"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnanç, siyasî gündeme alet edilemez

Robert MİRANDA
06 Temmuz 2015, Pazartesi
Son 20 yıldır Amerika halkına 2016 seçimlerinde başkanlığa aday olan Mike Huckabee, Ben Carson, Ted Cruz ve Bobby Jindal gibi Hıristiyan ahlâk bekçileri tarafından yükseltilen Hıristiyan politikaları hükmediyor.

Amerika’nın desteklediği bir diğer parti olan, kendini “Geleneksel Hıristiyan değerleri” üzerine oturtan Cumhuriyetçi Parti’nin (GOP) şunu sorması lâzım: Bu siyasetçilerin (ve onların destekçilerinin) daha fazla oy almak için Hıristiyanlığı kullanmaya hiçbir hakları var mı?

Huckabee ve Jindal gibi Cumhuriyetçiler, kendi dinlerini bir dayanak olarak kullanmayı seviyorlar: Hıristiyanlık örtüsü altında insanları yargılıyor, kınıyor ve vaazlar veriyorlar. Ve bunların kendilerine ahlâkî bir üstünlük verdiğini sanıyorlar. Eh, ama işin aslı öyle değil. Huckabee ve Jindal siyasî üçkâğıtçılardır. Kendilerini Hıristiyan olarak hayal ederler, ama yaptıkları konuşmalar çirkin ve kabadır, savundukları değerlerin de Hıristiyanlıkla alâkası yoktur. 

Aslında onlar, diğer çoğu GOP adayının olduğu şeyden farksızlar: Siyasî girişimciler. Eğer Hıristiyan haçı üzerine tırmanmayı istiyorlarsa, bu daha fazla insan tarafından görünmek istedikleri içindir. Onlar oy almanın peşindedir, günahlardan kurtulup selâmete ermenin değil.

ABD’de başkanlık yarışının başlamasıyla birlikte, GOP bir kez daha meydanlardan vatandaşa özlü kıssadan hisseler anlatmaya başlayacak. Cumhuriyetçiler gayet akıllıca bir şekilde toplumun değerlerinin üzerine oturmayı başarıyor, ancak bunu nadiren açıktan yapıyorlar. 

Siyasetçiler kendini beğenmiş bir şekilde aile değerleri hakkında konuştuğunda, birisi şunu sormalı: Ne? Ciddî ciddî, bunlar senin değerlerin mi? Ve bunun gerçek dünyaya etkisi nedir?

Çoğu Cumhuriyetçi (En azından bugünün GOP’u) dini yüceltiyor, fakat uygulamada bunu hiç savunmuyorlar. İnsan hakları veya insan özgürlükleri gibi konularda sürekli kendi değerlerine ters düşen, insan hayatını aşağılayan politikaların savunuculuğunu yapıyorlar. Açıkça hümanistlik oynamalarına rağmen, insanların acılarına çok az saygı gösteriyorlar. Ve işte bu yüzden onların insanlara hizmet etmekle alâkaları yok; ahlâk bekçisi maskesi altına gizlenen dogmatik insanlardan başkası değiller.

Yine aynı “Hıristiyanlığın savunucuları”, gerçek hayatın içinde olan gerçek insanların verdikleri mücadelelere kayıtsız kalıyorlar. Yoksulluk, eşitsizlik veya diğer ahlâkî sorunlarla birebir ilgili değiller. Ve onlar hiçbir zaman kendi vaatleri ile oluşmasına yardım ettikleri siyasî gerçek arasında giderek açılan mesafeyi açıklama gayretine girmediler.

GOP’un Amerika’nın göçmenlik meselesiyle ilgili duruşunu ele alalım. Meselâ, şunu biliyoruz, göçmenliği yasaklamak göçmenlerin sayısını azaltmayacak. Ekonomik politikalar ve kapsamlı bir göçmenlik reformu, ABD’ye yapılan yasadışı göçü azaltmanın şartları arasındadır. Buna rağmen Cumhuriyetçiler her seferinde bu politikalara karşı çıkıyorlar. 

Hemen herkesin arkasında durabileceği, yasa dışı göç oranını azaltacak politikalardan ziyade Hıristiyan liderler, göçmenlerin daha da insanlık dışı muamele görmelerine sebep olacak politikalar için bastırıyorlar. Bu anlamsız, oldukça aptalca ve Hıristiyanlığın savunduğu hedeflere de ters düşen bir hareket.

GOP, şu an göründüğü kadarıyla, Hıristiyanlıkla arasındaki bağlantı kopukluğuyla ilgili aciz düşmüş durumda. Partinin dindar kanadı sadece mezheplerinin şartları üzerine düşünüyor. Göçmenlik, iklim değişikliği ve yoksulluk fark etmiyor; gerçeklik her zaman dogmaya yol veriyor. Birçok Cumhuriyetçinin söylemlerinin aşırı tutucu ifadelerden etkilenmiş olmasından dolayı, uzlaşmak veya onları değiştirmek neredeyse imkânsız. Bu, ülke için korkunç bir şey.

Dini bir araç olarak kullanıp siyaset arenasında ilerlemek isteyen siyasetçiler, sadece ABD’ye özgü değil.

İlginç bir şekilde, siyasetin ikiyüzlü dindarlığını uygulayan İslâmî liderler de var. Bir tanesinin bile hiç kimseye ahlâk veya inanç üzerine öğüt vermeye hakkı yok. Bunlar, Allah’ın Kur’ân-ı Kerîm’de yaşayan sevgi dolu sözleri sayesinde Müslümanlar tarafından anlaşılmıştır.

Ekranlara çıkıp siyasî faaliyet gösterirken Kur’ân-ı Kerîm’i elinde tutan Müslüman siyasetçiler, boş verin gitsin. Seçilebilmek uğruna kendini Müslüman olarak reklâm etmek; halkın dikkatini yoksulluğun azaltılması, insan haklarının ihya edilmesi gibi İslâm’ın kökeninde bulunan gayelerden uzaklaştırır.

Hareketleriniz, gerçek sizi gösterir. 

Tercüme: Mücahit Çakır

Okunma Sayısı: 1826
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı