"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cennet çarşıları

Mehmet Örnek
30 Ağustos 2018, Perşembe
Cennet bir saltanat yeridir. Mü’minler, Cennet çarşılarında istedikleri şeylere ulaşarak sultanlığını yaşarlar.

Resulullah (asm) buyurdular ki, “Cennet ehlinin bir çarşısı vardır. Her Cuma oraya giderler. Orada kuzey rüzgârı eser, elbiselerini ve yüzlerini okşar. Bunun tesiriyle güzellik ve cemalleri artar. Böylece ailelerine, daha da güzelleşmiş olarak dönerler. Hanımları, ‘Vallahi, bizden ayrıldıktan sonra sizin cemal ve güzelliğiniz artmış!’ derler. Onlar da, ‘Sizler de, Allah’a yemin olsun ki, bizden sonra çok daha güzelleşmişsiniz!’ derler.”1 Orada nereye baksan, büyük bir nimet, bol bir ihtişam ve tam bir saltanat var. Her ne kadar alış verişe ihtiyaç olmasa da nimetler, bütün güzellikleriyle Cennet çarşılarında bekliyor. 

Başka bir hadiste Cennette çarşı olacağı şöyle rivayet ediliyor, “Said (ra), Ebu Hüreyre (ra) ile karşılaştıklarında, ‘Allah’tan, Cennet çarşısında bizi bir araya getirmesini dilerim’ dedi. Bunun üzerine Said (ra), ‘Cennette çarşı var mıdır?’ diye sordu. Ebu Hüreyre (ra), ‘Evet vardır’ dedi ve sözlerine devam etti, ‘Resulullah (asm) bana bildirdi ki, Cennetlikler Cennete girdikleri vakit orada amellerin çokluğu nisbetinde yerleşeceklerdir. Sonra dünya günlerinden bir Cuma günü kadar bir müsaade verilecek, onlar da Rab’lerini ziyaret edeceklerdir. Rabbin arşı onlara görünecek ve Rab kendilerine Cennet bahçelerinden bir bahçede tecellî edecektir. Onlar için nurdan minberler, inciden minberler, yakuttan minberler, zebercetten minberler, altından minberler ve gümüşten minberler kurulacaktır. Onların en aşağı mertebede olanları -ki içlerinde hiçbir aşağılık kişi yoktur- misk ve Kâfur Tepesi’nin üzerinde oturacaklar ve minber sahiplerini, kendilerinden daha üstün oturma yerlerinde olduklarını sanmayacaklardır.’ Ebu Hüreyre (ra) der ki, ‘Yâ Resulallah! Rabb’imizi görecek miyiz?’ dedim. Şöyle buyurdu, ‘Evet göreceksiniz. Siz güneşin ve dolunay gecesi ayın görünmesinden şüphe eder misiniz?’ Biz de: ‘Hayır!’ diye cevap verdik. Buyurdu ki, ‘Böylece Rabb’inizin görünmesinde de şüphe etmeyeceksiniz. 

Allah’ın o mecliste kendisiyle karşılıklı konuşmadığı hiçbir kişi kalmayacaktır.’ Hatta onlardan birine, ‘Ey filân oğlu filân! Şöyle ve şöyle dediğin günü hatırlıyor musun?’ buyuracak. Ve ona dünyadaki vefasızlıklarından bir kısmını hatırlatacaktır. O da, ‘Ey Rabb’im! Beni bağışlamadın mı?’ diyecek. Allah (cc), ‘Evet bağışladım. İşte sen benim bağışlamamın genişliği sayesinde şu makama ermiş bulunuyorsun.’ Onlar bu durum üzere iken üstlerinden bir bulut kendilerini kaplayacak ve üzerlerine bir güzel koku yağdıracaktır. Ki onlar o zamana kadar onun kokusuna benzer hiçbir koku almamışlardı. 

 Sonra Rabb’imiz, ‘Sizin için hazırladığım büyük bağışa kalkın ve canınızın çektiğini alın!’ buyuracak. Bunun üzerine meleklerle çevrili ve içinde gözlerin bir benzerini görmediği, kulakların işitmediği ve gönüllerden geçmeyen şeyler bulunan bir çarşıya geleceğiz. Canımızın istediği şey bize taşınacaktır. Orada satmak ve satın almak yoktur. İşte o çarşıda Cennetlikler birbirleriyle karşılaşacaklardır.”2 Cennet çarşılarına ulaşmak duâsıyla.

Dipnotlar:

1) Müslim, Cennet, 13, 2833.

2) Tirmizî: 2673.

 

Okunma Sayısı: 3489
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Şevval

    17.12.2021 15:54:48

    evliya çelebi'nin dilinden Cennet çarşısı: Ehl-i cennetin bir çarşısı vardur. Her yevmi cuma oraya seyyaran iderler. Orada bir bad-i şimal eser durur. Bu esrarengiz bad'in tesiriyle cevelan halindeki ahali birbirinün suretine bakupta şaşırur. Sanki endan dağıtan bir şümuli deryaya kapılmış gibi şule-i hikmet dağıtırlar. Anlarlar ki bediü'l beyan kendilerine bir behcet ihsan etmiştir. Hayran kalurlar.

  • ayse bahceci

    21.3.2020 00:51:11

    cennet carsilari

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı