Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 11 Haziran 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Bilişim-Teknik

Değişim için ne gerekiyorsa…

Küçüklüğünüzde kalemle çizemediğiniz resimleriniz, elinizin yamuk yumuk seğirtmesiyle oluşan özen yoksunu intibaı veren görüntülere son. Başarılı bir fotoğrafçı ya da elle tutulabilir, gözle görülebilir bir mesleğiniz olabilir. İşiniz bir şekilde medyayla da ilintiliyse, yolunuza çıkan taşları sağa sola fırlatarak, tasarım da yapabilirsiniz. Bunun sağlayıcısı yeni nesil CS2’ye sonsuz teşekkürler. “Bak baba, bu resmi ben yaptım ne kadar başarılı değil mi?”, “Bu da benim kız arkadaşım, yakından tanısan çok seveceksin inan!” gerçeğiyle tamamen karıştırabileceğin kopyasını, Photoshop’ lasak da mı saklasak!

Ali Şener, Türkiye’de bir ilk ‘Photoshop Magazin’ dergisinin sahibi, koordinatörü ve yazarı. Aydınlık geleceğe daha yakından bakmak üzere, ışığı ardımıza alarak düşüncelerine yerimizi açtık… Meselemiz tabiî ki Photoshop!

* Neden bilişim, neden Photoshop, neden dergicilik? Bu soruların ardı arkası kesilmez. O yüzden başlangıçta sizi ve zevklerinizi öğrenerek ilerleyelim izninizle…

1974 Bursa doğumluyum. Halk arasında bir söz vardır: “Çok gezen mi daha çok bilir, çok okuyan mı” sanırım bu kafamı çok karıştırdığından olsa gerek, çok gezer ve çok okurum. Ellerim Allah vergisi çok yetenekli doğmuşum. Bu yüzden ellerime dayalı bir sürü hobim var. Sanırım bu yetenek beni görsel sanatlara sürükledi. Güzel Sanatlar Fakültesi’nde grafik eğitimi aldım. Webliya görsel iletişim hizmetleri şirketinde ajans başkanıyım. Ayrıca Photoshop Magazin dergisinin de genel koordinatörlüğünü eş zamanlı yürütmekteyim. Evli değilim, çünkü günde 15 saat çalışan birine tahammül edebilecek biri ile tanışamadım. Ajans işleri ve Photoshop ayrılmaz ikili. Photoshop Magazin Dergisi projesi tamamen Webliya Görsel iletişim hizmetlerinin oluşturduğu bir proje. Neden böyle bir proje sorusunun cevabı aslında çok basit. Ülkemizde her türlü görsel medyayı oluşturan tasarımcılara ait bir dergi olmamasıydı. Bu konuda ülkemizde ilk dergi. Adı neden tasarımla ilgili bir şey değil de Photoshop derseniz, tüm tasarımcıları ortak tek noktada toplayan yegâne ve rakipsiz bir program olması. Aslında tam bir kavşak noktası da diyebiliriz Photoshop için.

* Grafik, resim, logo, web, mimarîde, tasarımda birbiriyle bağlantılı işlerde kullanılıyor Photoshop. Başka hangi işlerde kullanılabilir?

Photoshop inanılmaz sayıda farklı işlerde kullanılıyor. Ama ben meslekî gruplar olarak ifade etmeyi tercih ederim: Grafikerler, fotoğrafçılar, sanat yönetmenleri, stilistler, ambalaj tasarımcıları, yayıncılar, illüstratörler, öğrenciler, endüstriyel tasarımcılar, kamu personeli, mühendisler, 3D tasarımcılar, öğretim görevlileri, reklâmcılar, araştırmacılar, bilim adamları, medya çalışanları, karikatüristler, bilgisayar mühendisleri, bilgisayar programcıları, matbaacılar, renkayrımcılar (prepres), mimarlar, desinatörler, estetisyenler, kuaförler, diş doktorları, gök bilimcileri, biyologlar, polis ve silâhlı kuvvetler teşkilâtı ve burada aklıma gelmeyen bir sürü meslek grubu...

* Adobe’un programlarından hangisi ya da hangilerini önerebilirsiniz?

Adobe, dünyanın iki büyük tasarım yazılımları üreten şirketinden biri idi. Ancak geçen senenin sonunda diğer büyük dev Macromedia şirketini satın alarak rakipsiz en büyük oldu. Adobe’nin programları tek çatı altında toplandığı için, aralarında inanılmaz bir entegrasyon var. Hangi Photoshop diye düşünmek yersiz. Minik ücretlerle sürekli upgrade yapılması taraftarıyım ben. Çünkü yazılım direk teknolojiyle alâkalı. Sürekli en yenisini takip etmekte yarar var. Ama kardeşlerini de takip etmek ve kullanmak gerekli, biz buna yüzük kardeşliği diyoruz. Örneğin şu an tüm dünyadaki dergi ve gazeteler InDesign’ a kitlesel geçişler yapıyorlar. Biz de dergimizi InDesign da hazırlıyoruz. Ama sonuçta Bridge, Version Cue, Illustrator, InDesign, ImageReady, Acrobat ve Distiller de sonuçta takımın ayrılmaz parçaları oldu ve tasarımcılar hepsinde farklı açılımlara inanılmaz profesyonelce çözümlerle buluşabiliyorlar. 2003 yılından bu yana da Adobe yazılımlarını CS, yani Creative Suite olarak isimlendirdiği bir paket ile satmaya başladı. Birçok meslek grubuna uyacak değişkenleri içeren paketler. Bence bu paketlerden sizin işinize en uygun enstrümanları içeren paketi seçmekte yarar var.

* Photoshop’un orijinalleri de çok pahalı piyasada. İnsanlar korsanlarına yöneliyor. Daha ucuz olamaz mı?

Orijinal program, korsanından her zaman pahalı olacaktır. Ayrıca korsan program kullanmak hırsızlıkla eşdeğer bir yaklaşım. O yüzden bu konuda çok konuşmak istemiyorum. Bu herhangi satılan bir ürünü sahibinden habersiz kullanmak demek, vicdanla ilgili bir konu tamamen. Sindirebilen istediğini seçebilir. Ucuzlaması tamamen lisanslı satılma oranlarıyla ilişkili.

* Photoshop’un Türkçe versiyonu çıkıyor, ama burada da yeni adapte Türkçe kelimelere alışmak uzun sürer mi sizce?

Evet, Adobe programları Türkçe lokalizasyon çalışmasını gerçekleştiren, yazarlarımızdan Muammer ULUSAN. Çok harika bir iş çıkarıyor gerçekten. Ülkemizde bu tarz bir uygulamaya giden Adobe, ülkemizi bu konuda ciddiye aldığını gösterir. Sevindirici ve gurur verici olarak nitelendiriyorum. İlk etapta sürekli İngilizce kullananlar sıkıntı yaşasa da uzun vadede programın daha kolay öğrenebilirliğini sağlayacağı için bence çok güzel bir karar. Diğer program ve donanım üreten global şirketlerin de benzer kararlar almasını sağlamak gerekli.

* Dergiciliğinize gelelim. Sizin sadece tek bir konuyla ilgili bir dergi çıkarmanız, alan çalışması yapmak istediğinizi mi gösteriyor. Neden yalnızca Photoshop?

