"Gerçekten" haber verir 12 Aralık 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Haberler

 

Terör örgütüyle mücadelede 2008 bilançosu

Terörle mücadele kapsamında yurt içinde yılbaşından 10 Aralık'a kadar gerçekleştirilen operasyonlarda, 670 terörist ölü, 214 terörist sağ ele geçirildi, 165 terörist de güvenlik güçlerine teslim oldu. Irak’ın kuzeyindeki terör örgütü PKK kamplarından kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan 120 örgüt üyesi de “etkin pişmanlık” hükümlerinden yararlandırıldı.

TERÖRLE mücadele kapsamında yurt içinde yılbaşından 10 Aralıka kadar gerçekleştirilen operasyonlarda, 670 terörist ölü, 214 terörist sağ ele geçirildi, 165 terörist de güvenlik güçlerine teslim oldu. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinden derlenen verilere göre, güvenlik kuvvetlerinin yürüttüğü terörle mücadele faaliyetlerinde, Ocak ayında 53, Şubat’ta 266, Mart’ta 74, Nisan’da 70, Mayıs’ta 218, Haziran’da 47, Temmuz’da 76, Ağustos’ta 58, Eylül’de 52, Ekim’de 69, Kasım’ da 54, Aralık’ta ise 12 olmak üzere toplam 1049 terörist etkisiz hale getirildi. 3 Şubatta Bingöl’de 10, 25 Şubat’ta Irak’ın kuzeyinde 41, 27 Şubat’ta Irak’ın kuzeyinde 77, 12 Mart’ta Şırnak’ta 10, 22 Şubat’ta Irak’ın kuzeyinde 44, 2 Mayıs’ta Irak’ın kuzeyinde 153, 15 Temmuz’da Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde 11, 9 Mayıs’ta Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde 19, 14 Temmuz’da Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde 18, 2 Ağustos’ta Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde 8, 25 Eylül’de Siirt’in Eruh ilçesinde 6 ve 3 Ekim’de Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde 23 teröristin ölü olarak ele geçirildiği operasyonlar dikkati çekti.

12.12.2008


 

Obama’dan İslâm atağı

ABD başkanlığına seçilen Barack Obama, ülkesinin İslâm dünyasında bozuk olan imajını düzeltmek için bazı girişimlere hazırlanıyor. Kampanyası sırasında, başkanlığı döneminde bir İslâm ülkesinde Müslümanlara hitaben önemli bir konuşma yapacağı sözünü veren Obama, bu sözünü tutacağını belirtti.

Obama’dan ‘İslam imajı’ atağı

ABD başkanlığına seçilen Barack Obama, ülkesinin İslam dünyasında bozuk olan imajını düzeltmek için bazı girişimlere hazırlanıyor. Barack Obama, Los Angeles Times ve Chicago Tribune gazetelerine verdiği demeçte, Başkan Bush döneminde ABD’nin müslüman ülkelerde bozulan imajının düzelmesi için girişimler yapacağını açıkladı. Kampanyası sırasında, başkanlığı döneminde bir İslam ülkesinde müslümanlara hitaben önemli bir konuşma yapacağı sözünü veren Obama, bu sözünü tutacağını belirtti. Ancak Obama, bu ülkenin hangisi olacağına ve gezinin ne zaman gercekleşebileceğine yönelik bir işaret vermedi. Bazı uzmanlar bu ülkenin Endonezya olduğunu belirtiyor. Obama, başkanlığı sırasında ABD’nin bir yandan terörizme karşı mücadele ederken, diğer yandan ülkelerle karşılıklı saygı ve ortaklığa dayalı bir ilişki geliştirmeye çalışacağını belirtti. Obama, 20 Ocak’ta başkanlığı devralırken, ortanca adı Hüseyin’i de kullanarak, üç adıyla “Barack Hüseyin Obama” diye yemin edeceğini belirtti.

12.12.2008


 

Yerli uçak ‘Hürkuş’ geliyor

F-16 Savaş uçakları üretimi ile adını dünya savunma sanayiinin dev şirketleri arasına yazdırmayı başaran TAI-Tusaş Türk Havacılık ve Uzay Sanayiinin, tamamen yerli imkanlarla üretimini gerçekleştireceği ve kısa adı ‘’Hürkuş’’ olan ilk insanlı temel eğitim uçağının hayata geçirilmesine sayılı aylar kaldı.

Yerli uçak ‘Hürkuş’ geliyor

2006 yılında kavramsal tasarımı onaylanarak TAI tarafından üretim süreci başlatılan ve Türkiye’nin ilk özgün ürünü olarak nitelendirilen Türk Başlangıç ve Temel Eğitim Uçağı Geliştirme Programı kapsamında ilk prototip uçağın önümüzdeki yıl içinde tamamlanması planlanıyor. Eğitim uçakları için, belirlenen takvime göre; ilk prototifin 2009 yılı sonlarında uçması, EASA CS23 uluslararası sivil sertifikasyonunu tamamlanmış ilk uçağın ise 2011 yılı başlarında göklerdeki yerini alması planlanıyor. Halen devam eden ön tasarım evresinin 7 ay sürmesi öngörülürken, ardından sırasıyla detay tasarım evresi, imalat ve teste hazırlık evresi ve test-sertifikasyon evreleri kademeli olarak gerçekleştirilecek.

