19 Haziran 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

Cihaner serbest bırakıldı

Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in tahliyesine karar verdi. Daire, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki “Ergenekon terör örgütüne üye olmak’’ suçlamasıyla yargılanan Cihaner haricindeki dokuz tutuklu sanığın da tahliyesine hükmetti. Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker, tahliye ile ilgili olarak, “dosyadaki hukukî bulgu ve belgeler gereği koşulları oluşmayan tutuklama kararının kaldırıldığını ve sanıkların koşulsuz tahliyelerine karar verildiğini’’ açıkladı.

Cihaner serbest

YARGITAY 11. Ceza Dairesi, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in tahliyesine karar verdi. Yargıtay, Cihaner’le birlikte Erzurum’daki dâvâda tutuklu yargılanan sanıkları da tahliye etti. Dâvânın dünkü duruşması, izleyicilerin çok olması dolayısıyla Yargıtay Konferans Salonu’nda yapıldı. Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker, Cihaner’in Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde ‘’Ergenekon terör örgütüne üye olmak’’ suçlamasıyla yargılandığı dâvâ ile ‘’görevi kötüye kullanmak’’, ‘’evrakta sahtecilik’’ ve ‘’imar kirliliğine neden olmak’’ iddialarıyla Yargıtayda yargılandığı davanın birleştirilmesinin ardından duruşmaya verilen kısa aradan sonra ara kararı açıkladı. Ülker, her iki dâvâ dosyasının birleştirilmesinin ardından, birleştirilen dosyanın incelendiğini açıkladı.

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki dâvâda tutuklanan İlhan Cihaner, Recep Gençoğlu, Nedim Ersan, Ersin Erkut, Murat Yıldız, Sabri Barkın İnce, Kıvılcım Üstel, Şenol Bozkurt, Şinasi Demir ve Orhan Esirgen hakkında ‘’isnat edilen suçlamaların tutuklama için tek başına yeterli olup olmayacağı gözetilmeden’’ tutuklama kararı verildiğini belirten Daire Başkanı Ülker, ‘’dosyadaki hukukî bulgu ve belgeler gereği koşulları oluşmayan tutuklama kararının kaldırıldığını ve sanıkların koşulsuz tahliyelerine karar verildiğini’’ açıkladı. Daire Başkanı Ülker, bütün sanıkların derhal salıverilmeleri için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına ve sanıklar hakkında adli kontrol uygulanmasına yer olmadığına hükmetti. Yargıtay 11. Ceza Dairesi, yargılama sürecinde Cihaner’in Erzurum’da yargılandığı dava dosyasının değişik aşamalarda istenmesine rağmen Yargıtay 11. Ceza Dairesine göndermeyen Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi sorumluları hakkında yasal gereğinin yapılması için Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

19.06.2010


 

HENÜZ YOLUN ÜÇTE BİRİ GERİDE KALDI

AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Müsteşar Tibor Varadi, Türkiye’nin AB üyelik sürecinde yolun henüz üçte birini geride bıraktığını söyledi. İzmir’deki AB Bilgi Merkezi’nin bulunduğu Ege Sanayici ve İşadamları Derneği’nin düzenlediği “AB-Türkiye İlişkiler ve Reform Süreci’’ konulu konferansta konuşan Varadi, AB katılım süreciyle ilgili Türkiye kamuoyunda zaman zaman yanlış teoriler ortaya atıldığını kaydetti.

ÜYELİK SÜRECİ TAMAMLANACAK, ANCAK...

Bu göreve gelmeden önce Macaristan’ın AB’ye üyelik sürecinde görev aldığını, Türkiye’de yaşanan gelişmelerin benzerinin Macaristan’da da yaşandığını dile getiren Varadi, şunları söyledi: “Türkiye’nin AB üyeliğiyle ilgili karar 1999’da verildi ve bu süreç tamamlanacak. Macaristan süreç tamamlandığında üyeliğe alınmıştı.” Varadi, müzakere sürecinde Türkiye’ye çifte standart uygulandığı iddialarının da doğru olmadığını söyledi.

Yolun daha üçte biri bitti

AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Müsteşar Tibor Varadi, Türkiye’nin AB üyelik sürecinde yolun henüz üçte birini geride bıraktığını söyledi.

İzmir’deki AB Bilgi Merkezi’nin bulunduğu Ege Sanayici ve İşadamları Derneği’nin düzenlediği ‘’AB-Türkiye İlişkiler ve Reform Süreci’’ konulu konferansta konuşan Varadi, AB katılım süreciyle ilgili Türkiye kamuoyunda zaman zaman yanlış teoriler ortaya atıldığını, katıldığı toplantılarda ısrarlı sorulara maruz kaldığını kaydetti. Bu göreve gelmeden önce Macaristan’ın AB’ye üyelik sürecinde görev aldığını, Türkiye’de yaşanan gelişmelerin benzerinin Macaristan’da da yaşandığını dile getiren Varadi, şunları söyledi:

‘’Türkiye’de katıldığım toplantılarda en sık karşılaştığım soru kibarca veya öfkeyle ‘Türkiye AB üyesi olacak mı’ sorusu. İkinci soruysa ‘Ne zaman’. Türkiye’nin AB üyeliğiyle ilgili karar 1999’da verildi ve bu süreç tamamlanacak. Ancak bir tarih taahhüdünde bulunulmadı. Macaristan da tarih istemişti, ancak verilmemişti. Süreç tamamlandığında üyeliği alınmıştı. Türkiye’nin tarih istemek en temel ve meşru hakkı ancak cevap alamayacaksınız. Türkiye AB’ye üyelik sürecinde şu ana kadar yolun üçte birini geride bıraktı. Üçte ikilik bölüm önümüzde duruyor. Bu mesafe kat edildiğinde tarih kendiliğinden ortaya çıkacak.’’

Varadi, müzakere sürecinde Türkiye’ye çifte standart uygulandığı iddialarının da doğru olmadığını, diğer ülkelerle uygulanan süreçlerle arasında hiçbir farklılık bulunmadığını kaydetti.

19.06.2010


 

Eski Bakan Oktay, 14 saat ifade verdi

ESKİ Adalet Bakanı Seyfi Oktay’ın, ‘’Ergenekon’’ soruşturması kapsamında ‘’şüpheli’’ sıfatıyla 14 saat talimatla ifadesi alındı.

Oktay’ın ifadesini ‘’Ergenekon’’ soruşturmasını yöneten İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğinin talimatıyla Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Hamza Keleş ve Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili aldı. İfade alınırken Oktay’ın doktoru da adliyede hazır bulundu. İfade alma işlemi 14 saatten fazla sürdü.

19.06.2010


 

“Yumruğa” tahliye

KAPATILAN DTP’nin Genel Başkanı Ahmet Türk’e yumruklu saldırıda bulunduğu gerekçesiyle tutuklu yargılanan sanık İsmail Çelik, tahliye edildi.

Ahmet Türk’ün, Muş’un Bulanık ilçesinde 15 Aralık 2009’da düzenlenen olaylı gösterinin ardından tutuklanan Turan ve Metin Bilen kardeşlerin duruşması için geldiği Samsun’da adliye çıkışı uğradığı yumruklu saldırıyla ilgili davaya Samsun 4. Asliye Ceza Mahkemesinde başlandı. Davanın ilk duruşmasında, İsmail Çelik hakkında tahliye kararı verildi. Mahkeme, mağdur Ahmet Türk’ün beyanının alınması için yazılan talimat cevabının beklenmesine karar vererek duruşmayı erteledi. Tahliye kararı üzerine Çelik, tutuklu bulunduğu Samsun Kapalı Cezaevi’nden bir polis ekibi tarafından çıkarıldı. Cezaevi önünde bekleyen basın mensuplarına herhangi bir bilgi vermeyen yetkililer, güvenlik gerekçesiyle Çelik’in nereye götürüldüğünü açıklamadı.

19.06.2010


 

O kararla, yargı güvenirliğini yitirdi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görevli 9 hakime Yargıtay 4. Dairesi tarafından ceza verilmesini eleştirerek, “Hangi hukuka ve hangi maddeye dayanarak böyle bir adım atıyorsunuz” dedi. Erdoğan, yargının bu kararla güvenirliğini yitirdiğini kaydetti.

“O kararla yargı güvenirliğini yitirdi”

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay’ın, Ergenekon davasında Mehmet Haberal’ın tahliye taleplerini reddeden 9 hakimi tazminata mahkûm etmesini değerlendirirken, ‘’9 hakime böyle cezayı verdiğiniz andan itibaren bu ülkede yargının güvenirliği kalmaz’’ dedi.

Erdoğan, AKP Genel Merkezi’nde, gerçekleştirilen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, terörle mücadelenin devletin bütün kurumlarıyla uyum ve koordinasyon içinde kararlılıkla sürdürülmesi halinde başarılı olacağını belirtti. Erdoğan, şu ana kadar çetelerle mücadele çerçevesinde birçok kirli ilişkiyi açığa çıkarmayı ve bu mücadeleyi hız kesmeden sürdüreceğini belirterek, şöyle devam etti: ‘’Terör örgütünün kirli oyunlarını deşifre edecek, hukuk çerçevesinde hepsinden de Allah’ın izniyle millet adına hesap soracağız. Burada bir şeyi çok açık, net söylemem gerekir. Kısa bir süre önce, birkaç gün önce malûm 9 tane yargı mensubuna, hakime, malûm yine bir dâvâ açılması neticesinde üst mahkemenin kalkıp da ceza vermesini bu ülkede hukuk adına ciddî sıkıntı süreci olarak görüyorum. Bugüne kadar olmamış ve yeni kapıların açılmasına mesnet teşkil edecek bir adımdır. Bakınız henüz hakkında karar kesinleşmemiş ve yargı sürece devam ederken, Anayasayı çiğneyerek böyle bir kararı verme yetkisini üst mahkeme kendisinde nereden buluyor? Bu bir. İkinci bir konu, bundan sonra mahkûm olanına, tutuklusuna kadar hepsi için bir kapı açılacak mı? Açılacak. Şimdi, herkes müracaat edip aynı şekilde bu tür dâvâları açmak suretiyle kendilerine yeni çıkış yolları arayacak mı? Arayacak. Ne olacak? Bunun altından neyle kalkacaksınız? Hangi hukuka ve hangi maddeye dayalı olarak böyle bir adım atıyorsunuz? Bunun ideolojiden ayrı bir yanı olamaz. Bunun kendi özel dünyalarındaki verilmiş karardan başka bir özelliği yoktur. Buna ne kendileri inanıyorlar ne de milleti inandırabiliyorlar. Ben inanmıyorum, kimsenin de inandığına ihtimal vermiyorum. Çünkü yargı o kararla güvenirliğini adeta bitirmiştir. 9 hakime böyle cezayı verdiğiniz andan itibaren bu ülkede yargının güvenirliği kalmaz.’’

“TERÖR ÖRGÜTÜ YENİ İHALE ALDI”

“Terör örgütü kan dökerek, cinayet işleyerek, ne kadar kanlı ve kirli bir oyunun parçası olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Terör örgütünün bu son saldırıları zamanlama olarak son derece dikkat çekicidir” diyen Erdoğan, şöyle konuştu: “Terör örgütü geçmiş dönemlerde olduğu gibi yine kirli oyunların içine girmiştir. Yeni bir ihale almıştır. Şu anda bunun gereğini yerine getirmektir.”

19.06.2010


 

15 milyon öğrenci için tatil zili çaldı

İLKÖĞRETİM ve ortaöğretim okullarındaki yaklaşık 15 milyon öğrenci, dün karnelerini alarak 3 ay sürecek yaz tatiline girdi.

2009-2010 eğitim öğretim yılının sona ermesi dolayısıyla Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun da katılımıyla Abidinpaşa’daki 29 Ekim İlköğretim Okulu’nda karne dağıtım töreni düzenlendi. Bakan Çubukçu, törendeki konuşmasına, ‘’Her güne yeni bilgi ve becerilerle donanmak üzere başladığınız, kendinizi sosyal ve bilimsel yönden geliştirdiğiniz, iyi bir insan ve iyi bir vatandaş olma yolunda ilerlediğiniz ve bu uğurda zaman zaman yorulduğunuz okullarımız tatile giriyor’’ diyerek başladı. Öğrencilerin karnelerinde hem kendilerini hem de velilerini üzen notlar olabileceğini belirten Çubukçu, ‘’Bu konuda velilerimizin gereken duyarlılığı ve anlayışı göstermelerini bilhassa rica ediyorum’’ dedi. 2009-2010 eğitim-öğretim yılında ilköğretimde açık ilköğretim öğrencileri hariç 10 milyon 526 bin 695 öğrencinin öğrenim gördüğünü belirten Çubukçu, bugün itibariyle ilköğretim 8. sınıfta okuyan 1 milyon 321 bin 745 öğrencinin mezun olduğunu söyledi. Çocuğun ailede kitap okuyan bireyler görmesinin, kitaba olumlu yaklaşmasında ve kitap okumanın günlük hayatta yer alan bir eylem olduğunun farkına varmasında önemli olduğunun altını çizen Çubukçu, öğretmenlerin de kitap okuyarak öğrencilerine iyi bir model olabileceğini söyledi. Konuşmaların ardından Bakan Çubukçu, öğrencilere karnelerini verdi ve onları kutladı.

Karne sevincine maganda kurşunu

DİYARBAKIR'DA karnelerini almaya giden 2 kız öğrenci, rastgele açılan ateş sonucu yaralandı. Edinilen bilgiye göre, merkez Bağlar ilçesinde Namık Kemal Lisesi 9. sınıf öğrencileri L.A. (15) ve D.Y. (15), okulun bahçesinde bir kişinin tabanca ile rastgele ateş açılması sonucu ayaklarından yaralandı. Diyarbakır Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alınan 2 kız öğrenci, daha sonra taburcu edildi. Öğrenciler, polise verdikleri ifadede, karnelerini almaya okula gittiklerini, okulun bahçesinde öğrenci yoğunluğunun yaşandığı sırada tanımadıkları bir kişinin rastgele ateş etmesi sonucu yaralandıklarını belirtti. Bir kişinin gözaltına alındığı olayla ilgili soruşturma sürüyor.

19.06.2010


 

DP’de kongre günü

YARGITAY Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından DP ile Anavatan Partisi arasında yapılan bütünleşme protokolünün hukuken geçersiz sayılması sebebiyle olağanüstü kongre kararı alan DP’nin, 7. Olağanüstü Büyük Kongresi bugün toplanıyor.

Kongre, Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu’nda saat 10.00’da başlayacak. DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, gündeme ilişkin açıklamalarda bulunacağı kongreye, bin 204 delege katılacak. Genel Başkanlık seçiminin yapılmayacağı kongrenin gündemini, tüzük değişikliği ile Genel İdare Kurulu (GİK) ve Yüksek Haysiyet Divanı seçimleri oluşturacak. Olağanüstü kongrede, bütünleşme kongresinde sayısı artırılmış olan GİK üye sayısı ile Yüksek Haysiyet Divanı üye sayısı, tüzük komisyonunun önerileri doğrultusunda yeniden belirlenecek. Bir önceki kongrede, 100’e çıkarılmış olan GİK üye sayısının 50’ye, Yüksek Haysiyet Divanı üye sayısının da yeniden 21’e düşürülmesi bekleniyor.Tüzük değişikliği ve üyelerin belirlenmesinin ardından seçimlere geçilecek. Bu arada, DP Genel Başkan Yardımcısı Salim Ensarioğlu, Diyarbakır’da düzenlediği basın toplantısında bir grup partili ile DP’den istifa ettiğini açıkladı.

19.06.2010


 

Memura promosyon müjdesi

MAAŞ ödemeleri için bankalarla yapılan anlaşmalardan sağlanan ve halen yüzde 70 oranında ödenen promosyonların tamamı memurlara verilecek.

Alınan bilgiye göre, kurumların, personel maaşlarını ödedikleri bankalardan sağladıkları promosyonların tümünün çalışanlara verilmesi yönündeki girişimlerde sona gelindi. Konu son olarak Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve beraberindeki heyetin, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı ile yaptığı görüşmede gündeme geldi. Memur-Sen heyeti, görüşmede, Devlet Memurları Kanunu’nda yapılması planlanan değişikliklere yönelik görüşlerini iletip, memurların çözüm bekleyen sorunları Yazıcı’ya iletti. Gündoğdu, yaptığı açıklamada, Memur-Sen’e bağlı Eğitim-Bir-Sen’in Milli Eğitim Bakanlığında en fazla üyeye sahip olmasının ardından yaptıkları görüşmelerde, banka promosyonlarının tamamının personele ödenmesi konusunda talepte bulunduklarını ifade ederek, Kurum İdari Kurulu’nda yaptıkları müzakereler sonunda bu taleplerinin kabul edildiğini söyledi. Bu uygulamanın tüm kurumları kapsayacak şekilde yaygınlaştırılması için Devlet Personel Başkanlığına yazılı başvuruda bulunduklarını dile getiren Gündoğdu, Bakan Yazıcı ile yaptıkları görüşmede bu taleplerini hatırlatıp, başvurularının akıbetini sorduklarını belirtti. Gündoğdu, şunları kaydetti: ‘’Bakan Yazıcı, bu konuda çalışmaları olduğunu, promosyonların tamamının ödenmesiyle ilgili yazının Başbakanlığa sunulduğunu bildirdi. Yanımızda son durumu öğrenmek için Başbakanlık Müsteşarlığını aradı. Yazının Başbakanlıkta imzada olduğunu öğrendik. Sayın Başbakan’ın imzasıyla birlikte promosyonlar yüzde 100 çalışanlara ödenecek.’’

19.06.2010


 

Alpogan merkeze alındı

Dışişleri Bakanlığında yapılan bazı atamalar, Resmî Gazete’de yayımlandı. Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Mehmet Yiğit Alpogan merkeze atanırken, yerine Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Ahmet Ünal Çeviköz getirildi.

Bir süredir Dışişleri Bakanlığı Sözcülüğü görevini yürüten Daire Başkanı Elçi Burak Özügergin, merkeze atanan Hırvatistan Büyükelçisi Umur Apaydın’ın yerine görevlendirildi. Tunus Büyükelçisi Hüseyin Naci Akıncı, Kazakistan Büyükelçisi Atila Günay, Sırbistan Büyükelçisi Ahmet Süha Umar ve Makedonya Büyükelçisi Arslan Hakan Okçal merkeze atanırken, Bakanlık Müşaviri Büyükelçi Akın Algan Tunus’ta, Türkiye’nin Moskova Büyükelçiliği Müsteşarı Lale Ülker Kazakistan’da, Etiyopya Büyükelçisi Ali Rıza Çomak Sırbistan’da, Chicago Başkonsolosu Uğur Kenan İpek Etiyopya’da, Genel Müdür Yardımcısı Elçi Gürol Sökmensüer Makedonya’da görev yapacak. Senegal Büyükelçisi Ali Kaya Savut Portekiz Büyükelçiliğine, Türkiye’nin BM Daimi Temsilciliğinde müsteşarlık görevinde bulunan Hatice Aslıgül Üğdül de Senegal Büyükelçiliğine atandı. Genel Müdür Yardımcısı Elçi Süleyman İnan Özyıldız Lübnan Büyükelçiliği, Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Ülker Bahreyn Krallığı Büyükelçiliği görevini üstlenirken, Kolombiya Büyükelçiliği Müsteşarı Cemil Ferhat Karaman, Uganda Büyükelçiliği Müsteşarı Ahmet Melih Ulueren, Peru Büyükelçilik Müsteşarı Namık Güner Erpul, Angola Büyükelçilik Müsteşarı Hamit Osman Olcay ve Mali Büyükelçiliği Müsteşarı Kemal Kaygısız, bulundukları ülkelerde büyükelçi olarak görevlendirildi.

19.06.2010


 

ZOR BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner, “Türk-Amerikan ilişkileri açısından çok iyi bir dönem yaşadığımız söylenemez, hassas ve zor bir dönemden geçiyoruz” dedi.

TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, ABD’nin başşehri Washington’daki temasları çerçevesinde ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve ABD Dışişleri Bakanlığının Avrupa ve Avrasya işlerinden sorumlu bakan yardımcısı Philip Gordon’un yanı sıra bazı Türkiye uzmanlarıyla biraraya geldi. Boyner ve beraberindeki heyet, temaslarının ardından TÜSİAD’ın Washington temsilciliğinde basın toplantısı düzenledi. Clinton ile yaklaşık 40 dakika süren görüşmesinde İran ve İsrail’deki gelişmelere odaklanıldığını belirten Boyner, Clinton’a bu konuya ilişkin kendi görüşlerini aktardıklarını söyledi. İran konusunda diplomatik kanalların açık olmasının Türkiye’nin önceliklerinden biri olduğunu ifade eden Boyner, Orta Doğu’da nükleer silâhlara Türkiye’nin de karşı olduğunu, ancak ABD ile metotların farklı olduğunu söyledi. Boyner, özetle şunları söyledi: “İran’a uygulanacak yaptırımlara Türkiye’nin ‘hayır’ oyu vermesi tamamen iç içe geçmiş durumda. Bunun Türkiye’nin dezavantajı olduğunu düşünüyoruz. Türk-Amerikan ilişkileri açısından çok iyi bir dönem yaşadığımız söylenemez, hassas ve zor bir dönemden geçiyoruz. (ABD ile Türkiye arasında) diyaloğun tarafların birbirini yanlış anlamayacak şekilde sürmesi ve biraz da normalize olması gerekli. Biz, nükleer silâhsız bir Orta Doğu’yu destekliyoruz ama bu görüş, İran’ın nükleer programını, İsrail’i göstererek haklı çıkaran bir söyleme yol açmamalı. İsrail özür dilemeden Türk kamuoyundaki kızgınlığı yatıştırmak çok zor olacak. Clinton ile görüşmede ABD’nin resmî açıklamalarının ötesinde farklı bir şey söylenmedi, Ermeni tasarısı gündeme gelmedi. Türkiye ile ABD’nin hassas bir dönemden geçiyor. Türkiye ve ABD iletişim konusunda daha dikkatli olmalı. Gazze’deki durum Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkileri zehirledi. Türk kamuoyu bu konuya çok hassas bakıyor. Türkiye’nin eksen kayması tartışmalarına katılmıyoruz. AB’ye katılım müzakereleri istenilen hızda yürümüyor. Bu teknik sebeplerden değil, çoğunlukla siyasî konulardan kaynaklanıyor. Türkiye’nin önüne getirilen konular diğer adaylara uygulanmadı. TÜSİAD olarak Anayasa’nın yeniden yazılması gerektiği düşüncesindeyiz. Halkın daha fazla temsil edildiği bir anayasa gerekli.

19.06.2010


 

Türkiye, iltica başvurusunda 12. sırada

AB’ye iltica başvurularında 2008 yılında 9’uncu sırada bulunan Türkiye, geçen yıl 12’inci sıraya geriledi.

AB istatistik kurumu Eurostat’ın verilerine göre, AB üyesi ülkelere 2008’de 7 bin 330 Türk vatandaşı iltica başvurusunda bulunurken, 2009 yılında bu rakam yüzde 5,5 düşüşle 6 bin 930’a indi. Geçen yıl AB’ye iltica başvuruları, yüzde 2 artışla 261 bine ulaşırken, ilk üç sırayı 20 bin 410 başvuruyla Afganlar, 20 bin 75 başvuruyla Ruslar ve 19 bin 70 başvuruyla Somalililer aldı. AB’ye Irak’tan 18 bin 655, Kosova’dan 14 bin 240, Gürcistan’dan 10 bin 465 ve Nijerya’dan 10 bin 345 mülteci geldi. Geçen yıl AB’ye iltica başvurularında Türkiye’nin önünde sıralanan diğer ülkeler 9 bin 920 ilticacıyla Pakistan, 8 bin 455 ilticacıyla İran, 7 bin 810 ilticacıyla Zimbabve ve 7 bin 325 ilticacıyla Sri Lanka oldu. AB’ye Ermenistan’dan iltica başvuruları geçen yıl yüzde 50 artışla 6 bin 825’e ulaştı. Türklerin geçen yıl AB’de en fazla iltica başvurusu yaptığı ülkeler, 2 bin 610 sığınmacıyla Fransa, bin 760 sığınmacıyla Almanya, 555 sığınmacıyla Avusturya, 535 sığınmacıyla İtalya ve 270 sığınmacıyla İsveç olurken AB üyesi olmayan İsviçre’ye de 560 Türk vatandaşı başvurdu.

19.06.2010


 

Avrupa’nın en pahalı benzinini tüketiyoruz

Auto Club Europa (ACE) adlı otomobil kulübü, Avrupa’da en pahalı benzinin Türkiye’de satıldığı bildirdi.

ACE tarafından Stuttgart’ta yapılan açıklamada, Türkiye’de süper benzinin litre fiyatının yaklaşık 1,88 avro olduğu, benzin fiyatlarındaki pahalılıkta Türkiye’yi 1,71 avro ile Norveç, 1,56 avro ile Hollanda ve 1,55 avro ile Danimarka’nın izlediği belirtildi. Avrupa’da en ucuz benzinin ise 0,81 avro ile Rusya ve 0,82 avro ile Belarus’ta satıldığı, bu ülkeleri 0,90 avro ile Kıbrıs Rum yönetiminin izlediği kaydedildi. Avrupa ülkelerinde ortalama benzin fiyatının litre başına 1,25 avro olduğu belirtilen açıklamada, Almanya’daki benzin fiyatının litre başına 1,43 avro olduğuna dikkat çekildi.

19.06.2010


 

İstanbul, Gazze’yi kardeş şehir ilân etti

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi, Gazze’yi kardeş şehir ilân etti.

Saraçhane Belediye Sarayı’ndaki meclis Salonunda Haziran ayı toplantılarına başlayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi Saadet Partisi tarafından verilen “Gazze, İstanbul ile kardeş şehir olsun” önergesi oy çokluğuyla kabul edildi. Saadet Partili üyeler, verdikleri önergede ayrıca, varsa İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin, İsrail şehirleriyle yaptıkları kardeş şehir anlaşmalarının iptal edilmesini de talep etti. “Gazze’nin İstanbul ile kardeş şehir olması” yönündeki önergesine, CHP’li belediye meclis üyelerinden bazıları karşı çıktı. Önerge Büyükşehir Belediyesi Başkanlık makamına gönderildi.

19.06.2010


 

MÜSİAD’dan Yeni Asya’ya ziyaret

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Basım Yayın Ambalaj Reklam Sektör Kurulu Başkanı Bilal Arıoğlu, Sektör Kurulu Başkan Yardımcıları Gürbüz Aksu, Mehmet Yıldız ve kurul üyelerinden İlhan Soylu, Ali Emre Erişen ve Yaşar Kaymakçıoğlu, Gazetemiz Genel Müdürü Recep Taşcı’ya tanışma ziyaretinde bulundu.

Ziyaretten memnun olduğunu belirten Genel Müdürümüz Recep Taşcı, yeni üyelere tanışma ziyaretlerinin yapılmasının önemli olduğunu söyledi. Arıoğlu da, karar aldıklarını ve bundan sonra yeni üyelere nezaket ziyaretlerinde bulunacaklarını bildirdi. Taşcı, Arıoğlu’na yeni görevinde başarılar diledi. Ziyarette sektörün sıkıntıları ve çözüm teklifleri ile ilgili görüş alış verişinde bulunuldu.

19.06.2010


 

Yasaklı LYS bugün yapılacak

ÜNİVERSİTE adaylarının katılacağı ve bu yıldan itibaren uygulanacak Lisans Yerleştirme Sınavları’nın (LYS) ilk oturumları, bugün yapılacak.

LYS, Türkiye’de 81 il merkezi ile Lefkoşa’da gerçekleştirilecek. LYS’nin sabah oturumu saat 10.00’da, öğleden sonraki oturum 14.30’da yapılacak. Sabah yapılacak Matematik ağırlıklı LYS-1’e 601 bin, öğleden sonra gerçekleştirilecek Yabancı Dil Sınavı LYS-5’e ise 31 bin 300 aday katılacak. Sınavlar tek oturumda uygulanacak ve toplam 120 dakika sürecek. Öte yandan 20 Haziran Pazar günü yapılacak Sosyal Bilimler Sınavı’na (LYS-4) 349 bin 100 aday girecek. Adayların sınava gelirken yanlarında mutlaka 2010-LYS Sınavı Giriş ve Kimlik Belgesi, fotoğraflı ve onaylı özel kimlik belgesi (nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, pasaport vb.) bulundurmaları zorunlu tutuluyor. Başları açık olmayan veya kılık kıyafetleri yürürlükteki mevzuata uygun bulunmayan adaylar da sınava katılamayacak.

19.06.2010


 

Ders kitapları okula dönüştü

BURSA Millî Eğitim Müdürlüğünce başlatılan ve Millî Eğitim Bakanlığınca Türkiye genelinde uygulanması kararlaştırılan proje sayesinde, ücretsiz dağıtılan ders kitaplarının geri dönüşümünden elde edilen gelir yine eğitim için kullanılıyor.

Geçen yıl toplanan 800 ton kitabın geri dönüşümünden sağlanan gelirin bir bölümüyle okul ve yemekhane yaptırılırken, bu yıl projeden kazanılacak parayla öğrencilerin ortak sınavlarının giderlerinin karşılanması planlanıyor. Projeyi yöneten Bursa Millî Eğitim Müdür Yardımcısı Ensar Manav, Millî Eğitim Bakanlığının her eğitim-öğretim yılı başında öğrencilere ücretsiz dağıttığı kitapların, tekrar ekonomiye kazandırılması için eğitim yılı sonunda kitapları okullarına getirmelerini istediklerini söyledi. Manav, hazırladıkları bu geri dönüşüm projesini bakanlığa yolladıklarını ve bakanlığın projeyi beğenerek bütün Türkiye’deki okullarda uygulanmasını istediğini bütün okullara duyurduklarını bildirdi.

19.06.2010


 

İzmirli hanımlardan “gençliğe mesaj”

İZMİR Yeni Asya Hanım okuyucuları tarafından Murat Reis Kültür Merkezinde düzenlenen “Bediüzzaman’dan Gençliğe Mesajlar” konulu program yoğun ilgiyle izlendi.

Her yıl sonunda geleneksel olarak düzenlenen ve bu yıl beşincisi yapılan “Bir Demet Tebessüm” adlı tiyatro gösterileri bu yıl tefekkürî bir bakış açısı da eklenerek daha da zengin bir boyut kazandı. “Bir demet tebessüm” ile güncel olayları ve yaşanan problemleri Risâle-i Nur ışığında trajikomik skeç ve parodilerle sergileyen ekip, “Bir demet tefekkür”le de günümüz problemleri hakkında Risâle-i Nur’dan yapmış oldukları araştırmaları sundular.

Sunuculuğunu Zeyneb Akdemir ve Hilal Yaman’ın yaptığı program güldürürken düşündürmeyi hedefledi. Kur’ân-ı Hâkim’in hakikatleri ışığında hazırlanan program Şulenur Demirdöğmez’in Kur’ân tilâvetiyle başladı.

GENÇLERİN ROLÜ BÜYÜK

Programın açış konuşmasını yapan Eğitimci Nurbanu Şen, gençliğin hayat yolculuğunda çok kritik bir dönem ve adeta bir yol ayrımı olduğuna dikkat çekti. İman hizmetinde gençlerin çok büyük rolü olduğunu vurgulayan Şen, Asr-ı Saadette Peygamberimizin (asm) tebliğ hizmetine en çok yardım edenlerin gençler olduğunu söyledi. Şen, gençlere vazifelerinin kudsiyetini ve zamanlarının kıymetini vurgulayarak, bu ‘yol ayrımı’nda en güzel yol gösterici rehber Gençlik Rehberi olduğunu ifade etti.

Açış konuşmasının ardından ‘Gençliğe Kurulan Tuzaklar’ konusunda grup olarak yaptıkları çalışmanın sunumunu yapan Nurseza Sağır, gençleri yoldan çıkarmak için ifsat komitelerinin bilinçli olarak tuzaklar kurduklarına dikkat çekti. En tehlikeli tuzaklardan biri olan hubbucah ve şöhretperestliğin insanın en zayıf damarı olduğunu ve istismar edilerek zehirli bir bal hükmüne geçtiğini söyledi. Özellikle medyanın etkisiyle gençlerin bu hissi okşanarak gençlerin ahlâkının bozulmaya çalışıldığını vurguladı. Bu asırda kişisel gelişim ve özgüven olarak nitelendirilen bir başka tuzak da enaniyet olarak ele alan Sağır, “Kişiye kontrolsüz bir şekilde empoze edilen enaniyetin kişiyi bencil bir hale getirdiğini ve her şeyde kendine menfaat gözeterek kişide küçük bir firavuniyet oluşturduğunu” kaydetti. Sunumun ardından yapılan skeçle şöhret olmak yolunda gençliğini harcayan bir gencin hayatının nasıl zehirlendiğini ve sonradan pişman olduğunu anlatan hayatı canlandırıldı.

GENÇLİĞE KURULAN TUZAKLAR

İkinci olarak da ‘Gençlik ve Medya’ konusunu ele alan grubun çalışmasını ise Hatice Akkaya sundu. Medyanın gençliğe kurulan tuzaklardan en tehlikeli ve yaygın olarak kullanıldığını ifade eden Akkaya; bilinçaltının hedeflenerek hazırlanan diziler ve programlarla farkında olmadan ahlâkın bozulduğunu söyledi. Ayrıca yapılan araştırmalara göre, Avrupa’da bir çok ilmi gelişmede geri planda kalırken telefon kullanımında üçüncü, internet kullanımında ise yedinci sırayı almamızın ilginçliğine dikkat çekti. Medyanın yanlış kullanımıyla gençlerin adeta genleriyle oynandığına vurgu yaparak, Bediüzzaman’ın da ifadesiyle medyanın onları sefahate, israfa, zulme ve harama sevk ettiğini kaydetti. Sunumun ardından yapılan gösteride, çocuklarının sınırsız ve kontrolsüz kullanımına verdikleri medya yüzünden çocuklarını medyada kaybeden ailenin trajikomik halleri canlandırıldı.

HEDEFSİZ YETİŞMEK

Üçüncü olarak Gülay Ataç’ın sunumunu yaptığı ‘Gençliğin Kimlik Arayışı’ adlı konu yer aldı. Ataç, sunumunda özellikle gençlerinin hedefsiz ve gayesiz olarak yetiştiğini, nazarlarının sadece maddeye yönelik olduğunu ifade etti. Bir gencin maddî yönden geliştirilip manevî yönden eksik bırakılmasını Bediüzzaman’ın “Bir çocuğa cesedini beslemek için kalp ve ruhunu yedirmek gibi bir zulüm olur” ifadesiyle özetledi. Gençlerdeki ruhî bunalımında bu maddeye yönelik hedeflerden kaynaklandığını, gencin ruhunda meydana gelen manevî boşluğu ise eğlencelerle doldurmaya çalıştığını fakat bir noktadan sonra onunda tatmin etmeyip her türlü harama yol açtığını ifade etti. Sunumun ardındaki tiyatro ile de; amaçsız bir şekilde hayattan lezzet almaya çalışan gençlerin ruhlarındaki boşluğu Risâle-i Nur hakikatlerinde bulduklarını ve ancak o dâvâ ile hakikî bir kimlik kazandıkları sergilendi.

DUYGULARIN DOĞRU

KULLANILMASI

‘Gençlik ve Duygu Yönetimi’ konusu ile ilgili yapılan araştırmayı Nurefşan Kiracı sundu. Cenâb-ı Hakkın insanı binlerle hissiyat ve duygularla donattığını ifade ederek konuşmasına başlayan Kiracı; bu duyguların ise veriliş amacının Cenâb-ı Hakkı tanımak ve yaratmış olduğu nimetleri tartıp, şükretmek olduğunu belirtti. Özellikle bu asırda arzuların hızla tatmin edilmeye çalışıldığını, “ihtiyar-ı selb edip pervane gibi sefahat ateşine atıyor. Kör hissin fetvası ile bir dakikalık hayat-ı dünyeviye için binler seneler hayat-ı bakiyeyi tercih ediyor” ifadeleriyle özetleyen Kiracı; duyguların doğru kullanılması için önce nefsin terbiye edilmesi gerektiğini söyledi. Sunumun ardından yapılan skeçle konu özetle canlandırıldı.

HAYAT BOYU EĞİTİM

Son olarak da “Gençlik ve Eğitim’ konusunun sunumunu yapan Tuba Acır; eğitimin hayat boyu süren bir süreç olduğunu ve “eğitim ülkemizde sanılanın aksine öğretmekten öte bir şeydir” dedi. Eğitimin zihnî, ahlâkî, fizikî bir terbiye süreci olduğunu ve akıl, kalp, beden ve ruh gelişimini hedeflemesi gerektiğini anlatan Acır, fakat ne yazıkki; ülkemizde eğitim sistemi ezbere dayalı ve sadece öğrenimle sınırlı olduğuna dikkat çekti. Ayrıca sadece dünyevî ve fen ilimleriyle sınırlandırılan eğitim sisteminin yetersiz olduğunu ve bu şekilde eğitilmeye çalışılan gençliğin manevî bunalımlar yaşadığını ifade etti. Sunumun ardından yapılan gösteride Risâle-i Nur ilminin gençlerin eğitimindeki ehemmiyeti vurgulandı.

Program çeşitli illerden gelen ve programa katılan İzmir mezunlarına verilen hediye merasimiyle sona erdi.

VE YAT GEZİSİ...

İZMİR Yeni Asya hanım okuyucularının ve İzmir’den mezun olan hanımların da katılımıyla programın ertesi günü bir yat gezisi düzenlendi. Keyifli dakikaların yaşandığı gezinin daha geniş bir organizasyonla geleneksel hale getirilmesi istendi. Programa ve yat gezisine İzmir’in Tire ilçesinden katılan Nazmiye Keçeli, yat gezisinin anısına duygularını şu mısralarla ifade etti:

Murat Reis salonundayken; açtı rengârenk güller,

Sahnedeki yüzleri örtmüştü nurdan tüller,

Orada haşroldu gülen yüzler

İnşallah ufukta görülecek güzel günler,

Ya Rab ayırma bizi bizlerden,

Biz çok memnunuz sizlerden,

Gök mavi denizse ayrı bir mavi

Kahvaltı sofralarındaki sohbetlerde kardeş gönüller oldu kavi

Yattayken bad-ı saba yeli esti

Yiyecek uman martılar yollarımızı kesti

Yatlar birbiri ardı sıra yarışıyordu

Kardeş ruhlar kâinatla buluşuyordu.

Anlatılmaz yaşanılan duygu dolu anlar

Yurdumuz ne kadarda güzelmişsin

Sıradağlarla bizleri süzermişsin

Münâcatta dermiş dağları yeryüzünde hazineli birer direk yaptım

Bense seyrettiğim sıradağlardan çok derin hisler kaptım.

Kardeşlerden ayrılmamak için çok dualar yaptım.

Üstadım dedin yaren bir Kur’ân bir

Her yanımızı kaplamış manevî bir kir

Öbür âleme ak yüzle gitmek için

Resulüm sağımda olsun, Üstadım sol koluma da sen gir

19.06.2010


 

Yaz Kur’ân kursları başlıyor

Dİyanet İşleri Başkan Yardımcısı Şevki Aydın, 21 Haziran Pazartesi günü başlayacak yaz Kur’ân kurslarında, çocukların dine, dini değerlere ve Kur’âna ilgi duymalarını, bu değerleri kendi aralarında konuşarak, anlamlandırmalarını sağlamaya dönük bir eğitim öngördüklerini söyledi.

Aydın, ‘’Görevlilerimizin çocuklarla iyi bir diyalog kurmaları, kendilerini ve temsil ettikleri dini sevdirmeleri önem arz ediyor’’ değerlendirmesinde bulundu. Bu anlamda Kur’ân kursu ve din görevlilerinin eğitimine de büyük önem verdiklerini belirten Aydın, hizmet içi eğitimler, kitap ve metaryallerle görevlileri desteklediklerini anlattı. Yaz Kur’ân kurslarının çocukların tatile girdiği dönemde başladığını hatırlatan Aydın, ‘’Amacımız, sıkmadan eğlendirerek öğretmek. Dinî değerleri ezberletmek değil, dinî değerleri kavratmak istiyoruz. Ahlâkî değerler olsun diğer ibadetle ilgili esaslar olsun bunları anlamlandırmayan bir insan, kendi dünyasına bunu yerleştirip kendine mal edemiyor. Kendine mal etmediği bir bilgiyi de benimseyemiyor’’ diye konuştu.

İNANÇLA, DAVRANIŞ ARASINDA UYUM OLMALI

AydIn, artık çocukların bile kendi değerlerini üretmelerini, onları anlamlandırarak, o konuda kendi kararlarını oluşturmalarını arzu ettiklerini vurgulayarak, Kur’ân kursu hocalarının bu anlamda çocuklara kılavuzluk yapacaklarını söyledi. Din eğitiminde bireyin anlam arayışını tetiklemenin ve desteklemenin önemine dikkati çeken Aydın, bunlar olmadan insanın sağlıklı kararlar vermesinin ve hayatını doğru bir zemine oturtmasının mümkün olmadığını dile getirdi. ‘’Biz bugün artık çoğulcu toplumun, açık toplumun dindarını yetiştirmekle yükümlüyüz’’ diyen Aydın, çoğulcu toplumun dindarını da kendi kendini yöneten, denetleyen, özgür bir birey olarak tanımladı. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Aydın, şunları kaydetti: ‘’Bu da ezberci bir yaklaşımla değil, anlamlı öğrenmeleri gerçekleştirerek olabilir. Küçük yaşlardan itibaren çocuklarımız kendi inandığı değerleri adlandırsın, bizzat kendisi o konuda dindarlık kararlarını oluşturmaya başlasın, kendi dindarlığını kendisi inşa etsin, kendi dindarlığının mimarı bizzat kendisi olsun, o konuda tercihlerini kendisi yapsın istiyoruz. Ondan sonra da o dindarlığına sahip çıksın ve hayatın içinde de ortaya koymaya çalışsın. Bugün inandığımız değerlerle insanımızın tutum ve davranışları arasında büyük bir mesafe var. Bunun en önemli nedenlerden biri de yanlış din eğitimi ve uygulamaları.’’

MADDÎ YERİNE MANEVÎ ÖDÜL

DİN görevlilerini ve Kur’an Kursu öğreticilerini abartılı ödüller konusunda uyardıklarını da belirten Aydın, abartılı dış ödüllerin ahlaki gelişimi engellediğini dile getirdi. Aydın, kursa devam eden çocuklara piknik, futbol turnuvası, tarihî mekân ziyareti gibi ödüller verilmesinin tavsiye ettiklerini kaydetti.

19.06.2010


 

Çocuk oto koltuğu kampanyalara girdi

KarayollarI Trafik Yönetmeliği’nin 150. maddesinde yapılan değişiklikle ‘’Çocuk oto koltuğu’’nun 1 Haziran itibarıyla zorunlu hale getirilmesi, bankalardan otomotiv firmalarına kadar yeni bir kampanya alanı oluşturdu.

Yapılan değişiklikle boyu 135 santimetre ve kilosu 36’dan az çocuklar için ‘’çocuk oto koltuğu’’nun zorunlu hale getirilmesi ve uygulamaya aykırı hareket edenlere para cezası ve 15 ceza puanı uygulanması, kampanyaların alanını genişletti. Banka ve otomotiv firmalarının kampanyaları arasına dahil ettikleri ‘’çocuk oto koltuğu’’, kredi ya da otomobil satın alan tüketiciler için fırsatlar sunuyor.

19.06.2010


 

Polis, yaşlıları camiye götürecek

Muş Emniyet Müdürü Süleyman İlhan Acaröz, ilde polis memurlarının denk gelmeleri durumunda, sabah namazına giden vatandaşları camiye götüreceklerini söyledi.

Muratpaşa Mahallesi’ndeki Muratpaşa Camii bahçesinde vatandaşlarla bir araya gelen Emniyet Müdürü Acaröz, beraberindeki şube müdürleriyle birlikte vatandaşların sorununu dinledi. Vatandaşlara öncelikle çocuklarına iyi bir eğitim vermeleri uyarısında bulunan Acaröz, yaşlı vatandaşların da sabah namazına giderken sıkıntı yaşamamaları için devriye görevi yapan ekiplerin söz konusu vatandaşlara yardımcı olacağını ifade etti.

19.06.2010


 

Alman huzurevinde Regaib Kandili

ArtIk Almanya’da bulunan huzurevlerinde de kandil programları düzenleniyor.

Almanya’nın Köln şehrinde Türklerin yoğun yaşadığı Mülheim semtindeki SBK Huzurevi’nde düzenlenen Regaib Kandili programı Türk ve Alman yaşlılara duygulu anlar yaşattı. SBK Huzurevi’nde pedagog Yaylagül Gönen’in organize ettiği Regaib Kandili programı Türk yaşlılara duygulu anlar yaşattı. Alman yaşlıların da izlediği programda Chorweiler DİTİB Camii din görevlisi Halim Algan, aşirler ve meallerini okudu. Programda Alman yaşlılara, Peygamberimizi temsil eden kırmızı güller dağıtıldı.

19.06.2010


 

101 yıllık kandil geleneği

Düzce’nİn Koçyazı Mahallesi’nde 101 yıllık gelenek aksatılmadan yaşatılıyor. Yüzyılı aşkın süredir her kandil akşamlarında camiden çıkan cemaate pilav, et, ayran ve tatlı ikram ediliyor.

Kandil akşamlarında mahalle sakinleri evlerinde pişirdikleri pilavları, etleri, ayran ve tatlıları bir tepsi içine koyarak, Koçyazı Camii’ne koşuyor. Akşam ezanının okunması ile birlikte evlerden tepsilerle camiye getirilen yemekler namaz çıkışı cemaate ikram ediliyor. Koçyazı Mahallesi Muhtarı İsmet Mısır, “Kandil akşamlarında bütün halk geleneklerini devam ettiriyor. Herkes evlerinde yaptığı pilavları etleri tepsilere camiye getiriyor. Burada namazdan sonra cemaate ikram ediliyor. Güzel bir etkinlik, bu örfümüz bundan sonra da devam edecek” dedi.

19.06.2010


 

Iraklı mültecilerin sorunu çözülemedi

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) temsilcisi Antonio Guterres, Irak’ın mülteciler sorununun, bir kısım mülteciler yeniden yerleştirilmesine rağmen hala çözülemediğini söyledi.

20 Haziranda kutlanacak Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla Suriye’de bulunan Guterres, 2007’den bu yana, çoğu ABD’ye olmak üzere 52 bin Iraklı mültecinin yeniden yerleştirildiğini, BMMYK’nin 48 bininin daha bazı ülkeler tarafından kabul edilmesini öngördüğünü belirtti. Çoğu mültecinin yıllardır belirsizlik içinde yaşadığını vurgulayan Guterres, eğer ülkeler yeniden yerleşme için Iraklı mültecileri kabul etmezse, bunun artan bir sorun olmaya devam edeceğini ifade etti. Guterres, Irak sınırındaki Haseki’de yaptığı konuşmada, başlıca çatışma bölgeleri olarak sıraladığı Irak, Afganistan, Sudan ve Kongo’da, şiddet olaylarındaki artış sebebiyle evlerine dönemeyen mültecilerin oranının yükseldiğine de işaret etti. Dünya genelindeki 15 milyon mülteciden geçen yıl 38 bini Iraklı olmak üzere sadece 251 bin 500 mültecinin gönüllü olarak evlerine döndüğünü söyleyen Guterres, bunun son 20 yılın en düşük sayısı olduğunu belirtti. Suriye, ABD’nin Irak’ı işgal ettiği 2003 yılından sonra mülteci durumuna düşen Iraklıların kaçtığı ülkelerin başında geliyor. Yurt dışındaki 1,8 milyon Iraklı mültecinin bir kısmı da Ürdün, Mısır, Lübnan ve Türkiye’de yaşıyor. BMMYK, Dünya Mülteciler Günü faaliyetini ilk kez Orta Doğu’da kutluyor.

19.06.2010


 

Bir dram binlerce yardım getirdi

Adana’da, hastaneye kaldırılan bir kız çocuğunun beslenme yetersizliği sebebiyle ölümüne şahit olan doktorun ‘’Bu yüzyılda insanlar açlıktan ölmemeli’’ sözlerinden etkilenen yardımseverler tarafından kurulan dernek, bugün binlerce yoksulun karnını doyuruyor.

Dernek, 2003’den bugüne hizmet yelpazesini genişleterek, gıdanın yanı sıra giyim, eğitim ve sağlık alanında yurt içi ve yurt dışında binlerce kişinin yardımına koştu. Bugüne kadar çok sayıda ödül ve belge almaya hak kazanan Adana Dosteller Derneği, bunları ‘’TBMM Üstün Hizmet Ödülü’’ ile taçlandırdı. Dernek Başkanı M. Masum Yavuz bugüne kadar 30 bini aşkın yoksula ulaştıklarını belirterek, ‘’Sadece geçen yıl bin 674 kişiye giyim yardımı, 6 bin 99 adet gıda kolisi, 9 bin 933 TL nakit yardımda bulunduk. Afrika ülkelerindeki çalışmalarımızda ise 780 adet keçi yardımı yaptık. 5 bin 195 kişiye sağlık hizmeti götürdük. 317 katarak ameliyatı, 147 cerrahi operasyon yaptırdık’’ dedi.

19.06.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.