Dergicilik olarak, evet Photoshop Magazin tek yayınımız. Tek çocuk olarak görüyor ve üzerine titriyoruz. İçerik anlamında en zengin dergi olduğumuzu açık net olarak altını çiziyorum. Dergimizin satışları Anadolu’da da çok hızlı. Ayrıca yurt dışındaki Türkler de çok ilgi gösteriyorlar. Özellikle Almanya’ da çok abonemiz var. Bizim bu dergi ile ilgili büyük iddialarımız var ve Photoshop kullanıcılarını bir araya getirerek büyük bir sivil toplum örgütü gibi kitlesel hareket edebilme yetisi kazanacağız. Neden sadece Photoshop sorusu için de, sadece adımız Photoshop Magazin. Ancak dergide tasarım adına olan her şeyden bir tat bulabiliyorsunuz. Çok renkli ve sesli bir korodan oluşuyor içeriklerimiz.

* Bu yayınların amatörleri mi, profesyonelleri mi tatmin ettiğini düşünüyorsunuz?

Yayınımız her düzeyden okuyucu kitlesiyle buluşabilen bir dergi. Ayrıca en büyük özelliğimiz, eski sayılarımızın da her zaman son sayımız gibi güncel olması. Çünkü teknik anlatıyoruz. Meslekî yaklaşımlar ve çözümlemelerimiz var. Bu yüzden eski dergi satışlarımız da çok hızlı ve bizim dahi arşivimizde hiç kalmamış sayılarımız var.

* Ve yarışmalar, her ay düzenlediğiniz. Biraz bilgi alabilir miyiz?

Yarışmalarımız Türk Grafik Tasarım sanatına bir küçücük katkımız olması amaçlı düzenleniyor. Amaç ödüller falan değil, katılımcılarımız. www.photoshopmagazin.com adresindeki portalımızda online düzenliyoruz yarışmalarımızı. Foto manipülasyon yarışmaları bunlar. Biz bir görsel atıyoruz ortaya ve bunun değişik şekillerde manipule edilmesini istiyoruz. Çok eğlendirici ve öğretici. Çünkü yarışmaya katılan görsellerin hemen altında yorum yazılan bir alanımızda çalışma tartışılıyor. Bu da sinerjinin tavan yapmasına imkân sağlıyor.

* Çalışmalarını çok beğendiğiniz tasarımcılar kimler? Chermayeff!?

Bizim ajansımız genelde kurumsal kimlik merkezli uzmanlaşmış bir ajans ve uzmanlaşmanın gerekliliğinin her zaman altını çizeriz. Biz sadece tek enstrümanı en iyi çalan olmak isteyenlerdeniz. Bu sebepten ötürü, grafik sanatının bütün dallarında dolaşmayan, bazı konularda uzmanlaşarak o dalı çok daha yukarılara taşımış sanatçıları takip ediyorum. Kurumsal kimlik konusunda da dünyaca ünlü Ivan Chermayeff gerçekten hayranı olduğum bir tasarım devi. Geçen ay Türkiye’deydi. Onunla tanışmak, görüşlerini onun ağzından dinlemek tüm ekibe yepyeni bir dinginlik ve azim getirdi. Dergimizde de biz Türk grafik sanatçılarının üstatlarını çok değerli görüşleriyle birlikte misafir ediyoruz. Bundan da gurur duyuyoruz. Çünkü önce manevî suhunet taraftarıyız. Biraz açmam gerekirse bunu, önce kendi sanatçılarımızı, her türlü fikirlerini tanımamız gerekir. Yani Mimar Sinan’ ı tanımadan, yaptığı eserleri bilmeden dünyada isim yapmış mimarları tanımak anlamsız ve komik. Ancak grafik tasarım Türkiye’de yeni sayılabilecek bir sanat dalı. Ayrıca hâlâ sanat mı diye bile tartışıldığı için çok yorum yapamıyorum. Ama sonuç olarak İhap Hulusi’nin, Mengü Ertel üstatlarımızın da birçok çalışmasını tanır ve onların da izinden giderim.

* Derginizin kampanyalarından ya da abonelerine sağladığı avantajlardan bahseder misiniz?

