Cennet, serin ve selâmetli bir şekilde ehlini bekliyor.
Dünyadaki sıcaklığın Cennette yaşanmayacağı Kur’ân’da şöyle ifade ediliyor, “Doğrusu Cennette ne acıkırsın, ne de çıplak kalırsın. Orada ne susarsın. Ne de güneşin sıcağında kalırsın”, “Orada yakıcı sıcak ve dondurucu soğuk görmezler”, “Orada koltuklar üzerine kurulmuş olarak bulunurlar. Orada ne güneş görürler, ne de dondurucu soğuk.” 1
Nitekim Cennet ehlinin serin gölgeliklerde muhafaza edileceği âyetlerle sabittir. “İman edip salih ameller işleyenleri ise, içinden ırmaklar akan, içlerinde ebedî kalacakları Cennetlere koyacağız. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız.”, “Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, gölgeler içinde ve pınar başlarındadırlar.”, “gölgeleri, üzerlerine sarkar; kolayca koparılabilen meyveleri istifadelerine sunulur.” 2
Gölgenin varlığı güneşi gerektirir. Güneşin yakmayacağı bir yerde, gölge tabirleri kafa karıştırabilir. Ancak orada dünyadaki gibi bir güneş olmayabilir, belki derecelere göre sıcaklığı etkiler. Ve bizim gölge anlayışımız serinliğiyle, Cenneti tasvir edebilir. Doğruyu ancak Allah bilir.
Hz. Adem’e ilk yaratıldığında “Sen Cennette susuzluk çekmeyecek, sıcaktan da bunalmayacaksın.” (Taha-119) denilerek Cennetin, ferah ve serin olacağı müjdelenmiştir. Dosdoğru yaşayanlar, Cennete nail olacaklardır inşaallah..
Dipnotlar:
1) Tâ-Hâ 20/118-119, İnsân, 76/13.
2) Nisa - 57, Mürselat - 41, İnsan - 14.