"Gerçekten" haber verir 08 Ağustos 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Aile

Bebeğinize dokunmak için acele etmeyin

Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Filiz Bakar, yeni doğan bebeklerin hastalıklara karşı savunmasız oldukları için korunmalarının büyük önem taşıdığını, bebeğin sağlığı açısından aşırı koruma telâşına girmeden, bazı konulara dikkat etmenin yeterli olduğunu kaydetti.

Doç. Dr. Bakar, yeni doğan bebeklerin cilt enfeksiyonları açısından risk altında olduğunu ve bebeklerin doğduklarında ciltlerinde “vernix kazeoza” adı verilen koruyucu bir tabaka ile doğduklarını, bu koruyucu tabakanın bebekleri hem ısı kaybından, hem de enfeksiyonlardan koruduğunu, ayrıca cildini nemlendirdiğini, bebekleri bu sebeple hemen yıkamadıklarını ve doğumdan 3-4 gün sonra yıkanmasını istediklerini ifade etti.

Doç. Dr. Bakar, hastaneden eve götürüldükten sonra bebekle çok fazla temasa geçilmemesi uyarısında bulunarak, şu bilgileri verdi: “Yeni doğan bebek, her türlü enfeksiyona açıktır. Bu nedenle bebeğe çok dokunulmasını, öpülmesini istemiyoruz. Yeni doğan bebeklere çok fazla dokunmak ve öpmek enfeksiyon riski taşıyor. Enfeksiyonlu bir kişiden bebeğe enfeksiyon bulaşması kaçınılmazdır. Anne baba dışındaki kişilerin bebeği biraz uzaktan sevmelerini, bebekle fazla temas edilmemesini istiyoruz. Ayrıca bebeğin bulunduğu evde başka odada bile sigara içilmemeli.”

“BEBEĞİ KAT KAT

GİYDİRMEK YANLIŞ”

Doç. Dr. Filiz Bakar, bebeğin ne çok sıcak, ne de çok soğuğa maruz kalması gerektiğini vurgulayarak, bebekleri aşırı koruma eğiliminin çok yaygın olduğunu, bebeklerin refleks olarak da sık hapşırdıklarını, bu durumun aileyi üşütmüş olabileceği konusunda tedirgin ettiğini ve bebeğin kat kat giydirildiğine dikkat çekti.

Aşırı giydirilmenin de bebeği huzursuz ettiğini belirten Doç. Dr. Bakar:

“Çok sıcaklarda tek kat giysi yeterli olabilir. Oda sıcaklığı, bebek giyinik iken 22-23 derece civarında olmalıdır. Oda çok sıcak ise klima kullanılabilir ancak bebek direkt klima havasına maruz kalmamalıdır. Bebek, sıcak havalarda her gün yıkanmalıdır. Bebeğin cildi zarar görmesin diye her gün sabun ve şampuan kullanmak yerine bir gün sadece suyla, diğer gün sabunla yıkanabilir. Alt temizliğini de dikkatli yapmak gerekiyor. Bebeklerin altını temizlerken ıslak mendilleri birtakım allerjen maddeler içerdiği için önermiyoruz. Ilık suya batırılmış pamuk ile temizlenmesini tercih ediyoruz. Bebekler güneş ışınlarının dik geldiği öğlen saati dışındaki zamanlarda, 15 dakikalık sürelerle cam arkasından gelen güneşe değil, direkt güneşe çıkarılmalı.”

08.08.2008


Eşleri, Sosyal Hizmetler barıştıracak

SOSYAL Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Kayseri İl Müdürü Şahin Ertarhanacı, modern hayat felsefesinin benimsenmesiyle birlikte artan boşanma olaylarının artışının önüne geçilmesi amacıyla Aile Danışma Merkezi açılmasının kararlaştırıldığını söyledi.

Toplumun en temel yapısını aile müessesesinin oluşturduğunu belirten Ertarhanacı, toplumsal huzurun sürekli kılınması için aile kurumun desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Aile Danışma Merkezi’nin oluşturulması günümüz koşullarında önemli bir işlevi yerine getirecektir. Kurulacak merkezde; aile hayatının geliştirilmesi ve güçlendirilmesi yoluyla ailenin refahı, mutluluğu ve bütünlüğünün sağlanmasının yanında, aileyi bir arada tutan bağların kuvvetlendirilmesi, sağlıklı çocuk yetiştirme becerilerinin geliştirilmesini amaçlıyoruz” dedi.

