Selâmün aleyküm,
Öncelikle Allah sizden razı olsun. Kimsesizlerin kimsesi, sessizlerin sesi olduğunuz için. Mevlâm size sağlık sıhhat, afiyet versin inşallah.
Ben (...). (...) Üniversitesinde çalışmakta iken 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra açığa alındım. Açığa alınma nedenim çok basitti. Naklen tayin olarak geldiğim dönemdeki rektör yardımcısının 15 Temmuz’dan sonra idarece “tanımlanan” vasıflarından dolayı. Komisyona ifade verdim. Komisyon başkanı yüzüme açıkça dosyamda herhangi bir suç unsuru belge olmadığını söyledi. “Biz raporumuzu ya- zar geri dönersin” dedi. Hatta raporu yazdıklarını ve onay için rektöre sunduklarını telefon açarak söyledi. Daha sonra ne olduysa “ihraç” ettiler. Önce idari olarak, sonra da KHK ile. Gelirim olmadığı ve sürem dolduğu için emekliliğimi istedim. 01.11.2016 tarihi itibarı ile emekli oldum. Gariptir ki... 22.11.2016 tarihli 677 KHK’da ismimin ihraç edilenler listesinde olduğunu gördüm. Da- ha sonra önce idarî ihraç için, sonrada KHK ile ihraç için İdarî Mahkemeye gittim.
Sonuç tabi ki belliydi… RET. Dâvâlı idare avukatı her savunmasında benim için sadece “Devlete sadakatte bulunmamıştır” ifadesi kullanıyordu. Halbuki ben o kuruma yeni gelmiştim ve kimse beni tanımıyordu. Sizin yazınızdan sonra anlıyorum ki, devlet tuzak üstüne tuzak kurmuş. Bütün idarelere söylemişler; “Siz şu ibareyi yazın, biz de o ibareye göre kişinin başvurusunu RET edelim” diye...