Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 24 Eylül 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dünya

 

Irak’ta direnişçi sayısı artıyor

ABD’li senatör Joseph Biden, Irak’taki çeşitli mezheplere mensup silâhlı milislerin oranının giderek arttığına işaret ederek, şiddet döngüsünün yönünü değiştirecek bir planın mutlaka bulunması gerektiğini söyledi. Geçtiğimiz günlerde Irak’taki incelemelerini tamamlayarak hazırladığı raporlarla ülkesine dönen Senato Dışişleri Komisyonu Üyesi Senatör Joseph Biden, Irak’ta farklı mezheplere mensup silahlı milislerin oranında önemli bir artış olduğunu söyledi.

Sık sık ABD Başkanı George W.Bush’un Irak politikalarını eleştirmesiyle tanınan Biden, Irak raporuna ilişkin yaptığı açıklamada, milis grupların oranındaki artışın ülkedeki şiddeti körüklediğine dikkat çekti. Biden’ın Başkan Bush’a sunduğu Irak raporunda Şii ve Sünni milisler arasındaki şiddet olaylarının sayısının, isyancı grup ve yabancı teröristlerin saldırılarını geçtiği kaydedildi. Senatör Biden şiddetin ana unsurunun mezhep çatışmalarına katılan milisler olduğunu iddia ederken, gençlerin işsiz olduğuna dikkat çekilen rapora göre, milislerin bu kişilere düzenli maaş ve silâh temin ettiği, bu yüzden de saldırıların durdurulamadığı belirtildi. Senatör Joseph Biden raporunda, Amerikan kuvvetlerinin Irak’tan geri çekilmeye başlaması gerektiğine de işaret ederken, 2007 yılı sonunda askerlerin büyük bölümünün ABD’ye dönmesi gerektiğini vurguladı. Geçtiğimiz günlerde Şii İttifakı’nın meclise sunduğu, ancak parlamentodaki Sünni gruplarla bazı laik blokların reddettiği federalizm önergesini de destekleyen Biden, Irak’ın federal bölgelere bölünmesinin şiddeti azaltacağını, ülkenin bütünlüğünü koruyacağını ve barışı sağlayacağını savundu.

Amerikalı Senatör, “İşlerin kötüye gittiği düşünülürse, bölgesel bir savaşa dönüşebilecek bir iç savaş çıkabilir ve Ortadoğu’nun merkezinde aşırı uçlara uygun bir ortam çıkarılmış olur” diyerek, Irak’ta yükselen etnik tansiyonun boyutlarını ortaya koydu. Senato Dışişleri Komisyonu Üyesi Senatör Joseph Biden, Irak hükümetinin güvenliği sağlayamaması ve ülkeyi yönetememesi durumunda bir gün Irak ordusunun yönetimi devralmasının söz konusu olabileceğini belirtti.

Joseph Biden, 2006 yılının Ocak ayında Washington yönetimine Irak’ın Kürtler, Şiiler ve Sünniler arasında üçe bölünmesini öngören bir plan sunmuş, bu plan Bağdat’taki merkezi hükümetin gündemini uzun süre meşgul etmişti.

/ BAĞDAT

24.09.2006


 

Bağdat Ramazan’a kanlı girdi

Bağdat’ta meydana gelen patlamaya bombalı saldırının yol açtığı ve ölenlerin sayısının 26 olduğu bildirildi.

Bir benzin istasyonu yakınında düzenlenen saldırıda ölü sayısının daha da artmasından endişe ediliyor. Polisin açıklamasına göre, başşehrin Şiilerin çoğunlukta olduğu Sadr mahallesinde bir benzin istasyonu yakınında düzenlenen saldırıda 24 kişi de yaralandı. Bazı kaynaklar, saldırının bomba yüklü araçla düzenlendiğini, bazı kaynaklar da bombanın bir gaz tankeri yakınındaki bir varilin içine yerleştirildiğini söyledi. İnsanların yakıt almak için istasyonda beklediği sırada düzenlenen saldırıda, bombanın infilak etmesiyle gaz tankerinin de patladığı kaydedildi.

Öte yandan Irak’taki, Ensar El Sünnet örgütünün liderinin yakalandığı bildirildi. Devlet televizyonunun haberinde, Ensar El Sünnet örgütü lideri Muntasir El Ciburi ve iki yardımcısının Bağdat’ın kuzeyinde yakalandıkları bildirildi.

El Kaide’nin en önemli müttefiklerinden olan örgütün liderinin, Bağdat’ın yaklaşık 80 kilometre kuzeyindeki Mukdadiye’de ele geçirildiği kaydedildi.

/ BAĞDAT

24.09.2006


 

“Bin Ladin öldü” iddiası

Fransa’da bir yerel gazetede, Fransız gizli servis raporuna dayanıldığı belirtilerek, El Kaide örgütünün lideri Usame Bin Ladin’in geçen ay Pakistan’da tifodan öldüğü haberi yer aldı.

L’Est Republicain gazetesi, 21 Eylül tarihli bir gizli servis raporunun kopyası olduğunu kaydettiği bir belge yayımladı ve bu raporun aynı gün Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Başbakan Dominique de Villepin ile içişleri ve savunma bakanlarına gösterildiğini duyurdu. Gazeteye göre, belgede, “Genelde güvenilir bir kaynağa göre Suudi Arabistan servisleri Usame Bin Ladin’in öldüğüne kani” denildi. Fransız gizli servisinin baş harfleriyle “gizli savunma” mührü bulunan belgede, Suudilerden toplanan istihbarata göre, El Kaide liderinin 23 Ağustosta Pakistan’dayken geçirdiği ağır tifodan öldüğü ifadesi yer aldı. Belgede, Suudi Arabistan’ın, Bin Ladin’in öldüğü istihbaratını ilk olarak 4 Eyülde aldığı ve resmi bir açıklama yapmadan önce daha fazla ayrıntı almak için beklediği kaydedildi.

Öte yandan, Reuters ajansı, görüşlerine başvurulan Chirac ve Villepin’in büroları tarafından açıklama yapılmadığını, Pakistan İçişleri Bakanlığının üst düzey bir yetkilisinin de “Usame Bin Ladin’in öldüğüne ilişkin bilgimiz yok” dediğini duyurdu. Suudi Arabistan doğumlu Bin Ladin’in, 2001 sonunda ABD öncülüğündeki güçler Taliban’ı devirinceye kadar Afganistan’da üslendiği kaydediliyor. Amerikan ve Pakistan yetkilileri, sürekli, Bin Ladin’in daha sonra da Afganistan ve Pakistan’ın dağlık sınır bölgesinde saklandığına inandıklarını söylemişti.

/ PARİS

24.09.2006


 

Papa’nın güvenliği Türk polisine emanet

İtalya’da Romano Prodi liderliğindeki merkez-sol hükümet, Kasım sonunda Türkiye’yi ziyaret etmeyi planlayan Papa 16. Benediktus’un güvenliğinin nasıl sağlanacağına ilişkin tartışmalara tepki gösterdi.

Resmi bir ziyaret için ABD’de bulunan İtalya Dışişleri Bakanı Massimo D’Alema, New York’taki basın toplantısında, Papanın Türkiye’ye yapacağı seyahatin İtalyan hükümetinin bir meselesiymiş gibi algılanmasına tepki gösterdi.

D’Alema, Papanın Türkiye seyahati sırasında karşı karşıya kalabileceği güvenlik sorunlarına ilişkin bir soruya, ‘’Papa Türkiye’de tehdit altında diyerek İtalyan hükümeti üzerinde spekülasyon yapılmasını anlamıyorum’’ cevabını verdi.

‘’Papanın güvenliği için tabii ki kaygılıyız. Ama nereye gideceğine biz karar veremeyiz’’ diyen D’Alema, şöyle konuştu: ‘’Tehlikelerin bolca olduğu bir zamanda yaşıyoruz. Papanın güvenliğini sağlama yükümlülüğü kimdeyse, bu işi en iyi biçimde yapacaklarından eminiz. Papa bizim ülkemizdeyken bu görev bizdedir. Nitekim bu görevi de en iyi biçimde yapıyoruz’’. Çarşamba günü ABD’ye yaptığı seyahat sırasında aynı soruyla karşılaşan Prodi de, ‘’Ben hiç bir şey bilmiyorum. Bu konuda bilmemi beklediğiniz nedir? Papa’nın güvenlik işini muhafızları bilir’’ demişti. Prodi’nin bu sözleri İtalya merkez sağınında tartışmalara ve eleştirilere yol açmıştı. Prodi, tepkiler sonrasında yaptığı ek açıklamada ise, ‘’Sözlerim kasten çarpıtıldı. Benim ne demek istediğim son derece açık. Papanın güvenlik meselesi, tabii ki Türk polisinin işi olacaktır. Böyle bir seyahatte güvenliği, davet sahibi olan ülke sağlar’’ diye konuşmuştu.

/ ROMA

24.09.2006


 

Bush: Karzai ve Müşerref’in cesaretine hayranım

ABD Devlet Başkanı George W. Bush, Afganistan ve Pakistan devlet başkanları Hamid Karzai ve Pervez Müşerref’i övdü.

Bush, bu iki devlet başkanını “cesur liderler” olarak nitelendirdi ve bunlara ABD tarafından yardım edilmesi gerektiğini söyledi. ABD Başkanı, haftalık radyo konuşmasında, “Haftaya Beyaz Saray’da 2 cesur lideri, Afganistan Devlet Başkanı Karzai ve Pakistan Devlet Başkanı Müşerref’i ağırlayacağım” dedi. Bush, bu iki liderin de terörizm ve aşırılıklarla mücadele ettiklerini ifade etti. Haftaya Bush, Karzai ve Müşerref arasında üçlü bir görüşme yapılacak.

/ WASHINGTON

24.09.2006


 

Lübnan ordusu İsrail sınırında

Lübnan ordusu, BM barış gücü askerlerinin desteğinde Güney Lübnan’da ilk kez İsrail sınırında mevzilendi.

Lübnan ordusundan bir yetkili, bir zırhlı bölükle bir piyade birliğinden oluşan 200 askerin, İsrail sınırını oluşturan mavi hattın batı kesimindeki iki noktada mevzilendiklerini belirtti. Lübnan’daki geçici BM gücüne (UNIFIL) bağlı Gana askerlerinin eşlik ettiği Lübnan askerleri, İsrail ordusunun çekilmesinin ardından onlarca yıldan sonra ilk kez sınıra konuşlanıyor.

Sınırın öte yakasındaki İsrail mevzilerine 100 metre uzaklıktaki iki noktada oluşturulan Lübnan mevzilerinin kalıcı olduğu belirtiliyor. Lübnan askerlerinin ayrıca sınırın orta kesimlerindeki Hula, Markaba ve Mayıs El Cebal noktalarında da mevzilendiklerini kaydeden Lübnan ordu sözcüsü, İsrail ordusunun, Nakura’ya 30 kilometre uzaklıktaki sınırın batı kesiminde bulunan Marvahin’i hala elinde tuttuğunu söyledi.

/ NAKURA

24.09.2006


 

Rusya Müftüsü: Papa’nın sözleri kasıtlı

Rusya’da görev yapan Müftü Ravil Gainutdin, Papa 16. Benedict’in sözlerinin ve daha önce Hollanda’da ortaya çıkarılan ve Hz. Muhammed’e karşı hakaret içeren karikatürlerin, İslâm dinine karşı planlanmış birer saldırı olduklarını iddia etti.

İslâm dinine karşı planlanmış saldırılar gerçekleştirildiğini iddia eden Rusya Müftüsü Ravil Gainutdin, Papa 16. Benedict’in sözlerinin ve daha önce Hollanda’da yayınlanan karikatürlerle ortaya çıkan krizin, maksatlı olduğunu ileri sürdü. Gainutdin, “Tüm bunlar bilinçli olarak atılan adımlar ve kesinlikle dil sürçmesi ya da hata değil” dedi. İslam’a karşı olarak saldırıların 3 formda gerçekleştirildiğini söyleyen Gainutdin, “İslam’a karşı saldırılar, askeri güç, politika ve dini liderlerin kullanılması ile 3 şekilde ortaya konuldu. Bunların tamamını İran, Irak, Afganistan saldırıları, karikatür krizi ve son olarak da Papa Benedict’in sözlerinde açık bir şekilde gördük” dedi.

/ MOSKOVA

24.09.2006


 

301’i destekleyenler AB’yle bütünleşmeyi istemeyenler

Yazar Elif Şafak, TCK’nın 301’inci maddesini destekleyenlerin, Türkiye’nin AB’yle bütünleşme sürecinin raydan çıkmasını sağlama peşinde olduğunu söyledi.

Türklüğe hakaret suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk celsesinde beraat eden Şafak, bu konudaki tartışmaları İtalya’da yayımlanan La Repubblica gazetesine değerlendirdi.Şafak, La Repubblica’daki demecinde, “301. maddeyi destekleyenler, Türkiye’nin Avrupa Birliği’yle bütünleşme sürecinin raydan çıkmasını sağlama peşindeler. Farklı düşünenler karşısında kendini dışa vuran bir linç kültürü var” dedi. Elif Şafak, kendisi beraat etmekle birlikte daha pek çok kişinin aynı maddeden yargılandığını da hatırlatarak, “Ortada altmışa yakın dava var. Diğer insanlar da benzer suçlamalardan kurtulmadıkça kendimi rahat hissedemem” diye konuştu. Şafak, La Repubblica’daki söyleşide, 301. maddenin Büyük Hukukçular Birliği Başkanı avukat Kemal Kerinç’in önderliğindeki küçük bir grup tarafından desteklendiğini söyldi. Şafak, “301. maddeyi kimler destekliyor?” sorusunu şöyle cevapladı: “Aşırı milliyetçilerden oluşan bir grup avukat. Başlarını Kemal Kerinç çekiyor. Siyasi retoriği büyük bir malzeme olarak kullanıp, ülkenin enerjisini heba ediyorlar. İyi Türkiye buna layık değil.” Şafak, “iyi Türkiye” tanımlamasıyla neyi kastettiğine ilişkin soruya karşılık olaraksa “Sivil toplum. Medyanın, mesleki kuruluşların büyük kesimi, okullar... Tüm bunlar, ilerlemeyi mümkün kılan bir rol oynayarak, Avrupa’ya eklemlenmiş daha iyi bir ülke için mücadele veriyorlar” dedi.

/ ROMA

24.09.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004