|
|
|
| |
Fiji’de darbe, Başbakan direniyor |
Güney Pasifik’teki ada ülkesi Fiji’de geçen haftadan bu yana başbakanın istifası talebiyle darbe tehdidinde bulunan ordu, sabah ülkenin ana kurumlarına baskınlar düzenleyerek başkent genelinde yollara barikatlar kurdu. Başbakan Laisenia Karase istifa etmeyeceğini bildirdi.
Başbakan Laisenia Karase, Fiji radyosuna yaptığı açıklamada, ağır silahlı askerlerin ikametgahını kuşatmasıyla ev hapsinde olduğunu belirterek ordunun darbe düzenlediğini, ancak istifa etmeyeceğini bildirdi. Ajanslara da telefonla açıklama yapan Karase, istifa etmeyeceğini, görevinden alınabilmesi için zor kullanılması gerekeceğini söyledi. Karase, ‘’Hiçbir yere gitmiyorum. Fiji halkının demokratik yollarla seçilmiş başbakanıyım. Beni yerimden kıpırdatmak için güç kullanmak zorundalar’’ dedi. Karase, Associated Press televizyonu ve Fiji’deki bir yayın organıyla yaptığı söyleşide, ordunun yaptığını, “anayasaya tecavüz” sözleriyle değerlendirdi ve “Ülkeyi rezil ettiler, doğru düşünen tüm insanlar ayağa kalkacak ve barışçı yollarla demokrasimiz için savaşacak” diye konuştu.
|
|
/ SUVA
06.12.2006
|
|
| |
Batının umursamazlığı |
İngiltere’de yayınlanan günlük ekonomi ve siyaset gazetesi Financial Times, Türkiye ile AB arasında bugün gelinen noktada yaşanan sorunların Türklerin “sivriliğinden” ziyade Batının umursamazlığından kaynaklandığını yazdı. Yazar Quentin Peel, AB’nin Kıbrıs sorununu Türkiye ile ilişkilerini etkilemeyecek şekilde çözmeyi başaramadığına işaret ederek, Kıbrıslı Türklerin hâlâ tanınmadığını ve izolasyonlarla karşı karşıya olduklarını kaydetti ve AB üyelerini Rumların blöfüne teslim olmakla suçladı.
İngiltere’de yayımlanan günlük ekonomi ve siyaset gazetesi Financial Times, Türkiye’nin AB sürecinde böyle bir “tren enkazının” ortaya çıkacağının önceden belli olduğunu yazdı.
Türkiye ile AB arasında bugün gelinen noktada yaşanan sorunların Türklerin “sivriliğinden” ziyade Batı’nın umursamazlığından kaynaklandığını belirten FT yazarı Quentin Peel, gelecek hafta 25 AB üyesinin Türkiye ile müzakerelerin Kıbrıs’taki sorunlar yüzünden kısmen askıya alınması yolunda alacağı kararın ilişkilere yeni sorunlar katacağını savundu. Kıbrıs Rum kesiminin, 2004’te Kıbrıs sorunu çözülmeden AB’ye alınmasından bu yana bir “tren kazası” potansiyelinin bulunduğunu kaydeden yazar, Kıbrıslı Türk ve Rumlar arasında kalması ihtimali daha kuvvetli olan bir anlaşmazlığın, yaşananlar yüzünden Türkiye ile AB arasında bir soruna dönüştüğüne dikkat çekti. Quentin Peel, sorunun ilişkiler üzerinde yıllar süren olumsuzluklara yol açabileceği uyarısında da bulundu. “Geçmişte böyle bir sorunu halletmek bu kadar zor olmayabilirdi” diyen yazar, “Geçmişte böyle bir durumda Türkiye, sorunun çözümü için diğer müttefiki olan Amerika’ya giderdi. Washington da gerçekten NATO üyesi olan müttefiklerine uzlaşmaya yanaşmaları için baskı yapardı. Zorlu geçen birkaç yılın ardından, ilişkiler normale dönerdi” ifadesini kullandı. Ancak bugün Ankara’nın Washington’la ilişkilerinin de en az Brüksel’le olduğu kadar zorlu bir dönemden geçtiğini savunan yazar, Irak savaşı ve PKK sorununun Türkiye’deki Amerikan karşıtlığını körüklediğini bildirdi. Türkiye’nin ne Avrupa ne de ABD için kolay bir müttefik olduğunu, ancak stratejik öneminin hep bilindiğini belirten Peel, Türkiye’nin geçmişte eski Sovyetler, şimdi de Orta Doğu için bir cephe oluşturduğunu hatırlattı.