Öncelikle bu dergi malî kaygılar taşımadan abone ve okuyucularıyla buluşuyor. Şöyle ki, dergicilik Türkiye’de kazandıran bir sektör değil. En azından diğer ülkelere göre. Özellikle Türkiye’de bir ilk olarak tüm abonelerimize özel kapak baskısı yapan tek dergiyiz. Bu ne demek denirse, tüm abonelerimizin ismi ve soy ismi kapağa basılıyor. Yani aboneye özel kapak baskısı yapılıyor. Bunu hem yapması, hem de dağıtımını sağlamak çok güç. Biz dergimize 50 YTL gibi bir ücretten abonelik kabul ediyoruz. Ancak çıktığımızdan bu güne dek, sürekli olarak piyasa değeri minimum 35 YTL olan kitap hediye ederek aldık aboneliklerimizi. Ayrıca bütün abonelerimiz Visual Türkiye’nin sponsorluğu çerçevesinde sitemizden haftada 5, ayda 20, yılda toplam 260 görseli ücretsiz çekebilme hakkına sahipler. Her bir görsel, aktif satış fiyatı 100$ olan görseller. Görsel sonuçta bir tasarımcının cephanesi. Biz bu kampanya ile de her tasarımcının birer görsel kütüphanesi oluşturmasına yardımcı olmuş oluyoruz. Ve özellikle ülkemizdeki yetenekli gençleri tanıtmak amacıyla da sektörde eski olanlar bilirler. 70’li yıllarda Grafik Sanatı dergisi vardı. Oradaki bir bölümden yola çıkarak yarının ustalarına köşemizi açtık. Bu bölümde yetenekli gençlerin işlerini yayınlıyoruz. Tabiî ki ustalarımızın izlerini sürerek, onlardan biriyle de her ay röportaj mevcut. Ayrıca yoğun şekilde ders anlatımlarımız da mevcut dergide. Bol tasarımlı günler diyorum…

Belma UĞUR

11.06.2006


Oracle OpenWorld San Francisco 2006 için kayıtlar başladı

Dünyanın en büyük teknoloji konferanslarından biri olan Oracle OpenWorld San Francisco 2006 için kayıtlar başladı. Oracle müşterilerine son teknolojiler ve çözümleri aktaran faaliyetin, 41.000 katılımcı ile şimdiye kadarki en büyük Oracle faaliyeti olması bekleniyor.

Oracle OpenWorld San Francisco 2006’da bu yıl ilk defa yazılım geliştiriciler için Oracle Develop Program (Oracle Geliştirme Programı) düzenleniyor.

Oracle OpenWorld San Francisco 2006, 22-26 Ekim tarihleri arasında San Francisco Moscone Center’da düzenleniyor. Yazılım geliştiricilere özel olarak bu yıl ilk defa düzenlenecek olan Oracle Develop Program, uzmanlar eşliğinde teknik oturumlar ve eğitimler yoluyla katılımcıların yazılım geliştirme niteliklerini ilerletmelerine katkıda bulunacak.

Oracle OpenWorld Pazarlama Direktörü Tania Weidick faaliyetle ilgili olarak şunları söyledi: “Oracle OpenWorld San Francisco, müşterilerimiz ve iş ortaklarımızın işlerinden daha fazlasını elde edebilmelerine yardımcı olmalarına ve son teknolojiler, uygulamalar ve çözümler hakkında bilgilenmelerine yönelik bir eğitim programı. Geçmiş yıllara göre genişletilmiş bir konferans programına katılanlar, iş ve endüstri ihtiyaçlarını karşılayacak, stratejimizi ve vizyonumuzu paylaşma fırsatı bulacak.” 41.000”den fazla katılımcı ile faaliyetin, Oracle”ın bugüne kadar gerçekleştirdiği en büyük faaliyet olması bekleniyor. Faaliyette planlananlar ise: AMD, CapGemini, Cisco, Dell, HP, Oracle, NetApp ve Sun yöneticilerinin konuşmaları, Oracle Ürün Yönetimi, İş Ortakları ve müşterileri tarafından sunulan önemli uygulamalar, teknolojiler, endüstriler ve çözüm alanlarında Oracle Uygulamaları ve teknolojileri üzerine 1.400’den fazla eğitim oturumu, üç gün sürecek olan Oracle Develop Programı ve Oracle’ın JD Edwards müşterilerine özel programı, Oracle Demo alanında ürünlerin geliştiricileri ve uzmanlarından 400’den fazla ürün ile canlı demo, 450’den fazla Oracle iş ortağı ile Oracle Sergi Salonları’nda buluşma imkânı, 80’den fazla kullanıcı grubu ile tanışma, toplantılarına ve programa doğrudan dâhil edilmiş çok sayıda ağa bağlı fonksiyonuna katılma şansı. Oracle OpenWorld hakkında daha fazla bilgi ve online kayıt yaptırmak için http://www.oracle.com/openworld web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Neslihan ÖZGÜL

11.06.2006


Müslüman strateji oyunu

Son yıllarda özellikle Batılı ülkelerde İslâma bakış açısı giderek ‘sorunlu’ bir hal almaya başlayınca girişimci Müslümanlar harekete geçti. Suriye merkezli yazılım şirketi Afkar Media da bunlardan biri. Firma ürettiği gerçek zamanlı strateji oyunu ‘al-Quraysh’le, İslâma duyulan olumsuz tepkiyi değiştirmeyi ve gençlere İslâmı sevdirmeyi amaçladığını söylüyor.

Oyun, İslâmın ilk 100 yıllık sürecinde geçiyor. Oyuncu istediği İslâm ordusunun başına geçebildiği gibi İbni Halid’in ordusunun savaşçısı da olabiliyor. Bitirebilmek içinse diğer strateji oyunlarında olduğu gibi bir ordu kurmak, yeni bölgeler ve su kaynakları için savaşmak gerekiyor.

Böylesine tartışmalı bir konuda programlanan ilk bilgisayar oyunu al-Quraysh değil. Geçtiğimiz yıl da Hizbullah görevlerinden esinlenerek üretilen ‘Under Seige’ adlı oyun piyasaya sürülmüş ve büyük ilgi görmüştü. Oyunda Amerikan güçleriyle Arap birlikleri karşı karşıya geliyordu. Yeni oyunun nasıl tepkiler alacağını ise zaman gösterecek.

11.06.2006


Sporseverlere teknoloji ziyafeti

Almanya’da 9 Haziran’da başlayan 18. Dünya Kupası Finalleri, spor tarihinin en fazla teknoloji kullanılan organizasyonu olacak. 25 kameranın çekim yaptığı kupada maçların televizyonlardan yayınlanması için 1300 kilometre kablo döşendi.

Sahalarda ve tribünlerde olacak hiçbir şeyin gözden kaçmasını istemeyen organizasyon komitesi, Münih’te 30000 metrekare alan üzerine kurulu Uluslararası Yayın Merkezinde, maçların yapılacağı 12 stattan gelecek görüntüleri takip ediyor.

Kupada televizyon yayınını üstlenen Host Broadcast Services (HBS), maçlar için 2000 personel görevlendirirken, 1998 yılında Fransa’da yapılan kupa finalinde 1600 kişi görev yapmıştı. 25 kameranın çekim yaptığı kupada, kameralar ve ses sistemi için toplam 1300 kilometre kablonun 12 stada döşendiği, bunun Fransa’da 500 kilometre olduğu kaydedildi.

Almanya’daki görüntüleri seyircilerine aktarmak isteyen 510 yayıncı kuruluş toplam 10000 kişilik personel için akreditasyon başvurusunda bulunurken, bu rakam 4 yıl önce Kore ve Japonya’da 300 yayıncı kuruluş için 6000 personelde kalmıştı.

11.06.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004