Oluşturulacak merkezin işlevine değinen Ertarhanacı, Aile Danışma Merkezi’nin, aile içi her türlü sorunun çözümüne katkı sağlayacağını belirtti. Önleyici, eğitici, rehabilite edici hizmetlerin yanı sıra rehberlik hizmetinin de sunulduğu bu merkezde, ana-baba çocuk ilişkilerinde yaşanan sorunlara, ikili görüşmeler, seminer, konferanslarla çözüm yolları sunulacağına işaret eden Ertarhanacı, şöyle dedi: “Merkezin en temel işlevi aile kurumun devamını sağlamak amacıyla yürütülen çalışmalar olacak. Kentteki 3 aile mahkemesiyle sürekli iletişim sağlanarak boşanma aşamasına gelen eşler tesbit edilecek. Boşanma aşamasında olan çiftlere psikolojik ve teknik destek verilerek aradaki ihtilâfların çözümüne yardım edilecek. Ayrılan eşlerde de çocuklardaki boşanma olayının psikolojik etkisini en aza indirilmesi sağlanacak. TÜİK verilerine göre, her geçen gün artan boşanma olaylarının, 2007 yılında boşanan çift sayısının önceki yıla oranla yüzde 1.34’lük artışla 94 bin 219’a çıktığı göz önüne alındığında oluşturulan merkez önemli bir işlevi yerine getirerek ayrılıkların önüne geçecek. Ayrıca, kadının toplum ve aile içerisindeki statüsünün yükseltilmesine yönelik programlar geliştirilerek aile içi şiddetin önlenmesi sağlanacak. Ailenin Korunmasına Dair Kanun’un gerekli hallerde yaşama geçirilmesi konusunda aile eğitilerek desteklenecek. Kurulacak merkez yılsonuna kadar etkin hizmet vermeye başlayacak.”

Halen Adana, Ankara, Antalya, Balıkesir, Batman, Burdur, Giresun, Isparta, İçel, İzmir, Kocaeli, Konya, Ordu, Samsun, Sinop, Trabzon, Van ve Zonguldak illerinde hizmet veren Aile Danışma Merkezi sayısı Kayseri’de oluşturulacak merkezle 19’a çıkacak. Aile Danışma Merkezi’yle birlikte Toplum Merkezi de oluşturmayı planladıklarını anlatan Ertarhanacı, bu merkezle şehirdeki sosyal hayatın sağlıklı işlemesini sağlamaya yönelik çalışmalar yapmayı planladıklarını belirterek, “Toplum Merkezi, hızlı toplumsal değişme, kentleşme ve göçün oluşturduğu sorunlar doğrultusunda, tüm kurumlar ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla, insanların sorunlarla baş edebilmesi amacıyla koruyucu, geliştirici hizmet verecek” diye konuştu.

08.08.2008


Akşam yemeğinde yaş haddi 45

SELÇUK Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Gök, beslenme şeklinin kalp krizi geçirme riskinin azalmasında ve artmasında önemli rol oynadığını, özellikle yaz aylarında ağır yağlı yiyeceklerin bu riski daha da arttırdığını belirtti.

Sıcakta ağır yemeklerden kaçınılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Hasan Gök, “ağır yiyeceği sindirmekte zorlanan mide daha fazla kana ihtiyaç duyduğu için kalp de daha fazla kan pompalamaya başlıyor. Sıcakla birlikte bir yandan da kanda pıhtılaşma artacağı için, kalp bu tempoya dayanamaz ve ölümle sonuçlanabilen kalp krizleri görülür” dedi.

Oysa yaz aylarının kilo vermek için ideal bir mevsim olduğunu, bu mevsimde haşlama sebze yemeklerinin tercih edilmesi gerektiğini anlatan Gök, oysa meselâ Konya’da, düğün mevsimi olan yaz aylarında, etli ekmek ve lezzetli olması için kuyruk yağı karıştırılmış etli düğün pilavından bol miktarda tüketildiğini, bu yemeklerin özellikle sıcak yaz günlerinde kalp krizi riskini arttırdığını belirtti.

Prof. Dr. Gök, yaz aylarında ağır yememeye, özellikle 40 yaşının üzerinde olanlar, balon tedavisi görmüş, by-pass olmuş kişiler, kalp-damar ve şeker hastalarının daha fazla özen göstermesi gerektiğini vurguladı.

LOKANTA SAHİPLERİ KIZACAK AMA

Ağır yiyeceklerden sonra yapılan sporun da kalp krizini tetikleyebileceğini, sporun aç karna ya da hafif yiyeceklerden sonra yapılması gerektiğini anlatan Gök, şunları kaydetti: “Ülkemizde obezlerin oranı, erkeklerde yüzde 30-35, kadınlarda ise yüzde 40 civarına yükselmiştir. Lokanta sahipleri belki bana kızacaklar ama, 45 yaş üzeri ve kalp krizi riski taşıyanlar akşam 18.00’den sonra kesinlikle yemek yememelidir. Kırmızı et gibi yiyecekler yenecekse, belli miktarlarda öğle yemeğinde almak gerekiyor. Ayrıca yaz aylarında yemekle birlikte taze yoğurt ve bol su tüketmek, tuzdan kaçınmak riski azaltacaktır. Mutlaka akşam yemek yenmesi gerekiyorsa sadece çorba, yoğurt ve meyve yiyebilirler. Sıcak yaz akşamlarında bol bol karpuz tüketilmesini herkese önerebilirim.”

08.08.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır