Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 16 Haziran 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Ümit Meriç: Türkiye büyüdükçe, Cemil Meriç de büyüyor

Ümraniye Belediyesi Kültür Merkezi vefatının 19. yıldönümü münasebetiyle Cemil Meriç konulu bir panel düzenledi. Panele Meriç’in kızı Prof. Dr. Ümit Meriç, araştırmacı yazarlar Dursun Gürlek ve Mehmet Nuri Yıldırım konuşmacı olarak katıldılar.

ÜMİT MERİÇ: “CEMİL MERİÇ,

GELECEĞİMİZİN GEÇMİŞİYDİ”

Panelde konuşan Cemil Meriç’in kızı Prof. Dr. Ümit Meriç, babasının geçmişte yalnız biri olduğunu ama gelecekte yanında büyük bir kalabalık toplandığını söyledi. Ümit Meriç, babasının, kökü kendi ülkesinde ama fikir ve hayalleri ile bütün dünyayı dolaşan bir gezgin olduğunu vurguladı. Meriç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye büyüdükçe, Cemil Meriç de büyüyor. Sığ düşünmekten çok uzaktı. Cemil Meriç okur ordusuna hep yeni hedefler koyan bir komutandı. Gösterdiği ufukların genişliği ile zaman geçtikçe daha büyük değer kazanıyor. Büyüsünü bu tavrına borçludur. Ancak maalesef geçmişte büyük sıkıntılar yaşadı. Kıymeti geç anlaşıldı. Üniversitede bazı okurlarıyla ders aralarında, boş dershanelerde sohbet ederdi. Derse girecek hoca geldiğinde, babam sınıftan çıkmak zorunda kalırdı. Bu çok gücüme giderdi. Cemil Meriç gibi bir düşünürün bu tür şeylerle karşılaşması kabullenilmesi zor bir durumdur. Büyük bir kıymet bilinmezlikti. Babam, kendisini bilerek başkalarının yetişmesine katkıda bulundu.”

DURSUN GÜRLEK: “HAFIZA ŞAMPİYONUYDU”

Panelde söz alan diğer bir konuşmacı olan araştırmacı-yazar Dursun Gürlek, Cemil Meriç’in en büyük hayalinin Doğu ile Batı’nın kültür, sanat, edebiyat ve düşüncede birleşmesi olduğunu hatırlattı. Gürlek şunları söyledi: “Cemil Meriç ‘Kamus, namustur’ derdi. Türkçe’yi çok iyi kullanırdı. Hz. Ömer meşrebindendi. Vurgu yapmak için elini masaya vururdu. Onu dinleyenler üslûbu sebebiyle pür dikkat kesilirlerdi. ‘Fransızca’yı en iyi kullanan kişi benim’ derdi. Balzac hayranıydı. Cemil Meriç’in en büyük özelliklerinden birisi onun, bir kitabiyat alimi ve hafıza şampiyonu olmasıydı. Kafasının içi zengin bir kütüphaneydi. Evindeki kitaplıkta yer alan bütün kitapları, ciltlerini, baskılarını, yazarlarını ezbere bilecek kadar iyi bir hafızaya sahipti. Farklı düşünceden insanlar onu sevme ve ona hayran olma konusunda hemfikirdi Güneş gibiydi. Işığı her şeyin üzerine doğardı. Kitaplarının büyük kısmı Fransızca’ydı. En çok Osmanlıca’ya önem verirdi. ‘Osmanlıca’yı bilmeyen aydın olamaz’ derdi. Cesur bir kalemdi.”

Yazar Mehmet Nuri Yıldırım ise Cemil Meriç’in aydın kavramını nasıl anladığı ve yorumladığına değindi. Yıldırım, Meriç’e ‘Aydınların eksiği nedir’ diye sorulduğunda onun ‘sevgidir’ cevabını verdiğini söyledi. Nuri Yıldırım, Necip Fazıl Kısakürek’in ‘Cemil Meriç Allah’ın, iç gözü daha iyi görsün diye dış gözünü kapattığı gerçek bir münevverdir’ sözünü dinleyicilerle paylaşarak, bir çok yazar ve şairin Cemil Meriç’e olan hayranlıklarından örnekler verdi.

16.06.2006


 

Hayata bakışları değiştirdi

Yeni Asya Vakfı, Bursa Şubesi Hanımlar Komisyonunun bu yıl üçüncüsünü düzenlediği Risâle-i Nur Külliyatını daha iyi okumaya ve anlamaya yönelik “Risâle-i Nur Eğitim Merkezi Programları”, geçtiğimiz Pazartesi günü gerçekleştirilen sertifika töreni ile sona erdi. Kısa bir değerlendirme programı ve şiir dinletisinin ardından yenilen yemekte katılımcılar birlikte olmanın mutluluğunu yaşadılar.

Sekiz ay boyunca kar, kış demeden eğitim merkezine koşan hanımlar, Nurları daha iyi anlamanın ve onlara daha yakın olmanın hazzını yaşadılar; hayatlarına tatbik edebilmek düşüncesiyle.

Bazıları yeni tanıştılar Nurlarla. Tanıdıkça hayata ve insanlara bakışları da değişti. Güzel dostluklar ve arkadaşlıklar kuruldu.

Eğitim programına katılan hanımların bazıları ile program hakkında konuştuk. Şöyle söylediler:

Müzeyyen Sencer: “Tanımadığım gerçek dünyanın yani Risâle-i Nur’un tadını öğrenme imkânı buldum. İmanla yaşamayı öğrendim. Hayatın tadını öğrendim. İyi ki varsınız, iyi ki tanıştık, iyi ki Nurları tanıdım.”

Sevde Ergenoğlu: “Risâle-i Nurlar da, Üstad ve hayatı kadar şahane. Bu zamanda kalplerdeki iman zayıflığını kuvvetlendirmek, akılları iknâ etmek, tefekkür etmeyi öğrenmek açısından Risâle-i Nurlar büyük hizmet etmektedir.”

Saide Nur Asmaz: “Bu programa katılmaktan son derece memnun oldum.”

Zerre grubu adına Nur Kaya: “Eğitim merkezi sayesinde Risâle-i Nur’u hayata uygulamayı öğrendik.”

Zeynep Bayramca: “Üstad, bütün ömrü boyunca, İlâhî tecellilere mazhar olmuş büyük bir şahsiyet.”

Zeynep ŞAHİN

16.06.2006


 

Yeni Asya Neşriyat Kiraz Festivalinde

Amasya Belediyesi tarafından organize edilen kiraz festivali çerçevesinde açılan fuarda Yeni Asya Neşriyat da yerini aldı. 22 Haziran’da sona erecek olan festivalde kitap fuarına ilgi büyük olup, Yeni Asya standının hoş görüntüsü ve halkın teveccühü gözlerden kaçmadı.

Yeni Asya standını organize eden dağıtım temsilcisi İbrahim Vapur’un verdiği bilgiye göre her yıl katıldığı bu fuara ilginin arttığını ve yeni tarzda çıkan Risale-i Nurlara talebin fazla olduğunu söyledi. Ve ayrıca bu tür fuarları organize eden görevlilere teşekkür ettiğini belirtti.

Mustafa AYDIN

16.06.2006


 

Mostar

Haziran ayında, “Yaşlılık” dosyasıyla okuyucularının karşısına çıkan Mostar, “Niçin yaşlılık?” sorusunu şöyle cevaplandırıyor: “Çünkü yaşlı, geleneksel-şifahi toplumlardaki sağlam yerinden edilmeye başladı.

O artık taşıdığı tecrübeden ürkülen, yaşlanmayı ve ölümü hatırlatan, tüketim değeri de olmadığı için piyasa dışı kabul edilen, yapayalnız biri haline geliyor. (...) Yaşlılarımızdan koptukça, bir dilden, bir kültürden, tecrübe ve hafıza kaynağından kopuyoruz peyder pey.”

Bilgi için: 0216 561 45 51

16.06.2006


 

Gonca

Aylık çocuk dergisi Gonca’nın bu ayki kapağında “İnsanlığın uçma macerası” var. Dergide ayrıca, “3N”, “Mizah Dükkanı”, “Ayna”, “Her Telden”, “Bilmeceler, Bulmacalar” gibi bölümler var.

Bilgi için: 0216 318 60 11

16.06.2006


 

Ebe Sobe

“İzcilik... Dünyayı güzelleştirme yolculuğu”. Ebe Sobe’nin Haziran sayfasının kapağındaki ifade bu. Gökhan Özcan’ın “Hayvanlar neyi, ne zanneder?” başlıklı eğlenceli yazısı, Dağıstan Çetinkaya’nın “Keli ve Dimi” adlı çizgileri, “İsim, Şehir, Hayvan, Bitki, Eşya, Sanatçı” başlıklı yeni bir bölüm var, dergide bulabileceklerinizden sadece bir kaçı.

Bilgi için: 0212 525 09 39

16.06.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004