"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Barla’da Ramazan

NUR HACINEBİOĞLU
21 Ağustos 2011, Pazar
Şehir hayatının gürültüleri arasında yaprakların zikirle sallanışından çıkan o lahuti sesi kaç kez duyabiliriz. Ağaçlar şehrin ortasında da olsa Rabbini zikretmeye devam etse de paslanan bizim kulaklarımızdır.
 Biraz kaçsak yüksek binalardan, rahatımızdan, kolaylıklarımızdan kalbini açar bize dağlar. Orucun nefesi açlık kokan takatsizliğinde tırmanmak, bir yere kadar araçla geldiğiniz mekândan zirveye doğru. Çoğu kere kalabalıklarla geldiğiniz mekânda ne yenecek derdiyle uzayan kollarınıza bedel, bir küçük şişe su bile almadan özgür kalan elleriniz.
Rüzgâr bir başka eser dağlarda. Hele oruçluysanız ve Çam dağındaysanız, esintiler sanki Üstaddan hakikatler fısıldar kulağınıza. Dudaklarınız kurumaktan çatlarken, gönlünüzde yeni filizlerin tohumu çatlar bu hakikatlere münbit mekânda. Gökyüzüne daha yakın uçacak gibi açılırken kollarınız, gönlünüz çoktan pervaz açmıştır ufka. Yeryüzünün kiri pası, kederi gamı daha aşağılarda kalmıştır. Zira ruha yakın mekânda Çam dağının şehit katrandan yadigâr mekânda gönlünüzü ufka açmışsınızdır.
Ramazanda kimselerin uğramayacağı sanılan mekânda aslında her meşrepten Nur talebesi, kimisi elinde kitabı, kimisi cevşeni hep birlikte uhrevi şirketin hâsılatını yükseltme peşinde.
Ramazan belki kutsal mekânlarda herkese nasip olmasa da, Barla’da, adeta o kutlu beldelerden bir koku yayılır etrafa. Zira etrafta dünyaya çağıran pek bir hal yoktur. Sair günlerde açlıkları bastırmayı geçim yolu yapan gözleme mekânları da perdesini bir aylığına çekmiştir çoktan. Büyük şehirlerde maalesef hassasiyetini yitiren oruca saygı, burada çok farklı bir renkte yaşanır. Zira oruç yediğini göremezsiniz kimsenin.
Barla’da Ramazan huzurun cisimleşmiş şeklidir. Temel ihtiyaçlardan öte bir şey yoktur zira etrafta gözü, gönlü yoran. Modern hayatın arttırdığımız ihtiyaçlarından sıyrılmış mekânda ruh kemalata kamçılanırken cisim özde gerekli olanla yetinmeyi öğrenir.
Bir yanda üzerinde yalçın kayalıklarla çevrilmiş mekânın, bodur ağaçlarla yer yer bezenmiş yüzü pırıl pırıl Eğridir’e bakarken ay bir ayrı aydınlatır suyu. Sanki cisimleşmiş tılsımlı bir masalın içindesinizdir Barla’da.
Zamanın billurlaştığı, mekânın tarih içre farklı bir boyutu yaşattığı, anlatılmaz yaşanır bir iklimdir Barla’da Ramazan. Üstadın mânevî kişiliğinin sanki dağlara taşarla sindiği bu coğrafyada Risalelere yeniden “lebbeyk üstadım” demeye ne dersiniz?
Akraba, dost evi sıcaklığında Yeni Asya tesislerimiz de barınma noktasında Üstadın evine yürüme mesafesi yakınlığında. Öyleyse Barla’ya gelme noktasında hemen plân yapamaya ne dersiniz?
Okunma Sayısı: 1063
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı