Sözler - page 995

ifl Ona a¤›r gelebilir? Hangi yer Ondan gizlenebilir?
Hangi fert Ondan uzak kalabilir? Hangi flah›s külliyet
kesb etmeden Ona yanaflabilir? Hiç, eflya Ondan gizle-
nebilir mi? Hiç, bir ifl bir ifle mâni olur mu? Hiç, bir yer
Onun huzurundan hâlî kal›r m›? ‹bni Abbas Rad›yallahü
Anh›n dedi¤i gibi, “Her bir mevcuda bakar birer manevî
basar› ve iflitir birer manevî sem’i” bulunmaz m›? Silsile-i
eflya Onun evamir ve kanunlar›n›n sür’atle cereyanlar›na
birer tel, birer damar hükmüne geçmez mi? Mevani ve
avaik Onun tasarrufuna vesail ve vesait olamaz m›? Es-
bap ve vesait s›rf zahirî bir perde olamaz m›? Hiçbir yer-
de bulunmad›¤› hâlde, her yerde bulunmaz m›? Hiç ta-
hayyüz ve temekküne muhtaç olur mu? Hiç, uzakl›k ve
küçüklük ve tabakat-› vücudun perdeleri Onun kurbiyeti-
ne ve tasarrufuna ve fluhuduna mâni olabilir mi? Hem,
hiç maddîlerin, mümkinlerin, kesiflerin, kesirlerin, mu-
kayyetlerin, mahdutlar›n hassalar› ve maddenin ve imkâ-
n›n ve kesafetin ve kesretin ve takayyüdün ve mahdudi-
yetin mahsus ve münhas›r lâz›mlar› olan tagayyür, tebed-
dül, tahayyüz ve tecezzi gibi emirler; maddeden mücer-
ret ve Vacibü’l-Vücud ve Nurü’l-Envar ve Vahid-i Ehad
ve kuyuttan münezzeh ve huduttan müberra ve kusurdan
mukaddes ve noksandan muallâ bir Zat-› Akdes’e lâhik
olabilir mi? Acz hiç Ona yak›fl›r m›? Kusur hiç Onun dâ-
men-i izzetine yanafl›r m›?
‹K‹NC‹ MAKSADIN HAT‹MES‹
Bir zaman Ehadiyete dair bir tefekkürde bulundu¤um
zaman, odam›n yan›ndaki ç›nar a¤ac›n›n meyvelerine
SÖZLER | 995
O
TUZ
‹
K‹NC‹
S
ÖZ
mevani:
mâniler, engeller.
mevcut:
var olan, varl›k.
muallâ:
yüce, yüksek.
muhtaç:
ihtiyac› olan.
mukaddes:
mübarek, kutsal.
mukayyet:
kay›tl›, ba¤l›.
müberra:
temize ç›km›fl.
mücerret:
soyutlanm›fl.
münezzeh:
temiz, uzak, berî.
münhas›r:
hasredilmifl, mahsus
k›l›nm›fl.
noksan:
eksiklik.
Nurü’l-Envar:
nurlar›n nuru.
perde:
örtü.
semi’:
iflitme.
silsile-i eflya:
mevcut olan fleyle-
rin silsilesi.
fluhut:
flahit olma, görme.
tabakat-i vücut:
vücut tabakala-
r›.
tagayyür:
de¤iflme, baflkalaflma.
tahayyüz:
önem kazanma, yer
tutma, yer almas›.
takayyüt:
kay›tl› olma, ba¤lan-
ma.
tebeddül:
baflkalaflma, de¤iflme.
tecezzi:
parçalara ayr›lma, bölün-
me.
tefekkür:
derin düflünme.
temekkün:
mekân tutma.
Vacibü’l-Vücud:
varl›¤› baflkas›-
n›n varl›¤›na ba¤l› de¤il, kendin-
den olup ezelî ve ebedî olan Al-
lah.
Vahid-i Ehad:
bir olan ve birli¤i
her bir fleyde tecelli eden Allah.
vesail:
vesileler, sebepler.
vesait:
vas›talar.
zahirî:
görünürde.
Zat-› Akdes:
her türlü kusur ve
noksandan uzak ve pak olan zat;
Allah.
acz:
zay›fl›k, güçsüzlük.
avaik:
engeller, zorluklar.
cereyan:
akim, geçifl.
dâmen-i izzet:
izzetinin sem-
ti, kenar›.
Ehadiyet:
Allah’›n her bir fley-
de birli¤inin tecelli etmesi, Al-
lah’›n birli¤i.
esbap:
sebepler.
evamir:
emirler, buyruklar.
fert:
kifli.
hâli:
bofl, ›ss›z.
hassa:
özel nitelik.
hatime:
son söz, bir eserin
sonuç k›sm›.
hudut:
s›n›rlar.
huzur:
kat.
hüküm:
de¤er.
kesafet:
kal›nl›k, yo¤unluk,
kesiflik.
kesb:
kazanma.
kesir:
çok çok olan, da¤›lm›fl.
kesret:
çokluk, fazlal›k.
kesif:
kal›n, yo¤un, fleffaf ol-
mayan.
kurbiyet:
yak›nl›k.
kuyut:
kay›tlar, ba¤lar.
külliyet:
bütünlük.
lâhik:
ek, ilâve
lâz›m:
gerekli.
mahdudiyet:
s›n›rl›l›k.
mahdut:
s›n›rlanm›fl.
mahsus:
has.
maksat:
gaye.
manevî:
manaya ait.
mâni:
engel.
1...,985,986,987,988,989,990,991,992,993,994 996,997,998,999,1000,1001,1002,1003,1004,1005,...1482
Powered by FlippingBook