Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 16 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Özgürlükler herkes için olmalı

Yeni Asya’ya konuşan Aydın Menderes, “Müslümanların istifadesi için demokrasi getirilmez, lâkin demokrasi getirildiği, özgürlükler sağlandığı vakit, elbette Müslümanlar da, mütedeyyin vatandaşlar da istifade ederler. Başarının sırrı bu tesbite bağlı” dedi.

DEVAMI GÖRÜŞ SAYFASINDA

Cevher İLHAN

16.06.2008


 

BAŞINI AÇANLAR SINAVA MORALSİZ GİRDİLER

1 milyon 530 bin adayın ter döktüğü ÖSS dün yapıldı. Anayasa Mahkemesinin iptal kararının ardından yapılan sınav, yine ayıplı başörtüsü yasağı görüntülerine sahne oldu. Başörtüleriyle sınava gelen adaylar salonlara alınmadı. Başını açıp girenler de büyük moral bozukluğu yaşadı. Bu arada, ÖSS'ye girecek çocuklarını yalnız bırakmak istemeyen başörtülü anneler de büyük bir şokla karşılaştı. Kapıdaki güvenlik görevlileri içeri girebilmeleri için onlardan da başörtülerini çıkarmalarını istedi.

ÖSS, Türkiye’de bütün il ve bazı ilçeler olmak üzere toplam 151 merkezde ve KKTC’nin başşehri Lefkoşa’da toplam 5 bin 200 binada, 81 bin 138 salonda gerçekleştirildi. 1 milyon 530 bin adayın ter döktüğü sınavda, 239 bin 191 kişi görev aldı. Sınav, saat 09.30’da başladı ve adaylara 195 dakika süre tanındı. Adaylara dağıtılan soru kitapçıkları kopyanın önlenmesi amacıyla 10 ayrı türde basıldı. Bu sınavda da başörtülülere geçit verilmedi. Böşürtüleriyle sınava gelen adaylar, görevlilerin uyarısı üzerine başlarını açarak içeri girebildiler. ÖSS'ye girecek çocuklarını yalnız bırakmak istemeyen başörtülü anneler de büyük bir şokla karşılaştı. Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü’ne gelen başörtülü adaylar örtülerini çıkardıktan sonra içeri girebildi. Aynı uygulama adayların anneleri için de uygulanmak istendi. Büyük bir heyecanla çocuklarını sınav merkezine getiren anneler, “Örtünüzü çıkarmalısınız” sözleri ile hüsran yaşadı. Ne yapacaklarını şaşıran kadınlar, büyük üzüntü yaşarken olaya şahit olan ve biraz sonra sınava girecek çocukların moralleri altüst oldu. Bu durum karşısında kimi öğrenci sınava girmek bile istemezken annesinin ısrarı ile sınav salonuna gitti. Güvenlik görevlilerinin talimatı ile örtüsünü çıkaran bir kadın koşa koşa içeri girdi ve çocuğunun yanına gidebildi. Çocukları ile birlikte gelen ancak başörtüleri sebebiyle içeri giremeyen veliler kampus önündeki kaldırımlarda beklemek zorunda kaldı. Yanlarında getirdikleri Kur’ân-ı Kerim, cevşen ve duâ kitaplarını okumaya başlayan kadınlar çocuklarının başarılı olabilmesi için bol bol duâ etti. Yaşadıklarına tepki gösteren veliler, önceki yıllarda kampus bahçesine kadar girebilmelerine rağmen, şimdi alınmamalarını Anayasa Mahkemesi’nin son kararına bağladı. Basın mensuplarının sorularını cevaplayan başörtülü veliler, sabah çocukları ile birlikte kampus girişine geldiklerini ancak başörtülü olmaları sebebiyle içeriye alınmalarına üzüldüklerini söyledi. Yaşadıkları karşısında çok sinirlendiğini kaydeden bir başörtülü veli tepkisini şöyle dile getirdi: “Bu durum böyle devam edemez. Lütfen yetkililer bu konuda acımızı duysunlar. Ben veli olarak örtülüyüm, inancım gereği örtülüyüm. Çocuğumu içeriye kadar sokamıyorsam bu memleket ne hale gelmiş. Lütfen bu sorun artık bir şekilde halledilsin ve bizlerin de bu acısı dinsin artık.” Bir başka veli ise konuyla ilgili en güzel cevabın susmak olduğunu ifade ederek, “Ben susarak tepkimi dile getiriyorum. Susuyorum ben” diyebildi. Bu arada, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesinde başörtüsüyle sınava gelen bir aday, görevlilerin uyarısı üzerine başını açarak binaya girdi.

ÇOCUKLARI İÇERİDE,

AİLELERİ DIŞARIDA TERLEDİ

Üniversitelerin yabancı dil bölümlerinde okumak isteyen adaylar, 22 Haziran Pazar günü Yabancı Dil Sınavına (YDS) katılacaklar. ÖSS’de bu yıl bazı uygulamalar ilk kez başlatıldı. Adayların sınava gelirken yanlarında cep telefonu getirmeleri yasaklandı. ÖSYM, bu yıl sınava girecek adayların ‘’rahat etmelerini sağlayacak’’ uygulama başlattı. Sınava başvuru sırasında adayların kilosunu soran ÖSYM, kilolu ve uzun boylu adayları durumlarına uygun sıralarda sınava aldı. Ayrıca eski ve yıpranmış sıralar ile kolçaklı sandalyelerin bulunduğu sınıflar kullanılmadı. Adaylar kopya çekilmesinin önlenmesi amacıyla sınav salonlarında belli bir düzen içinde belli aralıklarla oturtuldu. Sınav heyecanını adaylar kadar aileleri de yaşadı. Çocuklarıyla birlikte gelen bazı veliler, sınavın yapıldığı okulların bahçesinde beklerken ‘’çocuklarının başarısı için’’ duâlar okudular.

ÖSS SONUÇLARI, BİR AY

GECİKMELİ AÇIKLANACAK

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, sınav sonuçları açıklama tarihlerinde ‘’biraz kayma olacağını’’ belirtti. Yarımağan, şunları söyledi: ‘’15 Temmuz’u tutturmaya çalışacağız ama Millî Eğitim Bakanlığının yapacağı ortalama yükseltme ve sorumluluk sınavlarıyla ilgili yeni bir durum var biliyorsunuz. Millî Eğitim Bakanlığı bu sınavlarla ilgili bir takvim yapmış. Eğer o takvime uyulursa bizim bütün işlemlerimiz 1 ay kadar uzayacaktı. Bu konuyu YÖK ile görüştüm, Millî Eğitim Bakanlığı ile bir araya geldik. Bu sınavları son sınıflar için erkene almaya çalışıyorlar. Bu durum notların bize verilmesinde biraz gecikmelere yol açacak. Buna göre bizim de bütün işlemlerimizde kayma olur ama kaymanın bir haftadan fazla olmaması için çözüm bulmaya çalışı-yoruz, henüz kesinleşmedi. Yani sonuçları 10-15 Temmuz arasında açıklayamayacağımız anlaşılıyor. Millî Eğitim Bakanlığı uygun tarihler bulursa bize bildirecekti. Biz de yetiştirmeye çalışacağız.’’

/ ANKARA-İSTANBUL

16.06.2008


 

Cevapları ‘cep’ten gönderen 26 kişi gözaltına alındı

MARDİN’DE ÖSS sınavında cep telefonu üzerinden mesajla soruların cevaplarını gönderen toplam 26 kişi polis tarafından gözaltına alındı.

Millî Piyango Lisesi’nde sınava giren R. K isimli öğrenci ile Sağlık Meslek Lisesi ve Anadolu Lisesi’nde sınava giren 3 öğrenci cep telefonundan soruların cevaplarını alırken suçüstü yakalandı. Polis tarafından gözaltına alınan şahıslar sorgulanmak üzere Mardin Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Soruların cevaplarını cep telefonundan mesaj ile gönderen diğer şahısların olup olmadığını araştıran polis, 26 kişiyi gözaltına alırken, sınavda cep telefonu üzerinden cevapları alan 3 öğrenci ise polis tarafından gözaltına alındı.

/ MARDİN

16.06.2008


 

Sınavda görevli profesör fenalaşarak öldü

CUMHURİYET Üniversitesi (CÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şener Bingöl, Öğrenci Seçme Sınavı’nda (ÖSS) görevli olduğu okul binasında fenalaşarak öldü.

Alınan bilgiye göre, CÜ Fen Edebiyat Fakültesi B Binası’nda yapılan ÖSS’de görevli olan CÜ İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler Bölümü Çalışma Ekonomisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şener Bingöl (65), okul binasının zemin katındaki D2 salonda sınavın başlamasına kısa bir süre kala fenalaştı. Binadaki görevlilerin çağırdığı 112 Hızır Acil Servis’e ait ambulansla, rahatsızlandığı binanın yaklaşık 1 kilometre ilerisindeki CÜ Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi acil servisine kaldırılan Bingöl’ün öldüğü anlaşıldı. Prof. Dr. Bingöl’ün cenazesi, hastane morguna kaldırıldı.

/ SİVAS

16.06.2008


 

ÖSS’ye girecek öğrencilerin minibüsünde kaza: 3 ölü

YOZGAT’IN Saraykent ilçesi yakınlarında, ÖSS’ye girecek öğrencilerin bulunduğu minibüs ile karşı yönden gelen otomobilin çarpışması sonucunda 3 kişi öldü, 7’si öğrenci 14 kişi yaralandı.

Edinilen bilgiye göre, Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinden Sorgun ilçesindeki sınav merkezine öğrenci ve yolcu taşıyan Seyfettin Şimşek 43) yönetimindeki 66 M 1102 plakalı minibüs, E-88 karayolunun Saraykent ilçesi yakınlarında, Ankara’dan Sivas istikametine gitmekte olan Binali Şahin Şahin (41) yönetimindeki 06 BM 2870 plakalı otomobille çarpıştı. Kazada, otomobilin sürücüsü Binali Şahin ile birlikte otomobilde bulunan Nahide Şahin (29) ve Fırat Şahin (10) olay yerinde öldü, 7’si öğrenci 14 kişi yaralandı. Yaralılar Sorgun ve Yozgat devlet hastanelerinde tedavi altına alındı.

/ SARAYKENT

16.06.2008


 

Ulusalcılar hukuk tanımıyor

Yazar Talip Doğan Karlıbel, Bugün faşistliğe doğru giden bir sistem istenmektedir. Anayasal düzeni bozarak,demokrasiyi ve hukuk devletini yıkarak ulusalcı milliyetçi bir devlet kurulmak isteniyor. Ulusalcılık; milliyetçilik faşizmin üst mertebesidir” dedi.

DEVAMI RÖPORTAJ SAYFASINDA

Hasan Hüseyin KEMAL

16.06.2008


 

Adalet Bakanlığı: Savcılara emir verme yetkimiz yok

Adalet Bakanlığı, ‘’Adalet Bakanı’nın, hazırlık soruşturması başlatılması ve kamu davası açılması için Cumhuriyet savcılarına emir ve talimat verme gibi bir yetkisi bulunmadığını’’ bildirdi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Anayasa Mahkemesinin 13 Haziranda yaptığı açıklamanın ardından, ‘’Yüksek Mahkeme’nin, Adalet Bakanlığını göreve çağırdığı, Adalet Bakanı’nın soruşturma başlatmaları için Cumhuriyet savcılarına talimat vermesi gerektiği’’ yönünde haber ve yorumlara yer verildiği hatırlatıldı. Açıklamada, 1412 sayılı eski Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (CMUK) 148. maddesinde düzenlenen, ‘’Adalet Bakanı’nın kamu davası açılması için Cumhuriyet savcılarına emir verme yetkisi’’nin AB’ye uyum yasaları çerçevesinde çıkarılan 14 Temmuz 2004 tarihli ve 5219 sayılı Kanun’la kaldırıldığı vurgulandı. Açıklamada, şunlar kaydedildi:

‘’1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK’da, ‘yargı bağımsızlığı’ ilkesi göz önünde bulundurularak, ihbar ve şikayet üzerine ya da resen hazırlık soruşturması başlatma ve dava açma yetkisi Cumhuriyet savcılarına verilmiştir. 5271 sayılı CMK’nın 161. maddesinde, ‘Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar’ hükmü yer almaktadır. Aynı Kanun’un, ‘Kamu Davası Açılması’ başlıklı bölümünde, kamu davasını açma görevinin Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirileceği, soruşturma evresi sonunda toplanan delillerin, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturması halinde iddianame düzenleneceği belirtilmiştir.

Yukarıda açıklandığı gibi, Adalet Bakanı’nın, hazırlık soruşturması başlatılması ve kamu davası açılması için Cumhuriyet savcılarına emir ve talimat verme gibi bir yetkisi bulunmamaktadır.’’

Açıklamada ayrıca, ‘’kamuoyu gündemine gelen bazı olaylarla ilgili sık sık Adalet Bakanı’nın, Cumhuriyet savcılarına emir ve talimat vermesinin talep edilmesi’’ sebebiyle bakanlık tarafından 28 Şubat 2008 tarihinde de ‘’Adalet Bakanı’nın Cumhuriyet savcılarına kamu davası açmaları için talimat verme yetkisinin bulunmadığına’’ ilişkin benzer bir açıklama yapıldığı hatırlatıldı.

/ ANKARA

16.06.2008


 

Darbeye “dur” de

Genç Siviller, yılın en uzun günü olan 21 Haziran’da herkesi darbeye karşı “ses vermeye” çağırdı.

