Kültür-Sanat

Nur’un hanım kahramanları İZMİR’DE SAHNELENDİ

AYŞENUR Yaşar’ın kaleme aldığı, İzmir Yeni Asya Hanım okuyucuların hazırlayıp sunduğu “Nurun Fedaileri” adlı tiyatro ile Risâle i Nur hizmetinin günümüze kadar gelmesine sebep olan saff-ı evvel hanım Nur Talebelerinin hizmetleri yad edildi.

Program Aydın, Manisa, Tire, Torbalı, Turgutlu ve Ödemiş’ten gelen konukların yoğun katılımıyla gerçekleştirildi.

Program öncesinde İzmir üniversiteleri mezunları muhabbet kahvaltısında bir araya geldi. Kahvaltıya katılan mezunlar, yıllar sonra İzmir’deki sıcak yuvalarında buluşmaktan duydukları memnuniyeti ifade ederlerken, geçmişi günleri yad ederek tekrar biraraya gelmenin simalarda nuranî tebessümler, gönüllerde cenneti lezzetler bıraktığına şahit oldular. Kahvaltıda ayrıca Mayıs ayında Türkiye’deki bütün mezunlarla yapılacak olan buluşmanın organizesi de planlandı.

DÂVÂSINA HER ŞEYİNİ

FEDA EDENLERİN HİKÂYESİ

Nuriye Akay’ın sunuculuğunu yaptığı program Leyla Şimşek’in dilinden Kur’ân-ı Kerim tilâvetiyle başladı. Eğitimci Nurbanu Şen açılış konuşmasında Nur’un ilk hanım talebelerinin hizmetin neticelerini görmeden davalarına yürekten bağlanıp inanarak yapmış oldukları fedakârlıkları anlatarak, çekilen meşakkat ve sıkıntıların yapılan hizmetin makbuliyetine alâmet olduğunu vurguladı. “Üstad Bediüzzaman Said Nursî, dün saff-ı evvel abla ve ağabeylere seslendiği ölçü ve kaidelerle bugün bizlere de sesleniyor. Bizler de ülfet, ünsiyet, hırs-ı hayat ve dünyevîleşme belâlarından sıyrılıp bir yeniden doğuş, yeniden duyuş ile silkinip üstümüzdeki ölü toprağını atmalıyız” diyen Şen, “Bizler de Nur’un geçmiş kahramanları gibi Üstadım; eşim de, işim de, evlâdım da, hayatım da senindir, dâvânındır diyebilmeliyiz. Zira bu öyle bir dâvâ ki, canı, cananı uğruna verilse yine ucuz düşen bir hakikatin yolunda çalışıyoruz” diye konuştu.

NURUN HANIM FEDAİLERİ

Tiyatroda, baskınlar, sıkıntılar, yokluk içinde Risâleleri elde etmeye çalışan fedakârlar vardı. Ellerindeki tek Risâle olan Hanımlar Rehberini sabahtan birisi, öğleden sonra diğeri okumaya çalışan, sebatla dâvâsına sarılan, tek göz ocakta çorbalar pişirerek Üstad’a ve talebelerine hizmet eden, “Acaba bugün hangi Risâle telif oldu” diye ellerine geçecek nüshaları bekleyen kahraman ablaların nasıl hüsn-ü misal olduğunu sahnelendi. Günümüzden de bazı yaşanılan anları sahneye taşıyan oyuncular; geçmişle günümüz arasında bir kıyaslama yaptılar. İmkânların artmasıyla artan gaflet ve ünsiyet, dünya meşgalesinden hizmete vakit bulamamak gibi hususlara değindiler. Seyircilere duygulu anlar yaşatan tiyatro yeni bir şevke vesile oldu. Tiyatro şu anlamlı sözlerle son buldu: “Şimdi zaman Bediüzzaman’ın lehine işliyor. Bundan sonra salonlarda, meydanlarda o konuşulacak, o yazılacak. Radyolarda program, tiyatrolarda oyun, sinemalarda film olacak. O anlaşıldıkça zaman aydınlanacak. Bundan sonra ancak onun için yapılanlar ve yazılanlar kalıcı değer taşıyacak.”

HATIRALAR...

PROGRAMIN sonunda Ege Bölgesinde nur hizmetine başlayıp devam etmesine vesile olan saff-ı evvel ablalar sahneye davet edilip hizmet hatıraları dinlenildi. Kahraman hanımların arasında Üstad’ın talebelerinden Adile Suluk’un kızı Nurdan Suluk ve Halıcı Hüseyin Çağdır’ın hanımı Gülümser Çağdır da vardı. Rahmetli Adile Suluk’un kızı Nurdan Suluk, annesinin hoş bir hatırasını paylaştı: “Adile Suluk ablamıza Tahiri Mutlu Ağabey Üstad’ın yama yapılmak üzere cübbesi ile birlikte küçük ip parçaları getirir. Adile Abla da küçük iplerle yama düzgün olmaz düşüncesi ile kendi ipinden yamayı yapmayı düşünür. Tahiri Mutlu Ağabeye bu düşüncesini söyler. Tahiri Ağabey de “Kardeşim sen İktisat Risâlesi okumadın mı?’’der. Bu söz Adile Ablayı çok etkiler ve ömrünün sonuna kadar en küçük ip parçasını dahi atmaz. Ayrıca, programda açılan kermes ve kitap standı yoğun bir ilgi gördü.

22.11.2009

Mevlânâ, Sultangazi’de anıldı

SULTANGAZİ Belediyesi, Türk tasavvufunun önemli isimlerinden Hz. Mevlânâ için 736. vuslat yıl dönümü vesilesiyle bir anma programı düzenledi.

Sultangazi Belediyesi Nikah Salonu’nda düzenlenen ve konuşmacı olarak araştırmacı-yazar Ahmet Metin Şahin’in yer aldığı programa Sultangazi Belediye Başkanı Cahit Altunay, İlçe Millî Eğitim Müdürü Yaşar Demir, Belediye Başkan Yardımcıları, siyasî parti temsilcileri, muhtarlar, öğretmenler ve öğrenciler ile çok sayıda vatandaş katıldı. Hz. Mevlânâ’nın hayatının anlatıldığı film gösteriminin ardından açılış konuşmasını yapan Başkan Altunay yaptı. Dah asonra kürsüye gelen Ahmet Metin Şahin, Mevlânâ’nın hayatından ilginç kesitler anlattı. Mesnevî’yi ilk kez günümüz Türkçesine çeviren araştırmacı yazar olan Şahin, “Hz. Mevlânâ Konya’ya gelmiş, medreselerde öğretmenlik yapmış, bugünkü tabirle profesör olarak çalışmıştır. Kendisinin en az 500 öğrencisi olmuştur” dedi. Mesnevî’yi nasıl günümüz Türkçe’sine çevirdiğini de anlatan Şahin, Mesnevî’den örnekler verdi ve bölümler okudu. Şahin, “Mesnevî bir deryadır. Ona Firavun’un gözüyle bakarsan kan gölü, Hz. Musa’nın gözüyle bakarsan ilim deryasıdır” diye konuştu.

22.11.2009

İpekyolu Film Festivali krize rağmen sürüyor

BURSA Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Uluslararası Bursa İpek Yolu Film Festivali devam ediyor.

Ekonomik kriz düşünülerek bilet fiyatlarında indirim uygulanmasına rağmen, Bursalıların festivale beklenen ilgiyi göstermedikleri görülüyor. 45 ülkeden 140’a yakın filmin gösterildiği festivalde, farklı kategorilerdeki filmler izleyicinin beğenisine sunuluyor. Tayyare Kültür Merkezi ve Korupark sinemalarında gösterime giren filmlere, halkın ilgisi az görünüyor. Sinema biletleri; öğrenci 2 TL, tam 3 TL olsa da, ekonomik krize yenik düşmüş durumda. İzleyicilere göre katılımın az olma nedeni kısıtlamaların eğlence sektöründen başlaması. Festival izleyicisi “biletler ne kadar ucuz olursa olsun, artık yol parası bile hesap ediliyor” diyor. Festival dâhilinde, filmler gösterime sunulurken, paneller, sergiler, sinema kursları ve söyleşiler de sürüyor. Sinemaseverler filmi izledikten sonra, yönetmen ve oyuncularla söyleşi yapma fırsatı buluyor. Festivalde ayrıca Tayyare Kültür Merkezinde yer alan fotoğraf sergileri de dikkat çekiyor. Doğal Mekânlar sergisi; yedi sanatçının objektifinden; geleneksel hayatın sürdürüldüğü köyleri ve cumbalı evleriyle, köprüleri ve kaplıcalarıyla, hanları ve sultan külliyeleriyle, Uludağ’ı ve gölleriyle 7 bin yıllık geçmişe uzanan Bursa’da, film ve sahne çekimi yapılabilecek doğal platolar ve mekânlardan oluşan 35 fotoğraf sergileniyor.

22.11.2009