Merhaba,
Bu maili yaşadığımız durumun saçmalığının bir nebze birileri tarafından dile getirilmesi için yazıyorum.
- 16 Ağustos 2016’da TÜBİTAK’tan KHK ile atılan nişanlım tutuklandı.
- 21 Ağustos 2017’de görülen ikinci dâvâ da ertelendi.
- 9 Ekim 2017’de görülen üçüncü dâvâ da ertelendi.
Nişanlım adına yazılan iddanamede örgüt üyeliğine delil gösterilen bir tane bile kanıt yok, ancak hâlâ tutuklu.
Bylock yok, Bank Asya hesabı yok, dernek veya kurum üyeliği yok. Sadece bir kişinin baskı ve işkence altında verdiği ifade. Bu da olabilir demesiyle 17 aydır hürriyetinden yoksun. Kâbusu düşünün.
Tutuklanmadan üç gün önce evlenecektik, ancak düğünümüz olmadı. OHAL yüzünden de resmî bağım olmadığı için cezaevinde de görüşemiyorum. Sadece anne, baba, kardeş, eş, çocuk görüşebiliyor. Katillere, tecavüzcülere tanınan görüş hakkım bile yok, düşünün.
Neden mahkemeler sürekli erteleniyor?
Neredeyse bir buçuk yıldır bu deliller nasıl toplanamaz?
Siber suçlar neden raporları göndermiyor?
Sırf TÜBİTAK kamuoyu var diye bu insanlar delilsiz neden tutuluyor?
Neden bu insanlar tutuklu yargılanıyor?
Neden hâkim ve savcılar dâvâları uzatıyor?
Benim ufak aklıma bile bu sorular geliyor, neden kimse sesini çıkarmıyor? Gerçekten anlamıyorum.
Mailimin başında da dedim ya, bu saçmalıkların birileri tarafından dile getirilmesini istiyorum.
Biliyorum kulakları sağırlaşmış, kin ve nefretle bakanlara hiçbir şey fayda etmeyecek...