Problem kralın çıplak olması mı yoksa krala çıplak olduğunu söylemek mi? Kral tarafından bakarsan kralın çıplak olduğunu söylemek problem, ama hakikat  tarafından bakarsan kralın çıplak olması problemdir. Eğer halkın verdiği ‘kralım çıplaksın’ mesajını algılayabiliyorsa o kral hatasından dönen bir kraldır. Aksi takdirde burnunun dikine giden çıplak bir kraldır. Bütün ‘çıplak kral’ların üstüne bir şeyler giymesi temennisiyle.

İktidara baktığımızda işlerin tıkırında gitmediği aşikâr. 7 Haziran seçimlerinden sonra bir boşluk içinde. Oyalanan siyasilerimiz yine ülkemize kaybettirdiler.   

Tekrar bir seçim olacak. Yine gelelim kral çıplak hadisesine. Birileri bağırsa da kral çıplak diye kralın kulakları ağır duyduktan sonra, hatta kral sağır olduktan sonra hiçbir problem yok, her şey yolunda demektir. Ya da halk için kral çıplaksa çıplaktır. Üstüne bir şey giymesine gerek yok, neticede kraldır. Siz en iyisi namahreme bakmayın. 

Siyasîlerin işine gelmiyecek bir kıssa:

“Padişah eski veziri için idam kararı vermiş ve  yerine yeni bir veziri atamış. Eski veziri, mührü yeni vezire devrederken 3 adet zarf vermiş. ‘Başın sıkıştıkca açarsın bu zarfları, işini görürsün’ demiş. Ve yeni vezir işe başlamış, eski vezir asılmış. Bir süre sonra işler iyi gitmeyince ne yapacağını bilemeyen yeni vezir, 1. zarfı açmış. Zarfta şöyle yazıyormuş: Kendinden önceki veziri suçla... Yeni vezir, hemen padişahın huzuruna çıkar ve  kendinden önceki veziri suçlar. Böylelikle işler bir süre daha yolunda gider. Fakat sonra yine yeni dertler ortaya çıkar. Yeni vezir, gecikmeden 2. zarfı açar. Zarfta şunlar yazılıdır: ‘Başarısızlığın sebeplerini çevrendekilerde bul.’ Tekrar padişahın huzuruna çıkar ve ‘Padişahım kadılar şöyle, diğer vezirler böyle, askerle şöyle’ diyerek bütün başarısızlığı ve suçu başkalarına atar. İşler yine bir süre iyi gider, ama sonra yine işler bozulur. Yeni vezir, koşa koşa gider ve büyük bir ümit ve heyecanla 3. zarfı açar. 

Zarfta şu yazmaktadır: “Sen de 3 zarf hazırla...”