Sözler - page 126

o han›n tezyinat›na milyonlar alt›nlar sarf ediyor. Hem o
misafirler, o tezyinattan pek az› ve az bir zamanda bak›p,
o nimetlerden pek az bir vakitte az bir fley tad›p, doyma-
dan gidiyorlar. Fakat, her misafir kendine mahsus foto¤-
raf›yla, o handaki fleylerin suretlerini al›yorlar. Hem, o
büyük zat›n hizmetkârlar› da, misafirlerin suret-i muame-
lelerini gayet dikkat ile al›yorlar ve kaydediyorlar.
Hem, görüyorsun ki; o zat, her günde o k›ymettar tez-
yinat›n ço¤unu tahrip eder, yeni gelecek misafirlere yeni
tezyinat› icat eder.
Bunu gördükten sonra, hiç flüphen kal›r m› ki, bu yol-
da bu han› yapan zat›n daimî, pek âlî menzilleri, hem tü-
kenmez pek k›ymetli hazineleri, hem müstemir pek bü-
yük bir sahaveti vard›r. fiu handa gösterdi¤i ikram ile,
misafirlerinin, kendi yan›nda bulunan fleylere ifltihalar›n›
aç›yor ve onlara haz›rlad›¤› hediyelere ra¤betlerini uyan-
d›r›yor.
Aynen onun gibi, flu misafirhane-i dünyadaki vaziyeti
sarhofl olmadan dikkat etsen, flu dokuz esas› anlars›n:
•
B
‹R‹NC‹
E
SAS
: Anlars›n ki, o han gibi bu dünya dahi
kendi için de¤il; kendi kendine de bu sureti almas› mu-
haldir. Belki, kafile-i mahlûkat›n gelip konmak ve göç-
mek için dolup boflanan, hikmetle yap›lm›fl bir misafirha-
nesidir.
•
‹
K‹NC‹
E
SAS
: Hem, anlars›n ki, flu han›n içinde otu-
ranlar, misafirlerdir; onlar›n Rabb-i Kerîm’i, onlar› dârüs-
selâma davet eder.
1
âlî: yüce, yüksek.
dârüsselâm:
Cennet.
esas:
as›l, temel konu.
han:
konaklama yeri; otel; misa-
firhane, konak.
hazine:
de¤erli eflya, y›¤›n›.
hizmetkâr:
hizmet eden, hizmet-
çi.
icat etme:
yeniden yaratma.
ikram:
iltifat için bir fleyler ver-
me.
ifltiha:
istek, arzu.
kafile-i mahlûkat:
yarat›klar›n
kafilesi.
k›ymettar:
k›ymetli, de¤erli.
mahsus:
özel, hususî.
menzil:
konak yeri.
misafirhane:
yolculuk esnas›nda
kal›nan yer.
misafirhane-i dünya:
dünya
misafirhanesi.
muhal:
imkâns›z, olmas›
mümkün olmayan.
müstemir:
sürekli, kesintisiz.
Rabb-i Kerîm:
ikram ve ihsa-
n› bol olan ve her fleyi terbiye
eden Allah.
ra¤bet:
istek, meyil.
sahavet:
cömertlik.
sarf:
harcama.
suret-i muamele:
davran›fl
flekli.
tahrip:
bozma, y›kma.
tezyinat:
süsler, süslemeler.
1. Bkz. Yunus Suresi: 25; En'am Suresi: 127.
126 | SÖZLER
O
NUNCU
S
ÖZ
1...,116,117,118,119,120,121,122,123,124,125 127,128,129,130,131,132,133,134,135,136,...1482
Powered by FlippingBook