08 Aralık 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kültür-Sanat

Eğer Sarıkeçililer göçer hayatı bırakacaksa...

“YAŞAYAN İnsan Hazinesi’’ ödülü verilen 9 sanatçıdan biri olan Sarıkeçili Emine Karadayı, ‘’Sarıkeçililer göçer yaşamını bırakacaksa, baskılar devam edecekse aldığım belgenin benim hayatımda hiçbir değeri yoktur’’ dedi.

Karadayı, UNESCO tarafından 2003’de kabul edilen, Türkiye’nin de 2006’da taraf olduğu ‘’Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi’’ kapsamında, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca 2009 yılı için belirlenen 9 sanatçıdan biri olduğunu ve ödülünü 26 Kasım’da İstanbul’da Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen ödül töreni ile aldığını hatırlattı. Yaşayan insan hazineleri listesinde yer alan sanatçılarda sanatını usta çırak ilişkisinden öğrenme, konusunda ender bulunan bilgiye sahip olma ve yeteneğini yeni çıraklara aktarma gibi şartlarının arandığını belirten Karadayı, bir Sarıkeçili olarak dokumacılık ve tabiî boyamacılık alanında ödül almaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.

YÖRÜK KÜLTÜRÜNÜN

ANADOLU’DAKİ SON TEMSİLCİLERİ

Sarıkeçililerin Türk yörük geleneğinin Anadolu’daki son temsilcileri olduğunu kaydeden Karadayı, şunları ifade etti: ‘’Türk yörük geleneğinin başlangıcı Orta Asya’dır. Yörükler olarak Orta Asya’dan başladığımız yolculuğumuzda binlerce yıllık bir serüvenin ardından Anadolu’ya geldik. Anadolu’nun Türkleşmesinde dilimizle, kültürümüzle, töremizle ve inançlarımızla büyük rol üstlenirken, yerleşik hayata geçmemizle birlikte bu kültürü yaşatanların sayısı da her geçen gün azaldı. Anadolu’da yörüklük geleneğinin gerçek anlamda yaşatan son temsilciler olarak da Sarıkeçililer olarak bizler kaldık. Yaklaşık 180 aileyiz ve tüm baskılara rağmen, Akdeniz sahillerinden Torosların zirvesine göçebe yaşamı sürdürmeye çalışıyoruz.’’

YOK OLAN KÜLTÜRÜN

BELGESİ OLMAZ

Sarıkeçililer üzerindeki baskının devam etmesi halinde önümüzdeki yıllarda Orta Asya’dan getirdikleri Türk kültürünün yok olma aşamasına geleceğini vurgulayan Karadayı, ‘’Sarıkeçili kültürü birkaç yıl içinde sona erebilir. Bizler son temsilcileriz. Dokumacılıkta nakış işi 6 ayı bulurken, özellikle Konya ve Karaman’da orman memurları bir yerde 20 gün durmamıza izin vermiyorlar. Göç olunca nakış da işlenmiyor. Orman memurlarında kıl çadır düşmanlığı var ve nefret ediyorlar. Biz bunları dile getirdikçe de her yıl daha fazla ceza yemekteyiz’’ dedi.

Sarıkeçililerin kendi haline bırakılması halinde bu kültürün devam edeceğini belirten Karadayı, ‘’Biz hayatımızdan memnunuz, göçer yaşama ve bu kültürü yaşatmaya devam etmek istiyoruz. Ancak baskı devam ederse, yerleşik hayata geçmeye mecbur bırakılırsak bu Türk kültürünün de yok olacağı unutulmasın. Sarıkeçililer, göçer yaşamını bırakacaksa, baskılar devam edecekse aldığım belgenin benim hayatımda hiçbir değeri yoktur. Çünkü yok olan bir kültürün belgesi de olmaz’’ dedi. Karadayı, göç şeklinin değişmeye başlaması, deve kullanımının azalmasının da dokumacılığa olan ilgiyi azalttığını ve olumsuz etkilediğini, yetkililerden destek beklediklerini sözlerine ekledi.

08.12.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Başlıklar

  Eğer Sarıkeçililer göçer hayatı bırakacaksa...

  Afyon’da gençlik semineri

  Evliya Çelebi şimdi de sergisiyle gezecek!

  Bir caddenin anlattığı kısa hikâyeler: Pera Palas

  Kütahya Can Kardeş okuyucularından YAKÜM’e büyük ilgi!

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.