Yapılan çağrıda, 21 Haziran’ın yılın en uzun, en aydınlık en beyaz günü olduğu ifade edilerek, şöyle denildi: “İşte o gün 50 yıldır cesaret edemediğimiz, hep geç kaldığımız bir şeyi yapmak için toplanacağız. Demokrasiden, adaletten, özgürlükten yana ve darbeye karşı bir ses çıkartmak için. O sesi 27 Mayıs 1960’da çıkaramadık. Bir başbakan gözlerimizin önünde asıldı. 27 Mayıs’a sessiz kalışımızın bedelini 12 Mart 1971’de hayatlarının en güzel çağındaki gençler ödedi.

Yine sessizliğe gömüldük. Ve o sessizliğin de bir bedeli vardı. 12 Eylül 1980’de yüz binlerce genç o bedeli ödedi, biz yine sessizce izlerken. Tarih tekerrür etti. 12 Eylül 1980’nin sessizliğine doğan kızlar 28 Şubat 1997’de üniversite kapılarından başörtüleri yüzünden geri çevrildi, kaçınılmaz bedeli bu kez onlar ödedi. Sessizdik. Sessizliğimiz cesaret verdi. 27 Nisan gecesinin sessizliğini bir e-muhtıra bozdu. Karanlıklar içinde sessizce Susurluklar, Şemdinliler oldu, Ergenekonlar kuruldu, Savcılar linç edildi. Sessizliğimizden cesaret alanlar hukukun arkasına saklanıp siyaseti tehdit ettiler. Şimdi yılın en uzun ve en güzel günü şehrin orta yerinde sessizlik yeminlerimizi demokrasiden, vicdandan, adaletten yana derinlerden gelen bir uğultu sesiyle bozuyoruz.

Kepenkleri indiriyoruz, televizyonu kapatıyoruz, yemeğin altını söndürüyoruz, işimizden izin alıyoruz birlikte İstiklal Caddesi boyunca bir akşamüstü yürüyüşüne çıkıyoruz. Tek renk, tek slogan, tek pankartla. Beyazlar içinde. Bir daha karanlıklar üzerimize çökmesin diye. Kırıp dökmeden, kimseyi üzmeden olan bitenden rahatsız olduğumuz bilinsin diye. Yıllardır süren sessizliğimizin bedelini bir daha çocuklarımız ödemesin diye. Biliyoruz çok geç kaldık ama daha da geç kalmayalım diye. Bu kez iş işten geçmesin, ağır çekim darbe amacına ulaşmasın diye. Demokrasiden, siyasetten, özgürlükten, yeni bir sivil anayasadan yana; yargı darbesine, darbe tehditlerine karşı vakur bir ses çıkarmak için, ilk sivil bir uyarıyı vermek için. Yargı darbesiyle işlevsizleştirilen meclise dokunmayın demek için. 21 Haziran 2008 günü, yılın en uzun, an aydınlık, en güzel, en berrak günü bir akşamüstü şehrin orta yerinden, Tünel’den Taksim’e doğru sessizlikten bir ses olup yürüyoruz. Gelir misin?”

YENİ ASYA / İSTANBUL

16.06.2008


 

Laiklik dinin alternatifi değil, din özgürlüğünün bir imkânı

DİYANET İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, laiklikliğin her zaman için dinin alternatifi, dinin karşıtı değil din özgürlüğünün de bir imkanı olduğunu söyledi.

Başkan Bardakoğlu, Siirt Kültür Merkezi’nde din adamlarıyla yaptığı toplantıda, hizmetlerini yürütürken bilgiyi esas aldıklarını, dindar insanların aynı zamanda güzel ahlaka sahip olmaları gerektiğini belirtti. Din adamlarının aynı zamanda toplumun önderleri ve aydınlatıcıları, din hizmetlerinin de birleştirici, sevdirici ve toparlayıcı olduğunu anlatan Bardakoğlu, ‘’Biz itelemek, korkutmak için değil, sevmek için ilahi rahmetle tanıştırmak için varız. Ülke olarak birliğe, dirliğe ihtiyacımız vardır. Geçen yıl 3 bin kızın eğitim masraflarını üstlendik. Daha çok okumamız ve okuduklarımızı tartışmamız gerekir. Camilerimizi okuma mekanlarına dönüştürmek istiyoruz’’ dedi. Bardakoğlu, Cumhuriyetin temel ilkeleriyle, laik, demokrasiyle çağdaş dünyanın gündeme getirdiği insan hakları gibi ortak faydalarda uyum içerisinde din hizmeti sunmaya gayret gösterdiklerini belirtti. Türkiye olarak bu uyum içerisinde dindarlıklarını, din anlayışlarını ve hizmetlerini geliştirmeye çalıştıklarını ifade eden Bardakoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Ve biliyoruz ki laiklik her zaman için dinin alternatifi, dinin karşıtı değil din özgürlüğünün de bir imkanıdır. Bırakalım herkes kendi inancını kendi tercihini özgürce yaşasın. Kimse kimsenin hayat tarzına karışmadan herkes inandığı şekliyle yurdumuzda yaşayabilsin. Biz tarihte hep bu örneği sergiledik. Tarihte bu hoşgörüyü, bu çok sesliliği temsil ettik. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın demokrasi ile de insan haklarıyla da temel hak ve özgürlüklerle de bir sorunu olmadı.’’

