"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Liyakat

Davut YILDIRIM
19 Ağustos 2016, Cuma
Her konudan anlayan hiçbir şeyden anlamıyordur. Bir işi en güzel kim yapıyorsa ona verilir, verilmeli.

Müslümanların ve ülkemizin en büyük meselelerinden biridir lâyık olmayana verilen vazifeler. İşlerin ehline verilmeyişi, günümüzdeki geri kalmışlığın sebebidir.

Allah size, mutlaka emanetleri (işleri) ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle davranmanızı emreder. 1 

Güzel Kur’ân okuyor diye, Kur’ân’ı en güzel okuyanı, güzel şiir okuyor diye şiiri en güzel okuyanı, idareci seçersek, hata yaparız. İdarecinin mesuliyeti her işten anlamak olmamalı.

Mesele ülkeyi yönetmekse; huzuru sağlayanı, demokrasiyi, özgürlüğü, fitne çıkarıp kardeşi kardeşe düşman etmeyeni, şerlerle işbirliği ve pazarlık yapmayanı, yalan söylemeyeni, bir dediği diğerini tutanı, dini istismar edip yozlaştırmayanı, kısacası halka adalet ve hürriyet getirecek olanı seçelim. Ülkeyi yönetece olanları seçerken, dindar olmaları tek kıstasımız olmamalı. Adaletle iş görecek, bilgili, maharetli insanları seçmeliyiz. Adalet üzere yönetmek de işi ehline vermekle olur. Her konuda tek kişinin kararı olmaz. Size yakın olanların tercihi ile olmaz.

Efendimiz’e (asm) soruldu: “Ey Allah’ın Peygamberi! Kıyamet ne zaman kopacak?” Efendimiz (asm) bu soruya şu cevabı vermiştir: “İş, ehli olmayan kişilere verilince kıyameti bekle, kıyametin kopması pek yakındır.” 2

O halde yöneticilerin, her işin başına en uygun kişiyi bulup getirmeleri, dostluk, akrabalık, soyluluk ve ırk ayırımı yapmamaları gerekmektedir. 

Bu konuda Bediüzzaman Hz.leri: “Hamiyet ayrı, iş ayrıdır. Bence bir kalb ve vicdan fezâil-i İslâmiye ile mütezeyyin olmazsa, ondan hakikî hamiyet ve sadakat ve adalet beklenilmez. Fakat iş ve san’at başka olduğu için, fâsık bir adam güzel çobanlık edebilir. Ayyaş bir adam, ayyaş olmadığı vakitte iyi saat yapabilir. İşte, şimdi salâhat ve mahareti, tâbir-i âharla fazileti ve hamiyeti, nur-u kalb ve nur-u fikri cem edenler vezaife kifayet etmezler. Öyleyse, ya maharettir veya salâhattir. San‘atta maharet ise müreccahtır.” 3

Velhasıl dostluğu da düşmanlığı da Hak üzere olmalı, mihengi menfaati ve şahsî kaygıları üzere olmamalı!

Dipnotlar: 1. Nisa Sûresi 58. Âyet. 2. Buharî, İlim. 3. Münâzarât.

 

Okunma Sayısı: 2237
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı