Erzincan’a çok hizmetler etmiş İhsan Hoca, tahsilini de devrin baskı ve sıkıntılı dönemlerinde tamamlamış. Kur’ân okumanın, okutmanın yasak olduğu zamanlarda Kur’ân kurslarına gidebilmek için evlerin duvarlarından atlayarak gizliden gizliye Kur’ân kursuna gitmeye çalışması, kendisine Kur’ân okutan hocasının bir gün jandarmalar tarafından başındaki sarığı boynuna takılarak Üzümlü ilçesinden Erzincan’a kadar sürüklenerek götürülmesi (Üzümlülü bir ağa bu haberi duyar duymaz atına atlayarak, Erzincan’da valinin kapısına dayanıp ‘İllâ bu hocayı bize geri vereceksiniz’ diyerek hocayı kurtarmış), küçükken halasının kendisini sırtlayarak Kur’ân öğrenmesi için hocaya götürmesi ve “Oğlum, biz ölünce arkamızdan Kur’ân okursun” diye vasiyet etmesi gibi zor ve sıkıntılı zamanlar yaşamış İhsan Hoca. Askerden geldikten sonra hafızlığını tamamlamış; vaaz, sohbet ve nasihatlerle Erzincanlı’nın maneviyâtına elinden gelen katkıda bulunmuş.
İhsan Hocamın nev-i şahsına münhasır bir kişiliği vardı. 1980 ihtilâlinden sonraki sıkıntılı dönemde verdiği ateşli vaazlarla, gözünü budaktan esirgememesi, sözünü sakınmaması, doğruya doğru, eğriye eğri demesiyle tanınırdı.
Risâle-i Nurları aşkla şevkle okur, Külliyat’ı tekrar tekrar bitirmeye gayret ederdi. Evinde geniş bir kitap arşivi olan hocam evlâtlarına büyükçe bir kütüphane de bıraktı. Arada abone çalışmalarımıza katıldığında, kime teklif etsek İhsan hocanın hatırını kırmaz, ona olan saygı ve sevgisini gösterirdi.
Evrâd ve zikirlerini çok sıkı takip eder, her nasihatinde “Hasbünallahu ve ni’me’l-vekil’i 500 defa zikredin” diye tavsiye ederdi.
Âlimin ölümü âlemin ölümüdür. İlmiyle âmil olan kahraman hocama Cenâb-ı Hak’tan rahmet ve mağfiret diliyoruz. Kabri nur, makamı Cennet olsun.