12.12.2008


 

Türkler ilk sırada

AB’nin resmî istatistik kurumu Eurostat, 2006 yılında en çok AB vatandaşlığına geçenlerin Türkler olduğunu duyurdu. 2006’da 735 bin kişi AB vatandaşlığına geçerken Türkler 64 binle ilk sırayı aldı.

Türkler AB vatandaşı oluyor

AB'NİN resmi istatistik kurumu Eurostat, 2006 yılında en çok AB vatandaşlığına geçenlerin Türkler olduğunu duyurdu. Eurostat’ın verilerine göre, 2006’da 735 bin kişi AB vatandaşlığına geçerken Türkler 64 binle ilk sırayı aldı. AB vatandaşlığına geçişlerde Türk vatandaşlarını 48 binle Faslılar, 23 binle Iraklılar, 21 binle Ekvatorlular ve 20 binle Sırplar izledi. Türkler AB üyeleri arasında Almanya, Avusturya ve Danimarka’da ilk sırayı, Belçika ve Hollanda’da Faslıların ardından ikinci sırayı ve İsveç’te Iraklı ve Finlilerin ardından üçüncü sırayı, Fransa, Polonya ve Romanya’da ise 4’üncü sırayı aldı. 2006’da AB vatandaşı olan 64 bin Türk’ün 33 bin 388 ile yarıdan fazlası Alman vatandaşlığına geçerken 7 bin 542’si Avusturya, 6 bin 274’ü Fransa, 3 bin 407’si Hollanda, 3 bin 204’ü Belçika, 2 bin 921’i İsveç, bin 125’i Danimarka, 36’sı Polonya ve 2’si Romanya vatandaşlığına kabul edildi. Geri kalanların da diğer ülkelerden vatandaşlık aldığı belirtildi.

12.12.2008


 

Çiftçi buğdaya yöneldi

TÜRKİYE'NİN mısır ve pamuk ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayan Çukurova’da, çiftçilerin maliyetinin altında satış yapmasının, buğday ekim alanlarını artırdığı bildirildi.

Adana Tahıl Üreticileri Birliği Başkanı Nur Özkan, Çukurova’nın, Türkiye’nin mısır ve pamuk ihtiyacının yarıya yakınını karşıladığını söyledi. Mısırda tarla kirası dahil kilogram başına üretim maliyetinin geçen sezon 48-50 YKr arasında, pamuğun da 1 YTL civarında olduğunu ifade eden Özkan, çiftçinin ürününü ise bu maliyetlerin çok altında satabildiğini bildirdi. Pamuğun piyasada 70, mısırın ise 29 YKr’ye kadar gerilediğini anlatan Özkan, ‘’Çukurova’da, bir kaç yıldır pamukta ve mısırda umduğunu bulamayan çiftçi bu yıl buğdaya yöneldi’’ dedi. Çukurova’da yaklaşık 1,5 milyon dekar alanda buğday ekimi yapıldığını hatırlatan Özkan, şöyle konuştu: ‘’Yoğun olarak buğday ekimi yapılan Yüreğir, Seyhan ve Ceyhan da üretici buğdaya yöneldi. Bu yıl ekim alanları yaklaşık 2 milyon dekara ulaştı. Çukurova’da en büyük özelliği turfandacılık. Buğday üretimi bu nedenle de önemli hale geldi. Yörede 1 milyon 200-300 bin ton civarında buğday rekoltesi gerçekleşiyordu, bu yıl bu rakam daha da artacak.’’

12.12.2008


 

Yangınlarını söndürmek için 20 helikopter alınacak

ORMAN yangınlarıyla mücadele kapsamında hava filosunu güçlendirmek amacıyla 20 helikopter alımı için talepte bulunulduğu bildirildi.

Orman Genel Müdürü Osman Kahveci, bu yıl ülke genelinde 2 bin 100 orman yangını çıktığını ve 28 bin hektar alanın yandığını söyledi. Kahveci, 2009 yılı orman yangınlarıyla mücadele çerçevesinde hava araçları kiralama ihalesinde son aşamaya gelindiğini bildirdi. Bu konuda bütçenin kesin belirlenmesi gerektiğini ifade eden Kahveci, yeni dönemde yapılan yasa değişikliği ile uzun dönemli uçak ve helikopter kiralaması yapabileceklerini bildirdi. Kiralama işlemlerinin yanı sıra helikopter de satın almak istediklerini vurgulayan ve bu konuda Savunma Sanayi Müsteşarlığı’na görev verildiğini ifade eden Kahveci, ‘’20 helikopter talebimiz var. İşin boyutunu görüştük, sonucunu bekliyoruz’’ diye konuştu.

12.12.2008


 

Muhtarlar teknolojiye ayak uyduruyor

BİLGİSAYAR yazılım firmalarının geliştirdiği programlar sayesinde muhtarlara sadece imza atmak ve mühür basmak kalıyor.

Konya’da kurulu Akınsoft Ürün Müdürü Tuna Keleş, bugüne kadar yurt içi ve dışındaki birçok firma ve kuruluşa yazılım geliştirdiklerini, Türkiye’de özellikle muhtarlara yönelik geliştirdikleri ‘’Netmuhtar’’ programının ilgi gördüğünü söyledi. Bu programın mahalle muhtarlarına büyük kolaylık sağlayacağını dile getiren Keleş, bu tür paket programların iş yükünü büyük ölçüde azaltacağını belirtti. 2003 yılından bu yana paket programı kullanan muhtarların arttığını anlatan Keleş, ‘’Muhtarlar bu programı çok sevdi. Kişiye özel forma yönelik yoğunlukları eskisi gibi değil. Artık muhtarlara sadece imza atmak ve mühür basmak kalıyor. Bu durum, vatandaşlara fayda sağlıyor. Fazla beklemeden istediğini alabiliyor’’ dedi.

12.12.2008


 

Manisa’da petrol sevinci

MERKEZİ Ankara’da bulunan Merty Energy Petrol Arama Eğitim ve Servis Hizmetleri AŞ tarafından, Manisa’nın Alaşehir ilçesine 3 kilometre mesafedeki, “Sarıkız-2” kuyusunda petrol bulunduğu bildirildi.

Geçtiğimiz yıllarda Edirne bölgesinde açtığı 5 kuyuda doğal gaz bulan Merty Energy’nin operasyonlar müdürü Tayfun Atalay, Sarıkız-2 kuyusunda mühendis ve işçilerden oluşan 50 kişilik bir ekiple, 40 gün süreyle yaptıkları çalışma sonunda petrole ulaştıklarını söyledi. Sondaj çalışmalarında 1800 metreye kadar inildiğini ve değişik metrelerde petrol rezervine rastlanıldığını ifade eden Atalay, 5 milyon dolara mal olan çalışmada mutlu sona ulaşmanın sevincini yaşadıklarını kaydetti. Atalay, “Kuyuda 1-2 ay içerisinde bazı tetkikler ve üretim için kule kurulacak. Yapılacak test sonuçlarına göre üretim için start verilecek. Kuyuda yaklaşık 10 milyon varil petrol ve bu petrolün gravitesinin 31-37 API arasında olduğu tahmin ediyoruz “ dedi.

12.12.2008


 

Gönül, Bahreyn’e gidiyor

MİLLİ Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Manama Diyaloğu Beşinci Bölgesel Güvenlik Zirve Toplantısı’na katılmak üzere Bahreyn’e gidecek.

Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreterliğinden yapılan yazılı açıklamaya göre, bugün Bahreyn’e hareket edecek olan Gönül ve beraberindeki heyet, 15 Aralık Pazartesi günü Türkiye’ye dönecek.

12.12.2008


 

21 yasadışı göçmen yakalandı

YURT içinde ve sınırlarda dün gerçekleştirilen operasyonlarda, 21 kaçak yakalandı.

Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesindeki duyuruya göre, önceki gün Edirne il merkezinde önleyici kolluk kuvvetlerince yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 16 Filistinli ve 1 Gürcistan uyruklu olmak üzere toplam 17 kişi yakalandı. Ayrıca, Türkiye’den Suriye’ye yasa dışı olarak geçmeye çalışan 2 Türk vatandaşı ile Türkiye’den Yunanistan’a geçmeye çalışan 1 Filistinli ve 1 Tunus uyruklu olmak üzere toplam 2 kişi yakalandı.

12.12.2008


 

Hacılar dönmeye başladı

Hac farizasını yerine getirmek için mukaddes topraklara giden ilk hac kafilesi Türkiye’ye döndü. İstanbul'da havalimanına inen hacıları yakınları karşıladı. Karşılama sırasında duygulu anlar yaşandı.

Hacılar yurda dönmeye başladı

İSLAM'IN temel şartlarından biri olan Hac ibadetini yerine getirmek için mukaddes topraklarda bulunan Hacılar yurda dönmeye başladı. Kutsal topraklarda bulunan Türk hacılardan ilk kafile dün sabah İstanbul Atatürk Havalimanı’na indi. Cidde’den hareket eden TK 095 sefer sayılı Türk Hava Yolları (THY) uçağı, 50 dakika gecikmeli olarak İstanbul’a ulaştı. Hacıları havalimanında yakınları karşıladı. Yakınlarına sarılarak hasret gideren hacılar, duygusal anların yaşanmasına sebeb oldu. Eşi Saadet Kurtkapan ile kutsal topraklardan dönen Mehmet Kurtkapan, hacı olmanın manevi açıdan keyif verici olduğunu vurguladı. Kurtkapan, “O topraklarda bulunmak çok güzel. Gördüm ki bütün Müslümanlar kaynaymış” dedi. Havalimanında gördüğü herkesle selamlaşan Kurtkapan, yanında getirdiği çikolatalardan dağıttı. Aynı kafile ile yurda dönen Ayşe Yıldırım ise, “ O topraklarda bulunmanın güzelliğini anlatmak çok zor. İmkânı olan herkesin gitmesi gerekir” diye konuştu. Türk hacıların dönüşleri gün boyu sürdü.

12.12.2008


 

Evde yüksek lisans imkânı

GAZİ Üniversitesi, bu eğitim döneminde Bilişim Sistemleri Yüksek Lisans diplomasını internet ortamında uzaktan eğitimi ile verecek.

Gazi Üniversitesi 2006’dan bu yana sürdürmekte olduğu iki yıllık uzaktan eğitim ön lisans programlarına yeni açtığı yüksek lisans programlarıyla devam ediyor. Bilişim Sistemleri Uzaktan Eğitim Tezsiz yüksek lisans programı 2008-2009 öğretim yılı Bahar döneminde Bilişim Enstitüsü bünyesinde açılıyor. Öğrenciler yer ve zamandan bağımsız yüksek lisans yapabilecekler ve programı başarıyla tamamlayanlar Gazi Üniversitesi Bilişim Sistemleri Yüksek Lisans diploması alacaklar. Bir öğrenim yönetim sistemi üzerinden yürütülecek eğitimlerde öğrenciler ders içeriklerini kendi çalışma takvimlerine göre takip edebilecek ve haftalık sesli ve görüntülü sohbetler ile öğretim elemanları ve sınıf arkadaşları ile sanal ortamda bir araya gelebilecekler. Uzaktan eğitim yüksek lisans programı özellikle çalışmakta olanlar ve örgün eğitim ile yüksek lisans yapma fırsatını yakalayamamış olanlar ya da buna vakit ayıramayanlar tarafından tercih ediliyor. Programa kayıt olan öğrenciler, derslerini 7 gün 24 saat açık olan “Öğrenim Yönetim Sistemi” üzerinden takip edebilecekler. Öğrenciler; derslerini metin, grafik, animasyon, video, ses desteği ile alabilecek, öğretim elemanları ve sınıf arkadaşları ile gerek mesaj gerekse forum ve sohbet ortamları sayesinde sürekli iletişim halinde bulunabilecekler.

UZAKTAN EĞİTİM TÜRKİYE’DE GELİŞİYOR

Gazi Üniversitesi, bünyesinde açtığı uzaktan yüksek lisans programı ile Türkiye’de uzaktan eğitime olan ilginin de anlaşılmasını sağlayacak. YÖK’ün Türkiye’nin Yükseköğretim Stratejisi raporuna göre Türkiye’de e-öğrenme uygulamalarını geliştirmek adına yeni adımlar atılırken YÖK’ün onayıyla birçok üniversitede uzaktan eğitim ile ilgili girişimlerde bulunulmaya başladı. Gazi Üniversitesi, uzaktan eğitim konusunda girişimlerde bulunan ilk 10 üniversiteden birisi konumunda bulunuyor.

12.12.2008


 

Okul müdürleri drama eğitimi alacak

ANKARA Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan, Ankara’daki okul müdürlerinin drama eğitimi alacağını bildirerek, ‘’Eğitime katılanlar, kimi zaman veli, öğrenci, kimi zaman da öğretmen olarak okulda karşılaştıkları tavırları dramatize edecekler’’ dedi.

Aydoğan, yaptığı açıklamada, drama eğitimi için 40 formatör rehber öğretmen yetiştirildiğini belirterek, bu formatörler tarafından Ankara’daki okul idarecilerine drama eğitimi verileceğini bildirdi.Bu eğitimin kişisel eğitim niteliğinde olduğunu belirten Aydoğan, ‘’Eğitim, okul müdürlerine, müdür yardımcılarına, yaklaşık 3 bin 500 idareciye verilecek’’ diye konuştu. Aydoğan, ‘’Örneğin eğitime katılanlar ‘veli’ olarak okula gelecekler, okulda karşılaştıkları tavırlar orada dramatize edilecek. İnsanlar 10-15 günlük eğitim süresince her türlü problem sahibi insanın yerine kendisini koyarak eğitim görecek’’ dedi. Drama eğitimi, doğaçlama, rol oynama gibi tiyatro ya da drama tekniklerinden yararlanılarak, bir grup çalışması içinde, bireylerin bir yaşantıyı, bir olayı, bir fikri, kimi zaman bir soyut kavramı ya da davranışı anlamlandırması, canlandırmasıdır.

12.12.2008


 

Kurak alanlara okaliptüs ağacı

TÜRKİYE'DE bulunan türleri sulak alanları kuruttuğu gerekçesiyle yok edilen okaliptüs ağaçlarının, İsrail’deki türlerinin tarıma elverişsiz alanlarda erozyonun önlenmesi, meraların oluşturulması ve arıcılığın geliştirilmesi için kullanıldığı, bu durumu Türkiye’nin de model alabileceği bildirildi.

Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Miktad Doğanlar, İsrail’de bulunan okaliptüs ağaçlarında inceleme yaptığını söyledi. İsrail’de çöl ikliminin bulunması nedeniyle toprakların tarım için çok fazla değerlendirilemediğinin altını çizen Doğanlar, şöyle devam etti: ‘’İsrail’de değerlendirilemeyen her boş alanda okaliptüs ağacı var. Erozyonu önlemek amacıyla dikilen bu fidanlar, 5 yıllık kısa bir sürede büyük ağaçlara dönüşüyor. Bulunduğu bölgede de ağacın rüzgarı kesme özelliği yemyeşil meralara dönüşüyor. İsrail bu meralarda inek ve koyun yetiştiriciliği yapmaya başladı. Ülkede bulunan bazı okaliptüs ağaçları da çiçek açma özelliği nedeniyle arılar için kullanılıyor. Yılın 12 ayı çiçek verme özelliği bulunan bu türler sayesinde orman köylüsü arıcılık yaparak geçimini sağlıyor. İsrail çöl topraklarını bu şekilde verimli hale dönüştürürken Türkiye neden aynı modeli uygulamasın?’’ Türkiye’de de tarım için kullanılamayan çok fazla boş arazinin bulunduğunu vurgulayan Doğanlar, ‘’İsrail’de bulunan okaliptüs ağaçlarının tohumlarından Güney Doğu Anadolu başta olmak üzere elverişsiz arazilere ekerek, kazanç sağlayabiliriz. Ayrıca, Ege ve Akdeniz gibi bölgelere de bu ağaçlardan ektiğimizde arıcılıkta önemli ivme kazanılacağına inanıyorum’’ dedi.

12.12.2008


 

Doğu Anadolu kar altında

KAR yağışı ve tipi sebebiyle Van, Bitlis ve Hakkari’de 204 köy yolu ulaşıma kapandı. Bitlis İl Özel İdaresi Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürü Çetin Taşdemir, iki gündür devam eden kar yağışı nedeniyle il merkezi ve ilçelere bağlı 170 köy yolunun ulaşıma kapandığını belirtti.

Kar yağışının etkisinin azaltmasının ardından karla mücadele ekiplerinin kapalı köy yollarını açma çalışmalarına başladığını vurgulayan Taşdemir, köy yollarının en kısa sürede açılması için çalışmaların aralıksız sürdürüldüğünü ifade etti. Meteoroloji İl Müdürü Mehmet Elkatmış da şehir merkezinde 30 santimetreye ulaşan kar kalınlığının, yüksek kesimlerde 40 santimetreyi geçtiğini kaydetti.

12.12.2008


 

Yumurtada tüm besinler var

YUMURTANIN kalp hastalıklarına yol açtığı bilgisinin yanlış olduğu yönündek görüşlerin gündeme gelmesi, en çok yumurta üreticilerini sevindirdi.

Yumurta Üreticileri Merkez Birliği (YUM-BİR) Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Sungur, kalp ve damar cerrahı Prof. Dr. Bingür Sönmez’in, bir sempozyumda, yumurtanın bilinenin aksine kalp hastalığına yol açmadığını ifade ederek, tüketicilerden özür dilemesini çok olumlu bir gelişme olarak gördüklerini söyledi. Yumurtanın, anne sütünden sonra insanın ihtiyacı olan tüm besin öğelerini bulunduran tek kaynak olduğuna değinen Sungur, A, D, E ve B vitaminlerini önemli oranda içeren yumurtanın, içinde bulunan ‘’kolin’’ sayesinde beyin fonksiyonlarının yerine getirilmesinde de önemli rol oynadığını vurguladı.

12.12.2008


 

Minarenin eğikliği uydudan gözlenecek

VAKIFLAR Genel Müdürlüğü’nün ata yadigarı eserleri korumak amacıyla başlattığı çalışmalar kapsamında, Sivas Merkez Ulu Camisi’nin minaresinin eğikliği uydudan gözlenecek.

Bir yıl sürecek takip sonunda elde edilecek veriler doğrultusunda minarenin en uygun şekilde restore edilmesi sağlanacak. Korunması gereken vakıf kültür varlığı olarak tescil edilen Sivas Merkez Ulu Camisi’nin minaresinde eğiklik olduğunun fark edilmesi üzerine genel müdürlük yetkilileri harekete geçti. Vakıf eserinin korunması, aslına uygun şekilde gelecek nesillere aktarılması için minarenin kaç santim kaydığının uydu aracılığıyla tespit edilmesine karar verildi. Bu kapsamda, bir yıl boyunca uydudan yapılan ölçümlerle eğiklik gözlemlenecek ve minare davranışını incelenecek. Bütün yılı kapsayan veriler dikkate alınarak yapılan değerlendirmeler sonucunda restorasyon projesi hazırlanacak ve Koruma Kurulu’nun onayı doğrultusunda restore çalışmaları yapılacak.

12.12.2008


 

3 bin çocuk ailesine kavuştu

SOSYAL Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) tarafından başlatılan “Aileye dönüş ve aile yanında destek projesi” kapsamında yaklaşık 3 bin çocuk ailesinin yanına döndü.

Maddi imkansızlıklar nedeniyle çocuklarını sosyal hizmetlere bırakan ailelerin imdadına SHÇEK yetişti. 2005 yılında başlatılan “Aileye dönüş ve aile yanında destek projesi” sayesinde çocukların öz ailesinin yanına dönmesi için imkan oluşturuluyor. Proje kapsamında çocuklar için ailelere yapılan ödemeler Ayni ve Nakdi Yardım Yönetmeliği çerçevesinde yürütülüyor. Yapılan çalışmalar sonucu şimdiye kadar 3 bin 326 çocuk ailesinin yanına döndü. En fazla çocuk İstanbul’da evine dönerken; Iğdır’da ise ailesinin yanına dönen çocuk olmadı. Diyarbakır’da 37, Şanlıurfa’da 51, Artvin’de 40, Adana’da 66, Şırnak’ta 2 çocuk evine döndü. Proje kapsamında aileye döndürülmesi planlanan 12 bin çocukla ilgili çalışmaların ise 2009 yılı sonunda tamamlanması bekleniyor. Üç yılda projeye 156 milyon 735 bin 800 YTL harcandı. 2009 yılında ise projeye 53 milyon 560 bin YTL ödenek ayrıldı.

12.12.2008


 

Dut ağacı Aralık ayında meyve verdi

OSMANİYE'NİN Kadirli ilçesinde meyve veren dut ağacı görenleri şaşırtıyor.

Şehit Halis Şişman Mahallesi’nde, yol kenarındaki dut ağacının meyve verdiğini gören Adem Korkmaz, “İlk defa aralık ayında dut ağacının meyve verdiğini gördüm, ilginç bir durum” dedi. Ziraat Odası Başkanı Hanifi İspir ise, normal şartlarda Mayıs ayında meyve vermesi gereken dut ağacının çevresel faktörlerden ve iklim şartlarından etkilenerek erken meyve verdiğini söyledi. İspir, “Türkiye, cennet gibi bir ülke. Bir tarafta kar yağarken, diğer tarafta bahar yaşanıyor. Değişen iklim şartları ağaçların zamansız meyve vermesine sebep oluyor” diye konuştu.

12.12.2008


 

Anaokulda problem dikkat eksikliği

ATATÜRK Üniversitesi (AÜ) Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi Ana Bilim Dalı tarafından yapılan araştırmada, ana okulu ğrencilerinde görülen sorunlar ele alındı.

AÜ Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Kök, hazırlık ve uygulama süreçleriyle birlikte 2 yılda tamamlanan çalışmada, Erzurum, Kars, Ardahan ve Ağrı illerinden toplam 1723 öğrencinin, 85 öğretmeninin görüşlerine başvurulduğunu söyledi. Kök, şu bilgileri verdi: ‘’Yapılan anket çalışmasında, ana okulu öğrencilerindeki en öne çıkan sorunun dikkat eksikliği olduğunu gördük. Öğretmenlerimiz, 1723 öğrenciden 96’sında davranış, duygusal ve alışkanlık bozukluklarının olduğunu bildirdiler.’’ Yrd. Doç. Dr. Kök, ana okulu öğrencilerindeki davranış, duygusal ve alışkanlık bozukluklarının okul, aile ve çevre iş birliği ile düzeltilebileceğini söyledi.

12.12.2008


 

Çöple insan iç içe olamaz

TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Mustafa Öztürk, Türkiye’de evlerde biriken çöplerin, cadde ve sokaklardaki konteynerlerde depolandığını ve daha sonra çöp kamyonlarıyla buralardan taşındığını belirtti.

Bu şekilde cadde ve sokakların geçici çöp depolama alanları olarak kullanıldığını anlatan Öztürk, ‘’Gelişmiş hiçbir ülkede böyle bir uygulama yok. Çöpler insan trafiğinin yoğun olduğu yerlerde biriktiriliyor. Çoğu yerde vahşi toplama yapılıyor’’ dedi.

Uygulamanın en büyük dezavantajlarından birinin buralarda her türlü çöpün bulunması olduğunu ifade eden Öztürk, şunları kaydetti:

‘’İlaç, boya, tıbbi atıklar gibi sağlığı tehdit eden pek çok atık bu alanlarda birikiyor. Bazı çöpler aşırı derecede ıslak, bu çöpler karışıyor ve zaman zaman sızarak aşağı akıyor. Bir damla çöp sızıntısında yaklaşık 1 milyon mikroorganizma var. Bu da sağlığı tehdit eden önemli bir unsur.

Ayrıca, fare, kedi ve köpekler bu çöpleri karıştırarak, gıdasını almaya çalışıyor. Sokaklardaki çöp toplayıcılar da işlerine yarayanları alıyor. Çöpler çeşitli şekillerde didikleniyor. Şehrin içinde böyle bir mantık oluşturuluyor.

Gelişmiş ülkelerde ise çöpler evlerde tutulur, belediyenin göstereceği bir günde sızdırmaz torbalarda veya konteynerlerde toplayıcıların kolayca ulaşacağı yerlere konur ve o saatlere yakın çöp toplayıcısı çöpleri alır. Bölge sakinleri çöplerini hijyenik, çevreyle uygun şartlarda tutarlar.’’

“ATIKLARIN GERİ KAZANILMASI GEREKİYOR”

TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Öztürk, Türkiye’de günde 60-65 ton atık oluştuğunu, bunların yüzde 15-20’sinin ise ambalaj atığı olduğunu, kağıt, plastik, teneke, alüminyum kutu gibi atıkların geri dönüşümünün gelişime katkı sağladığını söyledi. Geri dönüşüm sayesinde enerji ve doğal kaynakların korunduğunu, sera gazı salınımının azaltıldığını vurgulayan Öztürk, çevresel sürdürülebilir bir yönetim mantığı oluşturulabilmesi için ambalaj atıklarının mutlaka geri kazanılması gerektiğini belirtti.

Bu atıkların toplanmasında çevreyle uyumlu bir model geliştirilmesini isteyen Öztürk, bu kapsamda cadde ve meydanlara ‘’atık kumbarası’’ konulabileceğini ya da çöplerin geri dönüşüm için evlerde ayrı toplanabileceğine işaret etti.

Geri dönüşümün verimli olabilmesi için toplama şartlarının da önemli olduğuna dikkati çeken Öztürk, şunları kaydetti:

‘’A4 kâğıdını çöpe atmayıp geri kazandığınızda 1,5 saatlik oksijeni de kazanmış olursunuz. Çünkü çöp depolama alanında kâğıt 3 ayda yok olur. Ama bunu tekrar kazanmak mümkündür.

Ancak sağlıksız toplanırsa insana verdiğiniz değer düşmüş olur hem de topladığınız malzemenin değeri düşer. Türkiye gibi bazı ülkelerde, sokak toplayıcıları tarafından konteynerlerden sağlıksız koşullarda toplanır. Bu konteynerlerin içinde her türlü tehlikeli atık olabilir. Bu insanlar bunlarla muhatap olur. Sağlık açısından fevkalade tehlike altındadırlar. Çöpleri belli istasyonlarda ayırırlar. Buralar da çok sağlıksız ortamlardır. Bu insanlar burada uyurlar, yemek yerler. Bu insanlar bu atıklardan para kazanmaya çalışırlar. Burada en önemli husus insan ve insana verilen değerdir. Atıkları geri kazansanız bile insana verilen değerin yeterli olmadığını görürsünüz. Amaç nedir? İnsanların daha konforlu yaşaması, daha çevreci yaşaması ve gelişmesini sağlaması. Ama bu toplama metodu, insana değer vermeyen bir sistemdir.’’

Atıkların ekonomiye geri kazanılarak katkı sağlaması gerektiğini belirten Mustafa Öztürk, kaynakların sürdürülebilir yönetimi için atıkların mutlaka geri dönüşüm için toplanması, ancak bunun vahşi toplama yöntemiyle yapılmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

12.12.2008


 

‘ÇÖPLER HAFTADA BİR GÜN TOPLANMALI’

Çöplerin her gün toplanmasını da eleştiren Öztürk, evsel atıkların apartman görevlilerince hijyenik şartlarda biriktirilmesi ve haftada bir gün toplanması gerektiğini savundu.

Avrupa ülkelerinin yakıt maliyetini azaltmak için haftada ya da 15 günde bir çöp toplattığını anlatan Öztürk, ‘’Ama bununla ilgili kamuoyu yeterli şekilde bilgilendiriliyor, duyarlı hale getiriliyor, eğitiliyor. Hem eğitim yapılıyor hem çöpün maliyetinin azaltılması sağlanıyor’’ diye konuştu. Öztürk, sokak, cadde ve meydanların bu şekilde çöplük olmaktan kurtarıldığını, çöplerin Türkiye’de önce 3-4 günde bir, daha sonra haftada bir toplanmaya başlanmasını önerdi. Cadde ve meydanlarda çöp sebebiyle oluşan çirkin görüntülerin ortadan kaldırılması gerektiğini söyleyen Öztürk, ‘’İnsanla çöp kesinlikle iç içe olamaz. Bunun koşulları bir eğitim süreciyle anlatılmalı. Bunlar yapıldığı zaman belediyelerin taşıma maliyetleri fevkalade düşecek, sokaklar güzelleşecek. Mikrop yuvalarıyla insanlar iç içe olmayacak’’ dedi.

12.12.2008


 

Kediye estetik müdahale

ABD’nİn Boston kentinde, veterinerler yüzünün yarısı yırtılan ve kopmak üzere olan kediyi estetik cerrahi ile iyileştirmeyi başardılar.

Boston gazetelerinde yer alan habere göre, Boston’ın Winthrop bölgesinde, 4 yaşındaki Edgar isimli kedisini yüzünün yarısı yırtılmış durumda bulan sahibi derhal hayvan hastanesine koştu. Edgar’ı acilen ameliyata alan veterinerler, kedinin yırtılan yüz derisinin başarılı bir operasyonla herhangi bir sinir hasarı olmaksızın yerine dikildiğini belirttiler.

12.12.2008


 

Plânsız yeme, obeziteyi tetikliyor

Bursa Özel Bahar Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Yavuz Okur, kilo almak istemeyenlerin, ne yiyeceğini plânlaması gerektiğini söyledi.

Tatil anlayışının açık büfede yemek yemeye dönüşümünün, çağımızın hastalığı olan obeziteyi de tetikleyici bir faktör olduğunu vurgulayan Okur, “Tatile çıkarken amacınız yemek yerine dinlenmek, eğlenmek ve gezmek olmalı.” dedi. Özellikle açık büfede, insanların kendini tutması gerektiğini ifade eden Dr. Yavuz Okur, “Tatillerde açık büfede de sağlıklı beslenme ve kiloyu koruyabilmek mümkün. Yemek çeşitlerini görmeden önce ne yiyeceğinizi plânlayın. Tabağınıza yemek alırken seçeneklerin sizi cezbetmesine izin vermeden plânınıza sadık kalın” diye konuştu.

12.12.2008


 

Gıdalarda ‘melamin’ hilesi

Ercİyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan Yetim, melaminin gıda katkı maddesi değil, hile olduğunu belirterek, ‘’Herhangi bir zararlı etki ihtimaline karşı özellikle ithal süt tozlarını ve süt tozlarından yapılan ürünlerin en az 6 ay kullanılmamasını tavsiye ediyorum’’dedi.

Yetim, melaminin tabak, bardak gibi mutfak eşyalarının üretiminin yanı sıra pek çok alanda kullanılan endüstriyel bir madde olduğunu söyledi. Çin’de üretilen süt ve süt ürünleri ile süt tozlarının neden olduğu zehirlenmelerle gündeme gelen bu maddenin, gıda katkı maddesi olmadığını ifade eden Yetim, süt ve süt tozlarının içindeki melaminin tespit edilmesi için çeşitli analiz metotları bulunduğunu, kendilerinin de bu konuda çalışma yapmayı planladıklarını bildirdi.

12.12.2008


 

Bir protein “ALS”alar kurtulacaklar

Amyotrofİk lateral skleroz (ALS) hastalığına yakalananların hayat süresinin, bir protein sayesinde uzayabileceği bildirildi.

ABD’deki Wisconsin Üniversitesi’nden bilimadamlarının yaptığı araştırma, ‘’Nrf2’’ adı verilen proteini artırarak, tedavisi olmayan ALS hastalığına yakalananların yaşam süresinin uzayabileceğini ve hastalığın başlangıcının ertelenebileceğini gösterdi. Araştırmacılardan Jeffrey Johnson, ‘’Nrf2’’ proteininin etkin hale geldiğinde, sinir sistemini etkileyen hastalıkların gelişimine bağlı hücreleri koruyan başka yüzlerce proteini kontrol ettiğini belirtti. Johnson, aynı mekanizmayı değerlendiren bazı deneylerin beyinle ilgili Alzheimer, Parkinson ve Huntington gibi hastalıklarda önemli sonuçlar verdiğini ifade etti.

12.12.2008


 

Nobeller sahiplerini buldu

2008 Nobel edebiyat, fizik, tıp, kimya ve ekonomi ödülleri, İsveç’in başkenti Stockholm’da düzenlenen törende sahiplerine teslim edildi.

Stockholm’daki törende ödüller, İsveç Kralı 16’ncı Carl Gustaf tarafından sahiplerine verildi.

Atomdan da küçük parçalarla ilgili yaptığı buluşlar sebebiyle 2 Japon fizikçiyle birlikte 2008 Nobel Fizik Ödülünün sahibi olan Japonya doğumlu Amerikan vatandaşı Yoiçiro Nambu törene katılamadı. 87 yaşındaki Nambu’nun yaşı ve sağlık durumunun hassas olması nedeniyle İsveç’e gelemediği bildirildi.

Flüoresan proteinlerle ilgili çalışmaları nedeniyle ödüle layık görülen Amerikalı bilim adamları Roger Tsien ve Martin Chalfie ile Japon bilim adamı Osamu Shimomura, 2008 Nobel Kimya Ödülü’nü teslim aldı. 2008 Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Fransız yazar Jean-Marie Le Clezio da ödülünü almak üzere törende hazır bulundu. ‘’Ekonomik aktivitenin lokasyonu ve ticaretin yapısı konusundaki analizleri’’ nedeniyle ödüle layık görülen Amerikalı Paul Krugman da Nobel Ekonomi Ödülü’nü aldı.

2008 Nobel Barış Ödülü, Norveç’in başkenti Oslo’da düzenlenen törende, Finlandiyalı devlet adamı ve diplomat Martti Ahtisaari’ye (71) verilmişti.

Stockholm’deki takdim töreninde ödül sahipleri ayrıca, altın madalya, diploma ve yaklaşık 10 milyon İsveç kronu (950 bin avro) değerinde çekle ödüllendirildi.

Nobel barış ödülü Oslo’da, Tıp-Fizyoloji, Fizik, Kimya, Edebiyat ve Ekonomi ödülleri ise Stockholm’de düzenlenen törenlerle veriliyor. Törenler, ödülün kurucusu Alfred Nobel’in ölüm yıl dönümü olan 10 Aralık’ta yapılıyor.

12.12.2008


 

Karaman’ı gezmeden dönmeyin

Karaman İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, ili daha etkin bir şekilde tanıtabilmek amacıyla resmi internet sitelerinde ‘’Türk dilinin başkenti, tarih, sanayi, kültür şehri Karaman’a gelip de’’ başlıklı özel bir bölüm hazırladı.

İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Abdullah Şahiner, Türk dilinin başkenti olan Karaman’ın sahip olduğu kültür ve turizm potansiyelinden hak ettiği ölçüde faydalanamadığını söyledi.

Şehrin turizm gelirlerinin artırılması için müdürlüğün yoğun bir şekilde çalıştığını ifade eden Şahiner, bu konuda bazı projeleri hayata geçirdiklerini, yeni projeler üzerinde durduklarını bildirdi.

Yaptıkları çalışmalardan birinin resmi internet sitelerinde oluşturdukları ‘’Karaman’a geldiğinizde’’ bölümünün olduğunu dile getiren Şahiner, şunları anlattı: ‘’(Türk dilinin başkenti, tarih, sanayi, kültür şehri Karaman’a gelip de) bölümümüzde Karaman’ın turistik yerleri, yemekleri, tarım ve sanayi ürünlerine yer verdik. Bu bölüm içinde, Yunus Emre’nin mezarını ziyaret etmeden, Mevlâna’nın annesi Mümine Hatun’un Aktekke Camisi’ndeki mezarını görmeden, Karaman Kalesi’ne çıkıp, Karaman’ı seyretmeden, Binbir Kilise, Madenşehir ve Derbe’yi gezmeden, Otantik Taşkale beldesi, tahıl ambarları, Manazan ve İncesi Mağaraları ile Gürlük Mesire Yeri’ni görmeden, Ermenek, Zeyve Pazarı’na gidip su değirmenleri ve su ile çalışan hızarın fotoğrafını çekmeden ayrılmayın şeklinde öneriler bulunuyor.’’

12.12.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
Ufo ısıtıcılar, infrared ısıtıcı, kumtel ısıtıcılar.
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır