkı olarak kesinlikle böyle bir darbe girişimi beklemiyorduk. Bu girişim beklenmedik olmanın yanı sıra çok da sert bir biçimde yapıldı. Milletvekillerinin üzerine kurşun yağdırıldı. Hatta savunma bakanı yere yatırılıp gülünç duruma düşürüldükten sonra görüntüleri televizyonda yayınlandı. İnsanlar çok müthiş şekilde korkmuşlardı. Biz de çok endişeliydik ama bütün gece çalışarak bir gazete çıkardık. Yollar kapanmıştı ve her yerde güvenlik güçleri vardı. Buna rağmen 20 bin gazeteyi elden dağıtarak darbenin ne kadar kötü bir durum olduğunu anlatmaya çalıştık.” Akın Özçer’in oturum başkanlığını yaptığı programda ünlü gazeteciler Murat Belge, Gülay Göktürk ve Ali Bayramoğlu da konuşma yaptılar.

Murat Belge, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk darbesi olan 27 Mayıs sürecine dair hatırlatmalar yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“27 Mayıs sürecinde Demokrat Parti’nin öncülüğünü yaptığı ve bugünkü tabirle ‘Beyaz Türklerin’ yani burjuvazinin dışında kalan Anadolu insanının iktidara ortak olmak istemesi ve sisteme angaje olmaya çalışması darbeyi tetiklemiştir. Bu söz konusu değişimin arkasında da Anadolu sermayesi vardır. Sermaye sahipleri demokrasi gibi ulvî amaçlar taşımazlar ama çıkarları gereği demokrasiden yana tavır takınabilirler. İşte Türkiye’de de dün ve bugün böyle olmuştur.”

Türkiye’de darbelerin ideolojik bir arka planı olmadığı için uzun ömürlü olmadığını ifade eden Belge, “Darbelerin ideolojik bir arka planı yok. Sadece sopa gücüne dayandıklarından da kalıcı olmaları mümkün değildi” dedi.

BİR KAÇ GAZETE NASIL DARBE YAPTIRIR?

Gülay Göktürk de İspanya’daki darbe örneğinde askerlerin anayasadaki bir maddeye dayanarak yönetime el koymaya kalkıştıklarını hatırlatarak, “Bizim ülkemizde ise bu iç hizmet yönetmeliğine bakılarak yapılmıştır” dedi ve daha beter bir durumun olduğunu ifade etti. 27 Mayıs ve onu takip eden süreçlerde darbenin arkasında akademi, basın ve entelektüel çevrelerin darbeyi isteyen, hatta kışkırtan tutumunun olduğunu dile getiren Göktürk, şöyle devam etti:

“Bizdeki durum ‘bir gazete darbeyi nasıl durdurur’dan öte ‘birkaç gazete darbeyi nasıl yaptırır’ durumudur. Çünkü başta üniversiteler olmak üzere, aydın insanlar ve tabiî ki basın darbeyi tetikleyen, isteyen ve kışkırtan konumdaydılar. Aydınlar tümüyle Kemalist’ti. Başka türlü aydın olunamayacağı düşünülüyordu. Ancak Kemalizmin versiyonları olabilirdi. Solcu Kemalist gibi… Darbeyi yiyen kanat yani DP ve onun temsil ettiği köylü, muhafazakar kesim asıl hedefteki kesimdi. Çünkü bunların o zamanlar entelektüel bir kadrosu yahut basın gücü yoktu. Neticede de Kemalist ideolojinin hüküm sürdüğü bir entelektüel kışkırtmayla darbe yapıldı.”

Son yaşanan gelişmelerle ilgili de konuşan Göktürk, “Bugün yargıçlar darbesi yaşıyoruz. Uzun vadede toplumun vereceği tepkinin belirleyici olacağını düşünüyorum” dedi.

Ali Bayramoğlu ise, Türkiye’de düğümlenen sorunlara yeni bir anayasa ile çözüm bulmanın mümkün olmayacağını savundu. Türkiye’de yaşananın bir meşruiyet sorunu olduğunu belirten Bayramoğlu, “Bizde darbeler kurumsal oluyor. Asker kurumsal olarak sisteme el koyuyor. Demek ki buradaki sorun sistem sorunudur. Türkiye’de ordunun siyasetten uzak tutulması halen önemli bir temel mesele olarak karşımızda durmaktadır” dedi.

EL PAİS DARBE KARŞISINDA NE YAPMIŞTI?

27 yıl önce İspanya Parlamentosu’nda, bir albay silâhlı askerleriyle, görüşme halindeki meclisi bastı ve havaya ateş ederek parlamenterleri rehin aldı. İspanya’nın özgürlükçü gazetesi El Pais bu olayı özel sayı çıkararak ‘Yaşasın Anayasa’ başlığı altında ‘Eli silâhlı adamlar tarafından vatandaşların egemenliğinin yerine geçmek adına İspanya halkına yapılan bir ihanet’ cümleleriyle okuyucularına duyurdu. Gazetenin bu dik duruşu toplumsal muhalefeti de cesaretlendirdi. Ertesi gün Madrid’te yüz binlerce insan anayasa için yürüdü. Kral Carlos ise kendisine cunta tarafından yapılan geniş yetki vaatlerine rağmen demokrasiden yana tavrını koydu. Sonuçta da darbeciler ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. İspanya’nın siyasî hayatında da askerî darbe ihtimali bir daha ciddi bir şekilde gündeme gelmedi.

Umut YAVUZ / İSTANBUL

09.06.2008


 

Tuzla’da bir işçi daha

TUZLA Tersanesi’nde bir işçi daha vefat etti. Üzerine demir kapak düşen işçi kaldırıldığı hastanede yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Edinilen bilgilere göre Tuzla Tersaneler Bölgesi 2.Kısım’da bulunan Selahattin Aslan Tersanesi’nde çalışan İhsan Turhan isimli işçinin üzerine damir kapak düştü. Dün saat 11:00 sıralarında meydana gelen kazada boru işçisi olarak çalışan Turhan, kilolarca ağırlıktaki kapağın altında kaldı. Arkadaşlarının yardımı ile kapağın altından çıkarılan Turhan’a ilk müdahaleyi olay yerine çağrılan sağlık ekiplerince yapıldı. Kazanın ardından ambulansla Tuzla Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Turhan, yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Turhan’ın, taşeron bir firmaya bağlı olarak çalıştığı öğrenildi.

/ İSTANBUL

09.06.2008


 

Kâbe’nin çevresi genişletiliyor

Müslümanların kiblesi Mekke’de Kâbe çevresi 10 yıl içinde tamamlanması öngörülen projelerle yepyeni bir çehreye kavuşacak.

14 milyarlık 6 proje için 7 bine yakın bina yıkılıyor. Üç yıldır devam eden çalışmalardan Ömer Tepesi projesi çerçevesinde tepe, iş makineleriyle düzleştiriliyor. Burada bulunan Intercontinental ve Hilton otellerinin yıkılarak, Kâbe’nin rahatlıkla görülmesi sağlanacak. Bu alana 30’ar katlı 60 gökdelen inşa edilecek. 230 bin metrekarelik alanda oteller, yerleşim birimleri, alış veriş merkezleri ve sosyal tesisler yer alacak. Burada en az 100 bin kişinin ikamet etmesi bekleniyor. Proje tamamlandığında 100 bin kişi aynı anda havalandırmalı özel alanlarda namaz kılabilecek. Suudi Öger grubu ve Bin Ladin inşaat tarafından yürütülen projenin en geç 5 yıl içinde tamamlanması öngörülüyor.

ŞEYTAN TAŞLAMA ALANI İKİ KATINA ÇIKACAK

Bu arada Kâbe alanının genişletilmesi çalışmaları büyük hızla sürüyor. Şeytan Taşlama alanındaki çalışmalar neredeyse tamamlandı. Şu anda bir gidiş ve bir geliş koridoruyla 3 katlı olarak hizmet veren alanın hemen yanına aynı ebatlarda ancak 4 katlı yeni bir alan inşa edildi. Burası hizmete girdiğinde kapasite ikiye katlanmış olacak.

CİDDE İLE MEKKE ARASINA HIZLI TREN

Başka bir proje kapsamında ise Cidde havaalanı ile Mekke arasında ulaşımı sağlayacak hızlı tren hattı yapılacak. En kısa zamanda yapımına başlanması beklenen trenin, Ömer Tepesine kadar gelmesi planlanıyor. Suudi yönetiminin verdiği bilgiye göre, yap işlet devret prensibiyle uygulanması beklenen ve ihalesi tamamlanan proje bittiğinde, saatte 300 kilometreye kadar hız yapabilen trenler Cidde havaalanı ile Mekke arasındaki mesafeyi 30 dakikada, Cidde ile Medine arasındaki mesafeyi ise yaklaşık 2 saatte alacak. Projeler kapsamında Mekke’nin girişinden Ömer Tepesine kadar uzanacak, 4 kilometrelik, 80 metre genişliğinde 12 şeritlik Kral Abdülaziz Yolu da inşa edilecek. Bu yol sayesinde özellikle hac döneminde Cidde ile Mekke arasında yaşanan trafik sıkışıklığının azaltılması hedefleniyor.

/ MEKKE

09.06.2008


 

Son OKS’nin sonuçları 11 Temmuz’da

ORTA Öğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme (OKS) sınavı dün son kez yapıldı. 913 bin 612 öğrenci Fen, Anadolu ve Sosyal Bilimler liseleri, Polis Koleji ve özel okullarda okumak için sınavda ter dökerken, aileler de okul bahçesinde heyecanla bekledi.

Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Nizami Aktürk, sınavın Türkiye genelinde sorunsuz tamamlandığını bildirdi. Sınav, yurt içinde tüm iller ve bazı ilçeler ile yurt dışında 8 şehirde toplam 247 merkezde, 2 bin 842 binada, 49 bin 430 salonda gerçekleştirildi. Sınav saat 10.00’da başladı ve 120 dakika sürdü. Görme ve işitme engelli adaylara 30 dakika ek süre tanındı. Adaylara matematik, fen bilgisi, sosyal bilgiler ve Türkçe alanında toplam 100 soru yöneltildi. Sınava, 468 bin 905 erkek, 444 bin 707 kız toplam 913 bin 612 aday katıldı. 1899 engelli adayın da girdiği sınavda, OKS adayları sınav salonlarında terlerken, aileleri de okulun bahçesinde ter döktü. Ebeveynler Kur’ân okuyup, çocuklarının sınavda başarılı olmaları için dua etti. Sınav sonuçları 11 Temmuzda açıklanacak.

09.06.2008


 

Tedavi edilen 18 Filistinli memleketine uğurlandı

Tedavileri tamamlanan 18 Filistinli yaralı daha memleketine uğurlandı. İHH İnsanî Yardım Vakfı tarafından 25 Mart 2008 tarihinde Türkiye’ye getirilen 59 Filistinli yaralıdan tedavisi tamamlanan 18 kişi daha memleketine gönderildi.

Türkiye’den ayrılmadan önce İHH Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan yaralılar, kendilerine sahip çıkan İHH ve Türkiye halkına teşekkür ettiler. Yaralılar adına konuşan Hamis Galban, “İstanbul’da güzel günler geçirdik. Türk halkı acımızı paylaştı, yaralarımızı sardı. Bize yalnız olmadığımızı gösterdi. Bu mutluluk bize yeter. Bize yapılan bu iyiliği unutmayacağız. Herkese teşekkür ede-riz” şeklinde konuştu. İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım da yaptığı konuşmada, Filistinlilerin yaralarını sarmak için bütün imkânları seferber ettiklerini söyledi. Yıldırım, “Toprakları ellerinden alınan İsrailliler değil Filistinliler. Filistinlilerin evleri yıkılıyor, yakınları öldürülüyor. Biz de bu kardeşlerimizin acılarına ortak olmak istedik. Onları mutlu edebildiysek, yaralarını sardıysak ne mutlu bize” dedi. Geride kalan 34 yaralının ise tedavilerine devam ediliyor. Bu yaralılar da iyileştikten sonra Filistin’e uğurlanacaklar.

YENİ ASYA / İSTANBUL

09.06.2008


 

Kemalizm toplum üzerinde hak iddia edemez

Yazar Hilmi Yavuz, kemalizmin toplumun vasisi olma çabasında başarısız olduğunu belirterek, "Şerif Mardin'in söylediği gibi kemalizm, İslâma rakip ideoloji olamamışsa sivil toplumun alanı olarak kamusal alanda hak iddia edemez" diyor.

DEVAMI RÖPORTAJ SAYFASINDA

Hasan Hüseyin KEMAL

09.06.2008


 

Zap bölgesinde PKK hedefleri yerlebir

GENELKURMAY Başkanlığı, Irak’ın kuzeyinde Zap bölgesinde terör örgütü PKK’ya ait bir hedefin hava harekâtı ile etkili olarak vurulduğunu bildirdi.

Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan bilgi notunda, “Irak’ın kuzeyinde Zap bölgesinde tesbit edilen PKK/KONGRA-GEL terör örgütüne ait bir hedef, Türk Hava Kuvvetleri savaş uçaklarınca, 07 Haziran 2008 gecesi saat 22.30’da icra edilen hava harekâtı ile etkili olarak vurulmuştur” denildi.

/ ANKARA

09.06.2008


 

TBMM yoğun çalışacak

MECLİS, yoğun bir haftaya daha giriyor. TBMM Genel Kurulunda, yarın görüşmeleri yarım kalan TRT Kanununda değişiklik yapan yasa tasarısına devam edilecek.

Tasarının, 10. maddesinin oylamasının ardından yürürlük ve yürütme maddeleri görüşülecek. Bu tasarının görüşmelerinin tamamlanmasının ardından yabancılara mülk satışını düzenleyen Tapu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa Tasarısı ele alınacak. Genel Kurulda, Türk Vatandaşlığı Kanunu Tasarısının da görüşülmesi bekleniyor. Tasarıya göre, askerlik yapmamak, Türk vatandaşlığının kaybedilmesine sebep olmayacak. TBMM’deki ihtisas ve araştırma komisyonları da çalışmalarını sürdürecek. Plan ve Bütçe Komisyonu, Türkiye ile Suriye arasında kara sınırı boyunca yapılacak mayın temizleme faaliyetleri ile ihale işlemleri hakkında kanun tasarısını, 11 Haziran Çarşamba günü görüşecek.

/ ANKARA

09.06.2008


 

Anadolu Kartalı 2008/2 Eğitimi başlıyor

ANAOLU Kartalı 2008/2 Eğitimi, Konya’daki 3. Ana Jet Üs Komutanlığı’nda bugün başlıyor.

Alınan bilgiye göre, ilki 5-16 Mayısta Türk Silâhlı Kuvvetleri unsurlarının katılımıyla gerçekleştirilen Anadolu Kartalı Eğitimi’nin ikincisi, millî ve yabancı unsurların iştirakiyle bugün start alacak. 20 Hazirana kadar sürecek eğitime, ABD ve Ürdün F-16, Birleşik Arap Emirlikleri Mirage-2000, Türkiye F-16 ve F-4 savaş uçakları, NATO Awacs unsurları ile katılacak. Eğitimde ayrıca Türkiye’den yakıt ikmal ve ulaşım uçakları da yer alacak. Gerçek savaş ortamının oluşturulacağı ve uçakların havada aktif olarak savaşın içinde yer alıyormuş gibi hareket edeceği eğitimde, gerçek mühimmat kullanılmayacağı belirtildi.

/ KONYA

09.06.2008


 

Silâh atma, çiçek at, takı tak

Yaz aylarıyla birlikte artan düğünler, magandaların silâhından çıkan kurşunlarla yasa dönüşebiliyor. Bütün uyarı ve yaşanan acı olaylara rağmen, bir çok insanın hayatını yitirmesine ve sakat kalmasın yol açan “havaya ateş açma” geleneği durmak bilmiyor.

Masum insanların düğün magandalarının silâhlarından çıkan kurşunlara hedef olmaması için Sakarya Emniyet Müdürlüğü örnek bir projeyi hayata geçirdi. Emniyet Müdürlüğü’nce hazırlanan ‘silâhlı sevince hayır’, ‘silâh atma, çiçek at, takı tak’ yazısının bulunduğu broşürler, karakola düğün izni için başvuran damat ve gelin tarafına veriliyor. İl genelindeki bütün polis merkezi ve karakollara dağıtılan broşürler gelin tarafına mavi, erkek tarafına ise kırmızı kurdele bağlanarak veriliyor. Broşürlerle düğün sahiplerinden cemiyetlerinde silâhla kutlama yapılmaması isteniyor. Sakarya Emniyet Müdürü Faruk Ünsal, il genelinde 1 ay önce uygulamaya koydukları projeyi düğünlerde silâh atma kültürünü sökmek amacıyla başlattıklarını söyledi. ‘Namludan çıkan kurşunun geri dönme şansı yok’ diye konuşan Ünsal, sivil düğün timleriyle de cemiyetlerde silâh atmanın önüne geçeceklerini vurguladı.

Düğün izni için polis merkezine başvuran Gamze Dursun ve Adem Aykut Kocaman çifti düğünlerde silâh atılmasının çok üzücü olaylara sebep olduğunu vurguladı. Mavi kurdele bağlı broşürü emniyet amirinin elinden alan Gamze Dursun, düğünlerde silâh atılmasına karşı olduğunu belirtti. Emniyet Müdürlüğü’nün başlattığı uygulamanın çok güzel olduğunu anlatan Dursun, düğüne katılanların silâh yerine çiçek atmasını istedi.

Diğer yandan, düğünlerde görev alacak olan sivil polisler de düğün magandalarına göz açtırmayacak. Düğünün yapılacağı yerde belirlenen saatlerde görev alacak olan sivil timler uzaktan düğünü takip edecek. Düğün timleri silâhla kutlama yapmak isteyen magandalara anında müdahale edecek.

/ SAKARYA

09.06.2008


 

'Tortum Şelâlesine su bırakın' dâvâsı

ERZURUM'UN Uzundere ilçesindeki 48 metre yükseklikten çağlayan Tortum Şelâlesi’ne elektrik üretiminden dolayı yeterli su bırakılmadığı gerekçesiyle Elektrik Üretim Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü (EÜAŞ) aleyhine dâvâ açıldı.

Şelâlenin bulunduğu Çağlayan Köyü tüzel kişiliği adına açılan dâvâda, Tortum Hidroelektrik Santrali’ndeki elektrik üretimi dolayısıyla şelâleye yeterli suyun bırakılmamasının traverten taşların özelliklerini kaybetmesine sebep olduğu ileri sürüldü. Erzurum 1. İdare Mahkemesi’ne köy tüzel kişiliği adına dâvâ açan Avukat Haktan Avnik, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 2000 yılında Tortum Şelâlesi ve çevresini tabiî sit alanı ilân ettiğini hatırlattı. Kurulun 2005 yılında da aldığı kararda, suyunun az akması veya kesilmesi durumunda Tortum Şelâlesi’nin traverten taşlarının özelliklerini kaybedeceğine, bunun da tabiî sit alanı ve yörenin turizm potansiyelini olumsuz etkileyeceğine dikkat çektiğini belirten Avnik, ‘’Kurul bu nedenle de şelâleye verilen suyun kesilmemesi yönünde gerekli tedbirlerin alınmasını istemiştir’’ dedi.

Avnik, “Açtığımız dâvâda, EÜAŞ’ın kurul kararı sonrası 26 Mayıs 2006’da aldığı ve elektrik üretimi nedeniyle su bırakmama kararının iptalini istiyoruz. Doğa harikasının korunması için yeterli suyun bırakılması ve şelâlenin, en az 4-5 ay çağlayarak akmasını talep ediyoruz’’ diye konuştu.

/ ERZURUM

09.06.2008


 

Çevre ödülleri, yeni sahiplerini buldu

BAĞCILAR Belediyesi’nin, 1-6 Haziran arasında düzenlediği Çevre Haftası Faaliyetleri’nde dereceye girenlere yaklaşık 100 bin YTL’lik ödül dağıtıldı.

Bağcılar’da Çevre Haftası kapsamında bir hafta boyunca değişik faaliyetler gerçekleştirildi. En önemli ve farklı faaliyetlerden biri de “Süpürgemizle evimizin önündeyiz” kampanyası oldu. İlçe genelinde binlerce süpürge ve faraş dağıtıldı. 5 Haziran Perşembe günü saat 09:00’da Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Güngören Kaymakamı, Bağcılar Kaymakam vekili Gürbüz Karakuş ve birçok kurum amiri, belediye önünden başlayan çevre temizliğine katıldı. Faaliyetlerin ardından, Mahmutbey Stadyumu’nda düzenlenen şölende bir hafta boyunca; halk koşuları, maratonlar, bisiklet yarışmaları, resim, şiir, hikâye, kompozisyon, röportaj, proje ve obje yarışmalarında dereceye girenlere ödülleri dağıtıldı. Bütün dereceye girenlere para ödülünün yanı sıra bisikletlerin de hediye olarak verilmesiyle yaklaşık 100 bin YTL’lik ödül sahiplerine dağıtılmış oldu.

YENİ ASYA / İSTANBUL

09.06.2008


 

İngiliz veterinerler süt üretimini üç kat arttırdı

TÜRKİYE'DE ilk kez Diyarbakır’da uygulanan “Kırsal Alanda Kadın Eğitimi ile Sağlıklı Süt Üretimi Projesi” sayesinde sağlıklı süt üretimi üç katına çıktı.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Uluslararası Tarım ve Teknoloji Merkezi (IATC) ile İngiliz Johnson Diversey firması tarafından yürütülen projede, Diyarbakır’ın Cumhuriyet, Karaçalı, Çeltikli, Alibey ve Oyuklu Köylerindeki 315 kadına, İngiliz veteriner hekimler, sağlıklı şartlarda süt üretimini öğretti. Köylü kadınlara ineklerin sağılmasından buzağının beslenmesine kadar uygulamalı eğitim veren hekimler, bir yılın sonunda sağlıklı süt üretiminin üç katına çıkmasını sağladı.

/ DİYARBAKIR

09.06.2008


 

Koyun ve keçilere de kulak küpesi takılacak

BÜYÜK baş hayvanlardan sonra, koyun ve keçilerin de kayıt altına alınması için ‘’küpeleme’’ uygulaması başlatılacak.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, yaklaşık 32 milyon baş olduğu tahmin edilen küçük baş hayvan varlığının kayıt altına alınması için 30 milyon avroluk proje hazırladı. AB tarafından desteklenecek proje ile gelecek yıldan itibaren koyun ve keçilere de kulak küpesi takılması öngörülüyor. Koyun ve keçilere ilişkin, doğum, kesim ve kayıp bilgileri, bakanlık merkezinden izlenebilecek. Kulak küpesi, belgesi olmayan hayvanların nakli, kesimi, satışı mümkün olmayacak. Böylece hayvan kaçakçılığı için de tedbir alınmış olacak. Projenin uygulanmasını sağlamak üzere küçük baş hayvanların kayıt altına alınmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen yönetmelik taslağı, bakanlık tarafından görüşe açıldı.

/ ANKARA

09.06.2008


 

Yola dökülen mazot zincirleme kazaya sebep oldu

D-100 Karayolu Mecidiyeköy Viyadüğü üzerine bir kamyondan yola dökülen mazot zincirleme kazaya sebep oldu.

Mazotun kayganlaştırdığı yolda kontrolden çıkan 10 araç birbirine girdi. Araç sürücüleri yola mazot dökerek kaçan kamyon sürücüsüne tepki gösterdi. Kaza saat 04.00 sularında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, plâkası alınamayan bir kamyondan Mecidiyeköy Viyadüğü üzerine mazot döküldü. Geniş bir alana yayılan mazot zemini kayganlaştırdı. Kaygan zemini fark edemeyen sürücüler, araçlarının kontrolünü kaybedince 10 araçlık zincirleme kaza meydana geldi. İki kişinin hafif şekilde yaralandığı kazaya karışan araçlarda maddî hasar meydana geldi. Kazaya karışan araç sürücüleri mazot döküp kamyon sürücüsüne tepki gösterdi. Kaza dolayısıyla yol uzun süre trafiğe kapandı. Araçların çekilip, yolun kumlanmasından sonra trafik normale döndü.

/ İSTANBUL

09.06.2008


 

TOKİ 100 bin nüfuslu 14 şehir kurdu

TOPLU Konut İdaresi Başkanlığı’nın (TOKİ) 2003 yılında başlattığı ‘’Planlı Kentleşme ve Konut Üretimi Seferberliği’’ kapsamında 5 yılda 100 bin nüfuslu 14 şehir kurduğu bildirildi.

TOKİ 58, 59. ve 60. hükümetlerin Acil Eylem Planı ve Programları doğrultusunda 1 Ocak 2003 tarihinde başlattığı ‘’Planlı Kentleşme ve Konut Üretimi’’ çalışmalarını sürdürüyor. Çalışmaların başlatıldığı 2003 yılından 26 Mayıs 2008 tarihine kadar geçen sürede 81 il ve 421 ilçede, bin 19 şantiyede 312 bin 561 konut rakamına ulaşıldı. 100 bin nüfuslu 14 şehre denk geldiği ifade edilen konutlardan 266 bin 332’sinin sosyal konut niteliğinde olduğu belirtildi. Sosyal konutların 157 bin 505’inin dar ve orta gelir grubuna, 67 bin 453’ünün alt gelir grubu ve yoksullara yönelik, 30 bin 632’sinin gecekondu dönüşüm, 7 bin 752’sinin afet, 2 bin 990’ının ise tarımköy uygulamaları kapsamında yapıldığı bildirildi. 312 bin 561 konuttan 178 bininin sosyal donatıları ve çevre düzenlemeleri ile birlikte tamamlanma aşamasında olduğu vurgulandı. Alt gelir grubuna yönelik 65-87 metre karelik konutların 6 bin YTL’si peşin ve konut teslimiyle başlayan 300 YTL taksitlerle, 15 yıl vadeli olarak satışa sunuluyor. Konutlardan 261 bin 242’sinin satıldığı kaydedildi. Konutlarla birlikte toplam 11 bin 101 derslikli 388 okul, 397 spor salonu, 35 kütüphane, 308 ticaret merkezi, 247 cami, 23 hastane, 71 sağlık ocağı, 10 yurt ve pansiyon, 11 sevgi evi, 10 engelsiz hayat merkezi inşaatlarının başlatıldığı ve büyük bir kısmının da tamamlandığı bildirildi.

/ ANKARA

09.06.2008


 

Kene, tavuk sektörünü de ısırdı

SON dönemde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına bağlı ölümlerin yaşanması ve kene ısırma vak'alarının artması sebebiyle vatandaşların piknik sefasından vazgeçmesinin tavuk sektörüne önemli ölçüde zarar verdiği belirtildi.

Yaz sezonunun başlamasıyla özellikle hafta sonu satışlarından umutlu olduklarını belirten Beyza Piliç Genel Koordinatörü Necmettin Çalışkan, tam her şey düzeldi diye düşünürken, kene vak'alarıyla sektörün bir kez daha darbe yediğini vurguladı. Spekülasyonların halkı fazlasıyla tedirgin ettiğini savunan Çalışkan, son iki haftada tavuk satışlarında yüzde 25, fiyatlarda ise yüzde 15 oranında düşüş yaşandığını bildirdi. Çalışkan, satışların giderek düştüğünü, bu şekilde gitmesi halinde sektörde daha büyük bir kriz yaşanabileceğini sözlerine ekledi.

/ ADANA

09.06.2008


 

Hakkâri’de 4 büyüklüğünde deprem

HAKKÂRİ'DE 4.0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsünden yapılan açıklamaya göre, saat 06.06’da, merkez üssü Çukurca Çığlı olan 4.0 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi.

/ İSTANBUL

09.06.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün haberler

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır