"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hırsımızın esiri olmak

A.Fuat ZİMMETOĞLU
21 Ağustos 2021, Cumartesi 01:43
Çeşitli yardım kuruluşları, dernekler, vakıflar gibi topluma ve insanlara hizmet amaçlı yerlerde; çalışmak, görev almak insanın fıtratında var ki bu insana büyük bir haz ve mutluluk verir.

Bazı kimselerde bu tarz hizmetler için ailelerini bile ikinci plana atarak bütün ömürlerini hiçbir karşılık beklemeden buralara vakfederler. Bir hemşeri derneğinde uzun süre başkanlık yapan bir arkadaşım “dernekçi ve siyasetçilerin düzenli bir aile hayatı olmaz” demişti. Hatta “parası ve imkânı olan bu işlere girer” diye ilâvede bulunmuştu. İnsana, topluma, çevreye; hizmet, Hakk’a hizmet anlayışıyla bu gibi yerlerde maddî bir karşılık ve bir menfaat beklentisi içerisinde olunamayacağı gibi verilen hizmet karşısında kişinin aldığı manevî haz ve mutluluk maddî bir değerle de ölçülemez.

Vakıf, dernek, cemiyet, adına her ne derseniz deyin bir grupta işler belli bir disiplin içinde yürür. Grup üyeleri kendi içlerinden yönetim, denetim ve malî kurullar oluştururlar ve belli bir süre için bu kurullara liyakat esasına göre seçim yaparlar. Süre bitiminde yeni yapılacak seçimle kurullardaki üyeler ya yeniden seçilir ya da yeni arkadaşlara görev verilir. Bu bir nöbet değişimi, kan tazelemek, yorulan arkadaşı dinlendirmektir. İşin tabiatı da budur ve genellikle herhangi bir mesele, sıkıntı çıkmaz, çıkmaması da gerekir. Çünkü bu gönüllülük esasına dayalı ve maddî karşılığı olmayan bir iştir.

Ancak her zaman böyle olmuyor. İnsanda bulunan nefis her zaman kötülüğü emrettiğinden ve hırslarımızı tetiklediğinden aynı grup üyesi arkadaşları tarafından bir dönem, iki dönem üst üste yönetime seçilen bir kimse ikinci veya üçüncü dönem seçilemediğinde ya da görev verilmediğinde bunu bir sorun haline getiriyor. Yapılan seçimi, gönüllülük ve hizmet anlayışını göz ardı ederek kazanıp kaybetme meselesine dönüştürüyor. Kendisine haksızlık yapıldığı, bunu hak etmediği gibi birçok gerekçeler ileri sürerek konuyu amacı dışına çıkararak şahsileştiriyor. Bununla da yetinmeyip olayı mecrasından çıkararak seçimi yapan arkadaşlarına sosyal medya üzerinden yığınla suçlamalar yaparak grubundan ayrılıyor. Bunu yaparak belki de hiç hak etmediği şekilde “demek ki bu kimse kendisine verilen bu görevi şahsî ikbal ve çıkarları için kullanıyormuş” gibi çeşitli zanların oluşmasına sebep oluyor. Gruplarda şahıslar gelip geçicidir, ön planda değildir, grubun manevî şahsiyeti ön planda olmalıdır. Yapılan seçimlerde kaybeden yoktur, kazanan her daim şahs-ı manevî olmalıdır.

Nefse hâkim olabilmek, hırslarımıza esir olmamak insan olan için hakikaten çok zor olsa da bunu başarabilmenin neticesi de kâmil insan, olgun insan, mükemmel insan olduğunu unutmamamız gerekir.

Okunma Sayısı: 1466
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet Çetin

    21.8.2021 22:52:54

    Nefse hâkim olabilmek, hırslarımıza esir olmamak insan olan için hakikaten çok zor olsa da bunu başarabilmenin neticesi de kâmil insan, olgun insan, mükemmel insan olduğunu unutmamamız gerekir. Tebrikler.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı