"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İstikamet çizgisi

Davut YILDIRIM
02 Eylül 2016, Cuma
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma, günümüzde üç çeşittir:

1.  Mimsiz medeniyet hayranları: Yaradılışa aykırı eylemleri ve inançları olan, iman fakiri, Yaradan’ın emir ve yasaklarına düşman, işine gelenlerini kabul edip istediği gibi yorumlayan, cehaletini ilim sanan, hoşgörüsüz, mimsiz medeniyet hayranları.

2. Hilkat garibeleri: İslâm’ı en koyusundan yaşadığını, inandığını ve bildiğini sanan; yaratılanı yaradandan ötürü sevdiği klasiğini formalite icabı söyleyip, insan düşmanı, bazen hayvan düşmanı, tabiatta herkese, her şeye düşman olanlar. Tek doğru kendisi olduğunu sanıp çevresine saldıran, kendisine münker nekir vazifesi verip, herkese günah sevap cetvelleri oluşturanlar. Her türlü kul hakkını çekinmeden çiğneyip yiyen; dinde hassas akıl muhakemesinde noksan hilkat garibeleri.

3. Şaşkın ördekler: Birinci grupla ikinci grup arasında kalmış, kimisi zaman birinciye kimi zaman ikinciye daha yakın olanlar. Yanlışları doğru sanıp savunan, doğruları yanlış sanıp hararetle eleştiren, çoğunlukla hayal ve ümit avcılarına yem olan, onları haklı gören, vicdanını doğru yaptığını sanarak rahatlatan, desteğiyle bilmeden zâlime, zulme kuvvet veren şaşkın ördekler.

‘’Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde kim varsa hepsi toptan iman ederlerdi. O halde insanları hep mü’min olsunlar diye sen mi zorlayacaksın?

Allah’ın izni olmadıkça hiçbir kişinin iman etmesi mümkün değildir. Akıllarını kullanmayanlar üzerine Allah bir uğursuzluk yükler.’’ 1

Peki, doğrusu nasıl olmalı?

Hak âşığı muhabbet fedaileri: Nefsini ıslah etmeyen başkasını ıslah edemez düsturuyla, kendi yaralarını, dertlerini, kusurlarını öncelik yapıp teşhis ve tedavi etmeyle uğraşırlar. Sonra en yakınından başlayarak emri bil maruf nehyi anil münker düsturuyla iyiliğe özendirme, kötülükten sakındırma özlemiyle tebliğ edip ısrar etmeyen, insaf ile hakkı bulmak niyetiyle, inadsız bir surette, konu hakkında ehil olanlarla, kötü ve yanlış anlamaya sebep olmadan fikir alış verişinde bulunan, asla suçlayıcı olmayıp merhametle hep yol gösterenlerdir. İnsanları kaybetme değil kazanma derdinde olan, dost edemese de düşman üretmeyen, Allah’ın rızâsını tek öncelik yapan hidâyet ehli kişilerdir.

Dâvâmızı sonuna kadar hak ve hakikat hesabına savunmak hakkımızdır. Bu dâvâya sadâkattir. Ancak münakaşa meselesinde de Üstadımıza ittibâ etmek elzemdir. Meselâ: “Sakın sakın münakaşa etmeyiniz, casus kulaklar istifade ederler.

Haklı olsa, haksız olsa bu halimizde münakaşa eden haksızdır. Bir dirhem hakkı varsa, münakaşa ile bin dirhem bizlere zararı dokunabilir.” 2

Dipnotlar:

1. Yunus Sûresi: 99,100. Âyetler.

2. Şuâlar – 321J

Okunma Sayısı: 2213
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Rüstem Garzanlı

    2.9.2016 09:47:58

    Kur'ân'ımız ve O'nun hakikî tefsiri olan Risâle-i Nur mü'minlere çok güzel istikamet vermektedir. Yeterki doğru istikamet üzere hareket edilsin. Siyaset ve ticaret uğruna ahiret; dünyaya feda edilmesin. Büyük kusurlardan biri de hep "ben" demeyi alışkanlık haline getirildiği için; "biz" demek nefiz kabul etmiyor ki istikamet doğru olsun, veselâm... Yazı çok güzel, Allah razı olsun...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı