Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 16 Ocak 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dünya

 

Irak’ta iki idam daha

Irak’ın idam edilen devrik lideri Saddam Hüseyin’in kardeşi, eski Irak istihbarat teşkilâtı şefi Barzan İbrahim ile eski Irak Devrim Mahkemesi başkanı Awad Hamid El Bender’in asılarak idam edildiği bildirildi. Iraklı savcı Münkit el-Farun, “Hükümet yetkilileri şafaktan önce bizi arayarak, idamın yapılacağı yere birilerini göndermemizi istedi. Biz de idama şahit olması için bir savcı gönderdik. İdamlar gerçekleşti” dedi.

Irak hükümeti, Saddam Hüseyin’in dün sabah idam edilen yardımcılarından Barzan İbrahim El Tikriti’nin başının, infaz sırasında koptuğunu açıkladı. Saddam’ın yardımcıları El Tikriti ile Avad Hamid El Bender’in infazlarıyla ilgili bilgi veren hükümet sözcüsü Ali El Dabbah, Barzan İbrahim’in kafasının, TSİ 03.00’daki infaz işlemi sırasında koptuğunu söyledi. El Dabbah, düzenlediği basın toplantısında, “Barzan’ın kafası, sık rastlanmayan bir şekilde, infaz sırasında vücudundan ayrıldı” dedi. Dabbah, cesetlerin, defnedilmeleri için birkaç gün içinde ailelerine teslim edileceğini kaydetti.

Bu arada, 1980’lerde Duceyl’deki 148 Şiî’nin öldürülmesiyle ilgili dâvâda suçlu bulunan Barzan İbrahim el Tikriti ve Avad Hamid el Bender’in öz geçmişi şöyle: Saddam Hüseyin’in 14 yaş küçük üvey kardeşi Barzan İbrahim el Tikriti, 1979-1983 yılları arasında korkulan Mukhabarat istihbarat servisinin şefliğini yaptı. Duceyl dâvâsındaki tanıklar, Barzan İbrahim’in işkenceyi üzüm yiyerek seyrettiğini ve sorgulama binasında insan eti için et öğütücü bulunduğunu belirttiler. 1988-1997 yılları arasında Cenevre’de Irak’ın BM büyükelçisi olarak görev yapan Barzan İbrahim, burada ‘’Saddam’ın Batı’daki bankacısı’’ unvanıyla zarif takım elbiseli adam olarak tanındı.

2003 yılının nisan ayında ABD birlikleri tarafından yakalanan Barzan İbrahim, ABD’nin Irak’ta en çok arananlar listesini temsil eden oyun kartlarında 5’li sinek olarak yer aldı. Barzan İbrahim, istihbarat şefi olarak toplu katliâm ve işkence emri vermekle ve insan hakları ihlallerinde bizzat yer almakla suçlandı. Barzan İbrahim’in kızı, Saddam Hüseyin’in büyük oğlu Uday ile 1993 yılında evlendi, ama Uday kızı daha sonra reddetti ve babasına gönderdi.

55 yaşında idam edilen Barzan İbrahim, kanser hastasıydı ve duruşmalarda kendini savunurken, ‘’Ellerim Musa’nın elleri kadar temiz. Ellerimde kan yok’’ diyordu.

AVAD HAMİD EL-BENDER

Eski Irak devrim mahkemesi başkanı Avad Hamid El-Bender (61) ise genellikle acele idamlarla sonuçlanan göstermelik mahkemeler yapmakla suçlandı.

Bender, 1982’de Saddam’a yönelik başarısız suikast girişimini ardından öldürülen 148 Şiî’nin bir çoğunun mahkemesinde hakim olarak görev aldı. Bender’e yönelik suçlamalar arasında, idama mahkum ettiği sanıklar arasında yasal olarak idam edilemeyecek olan 18 yaşın altındaki kişilerin bulunduğu belirtiliyor.

Bu arada, Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barrosso ve İtalya Başbakanı Romano Prodi, Saddam Hüseyin’in üvey kardeşi, eski İstihbarat Şefi Barzan El Tikriti ve eski Devrim Mahkemesi Başkanı Avad Ahmed El Bender’in idam edilmesini kınadı. Roma’da bir araya gelen iki lider, ölüm cezasına karşı olduklarını yineleyerek, Tikriti ve Bender’in idamını kınadı.

/ BAĞDAT

16.01.2007


 

ABD Saddam’la anlaşmıştı

Rusya eski başbakanı Yevgeni Primakov, Saddam Hüseyin’in, Irak’a müdahale öncesinde ABD ile anlaşmaya vardığını ve bunun Amerikalıların direnişle karşılaşmadan Irak’ı işgal etmelerine imkân sağladığını ileri sürdü.

Rusya’nın eski başbakanı Yevgeni Primakov, Irak’ın devrik devlet başkanı Saddam Hüseyin’in son sözünü söylemesine imkân vermeyecek kadar hızlı biçimde idam edildiğini söyledi. Rossia kanalına dün açıklamalarda bulunan eski başbakan, “Saddam Hüseyin, son sözünü söylememesi ve başında bulunduğu rejimle Washington’un sürdürdüğü ilişkiler hakkında başa iş aşabilecek nitelikte bilgileri açıklamaması için idam edildi. Eğer Saddam Hüseyin her şeyi söyleseydi, şu andaki ABD Başkanı büyük sıkıntıya girerdi” ifadesini kullandı. Bir Arap dünyası uzmanı olan ve Saddam Hüseyin ile geçmişte iyi ilişkilere sahip olduğu bilinen Primakov, 1980’li yıllarda İran’dan gelen dinci tehdide karşı gelmenin yollarını arayan ABD ile Irak arasındaki askerî işbirliğine atıfta bulundu. Dışişleri bakanlığı görevinde de bulunan ve Amerikan-İngiliz müdahalesinden önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in talebi üzerine Irak’ı 2 kez gizlice ziyaret eden Primakov, Saddam Hüseyin’in Irak’a müdahale öncesinde ABD ile anlaşmaya vardığını ve bunun Amerikalıların direnişle karşılaşmadan Irak’ı işgal etmelerine imkân sağladığını da ileri sürdü. Saddam Hüseyin, Duceyl dâvâsında idam cezasına çarptırılmış ve 30 Aralıkta asılarak idam edilmişti. Aynı dâvâda Saddam Hüseyin gibi idama mahkûm olan Barzan El Tikriti ile Avad El Bender’in cezaları da dün sabah erken saatlerde infaz edildi.

/ MOSKOVA

16.01.2007


 

Irak, ABD’den İranlı diplomatları istedi

Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, ABD’den Amerikan askerlerince gözaltına alınan 5 İranlıyı serbest bırakmasını istedi.

Zebari, CNN televizyon kanalına yaptığı açıklamada, eğer masumlarsa gözaltındaki İranlıların serbest kalmalarını sağlamak amacıyla Irak’taki Amerikan büyükelçiliği ve çok uluslu gücün komutanlığıyla temasa geçtiklerini belirtti. Zebari, Irak’ın gözaltındaki 5 İranlıyla ilgili yürütülen soruşturmada “yakalayan taraf” olmadığının da altını çizdi. ABD, perşembe günü Irak’ın Erbil kentinde Amerikan ordusu tarafından gözaltına alınan İranlıların, Irak ve ülkedeki koalisyon güçlerini hedefleyen faaliyetlerle yakından ilintili olmalarından şüphe edildiğini açıklamıştı.

Gözaltındaki İranlıların Devrim Muhafızları ile bağlantılı olduğunu bildiren ABD Dışişleri Bakanlığı sözcü yardımcısı Tom Casey de, “Irak’ta Amerikan askerlerinin baskın yaptığı bina ile Devrim Muhafızları ve Irak’ta şiddet olaylarına sebep olan diğer İranlı unsurlar arasında bağlantı olduğu yolunda bilgiler bulunduğunu” söylemişti. Amerikalı yetkililer ayrıca, gözaltına alınan 5 İranlının diplomatik pasaport taşımadığını bildirmişti. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Sean McCormack, “Gözaltındaki kişiler, diplomatik pasaport taşımıyor, normal pasaportları var” demişti.

Amerikan ordusunun baskınına uğrayan binanın da diplomatik statüsü bulunmadığını söyleyen McCormack, “Irak topraklarında, İranlıların kullandığı, oturduğu bir binaydı. Resmi diplomatik bir statüsü yoktu” diye konuşmuştu.

Bağdat’taki Iraklı yetkililer, binanın bir irtibat bürosu olduğunu söylemiş, Tahran da operasyonu konsolosluklarından birine yönelik saldırı olarak değerlendirmiş, operasyon Washington ve Tahran arasında yeni bir gerginliğe neden olmuştu.

/ WASHINGTON

16.01.2007


 

Nejad: ABD başarısızlığını örtbas etmeye çalışıyor

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, ABD’nin ‘’Irak’taki başarısızlıklarını’’ İran, Iraklı direnişçilere madde destek vermekle gizlemeye çalıştığını söyledi.

Devlet Başkanı Hugo Chavez ile resmi temaslarda bulunmak üzere Venezuela’yı ziyaret eden Ahmedinejad, Chavez ile görüşmesinden önce, gazetecilerin, ‘’ülkesinin gerçekten Iraklı direnişçilere silah ve maddi destek verip vermediği’’ şeklindeki sorularını cevaplarken, ‘’Kendi başarısızlıklarını başka şekilde örtmeye çalışıyorlar. Ancak itibarlarını kaybettiler ve bundan kurtulamazlar’’ diye konuştu.

‘’ABD’nin tavrının problemlerini çözemeyeceğini’’ söyleyen Ahmedinejad, ABD’yi Irak halkını görmezden gelmekle suçladı.

/ MANAGUA

16.01.2007


 

Talat: Mücadelemiz mayın tarlasında yürümeye benziyor

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, “bugünkü koşullarda yepyeni bir yapılanma ve yepyeni bir şartlar manzumesiyle karşı karşıya olduklarını, bugünkü mücadelenin bir mayın tarlasında yürümeye benzediğini” ifade etti ve “Bu şartlar altında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak varlığımızı ve yapımızı güçlendirme ve geliştirme mücadelesi veriyoruz” dedi.

Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük, ölümünün 23. yıldönümünde Anıttepe’deki kabri başında düzenlenen törenle anıldı. Cumhurbaşkanı Talat, törende yaptığı konuşmada, 23. ölüm yıldönümünde anmak için Dr. Küçük’ün huzurunda bulunduklarını ifade ederek, şöyle konuştu:

“Onu hasretle ve özlemle anıyoruz. Çünkü onun mücadelesi bizlere ışık tutmuş, bizlere meşale olmuş. Bugün verdiğimiz mücadelenin önderliğini bizlere kadar intikal ettirmiştir. Bugün içinde yaşadığımız koşullarda ise yepyeni bir yapılanma ve yepyeni bir şartlar manzumesiyle karşı karşıyayız. Bugün artık mücadelemiz bir mayın tarlasında yürümeye benziyor. Bu, mayın tarlasında çok etkenli, birçok uluslar arası gücün ve uluslar arası devletin katıldığı, etkilediği bir süreç. Bu süreçte Kıbrıs sorununun çözüm çabaları BM çerçevesinde devam ederken, Avrupa Birliğinin konuya müdahil ettirilme çabaları devam ediyor. Bu şartlar altında

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak varlığımızı ve yapımızı güçlendirmek ve geliştirmek mücadelesi veriyoruz. Dünyada artık daha fazla ilgi çeken, ancak buna karşın KKTC’nin meşrûiyetinin sorgulanmaya kalkışıldığı zor günler yaşıyoruz.”

/ LEFKOŞA

16.01.2007


 

İran: 10 nükleer santrala ihtiyacımız var

İran hükümet sözcüsü Gulamhüseyin İlham, ülkenin enerji ihtiyacının karşılanması için 10 adet nükleer santrala ihtiyaçları olduğunu, bu amaçla 3 bin santrifüj kurulması çalışmalarının sürdüğünü bildirdi.

İlham, haftalık basın toplantısında, BM Güvenlik Konseyinin geçen ay aldığı yaptırım kararının ardından İran’ın Natanz nükleer tesisine 3 bin santrifüj kurmaya başladığının hatırlatılarak, bu çalışmaların ne durumda olduğunun sorulması üzerine, ülkenin ihtiyacının karşılanması için 10 bin megavatlık enerjiye, dolayısıyla 10 nükleer santrala ihtiyaçları olduğunu söyledi.

/ TAHRAN

16.01.2007


 

Peştular Afgan Duvarına karşı çıktı

Afganistan’daki Peştulardan sonra Pakistan’ın sınır kasabası Çaman’daki Peştular da hükümetin sınırda güvenlik önlemlerini artırmasını protesto etti.

Hükümetin yeni kararını kınayan, hükümet karşıtı sloganlar atan iki bin dolayında Peştu, hükümetten Afganistan sınırına mayın döşeme ve telle çevirme planından vazgeçmesini istedi. Milliyetçi Ulusal Avami Partisi liderlerinden Serdar Gillani, hükümetin önlemlerinin, Taliban’ın Pakistan’a geçmesini önlemekten ziyade sınırın her iki yanında yaşayan, çoğu akraba olan Peştuları bölme amacı taşıdığını söyledi.Afganistan tarafındaki binlerce Peştu da geçen Perşembe günü yeni güvenlik tedbirlerini protesto etmişti.

/ ÇAMAN

16.01.2007


 

Etiyopya askerleri pusuya düşürüldü

Somali’ye giren Etiyopya güçlerinin evlerde tek tek silâh araması yaptığı başkent Mogadişu’da önceki gece yarım saat süren şiddetli bir çatışma meydana geldi.

Kentin kuzeyindeki Arafat bölgesinde Etiyopya askerî konvoyunu pusuya düşüren silâhlı kişilerin saldırısında iki kamyon isabet alarak yanarken, her iki taraf da kayıplar verdi.Etiyopya güçleri, Somali geçici hükümetine destek vererek ülkenin büyük bir kısmında istikrarı sağlayan İslam Mahkemeleri Birliği’ni yenilgiye uğratmıştı. Geçici hükümet Mogadişu’daki tüm silahları toplayarak şehirde hakimiyet sağlamaya çalışıyor. Bu arada Etiyopya ordusunun birkaç hafta içerisinde çekileceğini duyurduğu Somali’ye Afrika Birliği tarafından barış gücü askerleri gönderilmesi için temaslar sürüyor.

/ MOGADİŞU

16.01.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004