*Mesaj sahibinin kimlik bilgileri bizde mahfuzdur.
Ben (...) servisindeki 10 yıllık memuriyetimdem 672 sayılı KHK ile ihraç edilmiş birisiyim. İşimi kaybettim, evimi eşyamı ve bu buhrana fazla dayanamayan eşimi ayrılmak suretiyle kaybettim. Hastalığından dolayı bu üzüntüyü kaldıramayan babamı kaybettim. Şimdiye kadar emeğini çektiğim herşeyi kaybettim. Annemin yanında kalıyorum şimdi, ama yine de başka mağduriyetler yanında kendime mağdur dahi diyemiyorum o yüzden kendi mağduriyetim değil de gönderdiğim yazının paylaşılmasını istiyorum. Kendisinden iyilik ve hayırdan başka birşey görmediğim bir hanım arkadaşım adına ve her türlü hakkı gasp edilmiş özgürlükleri elinden alınmış insanların halini edebi olarak bir iki kelime ile ifade etmeye çalıştım.
BİR PENCERE KENARI
Bir pencere kenarında gözlerim, ben parmaklık görmemiştim daha önce, soğuk duvarları hiç böyle bilmemiştim, kederime hiç yenik düşmemiştim. Göğün mavisi yok burda, bir kuşun kanadına hasret düşüncelerim. Bir pencere kenarında gözlerim ve yüreğimde kocaman bir hasretim.
Dünyayı bu kadar karanlık bilmezdim ben, ışığa hasret gözlerim, nerede kaldı benim sevinçlerim. Bir kalemim olsaydı da size hüznümü çizseydim.
Küçücük bir pencere kenarında hislerim, kulağımda çalınır yalnızlık bestelerim ve yüreğimde acının, ıztırabın sıralanır güftelerim, bir pencerenin kenarında gözlerim, içimde büyüdükçe büyüyen önüne geçilmez bir hasretim.
Ben parmaklık görmemiştim hiç duvarları böyle soğuk bilmemiştim, kederime yenilmemiştim ben hiç ve umudumu kahrıma çiğnetmemiştim.
Yarınıma umut tohumları atsam geçer mi bu karanlık günlerim, elimi uzatsam tutar mı yeniden sevdiklerim. Derdimi severdim ben aslında peki biter mi bu acı hasretim. Bekliyorum işte ve bir pencere kenarında gözlerim...