Hem Washington hem de Brüksel ile ilişkilerdeki son bozulmanın Türkiye’nin “sivriliğinden” ziyade Batılı müttefiklerinin umursamazlığından kaynaklandığını da vurgulayan yazar, AB’nin Kıbrıs sorununu Türkiye ile ilişkilerini etkilemeyecek şekilde çözmeyi başaramadığına işaret etti. AB üyeliğinin Rumlarla Türkler arasındaki ilişkileri düzeltmek için bir sebep olarak düşünüldüğünü, ancak Annan planı için yapılan referandumlarda Türkler “Evet” derken Rumların “Hayır” oyu kullandığını hatırlatan Quentin Peel, buna karşılık Kıbrıslı Türklerin hala tanınmadığını ve izolasyonlarla baş başa olduklarını kaydetti.
|
|
/ LONDRA
06.12.2006
|
|
| |
Hahamlar El Al’ı haşladı |
İsrail’in ulusal havayolu şirketi El Al, dinen çalışılması yasak olan Şabat’ta uçunca, aşırı dindar Yahudilerin hışmına uğradı
Şabat’ın Kutsallığını Koruma Komisyonu’nu oluşturan hahamlar, “Şabat’ı ihlâl ettiği” gerekçesiyle dindarları El Al’dan uzak durmaya çağırdı. İsrail’de geçen hafta içinde, bazı belediye çalışanlarının maaşlarını uzun süredir alamamaları üzerine yapılan grevler nedeniyle El Al’ın uçuşlarının bazıları iptal edilmiş, kayıpları önlemek isteyen şirket, geçen cuma günü Şubat’ın başlamasından sonra ABD’nin Miami şehrinden İsrail’e uçuş koymuş ve cumartesi de uçuşlarını sürdürmüştü. El Al, çalışılması dinen yasak olan Şubat süresince uçuş yapmıyor. Ordu Radyosuna açıklama yapan Şabat Komisyonu Başkanı Haham Yitzhak Goldknopf, “El Al, Haredi (İsrail’de aşırı dindarlara verilen ad) toplumunu elinden kaçırmıştır” dedi. “Greve saygısızlık etmek istemediler; Ama Şabat’a saygısızlık etme konusunda bir problemleri olmadı” diye konuşan Haham Goldknopf, Yahudi veya yabancı, Haredi toplumu taşıyacak birçok havayolu şirketi bulunduğunu ve bu alternatifler üzerinde durduklarını kaydetti. İsrail Turizm Bakanı İsaac Herzog ise Haredi toplumundan Şabat’ta uçmaktan başka seçimi kalmayan El Al’ı boykot etmemelerini istedi. Herzog, “Rekabetçi bir dünyadayız, El Al cezalandırılmamalı ve anlayışla karşılanmalı” dedi. ABD’ye dün giden bir uçakta meydana gelen arızaysa Şabat’ta uçuş düzenlenmesine karşı bir “uyarı” olarak nitelendirildi.
|
|
/ KUDÜS
06.12.2006
|
|
| |
AB Komisyonundan Fransa ve Almanya’ya uyar |
AB Komisyonu, Fransa ve Almanya’dan, Türkiye’nin önüne katı kısıtlama ve tarihler koymak tercihine gitmemelerini isteyerek, bunun bir işe yaramayacağı uyarısında bulundu.
Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’in buluşmasından önce bir açıklama yapan AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’in sözcüsü Christina Nagy, Kıbrıs sorunundan kaynaklanan uzlaşmazlık çerçevesinde Ankara’ya karşı daha önce denenen baskı yöntemlerinin “hiçbir sonuç getirmediğini” hatırlattı.
|
|
/ BRÜKSEL
06.12.2006
|
|
| |
Prodi de karşı cepheye katıldı |
İtalya Başbakanı Romano Prodi, Fransa ile Almanya’nın, Türkiye’nin AB üyeliği müzakerelerinin belirli bir süre sonra yeniden gözden geçirilmesi önerisine katıldığını bildirdi.
