Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 17 Ağustos 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Aile

Chat, evlilikleri 'chat'ırdatıyor

Chat veya MSN, web kamera ile hem görüntülü hem de sesli chat yapma eşlerin arasına girmeye başladı. Hatta artık bir çok evliliğin yıkılma sebepleri arasında yer alıyor.

Eşleri buna en çok, boşlukta kalmak, eşinden ilgi görememek ve iyi bir iletişim kurulamaması sürüklüyor. Yani evliliğinizdeki sorunlardan kaçacak kolay bir iletişim mekanı sunuyor. Karşılıklı yazışmalar arttıkça, kişiler özel konularla ilgili bilgi alışverişinde bulundukça; bu durum karşısında eş de tavır alıp soğuk davrandıkça bilgisayar diğer eşe bir kaçış olarak görülüyor. Mazeret de eşin ilgisizliği olup kişi kendisini haklı görmeye başlıyor.

Sanal ortamda genelde ses ve görüntü olmadığından mahremiyet dairesine girmek söz konusu değilmiş gibi göründüğünden kişiler daha az çekinip daha rahat kendilerini ifade ediyor. Bu da diyalogun boyutunun değişmesinde önemli bir rol oynuyor. Aslında chat aldatmaya atılan ilk adımlardan biridir. 5 dk. lık bir sohbet, kafamız tuttu neyse MSN de de görüşelim derken boyutu değişen ilişkiler evliliklerinizin dinamiti durumunda.

Bu yüzden dikkatli olunmalı ve sanal alemdeki diyaloglar yakınlaşmaya dönüşmeden sonlandırılmalıdır.

Evliliğinizi korumak için;

Bilmediğiniz, tanımadığınız kişiler ile bir problem çözmeye yönelik de olsa chatleşmeyin.

Özel olarak sürekli görüştüğünüz kişilerle ilgili eşinize bilgi verin, konuştuğunuz kişilerin tanınmasını sağlayın.

Evliliğinizi monotonluktan kurtarmaya çalışın. Gerekirse çocukluklar yapın ama mutlaka beraber eğlenmenin bir yolunu bulun. Emin olun vardır. Olmasaydı evlilik için birbirinizi tercih etmezdiniz.

Chati alışkanlık haline getirmişseniz bile zamanla azaltmaya çalışın. Bu süreçte bilgisayar başında geçireceğiniz zamana eşinizi de dahil edin.

Eşiniz ile problemlerinizi sıcağı sıcağına çözün.

Bazı duygusal ihtiyaçlarınız karşılanmıyorsa, bunu eşinizle konuşun.

Kendinizi meşgul edecek meşguliyetler bulun.

Unutmayın eşlerin rızası olmadan özellikle bayanların tanımadığı insanla diyalog kurması da uygun değildir. Bu yüzden chat mutlaka eşinizin bilgisi dahilinde olmalıdır.

Zehra DENİZBEY

17.08.2006


Yavaş metabolizma kilo aldırır

Metabolizma hızı, kişinin bir günde herhangi bir fiziksel aktivite yapmadan harcadığı enerji miktarıdır. Bilinçsizce yapılan diyetler metabolizma hızını yavaşlatır, bu durum da daha az yememize rağmen daha çabuk kilo almamıza sebep olur.

Beslenme ve diyet uzmanı Esra Kurtuluş, metabolizmanın yavaşlamasını engellemek veya yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak için neler yapılması gerektiği konusunda bilgiler verdi.

Metabolizma hızı nedir ve diyete ne kadar etki eder?

Halk arasında metabolizma hızı olarak bilinen, "bazal metabolizma hızı" kişinin bir günde dinlenir vaziyette, herhangi bir fiziksel aktivite yapmadan harcadığı enerji miktarıdır. Kısaca vücudumuzun çalışma sisteminin sağlanması ve iç organların çalışması ile harcanan enerji miktarıdır. İnternet üzerinden kilo, boy ve yaşınızı girerek bazal metabolizma hızınızı hesaplayabilirsiniz. Örneğin boyunuz 165, kilonuz 65, yaşınız 25 ve kadın iseniz bazal metabolizma hızınız 1442 kcal/gün'dür. Bu rakam sizin bir gün içerisinde hiçbir şey yapmadan harcadığınız kalori miktarıdır.

Bazal Metabolizma hızınızı hesaplayabilmeniz için Harris-Benedict Denklemi:

Erkekler= 66 + ( 13.7 x kilogram olarak ağırlık) + ( 5 x santimetre olarak boy) - ( 6.8 x yaş )

Kadınlar= 65 + ( 9.6 x kilogram olarak ağırlık) + ( 1.7 x santimetre olarak boy ) - ( 4.7 x yaş )

Bilinçsizce yapılan diyetler sonucunda bazal metabolizma hızı yavaşlar ve bunun sonucunda bir günde harcadığınız enerji de azalır. Bu durum sonucunda ise ya diyet yaparken kilo verme hızımız düşer ya da daha az yememize rağmen daha çabuk kilo alır hale geliriz.

Peki bu kadar önemli olan metabolizma hızımızı düşürmemek için neler yapmak gerekir? İşte metabolizmamızı hızlandırmak için yapılması gereken çok basit, ama çok önemli şeyler:

6 öğün: Tüm diyetisyenlerin özellikle üstüne basa basa önerdikleri 6 öğünün en önemli nedeni; metabolizma hızının yavaşlamasını engellemektir. Bu nedenledir ki, almanız gereken enerjiyi 6 öğüne bölerek hem daha az acıkmış, hem de sık sık ve azar azar yemek yiyerek vücudu sürekli çalıştırıp, bazal metabolizma hızı yavaşlatmamaktır. Uzun süre aç kalınması sonucunda bazal metabolizma hızı düşer. Bu nedenle, diyet yaparken, ara öğünlerde önerilen meyve, ayran ve diyet bisküvi ürünleri tüketilmesi büyük önem taşır.

Sıvı tüketimi: Gerek bazal metabolizmanın yavaşlamaması, gerekse vücut çalışma sistemlerinin (dolaşım, sindirim, solunum gibi) düzenli olarak sağlanması için günlük 2-2,5 litre sıvı alınması gerekir.

Yürüyüş: Bazal metabolizmamızın çalışmasında en önemli faktörlerden birisi de yürüyüş. Özellikle hareketsiz hayat, zaman içerisinde metabolizma hızımızı düşürür. Bu nedenle günde 30 dakika sizi yormayacak bir tempoda yürüyüş yapın.

Aynı saatte yemek yememek: Bilimsel olarak ispatlanmasa da, her gün aynı saatte aynı yemeğin yenilmesi de metabolizma hızını yavaşlatır. Bu nedenle, yemek saatlerinizi biraz değiştirebilirsiniz. Örneğin, kahvaltı saatinde meyve yeme alışkanlığınız yok ise, bazı sabahlar meyve yiyin. Akşam yemeğinizi ise, her gün aynı saatte olmasa da 15-20 dakika kadar öne veya geri kaydırın.

Bol bol meyve yiyin: Metabolizmayı hızlandırmaya destek olan bir yöntem, acıkılan zamanlarda bol bol meyve yemektir. Özellikle karpuz, kiraz gibi kalorisi düşük yaz meyvelerini tercih edebilirsiniz.

17.08.2006


Hz. Âişe validemize bildirilen duâ

Resûl-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.), Hazret-i Âişe'ye (r.a.) hitâben şöyle buyurmuştur:

"Bütün duâların mânâlarını içine toplayan cümleler ile duâ et, duâ ederken şöyle söyle:

'Allah'ım! Hâlde ve gelecekte bildiğim ve bilmediğim bütün iyilikleri Senden ister, bildiğim ve bilmediğim hâlde ve gelecekte bütün kötülüklerden Sana sığınırım.

'Allah'ım! Cenneti ve Cennete götürecek söz ve işleri Senden ister, Cehennemden ve Cehenneme sürükleyecek söz ve hareket-lerden Sana sığınırım.

'Allah'ım! Kulun ve Resûlün Muhammed sallâllahü aleyhi ve sellemin Senden istediği hayır ve iyilikleri Senden ister ve Sana sığınıp ilticâ ettiği (kötülüklerden) her şeyden ben de Sana sığınırım.

'Allah'ım! Benim için takdir ettiğin herşeyin sonu hayır olmasını Senden, Senin merhametinden dilerim. Ey merhamet edenlerin en Merhametlisi!"

17.08.2006


Çilek

Körpe ve bol sulu çilekler sistemi temiz-liyor. Cilt sorunları olanlar için de iyi bir meyvedir. Böbrek, idrar yolları ve bağırsak sorunları için de birebirdir. Ayrıca diş etlerini güçlendiriyor, dişlerdeki tartarı önlüyor, ağız kokularını ve boğaz ağrılarını gideriyor. Çilekte yüksek oranda C vitamini bulunduğu gibi, yüksek tansiyon ve kolesterolü düşüren maddeler içeriyor.

Hazırlayan: Zeynep Sümeyye KEL

17.08.2006


Mayıs papatyası yağı, her tür cilt için

30 g mayıs papatyası, 100 ml susam yağı ve 100ml kantaron yağına eklenir. Cam yağ kavanozu bir saat boyunca çok sıcak su banyosunda (benmari yöntemi) bekletilir ve süre sonunda iyice çalkalandıktan sonra, tülbentten geçirile-rek süzülür. Yağa batırılan pamukla yüz iyice temizlenir..

17.08.2006


İki haftalık bebeğiniz neler yapabilir?

"Bebek kollarını ve bacakları hafif bükülmüş olarak yatar.

"Bu dönemde emme, yakalama, arama gibi yeni doğan dönemine ait refleks-ler (otomatik hareketler) bebeğin tek hareketleri olabilir.

"Zaman zaman bakışınızı yakala-yıp size bakabilir. Bu durumda ona bakarak, gülümse-yerek, başınızı sallayarak cevap vermeye çalışın.

"Bulanık görür. 20-25 cm mesafeyi seçebildiği için, onu tutanı çok rahat görebilir.

"Henüz başını kaldıramaz, yatarken dönemez ve oturamaz.

"Sakin olduğu kısa dönemler olacaktır; bu dönemlerde ona şarkı söyleyin, konuşun, evde gezinin."

Fatma KARAKISA

17.08.2006


Kayısı reçeli

Malzemeler:

"1 kg. kayısı,

"1 kg. tozşeker,

"1 adet limon,

"3 su bardağı soğuk su

Yapılışı:

1.Kayısıları güzelce yıkayıp ikiye bölün ve çekirdeklerini çıkarın.

2.Şekeri suyla kaynatın. Kıvamı koyulaşmaya başlayınca içine kayısıları ekleyin.

3.Bir taşım (20 dakika kadar)daha kısık ateşte kaynattıktan sonra ateşten alın.

4.Ertesi gün kayısılar suyunu salacağı için kaynamaya başladıktan sonra 15 dakika kadar daha kaynatın. Bir yandan da üzerindeki köpükleri delikli bir kevgirle alabildiğiniz kadar alın.

5.Reçel istediğiniz kıvama geldiğinde limon suyunu sıkın ve bir-iki dakika daha kaynatıp ateşten alın.

Önemli not:

Reçelin kıvamını alıp almadığını anlamak için, çok basit bir yöntem mevcut.

Bir kaşık reçeli soğuk bir tabağa alı-yorsunuz. Şayet reçel, bir dakika içinde katılaşıyorsa, reçeliniz olmuş demektir. Soğuduktan sonra kavanozlara alınabilir. Afiyet olsun.

17.08.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004