Sözler - page 118

O sahavetin ihsan›n› ancak az bir parça tadar, ifltihas› aç›-
l›r; fakat, yemez gider. O cemal, o kemalin dahi, ancak
biraz ›fl›¤›na, belki bir zay›f gölgesine bir anda bak›p, doy-
madan gider. Demek, bir seyrangâh-› daimîye gidiliyor.
Elhâs›l:
Nas›l ki flu âlem bütün mevcudat›yla Sâni-i Zül-
celâl’ine kat’î delâlet eder; Sâni-i Zülcelâl’in de s›fât ve
esma-i kudsiyesi, dâr-› ahirete delâlet eder ve gösterir ve
ister.
Beßinci Hakikat
Bab-› flefkat ve ubudiyet-i Muhammediyedir
(aleyhissa-
lâtü vesselâm);
ism-i
Mucîb
ve
Rahîm
’in cilvesidir.
Hiç mümkün müdür ki, en edna bir haceti, en edna
bir mahlûkundan görüp kemal-i flefkatle ummad›¤› yer-
den is’af eden; ve en gizli bir sesi, en gizli bir mahlûkun-
dan iflitip imdat eden; lisan-› hâl ve kàl ile istenilen her
fleye icabet eden nihayetsiz bir flefkat ve bir merhamet
sahibi bir Rab, en büyük bir abdinden,
(HAfi‹YE)
en sevgili
abd:
kul.
âlây›illiyyin:
Allah kat›nda en iyi-
lerin derecesi.
arz:
yer, dünya.
bab-› flefkat ve ubudiyet-i Mu-
hammedi
ye: Hazret-i Muham-
med’in flefkat ve kullu¤una dair
bölüm.
beka:
süreklilik, kal›c›l›k.
Cemal:
güzellik.
cilve:
görünme, ortaya ç›kma.
dâr-› ahiret:
ahiret yurdu.
delâlet etme:
delil olma, iflaret
etme, ispat etme.
edna:
önemsiz, basit.
ekser:
pek çok.
elhâs›l:
özetle, sonuç olarak.
enva-› kâinat:
kâinattaki varl›k-
lar›n türleri.
esfel-i safilîn:
afla¤›lar›n en afla¤›-
s›.
esma-i kudsiye:
Allah’›n kutsal,
her türlü kusur ve noksanl›ktan
yüce isimleri.
evamir:
emirler.
hacet:
ihtiyaç.
hakikat:
gerçek.
Hâl›k:
yoktan yaratan Allah.
hafliye:
dipnot, aç›klay›c› not.
hums:
beflte bir.
icabet:
cevap verme.
ihsan:
iyilik etme, ba¤›fl.
imdat:
yard›m.
ink›yat:
boyun e¤me.
is’af:
iste¤ini kabul edip yerine
getirme.
ism-i Mucîb ve Rahîm:
Allah’›n
ihtiyaçlara cevap veren Mucîb ve
yaratt›klar›na merhamet eden
Rahîm ismi.
istidat:
kabiliyet, yetenek.
ifltiha:
fazla istek, arzu.
Kadiü’l-Hacat:
bütün ihtiyaçlar›
yerine getiren Allah.
kâinat:
evren, yarat›lm›fl fley,
tüm varl›klar.
kàl:
söz, lâf.
kat’î:
kesin.
kemal:
mükemmel, kusursuz..
kemalât:
iyilikler, üstünlükler, ol-
gunluklar.
kemal-i itaat:
tam itaat, emre
uyma.
kemal-i flefkat:
tam ve mükem-
mel flefkat.
lisan-› hâl ve kàl:
hâl ve konufl-
ma dili.
mahbub-u kulûp:
kalplerin sev-
gilisi.
mahlûk:
yarat›k.
memuriyet:
emir alt›nda olmak,
bir ifli yapmakla görevli.
merhamet:
ac›mak.
mevcudat:
varl›klar.
meyve-i mu’cize:
mu’cizenin
meyvesi, neticesi.
mürebbî-i ervah:
ruhlar› ter-
biye eden.
nam:
ad, isim.
nev-i befler:
insano¤lu.
n›sf:
yar›m yar›.
Rab:
yaratan, terbiye eden,
besleyip yetifltiren Allah.
Rahîm:
rahmeti her fleyi ku-
flatan, sonsuz flefkat ve mer-
hamet sahibi Allah.
raiyet:
halk.
sahavet:
cömertlik.
saltanat:
hükümdarl›k, ege-
menlik.
Sâni-i Zülcelâl:
sonsuz bü-
yüklük sahibi olan ve her fle-
yi sanatla yaratan, Allah.
seyrangâh-› daimî:
devaml›
gezinti yeri.
s›bga:
boya.
s›fât:
özellikler, nitelikler.
s›fât ve esma-i kudsiye:
Al-
lah’›n kudsî isim ve s›fatlar›.
suret:
flekil, biçim.
flahadet:
flahitlik, tan›kl›k.
flefkat:
ac›yarak ve esirgeye-
rek sevme.
tasarruf:
her fleyi diledi¤i gibi
idare edip kullanan.
tecdid-i biat:
ba¤l›l›k sözünü
yenilemek.
umum:
genel, herkes.
118 | SÖZLER
O
NUNCU
S
ÖZ
HAfi‹YE:
Evet, bin üç yüz elli sene saltanat süren ve saltanat› devam
eden ve ekser zamanda üç yüz elli milyondan ziyade raiyeti bulunan ve
her gün bütün raiyeti onunla tecdid-i biat eden ve onun kemalât›na
flahadet eden ve kemal-i itaatle evamirine ink›yat eden; ve arz›n n›sf› ve
nev-i beflerin humsu o zat›n s›bg› ile s›bgalansa, yani manevî rengiyle
renklense ve o zat onlar›n mahbub-u kulûbu ve mürebbî-i ervah› olsa,
elbette o zat, flu kâinatta tasarruf eden Rabbin en büyük abdidir.
Hem, ekser enva-› kâinat o zat›n birer meyve-i mu’cizesini tafl›mak su-
retiyle onun vazifesini ve memuriyetini alk›fllasa, elbette o zat flu kâinat
Hâl›k’›n›n en sevgili mahlûkudur. Hem bütün insaniyet, bütün istidad›yla
istedi¤i beka gibi bir haceti ki, o hacet ise, insan› esfel-i safilînden âlây›il-
liyyine ç›kar›yor. Elbette o hacet en büyük bir hacettir ve en büyük bir
abd, umumun nam›na onu Kadiü’l-Hacat’tan isteyecek.
1...,108,109,110,111,112,113,114,115,116,117 119,120,121,122,123,124,125,126,127,128,...1482
Powered by FlippingBook