FİNLANDİYA EKSENE KARŞI ÇIKTI
Bu arada, AB Dönem Başkanı Finlandiya Başbakanı Matti Vanhanen, limanların açılması konusunda Almanya ve Fransa’nın Türkiye’ye 18 ay süre verilmesi önerisine karşı çıkarak, AB Komisyonunun geçen hafta sunduğu önerilerin ‘’üye devletler arasında uzlaşma için iyi bir temel oluşturduğunu’’ söyledi.
|
|
/ ATİNA
06.12.2006
|
|
| |
Pervez Müşerref Keşmir’den vazgeçiyor |
Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, Hindistan’ın bazı tekliflerini kabul etmesi halinde, uğruna iki kez savaştıkları Keşmir üzerindeki iddialarından vazgeçebileceklerini söyledi.
Müşerref, bağımsız Yeni Delhi televizyonuna yaptığı açıklamada, Keşmir’deki askerlerin kademeli olarak geri çekilmesi ve yönetimin bölgeye devredilmesi çağrısında bulundu, önerdiği çizgide çözüme ulaşılması halinde iddialarından vazgeçebileceklerini belirtti. Keşmir’deki kördüğüme son vermek için 4 başlıklı bir çözüm önerisi bulunduğunu ifade eden Müşerref, askerlerin geri çekilmesi ve idarenin yerel yetkililere devredilmesinin yanı sıra Keşmir’in sınırlarında değişiklik yapılmamasını önerdi. Müşerref, sınırların, Pakistan, Hindistan ve Keşmir’in oluşturacağı mekanizma tarafından denetlenmesini istedi. Müşerref, ülkesinin, Keşmir’deki iddialarından vazgeçmeye hazır olup olmadığı sorusuna, “Bu çözüm bulursa evet” diyerek cevap verdi. Hindistan, Müşerref’in önerilerine henüz cevap vermedi. Keşmir üzerinde hak iddia eden Pakistan ve Hindistan, bağımsızlıklarını ilan ettikleri 1947 yılından bu yana üç kez savaştı.
|
|
/ ANKARA
06.12.2006
|
|
| |
Oğul Bush: Beni babam yönetmiyor |
ABD Başkanı George Bush, 41’inci başkan olan babası George Bush’a politika konularında danışmadığını savundu ve “Başkomutan benim” dedi.
Bush, anne ve babasını iki haftada bir aradığını belirtirken, “Babamla konuşmaya bayılıyorum, ama konuştuğumuz şeyler politika değil baba ile oğul arasındaki şeyler. Washington bazen zorlu bir kent olabilir ve arada bir telefonun öbür ucunda sevgi dolu bir ses duymaktan daha iyi bir şey olamaz. O yüzden anne ve babamı arıyorum” dedi. Başkan Bush, “Elbette oğulları için endişeleniyorlar. Gazetelere çok fazla ehemmiyet veriyorlar sanıyorum” diye konuştu.
|
|
/ WASHINGTON
06.12.2006
|
|
| |
İran, ABD’den takvim istedi |
İran’ın nükleer başmüzakerecisi Ali Larijani Amerikan askerlerinin Irak’tan çekilmesi için bir takvim belirlenmesinin Washington adına bir olumlu sinyal olacağını söyledi.
Ali Larijani, Dubai ziyareti sırasında yaptığı konuşmada, ABD askerlerinin Irak’tan çekilmek üzere bir takvim belirlenmesi gerektiğini kaydetti. Daha önce Irak’taki İran yanlısı Şiî parti üst düzey Amerikalı yetkililere çağrıda bulunarak Amerikan askerlerinin Irak’tan çekilmemesini ancak Bağdat’taki Irak hükümetine daha fazla yetki verilmesini istemişti.
|
|
/ DUBAİ
06.12.2006
|
|
| |
Kosova bağımsızlığa doğru yürüyor |
Kosova Meclis Başkanı Kole Berişa, Kosova’nın bağımsız olduğunu ve çok yakında bağımsızlığının resmen tanınacağına içten inandığını söyledi.
Kosova basınına göre, Meclis Başkanı Berişa’nın Kosova’nın uluslar arası topluluk tarafından gözetlenecekbir bağımsızlığa sahip olacağını, BM Kosova Geçici Misyonu (UNMİK) yerine, sayı bakımından daha küçük uluslar arası oluşumun azınlık haklarının ne şekilde uygulandığını izleyeceğini belirtti. Uluslar arası askerî gücün daha uzun bir süre Kosova’da kalacağını vurgulayan Berişa’nın, uluslar arası barış gücünün sadece Kosova için değil, bölgedeki barış açısından zorunlu olduğuna işaret etti. Meclis Başkanı Kole Berişa, Kosova’nın hala Sırbistan’ın bir parçası olduğunu düşünen bölge ülkeleriyle mücadelenin pek kolay olmadığını da vurguladı.
|
|
/ PRİŞTİNE
06.12.2006
|
|
| |
Bush yönetimi çizgi film oldu |
ABD Başkanı George W. Bush yönetimi, Comedy Central adlı Amerikan televizyon kanalında, “Küçük Bush: Amerikan Sakini” adındaki bir çizgi dizide yaramaz ilkokul öğrencileri olarak karikatürize edilecek.
“Küçük Bush” çizgi karakterinin arkadaşları arasında ise ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’i temsilen, homurdanarak konuşan “Küçük Cheney” ve ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ı temsilen, Bush’un ev ödevlerini yapan “Küçük Condi” bulunuyor.
Çizgi dizinin bir bölümünde Küçük Bush ve arkadaşları, okul yemekhanesinde Amerikan tarzı ekmek arası sosis (hot dog) yerine Orta Doğu yemeği ‘’felafel’’ çıkması üzerine yemekhane çalışanlarını, Bağdat’taki Ebu Garib hapishanesi skandalına benzer şekilde cezalandırıyor. Simpsonlar çizgi dizisinin yazarı ve prodüktörü Donick Cary tarafından hazırlanan altı bölümün, gelecek yıldan itibaren Comedy Central’da yayınlanmaya başlaması bekleniyor.
|
|
/ WASHINGTON
06.12.2006
|
|
| |
İran’dan internet tedbiri |
İran yönetimi, aralarında Amazon.com ve YouTube’unda bulunduğu bir dizi siteye engelleme uyguluyor.
Hükümetin İnternet servis sağlayıcılara ilettiği kararları doğrultusunda genişletilen engelleme, internet ansiklopedisi Wikipedia, film veritabanı IMDB.com ve New York Times gazetesinin web sitesine de uygulanıyor. Bu sitelere girmeye çalışanların karşısına, istenen sayfanın yasaklanmış olduğuna ilişkin bir mesaj çıkıyor. İran’da yabancı müzik ve filmlerin engellenmesi için genişbant internet erişimine getirilen kısıtlamalarla başlayan harekâtın etki alanı böylece genişlemiş oldu.
|
|
06.12.2006
|
|
| |
Japonlar’dan en küçük pilotsuz uçak |
Japonya Savunma Bakanlığı, ülke semalarının ve topraklarının gözetlenmesi için dünyanın en küçük ve hafif pilotsuz uçağını (dron) geliştirmeye karar verdi.
Nihon Keizai Shimbun (Nikkei-Japon borsa endeksi) gazetesinin haberine göre, 60 santimetre uzunluğunda ve 400 gram ağırlığında olacak dron, bir kâğıt uçak konseptinden yola çıkılarak üretilecek. Özel şirketlerle işbirliği içinde 5 yıl zarfında uçağı kullanıma sokmayı amaçlayan Japonya Savunma Bakanlığı, uzaktan kumanda, bilgisayar programcılığı, görüş sistemleri ve görüntü iletme yöntemleri gibi birçok teknolojiyi bir arada kullanmayı hedefliyor. Nikkei’ye göre, pilotsuz uçağın geliştirilmesi için oluşturulan bütçe bir milyar Japon Yenini (yaklaşık 12 milyon YTL) bulacak.
|
|
06.12.2006
|
|
|
|
