Akaryakıt vergisi düşmeli |
TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ticaret Odaları Konseyi’nin yapılan toplantısında şekillenen ortak bildiride, ekonominin canlanması ve kayıtlı çalışmanın artmasının önündeki engellerden birinin yüksek lojistik ve ulaşım maliyetleri olduğu ifade edildi. Bu sebeple akaryakıt üzerinde devam ettirilen yüksek vergilemenin, bütçe imkanları çerçevesinde orta vadede yeniden belirlenmesi istendi. Akaryakıt üzerindeki vergilemeden dolayı 10 numara yağ kullanımının arttığı, bu durumun haksız rekabete, kayıt dışı ekonominin büyümesine, makine ve teçhizatın zarar görmesine, çevreyle insan sağlığı üzerinde olumsuz sonuçlar doğmasına sebep olduğu kaydedildi. Bunun önlenmesi için hem denetimlerin artması hem de akaryakıt ürünleri üzerindeki farklı ÖTV uygulamalarının azaltılması gerektiği vurgulandı. Benzer şekilde tütün ve alkollü içecekler üzerindeki vergi yüklerinin artmasının, bu ürünlerde kaçakçılığı tetiklediği ve özellikle turistik bölgelerde turist ölümlerini arttırma riski taşıdığı savunuldu. Bildiride, son dönemde Türk Lirasındaki aşırı değerlenmenin özellikle emek yoğun sektörler üzerinde olumsuz etkilere yol açmaya başladığı belirtilerek, şöyle denildi: ‘’Perakende piyasasında rekabetin sağlıklı ve kurallara dayalı bir biçimde işleyebilmesi için, perakende sektörü kanun tasarısı Meclis’te ivedilikle ele alınmalıdır. Bu çerçevede, perakende sektöründeki gelişmeye paralel olarak artan verimlilik ve kayıt altında çalışmaya sekte vurulmadan, özellikle KOBİ’lerin markalaşması, (private-label) şeklindeki haksız rekabet unsurlarının dengelenmesi ve eşit şartlarda rekabet ortamı sağlanmalıdır. Mevcut Organize Sanayi Bölgeleri’nin kullanımının arttırılması ve böylece kaynak israfına yol açılmaması için doluluk oranının yüzde 75’i geçmemesi halinde yeni OSB yatırımına başlanmaması yerinde bir karar olmakla birlikte bazı ilçelerde sanayinin gelişmesini sekteye uğratma riski de taşımaktadır. OSB uygulamasında söz konusu riskin doğru yönetilmesine imkân tanıyacak değişikliklerin yapılması faydalı olacaktır. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun prim alacakları için mükelleflerin banka hesaplarına hiçbir uyarıda bulunmadan haciz koyması, şirketlerin işletme sermayelerinin bloke edilerek zor durumda kalmalarına yol açmakta ve faaliyetlerini sürdürmelerini tehlikeye sokmaktadır. Bu uygulamadan vazgeçilmelidir. Dış ticaret açığının hızla artmasına rağmen ithalat üzerindeki TSE denetiminin kaldırılmış olması, kalitesiz ürünlerin girişini kolaylaştırmakta ve haksız rekabete yol açmaktadır.’’ |
28.04.2010 |