/ SİİRT

16.06.2008


 

Diyarbakır’da hastanede KKKA hastalığı

DİYARBAKIR Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesinde görev yapan 2 doktor ile 1 yardımcı sağlık personelinin, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı şüphesiyle tedavi altına alındığı bildirildi.

İl Sağlık Müdürü Dr. Namık Kemal Kubat, yaptığı açıklamada, Bingöl’de bir süre önce rahatsızlandıktan sonra DÜ Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesine sevk edilen bir ailenin fertlerini tedavi eden 2 doktor ile 1 yardımcı sağlık personelinin, hastalık şüphesiyle kanlarının alınarak Ankara’ya gönderildiğini bildirdi. Kubat, kanları alınan doktorların ve yardımcı sağlık personelinin, hastalık şüphesiyle tedavi altına alındığını kaydetti. Bir süre önce Bingöl’de Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı şüphesiyle Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesine sevk edilen aileden baba A.B. vefat etmiş, eşi ve 2 çocuğu ise tedavi altına alınmıştı. Bu arada, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mahmut Koç, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı teşhisiyle tedavi altında alınan 3 doktor ile 1 sağlık görevlisinin durumlarının iyi olduğunu 3-5 güne kadar taburcu olmalarını beklediklerini söyledi.

/ DİYARBAKIR

16.06.2008


 

“Takdir sizden, tatil belediyeden’’

ANKARA Büyükşehir Belediyesinin başarıyı özendirmek ve eğitime destek vermek amacıyla düzenlediği faaliyetlerden, ‘’Takdir, Teşekkür Sizden, Tatil Bizden’’ kampları için başvurular bugün başlıyor.

Ankara Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, 2007-2008 eğitim ve öğretim yılında dereceye giren, takdir ve teşekkür alan öğrenciler, Büyükşehir Belediyesinin Altınoluk’taki Eğitim ve Dinlenme Kampında bir hafta ücretsiz tatil yapabilecek. Kamplara kabul edilen ilköğretim 5, 6, 7 ve 8. sınıfa geçen öğrenciler, 21 Haziran-23 Ağustos 2008 tarihleri arasında gruplar halinde tatil yapacak. Başvuru formları, başvuru adresinden ya da Büyükşehir Belediyesinin ‘’www.ankara-bel.gov.tr’’ adresli internet sitesinden temin edilebilecek.

/ ANKARA

16.06.2008


 

"Yabancı vakıflar, üniversite kuramaz, mal edinemez"

DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, yasalara göre, yabancı vakıfların Türkiye’de üniversite kuramayacaklarını, mal edinemeyeceklerini ve şirket açamayacaklarını belirtti. Yazıcı, MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın yabancı vakıflara ilişkin soru önergelerini cevaplandırdı.

Yabancı vakıfların, yurt dışında o ülkenin mevzuatına göre kurulan ve o ülkenin mevzuatına tabi tutulan vakıflar olduğunu bildiren Yazıcı, şöyle devam etti: ‘’Mevcut kanunlara göre, yabancı vakıflar Türkiye’de üniversite kuramazlar, mal edinemezler ve şirket açamazlar. Yabancı vakıflar, uluslar arası alanda işbirliği yapılmasında yarar görülen hallerde, karşılıklı olmak koşuluyla Dışişleri Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle Bakanlığın izniyle Türkiye’de doğrudan faaliyette bulunabilir, temsilcilik kurabilir, şube açabilirler. Bu yıl çıkarılan Vakıflar Kanunu, Lozan’a aykırı değildir. Lozan Antlaşmasının azınlık hakları ve vakıflarının durumuyla ilgili düzenlemede Türkiye Hükümetinin azınlıklara ait kilise, mezarlık ve öteki dini müesseselere her türlü koruma sağlamasına ilişkin hükümler yer alır. Vakıflar Kanununda, Patrikhaneyle ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. Patrikhane vakıf değildir.’’

/ ANKARA

16.06.2008


 

Yeni üniversitelere rektör atamaları Meclis gündeminde

TBMM, gündemindeki tasarı ve teklifleri görüşmek üzere yine yoğun bir haftaya giriyor.

TBMM Genel Kurulunda, tümü üzerindeki görüşmeleri tamamlanan, yeni kurulan devlet üniversitelerine rektör atanması ile profesörlük ve doçentlik atamalarını yeniden düzenleyen, Yükseköğretim Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının görüşülmesine devam edilecek. Genel Kurulda, Ağrı Dağı Üniversitesi’nin adının, ‘’İbrahim Çeçen Üniversitesi’’ olarak değiştirilmesini öngören yasa tasarısı da ele alınacak. İstanbul’da yapılacak 5. Dünya Su Forumunun organizasyonu hakkında düzenleme yapılması öngören, 2009 Yılında İstanbul Şehrinde Yapılacak Beşinci Dünya Su Forumunun Organizasyonu İle Katma Değer Vergisi Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi de Genel Kurul da görüşülecek. Yabancılara mülk satışını yeniden düzenleyen ve maddelerinin oylaması tamamlanıp, tümünün oylaması kalan Tapu Kanununda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı da Genel Kurul gündeminde. TBMM komisyonları gündemlerindeki konuları görüşecek.

/ ANKARA

16.06.2008


 

Ufuk Uras: İki ayaklı kenelerle uğraşıyoruz

ÖZGÜRLÜK ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Ufuk Uras, ‘’Bugün piknikte olanlar 7-8 ayaklı kenelerle uğraşıyorlar biz ise 2 ayaklı kenelerle uğraşıyoruz’’ dedi.

Uras, KESK Başkanı İsmail Hakkı Tombul ve Gebze Sendikalar Birliğine üye sendikaların yöneticileriyle partisince Gebze ilçesinde düzenlenen ‘’Herkese iş, işçiye güvence, AKP’ye ihtar’’ mitingine katıldı. Mitingde konuşan Ufuk Uras, Türkiye’de fırtınalı günler yaşandığını, bir yol ayrımına gelindiğini ifade ederek, yaşanan fırtınalı günlerde demokrasi ve özgürlük alanının genişletilmesinin ısrarla talep edilmesi gerektiğini söyledi. Eşitlik, özgürlük, laiklik ve Cumhuriyet’ten yana olanların birlikte hareket etmesi gerektiğini ifade eden Uras, ‘’Neo liberaller ‘gemisini kurtaran kaptan’ ya da ‘altta kalanın canı çıksın’ diyorlar. Oysa biz, ‘ya hepimiz ya hiçbirimiz’ diyoruz. Bugün piknikte olanlar 7-8 ayaklı kenelerle uğraşıyorlar biz ise 2 ayaklı kenelerle uğraşıyoruz. Düzen bizi tek tek avlıyor. Bu nedenle hep birlikte örgütlü hareket etmeliyiz. Bu ülkenin sosyalistleri, devrimcileri, sosyal demokratları mücadelemiz ortak olsun’’ diye konuştu.

/ KOCAELİ

16.06.2008


 

Gönül: Petroldeki artış, tarıma ilgiyi artırdı

MİLLİ Savunma Bakanı Vecdi Gönül, petrol fiyatlarındaki artışın tarım sektörüne olan ilgiyi artırdığını söyledi.

İzmir Valisi Cahit Kıraç ile birlikte Ödemiş ilçesine gelen Bakan Gönül ilçe belediyesi tarafından yaptırılan Ödemiş Hayvan Borsası ve Pazarı’nın açılışını yaptı. Törende bir konuşma yapan Bakan Gönül, ülkelerin sanayileşmede ilerleme sağlamasına rağmen tarımdan kopamadığını, tarımın merkezdeki önemini daima koruduğunu belirtti. Son dönemde petrol fiyatlarındaki artışla birlikte tarımın giderek önemini artırdığını dile getiren Gönül, göreve geldikleri dönemde 23 dolar olan varil fiyatının 6 misli artarak bugün 138 dolara geldiğini, ülkenin petrol harcamasının 6.5 milyar dolardan 34 milyar dolara çıktığını ifade etti. Petrol fiyatlarındaki artışın petrol üreticisi ülkeleri de sıkıntıya düşürdüğünü söyleyen Gönül, bu ülkelerin zirai ürünleri ithal ettiğine dikkat çekti. Hükümet olarak zirai kullanım için kullanılan mazotu ayırdıklarını buna rağmen sıkıntının aşılamadığını kaydeden Bakan Gönül, son yıllarda bazı tarım ürünlerinin de petrol üretiminde kullanılır hale geldiğini, bunun zirai faaliyetlerin önemini bir kat daha artırdığını kaydetti.

/ İZMİR

16.06.2008


 

Şırnak’ta operasyonlar sürdürülüyor

Şırnak’ın Gabar Dağı ile Bestler-Dereler bölgesinde terör örgütü PKK mensuplarına karşı başlatılan hava destekli operasyonlar sürdürülüyor.

Alınan bilgiye göre, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından terör örgütü PKK mensuplarına karşı Gabar Dağı bölgesinde önceki gün akşam saatlerinde operasyon başlatıldı. Bölgeye çok sayıda özel harekat timi gönderildi. Bestler-Dereler bölgesinde sürdürülen operasyonun kapsamının genişletildiği, operasyona geçici köy korucularının da katıldığı belirtildi. Operasyonlarda helikopterlerin de kullanıldığı bildirildi. Şırnak’ın Cizre ilçesine ise terör örgütü PKK’ya yönelik operasyonlar kapsamında zırhlı araç sevkıyatı yapılıyor.

/ ŞIRNAK

16.06.2008


 

Üniversite mezunlarından Diyanet’e soru yağmuru

Diyanet İşleri Başkanlığının Dinî Soruları Cevaplandırma Komisyonu Bilgi Sistemine en fazla soru üniversite mezunu erkeklerden geldi.

Diyanet İşleri Başkanlığının internet sitesinde yer alan ve halkın bilgilendirilmesi amacıyla hizmet veren Dinî Soruları Cevaplandırma Komisyonu Bilgi Sistemine ait istatistiklerinden derlenen bilgilere göre, sisteme en fazla 25 bin 771 soruyla üniversite mezunu erkekler soru yöneltti. Lise mezunu erkekler gönderdikleri 15 bin 10 soruyla ikinci sırada yer alırken, üniversite mezunu kadınlar ise 11 bin 224 soruyla üçüncü sırada yer aldı. Tahsil ve cinsiyet istatistiklerine göre, sisteme 933 soruyla ilkokul mezunu kadınlar en az soru gönderdi. İlkokul mezunu erkekler 1481, ortaokul mezunu erkekler 2310, ortaokul mezunu kadınlar 1032, lise mezunu kadınlar 6008, lisans üstü eğitimli erkekler 2504, kadınlar ise 1175 soru gönderdi.

SORULARIN KONULARA GÖRE DAĞILIMI

Dinî Soruları Cevaplandırma Komisyonu Bilgi Sistemine gönderilen soruların konu dağılımında ise 34 bin 775 soruyla ibadetle ilgili olanlar birinci sırada yer aldı. Sisteme helâller ve haramlarla ilgili 17507, aile hayatı 12272, inançla ilgili 9212, ticarî hayat 6171, adak ve yeminler 2999, dinler ve mezhepler 2745, Hazreti Muhammed’in hayatı ve ahlâkıyla ilgili de 1962 soru yöneltildi.

İLLERE GÖRE DAĞILIM

İstanbul 16536 soruyla en fazla soru gönderilen il oldu. Bu ili 9866 soruyla Ankara, 2827 soruyla İzmir izlerken, Bursa’dan 2426, Konya’dan 2411, Kocaeli’nden 1707, Antalya’dan 1384, Kayseri’den 1314, Adana’dan 1189 ve Trabzon’dan 1006 soru yöneltildi.

En az soru gönderilen il ise 43 soruyla Iğdır oldu. Iğdır’dan sonra en az soru gönderilen iller arasında 49 soruyla Kilis, 68 soruyla Ardahan, 81 soruyla Muş, 93 soruyla da Bayburt ve Gümüşhane yer aldı.

/ ERZURUM

16.06.2008


 

İmamlar yarışında Hatay birinci

Camiler ve Din Görevlileri Haftası faaliyetleri çerçevesinde Osmaniye’de yapılan Kur’ân-ı Kerim’i güzel okuma bölge yarışmasını Hatay ilinden katılan Mehmet Bilir kazandı.

