SOHBET İKLİMİ

Kur’ân her asra bakıyor - NADİ AKSOY

Hz. Peygamber’in (asm) en büyük mu’cizesi olan Kur’ân, dünyada en çok okunan kitap olma özelliğinin yanı sıra, asırlar öncesinde nâzil olmasına rağmen tazeliğini koruyan, günden güne gelişen ilimlerle daha iyi anlaşılan Allah kelâmıdır.

Hz. Muhammed (asm) peygamber oluşundan vefatına kadar 23 yılda çeşitli esbâba müteveccihen vahiy yoluyla nâzil olan yüce kitabımız, son kitap olma özelliğinden dolayı asırlarca hükmünü sürdürmüş ve kıyamete kadar da sürdürecektir. Bizzat Yaratıcımız tarafından korunacağı ifade buyrulan Kur’ân-ı Kerim’de, emirler, nehiyler, vaatler, kıssalar, mesel ve ibretli hadiselerin yanı sıra, ahkâm, helâl-haram, tesbih, duâ ve tefekkür konularında birçok âyetler vardır. Esasen bizzat Cenâb-ı Hakk’ın ifadesi ile “Yeryüzünde istisnasız yaş ve kuru her şey apaçık bir kitaptadır” (El-Enam 59), “Biz kitapta hiçbir şeyi ihmal etmedik” (El-Enam 38) ve “Biz sana her şeyi açıklayıcı kitabı indirdik.” (En-Nahl 89) âyetlerinde de görüldüğü üzere her şey Kur’ân’da vardır.

Her bir harfinin ayrı hikmetleri bulunan Kur’ân’da bazı olaylar açıkça anlatılırken, birçok hakikatlere de zımnî olarak işaret edilmektedir. Cenâb-ı Hak, bazı âyetlerde insanı tefekküre dâvet ederken, bazı sûrelerin isminin tabiat olayları ve astronomiye (Nur, Ra’d, Duhan, Necm, Kamer, Şems, Bürûc, Leyl, Meâric ve Asr gibi), bazılarının da hayvan ve insan gibi canlı varlıkların isimlerine ait olması (İnsan, Nas, Şuara, Enbiya, Nisa, Ahzab, Bakara, Nahl, Ankebut, Neml, Fil vb.) tesadüf olabilir mi?

Birçok müfessir tarafından binlerce sayfalık tefsiri yapılan Kur’ân-ı Kerim, ilmin ilerlemesi ile daha iyi anlaşılacak ve mu’cizevî bir kitap olduğu herkesçe bilinecektir. Birçok buluş ve keşiflerin menbâı, pek çok mucidin ilham kaynağı ve binlerce âlimin mürşidi olan yüce kitabımızda yer alan, ancak daha önceleri tam anlaşılmamış, bugün daha iyi anlayabildiğimiz âyetler vardır.

İnsanı muhatap alan Kur’ân, elbette ki insana ait ahvâli de izhar edecektir. Hangi çağda yaşamış olursa olsun Kur’ân’ın muhatabı insandır. İnsanın yaradılışından başlamak üzere, bebeklikten çocukluğa, ergenlikten yaşlılığa kadar olan dönemlerde insanın fizikî yapısından ruhî problemlerine, koruyucu hekimlikten tedaviye varıncaya kadar bütün bilgiler Kur’ân’da mevcuttur. Kur’ân elbette bir tıp kitabı değildir. Ancak insana değer veren yüce bir Yaratıcının kelâmı olması itibariyle insanın ruh ve beden sağlığını koruyabilmesi için gerekli bilgi ve tavsiyelere de yer verilmiştir.

soh.jpg

04.09.2009