Fani, geçici olan dünyaya Cenâb-ı Allah’ı tanımak ve O’nun emir ve yasaklarına uymak suretiyle lâyıkıyla kul olmak için geldik.
Ömür sermayesi bittiğinde yaptıklarımız neticesinde, ebedî ve bakî bir âleme geçeceğiz. Kur’ân-ı Kerîm, apaçık surette Cennet ve Cehennemin ebedî olduğunu söylüyor, “Hayır, durum hiç de öyle değil. Günah işleyip de günahın kendisini her taraftan kuşatıp kapladığı kimseler var ya, işte onlar Cehennemliktir. Hem de orada ebedî kalacaklardır. İman edip makbul ve güzel işler yapanlar ise, işte onlar da Cennetliktir. Hem de orada ebedî kalacaklardır.”1 Eğer imtihanlar neticesinde ebedî bir âlemde karşılık bulunmasaydı, o zaman dünyanın hali de yaman olurdu. “Ebed” diye haykıran fıtratımız, elbette arzusuna ulaşacaktır.
Evet hayatımızı ebedîleştirmek Allah’ın izniyle elimizde. Allah’ın marifeti, muhabbeti ve rızası dairesinde geçireceğimiz ömür saniyeleri ebedîleşecektir. Bediüzzaman, “Baki yoluna sarf olunan her şey, bir nev’î bekaya mazhar olur”2 diyerek bizlere fani, kısa faidesiz ömrümüzü, baki uzun, faideli, meyvedar yapmanın yollarını göstermiştir.
Hem, “Hiç kör ile gören bir olur mu? Yahut karanlıklarla aydınlık hiçbir olur mu?”3 âyetinden de anladığımız üzere, herkese hak ettiği karşılığın verileceği ebedî bir âlem gerekiyor. Ebedî bir Cennet olmasa, iyi insanların hakkı nerede verilecek? Demek herkesin lâyığını bulacağı bir menzil var. Zalim izzetinde, mazlûm zilletinde kalıp gidiyorsa, büyük bir mahkeme, büyük bir hesap olacaktır.
İmâm-ı Rabbânî Mektûbât kitabında diyor ki: “Mü’minlere mükâfat ve nimet için hazırlanmış olan Cennet ve kâfirlere azap için hazırlanmış olan Cehennem şimdi vardır. Her ikisini de, Allahü Teâlâ, yoktan var etmiştir. Kıyamette her şey yok edilip, tekrar yaratıldıktan sonra ebedî, sonsuz olarak varlıkta kalacaklar, hiç yok olmayacaklardır. Sual ve hesaptan sonra, mü’minler Cennete girince, burada sonsuz kalacaklar, Cennetten hiç çıkmayacaklardır.”
Velhasıl, iyi ve güzel işler yaparak Allah’ın rızası dairesinde yaşayan kimseler “Dâr-ı saadet ve ebediyet olan Cennette”4 kemal-i rahatla yaşayacaklardır. Ömrümüzü en güzel bekaya ulaştırmak duâsıyla..
Dipnotlar:
1) Bakara, 2/81-82.
2) Lem’alar, s. 22.
3) Rad, 13/16.
4) Sözler, s. 461.