Din görevlilerinin katıldığı ve Merkez Enver-ül Hamit Camiinde yapılan Kur’ân-ı Kerim’i güzel okuma yarışmasına Adana, Karaman, Hatay K. Maraş, Kilis, Mersin, Osmaniye illerinin temsilcileri katıldı. Osmaniye İl Müftü Vekili Faruk Yaldız, bu tür yarışmalarla; imamların yeteneklerinin geliştirilmesi, planlı çalışma alışkanlığının kazandırılması, mesleklerini cesaretle yapabilecek şekilde kendilerine güven duymalarının sağlanmasının amaçlandığını söyledi. Yaldız, Osmaniye’de İmam Hatip Liseliler arasındaki Kur’ân-ı Kerim okuma bölge yarışması gibi bu yarışmanın da Osmaniye’de yapılmasının kendileri için gurur verici olduğunu söyledi. Daha sonra imam-hatipler kendilerini dinlemeye gelenlere Kur’ân-ı Kerim ziyafeti çekti. Yarışmaya Hatay’dan katılan Mehmet Bilir, jüriden en yüksek puanı alarak bölge şampiyonluğunu elde etti. İkinciliği Osmaniye’den katılan imam-hatip Hasan Akın elde ederken, üçüncülüğü ise Adana’dan katılan Noman Bakaç kazandı. Dereceye giren birinciye tam, ikinciye yarım ve üçüncüye ise çeyrek altın verildi. Yarışmada, bölge şampiyonluğunu elde eden Mehmet Bilir, 81 ilin katılacağı ve 28 Ağustos’ta gerçekleştirilecek olan Türkiye şampiyonasına kaltılma hakkını elde etti.

/ OSMANİYE

16.06.2008


 

Müftüler Pazar’da toplandı

Rize ve ilçelerindeki müftüler Pazar ilçesinde bir araya geldiler. Rize İl Müftüsü Zeki Sayar başkanlığındaki toplantıda yaz Kur’ân kursları konuşuldu.

Pazar İlçe Müftülüğü’nde yapılan toplantıya ildeki bütün müftüler katıldı. Toplantıyla ilgili bilgi veren Pazar ilçe Müftüsü Kemalettin Aksoy toplantıların her ay bir ilçede yapıldığını kaydederek, “Bu ayki müftüler toplantımız Pazar ilçemizde gerçekleştirildi. İl Müftümüz Zeki Sayar başkanlığındaki ilçemiz müftülük makamında gerçekleştirilen bu toplantıda ağırlıklı olarak yaz Kur’ân kurslarıyla ilgili gündem değerlendirmesi yapıldı. Okulların tatile girmesiyle 23 Haziran Pazartesi günü başlayacak yaz Kur’ân kurslarına isteyen veli ilköğretim 5. sınıfı bitiren çocuğunu kaydettirip okutabilecektir” dedi.

Abdullah UZUN / RİZE

16.06.2008


 

Babalar Gününde babalara duâ

Babalar Gününde aile büyüklerini kaybedenler mezarlıklara akın ederek, duâlar ettiler.

Hatay’ın İskenderun İlçesinin en büyük mezarlığı olan Asrî Mezarlığa gelenler de başta babaları olmak üzere ölen yakınları için duâ etti. 2002 yılında Adana-Ceyhan yolunda geçirdiği trafik kazası sonucunda 33 yaşında ölen ve geride üç öksüz çocuk bırakan Hüseyin Beşkardeş’i çocukları ve eşi de Babalar Gününde mezarı başında andı. Kabre çiçek koyan İzzettin (12) Kadir (6) ve Recep ile anneleri Fediye duâ edip gözyaşı döktü. Evin en büyük oğlu olan İzzettin Beşkardeş, babalarını hiç unutmadığını ve sürekli duâlar ettiğini belirterek, “Babamızı trafik kazasında kaybettik, İnşallah o şimdi cennettedir. Biz her zaman babamıza duâ ediyoruz. Böyle günlerde gelip duâ etmek ise bizleri çok duygulandırıyor ama ne yapalım takdir-i İlâhî. Ona hediyeler alır sevindirirdik ama şimdi aramızda yok. Biz de mezarına gelerek ona duâ ediyoruz” dedi.

/ HATAY

16.06.2008


 

Erzincan’a süt otu diktiler

Doğa Derneği tarafından Erzincan Ekşisu sazlığı mevkiinde yaklaşık 1 yıldır sürdürülen çalışmalar neticesinde yetiştirilen 3 bin adet Sonchus Erzincanicus (Sütotu) bitkisi Ekşisu Sazlığında toprakla buluşturuldu.

Doğa Derneği Ekşisu Proje Koordinatörü Tuba Kılıç, sadece nesli tükenen bir bitkinin ekiminin yapılmasının yeterli olmayacağını vurgulayarak, önemli olanın bitkiye sahip çıkmak olduğunu söyledi.

/ ERZİNCAN

16.06.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün haberler

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır