Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 17 Ekim 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Askerle siyaset yapılmaz

Avrupa Demokrasi Vakfının davetlisi olarak gittiği Almanya’da soruları cevaplandıran DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, kendisinin büyük gerilimleri ortadan kaldırmak istediğini belirterek, “Ben gerilimleri ortadan kaldırırım. Ben milletten icazet alıyorum. Ben ne söylediğimi bilirim, kimseden korkum yok. Türkiye’nin huzurunu bozacak bir harfi bile kimse benden beklemesin” dedi.

Avrupa Demokrasi Vakfı’nın davetlisi olarak Almanya’ya gelen Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Mehmet Ağar, Köln Marriott Otel’de, Türk sivil toplum örgütleri temsilcileriyle biraraya geldi. Mehmet Ağar, burada yaptığı konuşmada, kendisinin büyük gerilimleri ortadan kaldırmak istediğini belirterek, ‘’Ben, gerilimleri ortadan kaldırırım. Ben, milletten icazet alıyorum. Ben, ne söylediğimi bilirim, kimseden korkum yok. Türkiye’nin huzurunu bozacak bir harfi bile kimse benden beklemesin. Benim başbakanlığım döneminde silâhlı kimse kalmayacaktır. Siyaseti, millete huzur getirmek için yapıyoruz. Askerle siyaset yapılmaz ama askersiz de devlet idare edilmez. Gücümüz hukuk, birlik ve beraberliğimiz olmalıdır. Müşterek yaşama iradesi vatanı vatan yapar’’ dedi.

Ağar, aşılanması gereken en önemli unsurun birlikte olabilme, beraber düşünebilme ve yaşamak olduğunun altını çizerek, ‘’Farklı düşüncelere sahip insanlar olarak konular üzerinde aynı sonuçlara varamayabiliriz. Farklı sonuçlar da çıkabilir ama karşılıklı anlayışımız olmalı. Bu bağlamda, Türkiye hem laikliğini koruyacak hem de yaşayanlar ‘elhamdülillah Müslüman’ım’ diyebilecektir. Bundan sorun çıkmayacaktır’’ dedi. Mehmet Ağar, Almanya’da Türk siyasetinin para toplamaktan öteye gidemediğine işaret ederek, iktidara geldiklerinde Avrupalı Türkler için ayrı bir bakanlık kuracaklarını ve bu bakanlığın doğrudan başbakan yardımcılığına bağlı olacağını kaydetti.

Konuşmasında Türkiye-AB ilişkilerine de yer veren Ağar, Türkiye’de AB karşıtlığı geliştiğine dikkati çekerek, Türkiye’yi bu noktada temsil edenlerin turist zihniyetiyle temsil etmeleri nedeniyle sıkıntı oluştuğunu vurguladı.

/ KÖLN

17.10.2006


 

Erdoğan: Pozitif bir yaklaşım

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan CNN Türk’te Uğur Dündar’ın sorularını cevaplandırırken, Ağar’ın son açıklamalarıyla ortaya koyduğu yaklaşımı “negatif değil, pozitif bir yaklaşım” olarak gördüğünü söyledi. “Sayın Ağar’ın bunu iyi niyetle söylediğine inanıyorum” diyen Erdoğan, “Silâha karışmamış, bu tür olayların içerisine girmemiş, katil değil, böyle birşey yok. Yapacaksan gel siyaset yap. Yani bir idealin varsa gel siyaset yap diyor” şeklinde konuştu.

Başbakan Tayyip Erdoğan, “Mehmet Ağar’ın yaklaşımını ben negatif bir yaklaşım olarak görmüyorum. Orada pozitif bir yaklaşım var. Yani ben, Sayın Ağar’ın bunu iyi niyetle söylediğine inanıyorum” dedi.

Başbakan Tayyip Erdoğan, İstanbul Dolmabahçe Sarayı’ndaki çalışma ofisinde Uğur Dündar’a son gelişmeleri değerlendirdi. Dündar, DYP Genel Başkanı Ağar’ın “Dağda silâh sesleri olacağına, düz ovaya gelsinler ve siyaset yapsınlar” şeklindeki açıklamasına Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’ın “Bu bir genel af çağrısıdır, şiddetle kınıyorum” şeklinde cevap verdiğini hatırlatarak, “Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?” diye sordu.

Dündar’ın bu sorusu üzerine Başbakan Erdoğan şunları kaydetti: “Bir defa AK Parti iktidarının gündeminde bir af kesinlikle yoktur, bunu söyledim. Yani vatandaşın babası ölmüş, anası ölmüş, yavrusu ölmüş, kardeşi ölmüş. Bunu yapanı bir defa affetme yetkimiz bizim kesinlikle zaten yoktur. Meclis grubu itibarı ile yasama organının içerisinde ağırlıklı bulunan bir partinin genel başkanı olarak, bizim düşüncemiz bu. Ben öyle zannediyorum ki şu anda parlamentodaki ana muhalefet de, diğer muhalefet de, bu noktada bizden farklı düşünmüyor. Burada adeta konsensüs var.”

Erdoğan, Dündar’ın, “Asker ‘Dağda tek bir terörist kalmayıncaya kadar silahlı mücadele devam edecek’ diyor.” demesi üzerine ise şunları söyledi:” Bu çok iddialı bir ifade. Bu konuda bütün enstrümanlarını kullanmak başka bir şeydir, operasyonel olarak vazife sürdürmek başka bir şeydir. Son bir kişi kalana kadar bu işi sürdüreceğiz ifadesi, çok başka bir şeydir. Bunu dünyada kimse halledememiş ki, biz halledelim. Ha, siner veya pasif duruma geçebilir ama bitmez. Burada Sayın Mehmet Ağar’ın yaklaşımını ben negatif bir yaklaşım olarak görmüyorum. Orada pozitif bir yaklaşım var. Yani ben, Sayın Ağar’ın bunu iyi niyetle söylediğine inanıyorum. Nedir o? Silaha karışmamış, bu tür olayların içerisine girmemiş, katil değil, böyle bir şey yok. Yapacaksan gel siyaset yap. Yani bir idealin varsa, gel siyaset yap, diyor.”

Gül: Ağar, güvenlikte tecrübelidir

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, hükümet olarak Avrupa Birliği’ne (AB) tam üyelik yolunda siyasal reform sürecini sonuna dek sürdüreceklerini söyledi. AB Troykası toplantısı için Lüksemburg’a gelirken uçakta gazetecilerin sorularını cevaplayan Dışişleri Bakanı Gül, DYP lideri Mehmet Ağar ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt arasındaki karşılıklı açıklamaların hatırlatılması üzerine, ‘’Bu konuda bir polemiğe girmek istemem. Ancak şunu söylemek isterim ki Mehmet Ağar, İçişleri Bakanlığı yapmış, kendisi meslekî profesyonellikten gelen, emniyet ve güvenlik konularında tecrübeli bir kişidir. Söylediklerini çok dikkatli bir şekilde okuyor ve takip ediyorum. Söylediklerine çok dikkatli bakmak, polemik konusu yapmamak gerekir’’ diye konuştu.

/ İSTANBUL / LÜKSEMBURG

17.10.2006


 

Mumcu’dan da destek geldi

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, “Sayın Ağar’ın sözlerine katılmıyorum ama görüşü ne olursa olsun serbestçe açıklama hakkı vardır” dedi.

Erkan Mumcu, partisinin Şanlıurfa İl Başkanlığı’nca düzenlenen iftar yemeğinde, bir gazetecinin, ‘’Siyasetçi-asker polemiğini nasıl değerlendiriyorsunuz?’’ sorusu üzerine, siyasetçilerin görüşlerine bürokratik veya askeri kadrolardan yorum gelmesini doğru bulmadığını söyledi.

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ın sözlerine katılmadığını ve kendisinin de bunu zamanında eleştirdiğini ifade eden Mumcu, şöyle konuştu: ‘’Ancak siyaset siyasetçilerin işidir. Siyasetçilerle askerler arasında polemik yaşanması, bu ülkede vatandaşların istemeyeceği birşeydir. Siyasetçiler, askerler ve bürokratlar, anayasal görev ve sınırları içinde kalmalıdır. Sayın Ağar’ın sözlerine katılmıyorum ama görüşü ne olursa olsun serbestçe açıklama hakkı vardır. Bu meseleyi siyasetçiler konuşacaktır. Eleştirilecek birşey varsa onu biz zaten eleştiriyoruz. Bu polemiğin son derece yanlış olduğunu düşünüyorum.’’

/ ŞANLIURFA

17.10.2006


 

Fransa'ya Teziç tepkisi

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, 2 yıl önce Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın kararıyla kendisine verilen ve Fransa’da en yüksek nişan olarak kabul edilen liyakat nişanını, Fransa’daki yasa teklifinin kabulüne tepki amacıyla Chirac’a yazdığı bir mektupla iade etti.

YÖK’ten yapılan açıklamada, Teziç’in, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın kararıyla 17 Eylül 2004 tarihinde kendisine verilen Legion d’Honneur’ün en üst derecelerinden biri olan Commandeur liyakat nişanını Fransa’ya iade ettiği bildirildi. Açıklamada şöyle denildi: “Fransa Ulusal Meclisi’nin Ermeni soykırımını reddedenlere ceza öngören yasa önerisini kabul etmesine tepki olarak Commandeur nişanının Türkiye’deki tek sahibi olan Teziç, Fransa’daki en yüksek nişan kabul edilen Commandeur nişanını bugün bir mektup eşliğinde Chirac’a gönderdi.

1. Napolyon döneminde başlayan ve dünyada çok az sayıda kişiye verilen bu nişan, ilk defa Fransa’ya iade edilmiş olacak.’’

Teziç, Chirac’a gönderdiği mektupta, Fransa Ulusal Meclisi’nin, 12 Ekim 2006’da gerçekleştirdiği toplantıda ‘’Ermeni soykırımının inkârını suç sayan’’ kanun tasarısını kabul ettiğini hatırlattı.

/ ANKARA

17.10.2006


 

Babacan: Tahriklere kapılmayalım

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, sözde Ermeni soykırımı iddialarının Türkiye’yi tahrik etmeye yönelik olduğunu belirterek, “Bunlar karşısında soğukkanlı davranmazsak, kaybeden biz oluruz. Her iddiayı ciddiye alsak, hamasi davransak, duygusal davransak hiçbir yol alamayız” dedi.

Babacan, AB ile müzakerelerde 1 yılı geride bırakan Türkiye’nin üyelik sürecini AKP’nin ‘Türkiye Bülteni’ne değerlendirdi. 13 Ekim 2006 tarihi itibariyle tarama çalışmalarının tamamlandığını, 35 fasılda fotoğraf çekilmiş olacağını dile getiren Babacan, önceki aday ülkelerde 18 ayda tamamlanmasına rağmen Türkiye’de tarama sürecinin 1 yıl sürdüğünü hatırlattı. Önümüzdeki sürecin çok zorlu ve yoğun geçeceğine dikkati çeken Bakan Babacan, artık fiili müzakerelere yoğunlaşacaklarını bildirdi. Bu süreçte değişimin daha yoğun hissedileceğini ifade eden Babacan, “Süreç ilerledikçe taşlar yerine oturacak. Bu konuyla ilgilenen herkes medya olsun, sivil toplum örgütleri olsun katılım sürecinin nasıl bir süreç olduğunu, başmüzakerecinin nasıl bir fonksiyonu olduğunu daha iyi kavrayacak. Şu anda medya işin sansasyon yönünde. Oysa müzakereler büyük oranda Türkiye’de yapılacak. Brüksel’e ya da AB’ye üye ülkelere sık sık gitmekle müzakereler yürümez. Bizim öncelikle ev ödevlerini yerine getirmemiz, Türkiye içinde süreci yaşamamız gerekiyor. Ziyaretlerimiz aksamadan sürüyor. Üyeliğin hemen olup biteceğine ilişkin aceleci bir beklenti var. Oysa bu uzun ve zorlu bir süreç. Zaman ilerledikçe teknik süreçten daha çok siyasî, sosyal ve ekonomik sürece yaklaşacağız” ifadesini kullandı.

KAMUOYUNDA AB’YE OLAN

DESTEĞİN AZALMASI NORMAL

Türkiye’de kamuoyunda AB’ye yönelik desteğin zaman zaman azalmasının tabiî olduğuna vurgu yapan Babacan, daha önceki aday ülkelerde de benzer süreçlerin yaşandığını ifade etti. Benzer iniş çıkışların diğer aday ülkelerde de olduğunu hatırlatan Babacan, Türk kamuoyunun AB’ye yaklaşımının önümüzdeki süreçte de bazen artacağını bazen azalacağını, dalgalı bir seyir izleyeceğini bildirdi. Bu dalgalanmada siyasî tartışmaların ve reformların etkili olduğunu belirten Babacan, hükümetin heyecanının azaldığı yönündeki iddiaların ise doğruyu yansıtmadığını kaydetti. Babacan, AB’yi Kıbrıs konusunda da uyararak, “Kıbrıs meselesinden dolayı AB sürecinde oluşacak bir aksamayı AB, dünyaya da Türk kamuoyuna da anlatamaz” dedi.

/ ANKARA

17.10.2006


 

Pepe: Yine tek başına iktidar olacağız

Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, ‘’AK Parti, 1 dönemliğine iktidara gelmiş bir parti değildir. 2007 yılındaki seçimlerde de yine tek başına iktidar olacağız’’ dedi.

Çevre ve Orman Bakanı Pepe, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ile birlikte partisinin merkez ilçe örgütünce Antikkapı Restoran’da düzenlenen iftar yemeğine katıldı.

Bakan Pepe, yemekten sonra yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 9 ay sonra seçim havasına gireceğini söyledi.

AKP iktidarının Türkiye’de değişim ve dönüşümü 4 yıl içinde mükemmel bir biçimde yaptığını anlatan Pepe, bunda da aslan payını alan illerin başında Kocaeli’nin geldiğini vurguladı.

AKP’nin, seçime en hazır parti olduğunu da savunan Pepe, ‘’AK Parti, 1 dönemliğine iktidar olmuş bir parti değildir. 2007 yılındaki seçimlerde de yine tek başımıza iktidar olacağız’’ diye konuştu. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de Ramazan’da siyasetin konuşulmasının doğru olmadığını belirterek, Ramazan ayının güzelliklerini anlattı.

/ İZMİT

17.10.2006


 

Ecevit, hastahanede 5’nci ayını dolduracak

Geçirdiği beyin kanaması sonucu kaldırıldığı Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi’nde (GATA) hayata tutunmaya çalışan eski Başbakan Bülent Ecevit’in yaşam mücadelesi 18 Ekimde 5. ayını dolduracak.

Silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Danıştay 2. Dairesi Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin’in Kocatepe Camii’nde düzenlenen cenaze törenine katıldıktan sonra rahatsızlanarak 18 Mayısta GATA’ya kaldırılan Ecevit, Reanimasyon Servisi’nde tedavi altında tutuluyor.

Ecevit’in, cihaza bağlı olmadan solunumunu gerçekleştirdiği, kan basıncı, ateşi, nabız hızı, akciğer, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarının normal seyrettiği bildirildi.

Bülent Ecevit’in gözlerini açmasına rağmen bilincinin kapalı ve uzun bir süredir durumunun “stabil’’ olduğu belirtildi. Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit, daha önce sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez olan yarımşar saatlik ziyaretlerini, bir süreden beri her gün 13.00-16.00 saatleri arasında yaparak, yetkililerden eşinin sağlık durumu hakkında bilgi alıyor.

/ ANKARA

17.10.2006


 

AKP’li Mercan: Türkiye, Fransa’ya göre daha özgür bir ülke

AKP Eskişehir Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türk Heyeti Başkanı Murat Mercan, Fransa meclisinde alınan kararın “Avrupa tarihine kara bir leke olarak geçeceğini’’ söyledi.

Murat Mercan, Eskişehir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği tarafından düzenlenen iftar yemeğinin ardından, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Mercan, “Fakat bütün bunlara rağmen bu kararla düşüncenin önüne kısıtlama koyan bir Fransa’nın ortaya çıkması, aslında bu ülkenin 21. yüzyıl ayıbıdır. Bu karar, Avrupa tarihine kara bir leke olarak geçecektir. Umarım Fransa bu karardan geri döner, geri adım atar ve özgürlükler tekrar Fransa’ya gelir’’ diye konuştu.

Mercan, Türk ulusunun hiçbir ulusta olmayan sağduyuya sahip olduğunu belirterek, şunları söyledi: ’’Halkımız ne yapacağını bilir. Halkımızın aklıselimle ve çok ince bir zekâyla Fransa’ya cezasını vereceği kanaatindeyim. 17 Ekim’de TBMM’de bütün siyasi partilerin ortak imzasıyla deklarasyon yayınlanacak. Alınan kararda insan haklarına ve düşünce özgürlüğüne ne kadar sekte vurulduğu söylenecek. Ayrıca 301. madde tartışmalarının yapıldığı bugünlerde, Avrupa’nın ve Fransa’nın bize söyleyeceği hiçbir şey yoktur. Türkiye, tarihinin hiçbir döneminde bu tür bir suçu kabul etmemiştir, benimsememiştir. Bu olayları karşılaştırtığınız zaman Türkiye, Fransa’ya göre daha özgür bir ülkedir.’’

/ ESKİŞEHİR

17.10.2006


 

Arınç: Yaralı demokrasinin güçlü meclise ihtiyacı var

TBMM Başkanı Bülent Arınç, yönetim felsefesi olarak saygın, itibarlı, güçlü bir Meclis hedefini seçtiklerini belirterek, “Özellikle Türkiye’de yaralı bir demokrasinin var olduğu bir ortamda, güçlü ve saygın bir Meclise daha çok ihtiyaç vardır” dedi.

TBMM Başkanı Bülent Arınç, ‘’Özellikle Türkiye’de yaralı bir demokrasinin var olduğu bir ortamda, güçlü ve saygın bir meclise daha çok ihtiyaç vardır’’ dedi. Arınç, 22. Dönem 5. Yasama Yılının başlaması sebebiyle düzenlediği bilgilendirme toplantısında, yeni yasama yılına ilişkin projeler hakkında bilgi verdi.

Yaz tatilinde TBMM kampüsünde yenileme ve onarım çalışması yapıldığını belirten Arınç, komisyonların ses ve görsel sunum sistemlerinin yenilenmesine devam edildiğini, bu yasama yılında araştırma, soruşturma komisyonu ve grup toplantı salonlarının ses ve görüntülü sunum sistemlerini yenilenmeyi hedeflediklerini kaydetti.

Çok sayıda tadilat ve tamirat işlerinin TBMM personeli tarafından yapıldığını belirten Arınç, Meclisin bazı bölümlerinde 45 yıldır hizmet veren ve ekonomik ömrünü tamamlayan klima siteminin yenilenmesi, yangın algılama ve erken uyarı sistemlerinin kurulması çalışmalarına devam edileceğini bildirdi. TBMM Kütüphane-Araştırma Merkezi, arşiv binası ve ziyaretçi kabul binasından oluşan yapı kompleksi projesi için açılan yarışmaya 41 projenin katıldığını belirten Arınç, değerlendirme sonucu Cem Açıkkol ile Kaan Özer tarafından hazırlanan projenin birinci seçildiğini açıkladı. Yeni yapılacak personel binasının tamamlanmasına kadar Meclis personelinin kullanması için TBMM’nin karşısında bulunan Orman Bakanlığının tarihi binasını devraldıklarını belirten Arınç, bu binanın ihtiyacı karşılaması nedeniyle yeni yapılacak Genel Sekreterlik binasının, 250 milletvekili için çalışma ofisi olarak düzenlenmesine karar verdiklerini bildirdi.

Bülent Arınç, ana projelerden birinin ise TBMM Yasama Arşivinin elektronik ortama aktarılması olduğunu belirtti. Meclisin kuruluşundan beri arşivinde bulunan 26 milyon belgenin büyük kısmının elektronik ortama aktarılacağını kaydeden Arınç, ‘’Amacımız, başka bir örneği bulunmayan çok sayıda yazılı arşiv dokümanının, zaman içinde deforme olmasını engelleyerek, koruma altına almaktır’’ dedi.

/ ANKARA

17.10.2006


 

Yaşı 65’i geçen vekil seçilmesin teklifi

AKP Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün, milletvekilliği seçilme yaşının 65’le sınırlandırılması amacıyla Anayasa’da değişiklik yapılması için kanun teklifi hazırladı.

TBMM Başkanlığına sunulan ve Anayasa’nın 76. maddesinde değişiklik yapan teklife göre, 25 yaşını dolduran ve 65 yaşını doldurmamış herkes milletvekili seçilebilecek. Akgün, teklifle ilgili olarak milletvekillerine gönderdiği mektupta, Anayasa’nın 76. maddesinde değişiklik yapılarak, milletvekilliği seçilme yaşının 30’dan 25’e düşürüldüğünü anımsattı. Ancak seçilme yaşı için üst sınır getirilmediğini ifade eden Akgün, kamu çalışanlarında 65 yaşın, genelde emeklilik yaşı olarak kabul edildiğini kaydetti. Akgün, kamu idaresinde üst yaş sınırı getirilirken, Mecliste üst yaş sınırı getirilmemesinin bir eksiklik olduğunu düşündüğünü ifade ederek, yakın geçmişte, başbakanların, bakanların ve milletvekillerinin yaşlılık ve sağlık sorunlarının, ülke gündemini meşgul ettiğini belirtti. Genç ve yeni beyinlere fırsat vermemesi bir gerçektir’’ dedi. Akgün, milletvekillerinden, kanun teklifi için destek istedi. Akgün’ün teklifinin kabul görmesi halinde Meclis’te 68 yaşında olan CHP lideri Deniz Baykal başta olmak üzere 101 milletvekili bir dahaki dönem Parlamento’ya giremeyecek. 60 yaşının üzerinde 101 milletvekili bulunuyor.

/ ANKARA

17.10.2006


 

ABD'nin yeni formülü: MHP-CHP koalisyonu

Washington Times gazetesi, Türkiye’de gelecek yıl yapılacak seçimlerde AKP’nin çoğunluğunu koruyamayacağını, koalisyon kurulacağını öne sürdü. Gazete, Türkiye’de bugün seçim yapılsa AKP’nin yüzde 25 , CHP ve MHP’nin ise yüzde 20 civarında oy alabileceğini yazdı.

Haber7.com’un habarine göre Türkiye’de gelecek yıl yapılacak seçimlerde AKP’nin çoğunluğunu koruyamayacağı, koalisyon kurulacağı öne sürüldü. Washington Times gazetesi, başyazısında “Türkiye’nin siyasî geleceği”ni değerlendirdi. Muhafazakâr gazete, yapılan çeşitli kamuoyu oklamalarının AKP’nin gelecek yıldaki seçimlerde 2002’ye göre daha az oy alacağını gösterdiğini kaydetti.

Gazete, Washington’daki Yakın Doğu Politikası Enstitüsü’nün Türkiye uzmanı Soner Çağatay’a dayanarak verdiği verilere göre, Türkiye’de bugün seçim yapılsa AKP’nin yüzde 25 civarında, CHP ve MHP’nin ise yüzde 20 civarında bir oy alabileceğini yazdı. Dört partiden oluşan bir parlamento ihtimalinin de bulunduğunu kaydeden gazete, seçimlerde AKP’nin oylarının yüzde 30’unu alsa da çoğunluğunu kaybedeceğini ve bir koalisyon hükümetinin kurulması gerekeceğini savundu.

Washington Times, MHP’nin AKP’nin PKK sorununu çözemediği algılamasının MHP’ye yaradığını belirtirken PKK sorununun Türkiye-ABD ilişkilerinin tezkere sorununun ardından düzeltilmesinde engel oluşturduğunu öne sürdü. Gazete, “CHP ve MHP, güçlü ve yaygın Amerikan karşıtı hissiyatını yansıtmakla birlikte ikisinin Amerikan karşıtlığı, Sayın Erdoğan’ın iktidardaki partisine göre daha az şiddetlidir” yorumunu yaptı.

Yeni Asya / İSTANBUL

17.10.2006


 

AB standartlarında iş güvencesi istiyoruz

Belediye-İş Genel Başkanı Nihat Yurdakul, bazı belediye çalışanlarına sendika değiştirmeleri yönünde baskı yapıldığını öne sürerek, “Siyasî partiler kendi kontrollerinde, güdümlerinde sendikalar yaratmaya çalışıyorlar’’ dedi.

Nihat Yurdakul, yaptığı açıklamada, Türkiye’de AB ve ILO normlarında iş güvencesi olmadığı için belediyelerde örgütlenme konusunda sıkıntılar yaşadıklarını söyledi.

Bunu bilen bazı belediye başkanlarının, Belediye-İş sendikası üyelerini, kendilerine yakın gördükleri başka bir sendikaya zorla geçirmeye çalıştıklarını savunan Yurdakul, şunları kaydetti: “İşten atılma korkusu yaratarak, ücret ve ikramiyeleri ödemeyerek, hatta hasta olan arkadaşlarımıza vizite kağıdı vermeyerek sendika değiştirttikleri yerler oldu. Bunun en güncel örneğini hala Isparta Belediyesi’nde yaşıyoruz. 95 arkadaşımızı işten attılar, hâlâ arkadaşlarımız direniyor. Bunu iktidar partisi yetkililerine götürdük. Başbakanın bilgilendirildiği söyleniyor, ancak uygulamalar devam ediyor.’’

“İşverenin hem işveren, hem savcı, hem yargıç olmadığı bir sisteme, AB ve ILO standartlarında işgüvencesine ihtiyacımız var’’ diyen Yurdakul, bunun sağlanması halinde özellikle belediyelerde yaşanan sendikal baskıların ortadan kalkabileceğini söyledi.

/ ANKARA

17.10.2006


 

Rahmet Konya çiftçisini sevindirdi

Kuraklığın etkili olduğu Konya ovasında son günlerde yağan bol yağış toprağa tohum atan çiftçiyi sevindirdi.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu üyesi, Konya’nın merkez Meram İlçesi Ziraat Odası Başkanı Mustafa Hepokur, son yağışların, kuraklığın etkili olduğu Konya Ovasında tohumların kök salmasına büyük katkı sağlayacağını belirtti.

Hepokur, son günlerde Konya ve çevresine düşen bol yağışın, büyük bölümü tohumlarını toprağa atıp yağmuru beklemeye başlayan çiftçi için çok sevindirici olduğunu belirtti. Özellikle kıraç alanda ekilen hububatın bu dönemde düşecek yağmura ihtiyaç duyduğunu anlatan Hepokur, ‘’Bu son yağmurlar, ovada hububat ekiminin yapıldığı yerlerin hemen hemen tamamında etkili oldu. Kuraklığın hüküm sürdüğü Konya Ovası’na düşen yağmur, topraktaki hububat tohumlarının kökleşmesine büyük katkı sağlayacak’’ dedi.

/ KONYA

17.10.2006


 

Bayramda tutuklu ve hükümlülere açık görüş

Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülere, Ramazan Bayramı ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla 24-30 Ekim tarihleri arasında açık görüş yaptırılacak.

Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in imzasıyla Cumhuriyet başsavcılıklarına gönderilen konuya ilişkin genelgeye göre, Adana, Antalya, Bakırköy-Metris, Bayrampaşa Kapalı, Bursa E Tipi, İzmir-Buca, Mersin ve Ümraniye E Tipi Kapalı ceza infaz kurumlarında kalan hükümlü ve tutuklulara 24-30 Ekim 2006 tarihleri arasında 7 gün, diğer bütün ağır ceza merkezi ve müdürü bulunan bağlı ceza infaz kurumlarında kalan hükümlü ve tutuklulara 24-29 Ekim 2006 tarihleri arasında 6 gün, müdürü bulunmayan bağlı ceza infaz kurumlarında kalan hükümlü ve tutuklulara 24-27 Ekim 2006 tarihleri arasında 4 gün açık görüş yaptırılacak.

Sayıları ve konumları değerlendirilmek suretiyle, adli suçlardan hükümlü ve tutuklular ile örgütlü suçlardan hükümlü ve tutuklular için ayrı gruplar oluşturulup, her grubun görüş günleri ve saatleri, Cumhuriyet başsavcılıkları ile kurum idareleri tarafından tesbit edilecek. Bu grupların aynı zamanda ve aynı görüş mahallinde birlikte bulundurulmaması sağlanacak. Kınama cezası dışında disiplin cezası almış ve bu cezası kaldırılmamış hükümlü ve tutuklular, açık görüşten yararlanamayacaklar.

/ ANKARA

17.10.2006


 

Dünya birincilerinden Alanya’da Kur’ân ziyafeti

Dünyaca ünlü hafızlar, Antalya’nın Alanya ilçesinde vatandaşlara Kur’ân-ı Kerim ziyafeti sundu. Bugüne kadar spor, konser, gösteri gibi birçok gösteri ve faaliyete sahne olan Alanya Millî Egemenlik Stadyumu, ilk kez manevî anlamına yakışır bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.

Dünyaca ünlü hafızlar, Antalya’nın Alanya ilçesinde vatandaşlara Kur’ân-ı Kerim ziyafeti sundu. Anadolu Gençlik Dergisi Alanya Temsilciliği ve Alanya İmam Hatip Mezunları Derneği tarafından 401. düzenlenen Kur’ân programına Alanyalılar büyük ilgi gösterdi. Alanya Milli Eğemenlik Stadyumu’nda düzenlenen programda Türkiye Kur’ân-ı Kerim Okuma Birincisi Adem Kemaneci ile Dünya Birincileri Abdurrahman Sadien (Güney Afrika), Muhammed Said Tusi (İran), Kaber Muhammed Beşir (Afganistan) Alanyalılara Kur’ân tilâveti sundu. Kur’ân-ı Kerim’i dünya birincilerinden ilk kez canlı dinleyen Alanyalılar mest oldu. Türkiye’de bugüne kadar milyonlarca insanı Kur’ân-ı Kerim’le buluşturan ve buluşturmaya devam eden Kur’ân Ziyafeti programlarının 401. mekanı Alanya oldu. Bugüne kadar spor, konser, gösteri gibi birçok gösteri ve etkinliğe sahne olan Alanya Milli Egemenlik Stadyumu, ilk kez manevî anlamına yakışır bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Dünyaca ünlü hafızların okuduğu 3 saat süren Kur’ân-ı Kerim ziyafeti dinleyenlerin bazılarının gözyaşlarını tutamadığı gözlendi. Kur’ân-ı Kerim ziyafetini dinlemeye gelen vatandaşlar, salonu tıka basa doldururken, adım atacak yer kalmadı. Stadda yer kalmayınca dışarıda kalan vatandaşlar ise Kur’ân ziyafetini soğuk havaya rağmen sinevizyondan izledi. Anadolu Gençlik Dergisi İl Temsilcisi Ramazan Düzen, insanlara Kur’ân-ı hatırlatmak ve çocukları da Kur’ân okumaya teşvik etmek amacıyla programları düzenlediklerini söyledi.

/ ANTALYA

17.10.2006


 

Doğu Karadeniz’de kış kendini gösterdi

Trabzon, Rize ve Giresun’un yüksek kesimlerine yılın ilk karı düştü.

Trabzon Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre, Trabzon’un Çaykara İlçesi’ne bağlı Uzungöl Beldesi ile şehrin değişik kesimlerinde yüksek yerlerde yılın ilk karı gözlemlendi. Kar yağışının yüksek kesimlerde bu mevsimde zaman zaman görüldüğü ve bunun meteorolojik açıdan normal olduğu bildirildi. Rize’nin İkizdere İlçesi Ovit Yaylası’na da yılın ilk karı düştü. Hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte, Rize’nin en yüksek yerleşim noktası olan 2 bin 460 rakım yükseklikte bulunan Rize’nin İkizdere İlçesi Ovit Yaylası’na geçtiğimiz gece yağan kar sabahın ilk saatleri ile birlikte erimeye başladı.

/ TRABZON

17.10.2006


 

Meteorolojik uyarı: Yağış geliyor

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nden yapılan meteorolojik uyarıya göre, sağanak yağışlar yurdun doğu kesimlerinde etkisini sürdürüyor.

Bugün ve yarın Trakya ile Doğu Anadolu’nun doğusu dışında kalan bütün bölgelerin yağışlı olacağı, sağanak ve gök gürültülü sağanak şeklinde görülecek yağışların da özellikle Güney Ege, Batı Akdeniz ve İç Anadolu’nun batısında etkili olacağı tahmin ediliyor.

Rüzgarın yurdun kuzeybatı kesimlerinde kuzey ve kuzeydoğu yönlerden kuvvetli ve kısa süreli fırtına şeklinde esmesi bekleniyor. Mevsim normalleri altında seyreden hava sıcaklığının yarın kuzeybatı kesimlerde 6-8 derece, Çarşamba günü güney ve iç kesimlerde 3-5 derece daha azalacağı, Perşembe günü yurdun batı kesimlerinde, Cuma günü ve hafta sonu ise tüm yurtta tekrar artacağı tahmin ediliyor.

/ ANKARA

17.10.2006


 

Başoğlu: Almanya’daki Türk milletvekilleri, işlerine baksın

Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, ‘’Almanya’daki Türk kökenli milletvekilleri, Müslüman kadınların başörtüleriyle uğraşacaklarına, oradaki vatandaşlarımızın sorunlarıyla ilgilensinler’’ dedi.

Başoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Almanya’daki Türk asıllı 3 kadın milletvekilinin, ‘’Müslüman kadınları başörtülerini çıkarmaya ve Alman adetlerine uymaya çağırmalarını’’ eleştirdi. Açıklamasında, ‘’Müslüman kadınların başörtüleriyle uğraşacaklarına,

Almanya’daki vatandaşlarımızın sorunlarıyla ilgilensinler’’ ifadesine yer veren Başoğlu, ‘’Alman yetkililerin burada yaşayan Müslüman Türkler ve çocukları bize uymalı, Alman gibi yaşamalı ve davranmalı şeklindeki açıklamalarının hedefine ulaştığını’’ savundu.

Başoğlu, ‘’Almanya’daki Türk kökenli vatandaşlar, bu kendini bilmez, hatta haddini bilmez milletvekillerini gelecek seçimlerde oy vermemek suretiyle cezalandırmalıdır’’ dedi.

Recep GÖREN / ANKARA

17.10.2006


 

CHP’li Ateş: Hangi dernekler dış yardım alıyor?

CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, ‘’Uluslar arası kuruluşlardan yardım ve bağış alan kaç sendika, dernek, vakıf ve meslek odası var?’’ diye sordu.

Ateş, Başbakan Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu yazılı soru önergesinde, son yıllarda vakıf, dernek, sendika ve konfederasyon adı altında çok sayıda örgütün, ‘’başı boş bir şekilde’’ uluslararası kuruluşlardan bol miktarda yardım aldığını ifade etti.

“Bu paralarla bazı kamu görevlilerine ‘konuşma-telif hakkı’ adı altında yüklü paralar ödendiği, böylece bunların etki altına alındığı’’ yönünde haberler bulunduğunu vurgulayan Ateş, ‘’Türkiye’de sadece Soros’un etkisinde 150 kişi ve kuruluş olduğu’’ yönünde değerlendirmeler yapıldığını kaydetti.

Ateş, bu kuruluşların, amacı dışında düzenledikleri etkinliklerin, Türkiye’nin ulusal çıkarlarıyla çeliştiği, toplumu gerdiği ve bir çatışma ortamına zemin hazırladığının görüldüğünü ifade etti.

/ ANKARA

17.10.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004