Tarihçe-i Hayat - page 428

istihkak kesb edersiniz. Hem, ne var ki evhama düflüyor-
sunuz?
D
ÖRDÜNCÜ
M
ESELE
:
fiu nefiy zaman›nda görüyorum ki:
Hodfürufl ve siyaset batakl›¤›na düflmüfl baz› insanlar, ba-
na tarafgirâne, rakîbâne bir nazarla bak›yorlar. Güya ben
de onlar gibi dünya cereyanlar›yla alâkadar›m.
Hey, efendiler! Ben iman›n cereyan›nday›m; karfl›mda
imans›zl›k cereyan› var. Baflka cereyanlarla alâkam yok.
O adamlardan ücret mukabilinde ifl görenler, belki ken-
dini bir derece mazur görüyor. Fakat, ücretsiz, hamiyet
nam›na bana karfl› tarafgirâne, rakîbâne vaziyet almak
ve iliflmek ve eziyet etmek, gayet fena bir hatad›r. Çün-
kü, sab›kan ispat edildi¤i gibi, siyaset-i dünya ile hiç alâ-
kadar de¤ilim. Yaln›z bütün vaktimi ve hayat›m› hakaik-›
imaniye ve Kur’âniyeye hasr ve vakfetmiflim. Madem
böyledir; bana eziyet verip rakîbâne iliflen adam düflün-
sün ki, o muamelesi z›nd›ka ve imans›zl›k nam›na imana
iliflmek hükmüne geçer.
B
Efi‹NC‹
M
ESELE
:
Dünya madem fânîdir, hem madem
ömür k›sad›r, hem madem gayet lüzumlu vazifeler çok-
tur, hem madem hayat-› ebediye burada kazan›lacakt›r,
hem madem dünya sahipsiz de¤il, hem madem flu misa-
firhane-i dünyan›n gayet Hakîm ve Kerîm bir Müdebbiri
var, hem madem ne iyilik ve ne fenal›k cezas›z kalmaya-
cakt›r, hem madem
1
Én
¡n
©°r
So
h s
’p
G Ék
°ùr
Øn
f *G o
? u
?`n
µ
o
j n
s›rr›n-
ca teklif-i mâlâyutak yoktur, hem madem zarars›z yol,
alâka:
ilgi, iliflki. ba¤.
alâkadar:
ilgili, iliflkili, münase-
betli, ba¤l›.
cereyan:
fikir, sanat, siyaset ha-
reketi.
evham:
vehimler, zanlar, kuflku-
lar, esass›z fleyler, kuruntular.
eziyet:
incitme, s›k›nt› verme.
fânî:
ölümlü, muvakkat, geçici.
fenâ:
kötü iyi olmayan, uygunsuz
(olan.
gayet:
çok, fazla, son derece.
güya:
sanki, sözde.
hakaik-› imaniye ve Kur’âniye:
imana ve Kur’ân’a ait hakikatler,
gerçekler.
Hakîm:
her fleyi bir maksatla uy-
gun ve hikmetle yaratan, hikmet
sahibi Allah.
hamiyet:
insanda bulunan din,
millet, bayrak, vatan gibi mukad-
des de¤erler ile kendi aile ve ya-
k›nlar›n› koruma duygusu ve gay-
reti.
hasr:
yaln›z bir fleye mahsus k›l-
ma, yaln›z bir fleye kullanma.
hata:
yanl›fl, yanl›fll›k, galat.
hayat-› ebediye:
ebedî ve son-
suz olan ahiret hayat›.
hodfürufl:
kendini be¤endirme¤e
çal›flan, kendini satan, övünen,
övüngen.
hükmüne:
yerine.
iman:
inanma, inanç, itikat, tas-
dik.
ispat:
delil ve flahit göstererek
do¤ruyu ortaya koyma, do¤ruyu
delillerle gösterme.
istihkak:
hak etme, hak kazan-
ma, hakk› olma.
Kerîm:
yaratt›klar›na karfl›l›k
beklemeden ba¤›flta bulunan,
kullar›na nimetler ihsan eden, gü-
nahlar› örten, günah iflleyen affe-
den, Allah.
kesb:
çal›fl›p, kazanma.
lüzum:
ihtiyaç, gereklik.
madem:
çünkü, için, de¤il mi ki,
...den dolay›, böyle ise, hele.
mazur:
özürlü, özrü olan.
misafirhane-i dünya:
dünya mi-
safirhanesi.
muamele:
davranma, davran›fl,
birine karfl› her hangi bir davra-
n›flta bulunma.
mukabil:
karfl›, karfl›l›k, muâdil.
Müdebbir:
tedbir alan, tedbirli,
her fleyi önceden düflünen.
nam:
ad, isim.
nam›na:
yerine.
nazar:
bak›fl, düflünce, fikir, niyet.
nefiy:
sürme, sürgün etme, ceza-
land›rarak baflka bir yerde ika-
1.
Allah bir kimseye gücünün yetti¤inden baflka sorumluluk yüklemez. (Bakara Suresi: 286.)
428 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
E
SK‹fiEH‹R
H
AYATI
met etmeye mecbur etme.
ömür:
ömür, yaflama, yafla-
y›fl, hayat.
rakîbâne:
rakip olarak, rakip
olana yak›fl›r flekilde, her han-
gi bir iflte birbirine üstünlük
sa¤lamaya çal›fl›rcas›na.
sab›kan:
evvelce, bundan ön-
ce, evvelce geçmiflte, az önce
geçti¤i gibi.
siyaset:
politika.
siyaset-i dünya:
dünya siya-
seti.
tarafgirâne:
taraf tutarcas›na,
bir taraf› destekleyerek.
teklif-i mâlâyutak:
a¤›r ve
güç yetirilemeyeni isteme,
teklif etme.
ücret:
hizmet, emek karfl›l›¤›
al›nan para veya mal, belli bir
ifle harcanan eme¤in hakk›
olarak verilen karfl›l›k.
vak›f:
ay›rma, bir fleye mah-
sus k›lma.
vazife:
ahlâk veya ifl icab› ya-
p›lmas› gereken ifl, görev.
vaziyet:
bir kimse veya fleyin
durumu, hâli.
z›nd›ka:
dinsizlik, inançs›zl›k.
1...,418,419,420,421,422,423,424,425,426,427 429,430,431,432,433,434,435,436,437,438,...1390
Powered by FlippingBook