22 Temmuz 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Kültür-Sanat

Aşk mıdır ki albümümüze aldığımız Hıristiyan İlâhisi “Duâ” nın hikâyesi…

2002–2003 yıllarında bir vesileyle ABD’nin muhtelif şehirlerinde bulunmuştum. Bu dönemde hafta sonları beraber kaldığımız bazı Türk veya yabancı oda arkadaşlarımızla birlikte bir kiliseye gidip ayinleri izlemeye karar vermiştik. Çeşitli Hıristiyan mezheplerine mensup kiliselerdeki törenler ve okunan ilâhiler farklı farklıydı. Bu izlenimlerimi İnşallah başka bir yazıya havale etmekle konumuza döneyim. “Türkiye’ye döndüğümde eğer bir ilâhi albümü yapmak tekrar nasip olursa, bu defa bir Hıristiyan ilâhisi okuyacağım” demiştim kendi kendime. Bu kararı vermeye iten kendimce birkaç nedenim vardı: Hıristiyan dinine mensup da olsalar, o din mensupları da kendi dilleriyle Yüce Yaratıcıyı övüp, muhabbetlerini, saygılarını müzik lisanıyla sunuyorlardı. Yine müzikle uğraşan bir insan olarak ben de bir Hıristiyan ilâhisini doğru dürüst dinlemiş değildim. Sözleri ne anlatır, müzikal yapısı nasıldır, merak ediyordum. Benim gibi dinleyicilerimizden de bunu merak edecek kişiler olabilir gibi geliyordu. Yine insan bilmediğine şüpheyle yaklaşır. Suizan etmek yerine, o insanları da anlama ve tanımaya vesile kılacak böyle bir adımın faydasına inanıyordum. Son olarak da Üstad Hazretlerinin on yıllar öncesinde Hıristiyanlara olan, insanca ve İslâmca yaklaşımının gerisinde kalmamamız gerekirdi, diye düşünüyordum. Nihayet 2003 sonlarında Türkiye’ye döndüğümde pek çok dosttan gelen teşvik edici sözler üzerine, ‘Aşk mıdır ki’ albümünün eserlerini seçmeye, besteleri şekillendirmeye başlamıştık. Kendimce verdiğim o karar çerçevesinde okuyacağım Hıristiyan ilâhisini aramaya koyuldum. Kadıköy’de Katolik ve Ortodoks Ermeni Kiliselerine gittim. Ne yazık ki, Hıristiyan olan Türk’lerin de gittiği Moda’daki kilisenin varlığından da haberdar oldum ve bir ayinlerini izledim. Bu gençlerden bazılarıyla tanıştım. Onlar adına üzüldüm ve onlara Allah’tan (c.c) hidayet diledim ve diliyorum. Nihayet İstiklâl caddesindeki Saint Antuan Kilisesi’ne gitmeye karar verdim. Salı günleri Türkçe İlâhiler okunduğunu söylemişlerdi. O gün gittiğimde bir kısım Hıristiyan cemaat yaşlı bir pederin çaldığı org eşliğinde Türkçe ilâhiler okuyordu. Aradığım ilâhiyi bulabileceğimi düşünmeye başlamıştım. Törenin ardından bu yaşlı Hıristiyan din adamının yanına yaklaştım. Kısaca amacımı anlattım. Dinledi. “Gelin benimle” dedi. Odasına girdi. Kapısında kendisini bekleyen cemaate rağmen bana bir kitapçık uzattı. “Bunlar benim bestelerim. Bunları alabilirsiniz” dedi, Peder Luigi Iannitto. Teşekkür ettim. Hemen eve geldim. Kitabın önsözünde Peder Luigi şöyle demişti:

“İlâhilerdeki dörtlükler ve üçlükler yedi hece ölçülü dizelere çevrilmiştir. Yunus Emre’nin bazı şiirlerinde ya da halk müziğinde bazı türkülerde olduğu gibi” dedikten sonra Yunus Emre’nin “İster idim Allah’ı / Buldum ise ne oldu? / Ağlar idim dünü gün / Güldüm ise ne oldu” İlâhisine yer veriyordu. Peder Beyin İslâm İlâhilerini incelediği anlaşılıyordu. Bu da ayrıca beni memnun etmişti. Vaktim oldukça dardı. 2-3 gün içinde seçeceğim ilâhiyi müzik yönetmenime teslim etmeliydim. O gün gece yarısına kadar 68 sayfalık ilâhi notalarından sözü ve bestesi en uygun olabilecek eseri seçmeye çalıştım. Nihayet hem müzik, hem de söz olarak dikkatimi çeken, beni heyecanlandıran ilâhiyi bulmuştum. Günün son duâsı–1 diye başlayan “Bu günün batımında ey yüce Yaratıcı / O sınırsız sevginle uykuda bizi koru / Vücudumuza sağlık / Ruhumuza gayret ver / Kapkaranlık geceler / NURUNLA aydınlansın” diye sözleri devam eden ilâhiyi seçtim ve üzerinde gerekli düzenlemeleri yaptım. Hıristiyan ilâhilerinin simgesi orgun yanına İlâhilerimizin vazgeçilmez sesi olan ney sazımızı da kattık. Adeta Hıristiyanlık ve Müslümanlık esintileri müzikal anlamda da bir arada, kardeşçe oluvermişti. Albüm çıktığında muhtelif gazete ve televizyonlarında ilgisi büyük olmuştu. Albümü gönderdiğim Vatikan Türkiye Temsilcisi sayın Marowitch’in bizzat cep telefonumdan arayarak tebrik etmesi ve kardeşlik adına güzel sözler sarfetmesi beni ayrıca memnun etmişti. 5 yıl öncesinde yaptığımız bu albümdeki Duâ isimli ilâhimizin hikâyesi işte kısaca böyle…

22.07.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Başlıklar

  “Çanakkale içinde aynalı çarşı” ilgi bekliyor

  Aşk mıdır ki albümümüze aldığımız Hıristiyan İlâhisi “Duâ” nın hikâyesi…

  Safranbolu’da festival ve yarışma var

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.