"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Anneden alınan ders ve telkinler

Erhan AKKAYA
29 Nisan 2013, Pazartesi
Akıp giden haber seli içinden bu sefer Not Defterimize “Anneden alınan ders” ile ilgili bir tesbit takıldı.

Tesbiti yapan Türk asıllı bir Amerikan vatandaşı, Mehmet Öz…
Mehmet Öz, Amerika’da doğmuş ve orada yetişmiş insanlarımızdan birisi. Tıp doktoru olmuş, kitaplar yazmış, televizyonda sağlıkla ilgili programlar yapıyor (şimdiye kadar 500’den fazla program yapmış). Amerika’da etkin çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından “2011 yılının en etkili 3. Kişisi”, “Yılın Doktoru”, “Milenyum’un İyileştiricisi”, “Yarının Küresel Lideri”, “Yılın Türk-Amerikalısı” gibi unvanlara lâyık görülmüş.
Kendisiyle yapılan bir röportajda Öz’e, karmaşık sağlık sorunlarını herkesin anlayabileceği basit bir dille anlatmayı nasıl başardığı şeklinde bir soru yöneltilmiş. Öz, bu soruya “Annemden öğrendiklerim sayesinde” şeklinde cevap vermiş.
Evet, yanlış duymadınız, “Annesinden öğrendikleri sayesinde...”
İlginç değil mi?..
Bu soruya başka şekillerde de cevap verebilirdi. Meselâ “Aldığım eğitim sayesinde,” “Çok kitap okurum,” “Eh, IQ işte!” vs. diyebilirdi. Ama o bunları değil, annesinden öğrendiği şeyleri adres göstermiş.
Onun bu sözleri, sizlerin de hatırlayacağı gibi, Bediüzzaman’ın validesiyle ilgili bir hatırasıyla örtüşüyor.
Bediüzzaman da anneden alınan ilk ders ve telkinlerin önemine değinirken şöyle diyordu:
“Ben bu seksen sene ömrümde, seksen bin zatlardan ders aldığım hâlde, kasem ediyorum ki, en esaslı ve sarsılmaz ve her vakit bana dersini tazeler gibi, merhum validemden aldığım telkinat ve manevî derslerdir ki, o dersler fıtratımda, âdeta maddî vücudumda çekirdekler hükmünde yerleşmiş. Sair derslerimin o çekirdekler üzerine bina edildiğini aynen görüyorum.” (24. Lem’a)
Birisi Anadolu’da yaşamış, diğeri yurtdışında doğup büyümüş iki insanın ortak tesbiti…
Demek ki fıtrat değişmiyor. Nerede olursa olsun, eğer bozulmamışsa, kendini izhar ediyor.
***
Evet, çocukken anneden alınan ders ve telkinler birer çekirdek ya da temel hükmünde…
Tertemiz bir toprak mahiyetinde olan çocuğun akıl ve kalbine ekilen bu çekirdekler ilerleyen yıllarda inkişaf edip birer ağaç oluyorlar; güzel çiçekler açıyorlar, güzel meyveleri veriyorlar. 
Temiz fıtratları bu ders ve telkinlerle şekillenen çocuklar, ileriki dönemlerinde öğrendiklerini o temeller üzerine inşa ediyorlar. Kendilerine, ailelerine, topluma ve insanlığa faydalı fertler hâline geliyorlar. Eğer temeller sağlam atılmamışsa sarsıntılar karşısında zor anlar yaşıyor; hayatın zorlukları karşısında bocalıyorlar. Çeşitli sıkıntılara düçar oluyorlar.
Çocukken anneden alınan ders ve telkinler ayrıca güçlendirici ve koruyucu özelliğe de haiz.
Tıpkı anne sütü gibi… Nasıl anne sütü çocuğun bedenini besliyor, güçlendiriyor, hastalıklara karşı bağışıklık sistemini güçlendiriyorsa, anneden alınan o basit ve safi dersler de çocuğun aklını, kalbini, vicdanını ve ruhunu besliyor, güçlendiriyor; sonraki yıllarda karşılaşacağı manevî hastalıklara karşı onu dirençli hâle getiriyor.
Bu dersleri çocukken almayanlar ise, ileriki yaşlarda son derece zorlanıyor, eksikliğini daima hissediyorlar. Tıpkı anne sütünü zamanında ve yeterince almayan çocukların büyüdüklerinde eksikliğini hissetmeleri gibi…
Evet, annelik sadece çocuğu doğurmakla bitmiyor. Sonrasında emzirmesi, besleyip büyütmesi nasıl fıtrî bir annelik görevi ise, çocuğun kişiliğini şekillendirecek “çekirdekler” hükmündeki ilk dersleri vermek de bir annenin en temel görevidir. Bir anne bu görevi başkalarının yerine getirmesini beklememeli, bizzat kendisi yerine getirmelidir. Ömer Muhtar ne güzel söylemiş: “Çocuklarınıza süt ile birlikte Kur’ân’dan öğütler verin. Boyları büyürken, kalpleri ve bakış açıları da büyüsün.”
Evet, bir anne çocuğunun en birinci öğretmenidir.
“İyi yetişmiş bir anne bin öğretmene bedeldir.” (Çin atasözü.)

Okunma Sayısı: 1194
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı