Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 28 Kasım 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

‘Türkiye özgürleşebilir mi?’

Bundan üç buçuk yıl önce yine bu başlıkla bir yazı yazmıştım. Bu adı taşıyan bir kitabım da var. Elbette başka birçok yazar da bu ana temayla ilgili çok şey yazdı şimdiye kadar. Demek ki Türkiye’nin temel sorunu hiç değişmiyor: Türkiye özgür bir ülke değil ve bu gidişle özgürleşebileceği de kuşkulu.

Türkiye’nin özgürlüksüzlüğe neredeyse mahkûm olmasının birçok nedeni var. Bunların bazılarına zaman zaman ben de dikkat çekiyorum. Resmî eğitim ve öğretim sisteminin niteliği bunların baş sıralarında yer alıyor. Türkiye’de sadece ilk ve ortaöğretim değil, üniversite sistemi de özgürleştirici olmaktan -başka bir ifadeyle ‘fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür’ nesiller yetiştirmekten- çok uzak. Dogmatik ve skolastik karakteriyle bu sistem hem özgürlüğe karşı işlemektedir hem de çocukların ve gençlerin aklî ve duygusal melekelerini dümura uğratmaktadır.

İlk ve orta dereceli okullardaki kültür derslerinde bir yandan çocukların zihinleri tek yanlı, eksik veya yanlış bilgilerle doldurulmakta, bir yandan da kendilerine belletilenlere sorgusuz-sualsiz inanmaya ve itaat etmeye şartlandırılmaktadır. Bu şartlarda çocuklar özellikle Cumhuriyet tarihiyle ilgili olarak kendilerine öğretilenleri sorgulanmaya, düzeltilmeye ve derinleştirilmeye açık birer ‘bilgi’ olarak değil de iman edilmesi gereken iláhî hakikatler olarak içselleştirilmektedir. Bu sürecin sonunda gençlerin kişiliği üzerinde etki bırakan neredeyse tek şey, üzerinde düşünülmeden ezbere tekrarlanan basma-kalıp yargılar ve sloganlar olmaktadır. Bütün ‘çağdaşlık’, ‘akılcılık’ ve ‘aydınlanmacılık’ iddialarına rağmen bu eğitim tarzı insanlarımızda skolastik bir zihniyeti besleyip büyütmektedir.

Bu o kadar etkili bir mekanizmadır ki, o gençlerin çoğu ‘yetişkin’ haline geldiklerinde bile aynı psikolojiyi korumakta ve alıştırıldığından farklı bir söz veya düşünceyi duyduklarında, kişiliklerine saldırılmışçasına şiddetli ve otomatik tepkiler vermektedirler. Çünkü okulda kendilerine belletilenler öylesine kişiliklerinin bir parçası haline gelmiş oluyor ki ileriki yaşlarında bile farklı görüşlerle karşılaşmaları onlarda adeta ekzistansiyel bir kriz yaratmaktadır. Oysa onlar profesör, rektör, gazeteci, köşe yazarı, avukat, doktor vb. olarak kendilerini ‘aydınlanmış’, ‘çağdaş’ ve ‘ilerici’ aydınlar sanmaktadır.

Bu sonucu yaratan sadece ilk ve orta öğretimin yapısı değildir. Ne yazık ki, Türkiye’de üniversiteler de aynı şartlandırma sisteminin bir parçasıdır. Atillá Yayla’ya kendi üniversitesinin reva gördüğü muamelenin açıkça gösterdiği -esasen Yükseköğretim Kanunu’nun amaç maddesinden de açıkça anlaşılabileceği- gibi, Türkiye’de üniversiteler bağımsız araştırma ve eğitim kurumları olmaktan çok, ‘devletin ideolojik aygıtları’ olarak işlev görmek üzere tasarlanmışlardır. Elhak öyle de işlemektedirler.

Nitekim, bugün üniversite forumlarında bile özellikle Türkiye’nin rejimiyle ilgili olan herhangi bir meselede resmî doğruları sorgular bir tarzda konuşamazsınız. Cumhuriyet tarihiyle ilgili olarak, ilköğretimdeki hassasiyetler ne ise aynısı üniversitede de geçerlidir. Devlet zaten bunu zorunlu ‘Atatürk İlkeleri ve İnkıláp Tarihi’ dersleriyle resmîleştirmiş ve garanti altına almıştır. Ayrıca 12 Eylül’den sonra bu işin mebzul miktarda ‘Enstitüler’i de kurulmuştur ve bunlar epey bir süredir resmî tarih dogmasını akademik uslûbu andırır bir tarzda yeniden üreten ‘tez’lerin sahiplerine akademik payeler vermektedir.

Öyleyse bu eğitim ve üniversite sistemi değişmeden, özellikle de üniversiteler özgürleşmeden Türkiye özgürleşemez.

Star, 27.11.2006

Mustafa ERDOĞAN

28.11.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Kemalizmin Erke dönergeci

  ‘Türkiye özgürleşebilir mi?’

  Prof. Atilla Yayla raporu

  Orhan Pamuk: Atatürk’ün etkisiyle kültürümüze uzak kalmıştım, Mevlâna ile keşfettim


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004