Güncel |
TERÖR SEBEP DEĞİL, SONUÇTUR |
![]() Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Zühtü Arslan, “Farklılıkları bir arada yaşatmanın teröre en önemli çözüm olacağını biliyoruz. Bunu sağlayacak bir siyasal, anayasal yapı oluşturulduğunda Türkiye'de terörün kaynaklarının önemli ölçüde kuruyacağını söylemek için müneccim olmaya gerek yok” dedi. TERÖRDEN RANT TOPLAYANLAR
Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal da terörden rant toplayanlar varsa terörün birden bire bitirilmesinin mümkün olmadığını belirterek, ''O rantı ve onun yaşadığı iklimi ortadan kaldırarak terörün sonlandırılması mümkündür'' diye konuştu.
Terörü demokratik anayasa bitirir
Polİs Akademisi Başkanı Prof. Dr. Zühtü Arslan, farklılıkları bir arada yaşatacak bir siyasal, anayasal yapı oluşturulduğunda Türkiye’de terörün kaynaklarının önemli ölçüde kuruyacağını söyledi. Polis Akademisi Başkanlığı ile Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Araştırma Merkezi (UTSAM) tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Sempozyumu’nun açılış oturumunda konuşan Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Arslan, terör sebep olmaktan ziyade bir sonuç olduğunu söyledi. “Neyin sonucudur” sorusuna farklı pencerelerden bakarak farklı cevaplar verilebileceğini kaydeden Arslan, “Dünyanın farklı bölgelerinde kendisini farklı hisseden, toplumun farklı kesimlerini oluşturanlar, kendilerini dışlanmış ve baskı altında hissettiklerinde şiddete başvurma yolunu seçebiliyorlar. Bu da karşımıza etnik ya da din temelli terörü ortaya çıkarabiliyor’’ dedi. Terörü oluşturan sebeplerin ortadan kaldırılması konusunda iki farklı görüş bulunduğunu anlatan Arslan, bunlardan birincisinin toplumun homojenleştirilmesi, farklı etnik ya da dinî grupların ayrı ayrı bölgelerde toplanmalarını sağlayarak, farklılıkları ortadan kaldırmayı amaçlayan model olduğunu belirtti. Arslan, ikinci modelin ise, farklılıklarla bir arada yaşama modeli denilebilecek çoğulcu model olduğunu, bu modelde insanın kendi içinde bir değer olarak, farklılıklarıyla, farklı kimlikleriyle tanınması gereken bir değer olarak görüldüğünü kaydetti. Bu modelin savunucusunun Alman bilim adamı Kant olduğunu anlatan Arslan, ‘’Kant’a göre her farklı birey saygıya lâyıktır. Çoğulcu toplum ve siyasal model insanı farklı kimlikleriyle kabul eden bir modeldir’’ diye konuştu. Anadolu’nun tarihsel kökeninde, Selçuklular’dan Osmanlı’ya çoğulcu yaklaşımın örneklerinin görüldüğüne işaret eden Arslan, Mevlânâ’nın, Yunus Emre’nin de dile getirdiği bu modelin başka ülkelere de örnek teşkil ettiğini belirtti. Arslan, yeni anayasa tartışmalarında bunun ne derece gündeme geleceği ve ne derece yeni anayasaya yansıtılacağının da önemli olduğuna değindi. Farklı kimliklerin yönetimindeki başarısızlığın teröre yansıdığının bilindiğini ifade eden Arslan, şu görüşleri dile getirdi: ‘’Tersinden bakıldığında, farklılıkları bir arada yaşatmanın teröre en önemli çözüm olacağını biliyoruz. Çünkü çözüm sebepte yatmaktadır. Farklılıkları bir arada yaşatacak bir siyasal, anayasal yapı oluşturulduğunda Türkiye’de terörün kaynaklarının önemli ölçüde kuruyacağını söylemek için müneccim olmaya gerek yok. Çünkü terörün ekonomik, sosyal ve kültürel sebeplerini hepimiz biliyoruz. Bütün toplantılarda tartışıyoruz ve çözüm önerilerini sunuyoruz.’’
KÖKSAL: TERÖRDEN RANT SAĞLAYANLAR VAR
Emnİyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal da dünyada terör ve sınır aşan suçlara bakıldığında bu suçların artık sadece bir ülkeyi ilgilendirmediğini, ya da bir ülkenin sorunu olmadığını, bütün dünyayı ilgilendiren adeta bir insanlık suçu haline geldiğini belirtti. Terör ve sınır aşan suçları birbirinden ayırmanın mümkün görülmediğine değinen Köksal, sınır aşan suçların kendine geniş bir çerçeve oluşturmak için terörü kullandığını, terörün de zaman zaman sınır aşan suçlar haline geldiğini bildirdi. Oğuz Kaan Köksal şöyle devam etti: ‘’Terörden istifade edenler, sınır aşan suçlardan rant toplayanlar, terörden rant bekleyen insanlar varsa, terörün birdenbire sonlanmasını beklemek mümkün değil. O rantı ve onun yaşadığı iklimi ortadan kaldırarak terörle mücadelenin sürdürülmesi veya terörün sonlandırılması mümkündür.” |
08.12.2010 |