Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 02 Şubat 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dizi Yazı

Umut YAVUZ

Beyaz Atina, AB fonlarıyla süslenmiş

ATİNA

Makedonya’dan sonraki durağımız komşumuz Yunanistan olacak. Yunanistan, Makedonya’yı Makedonya olarak kabul etmiyor. O sebeple Makedonya’yı Eski Yugoslav Cumhuriyeti olarak adlandırıyor. Ancak Makedonlar, Yunanlılar kabul etmese de, kendilerine Makedonya demeye devam ediyorlar. Bu anlaşmazlık, Yunan sınırını geçtikten sonra da kendini gösteriyor. Zira Yunanistan kısmında, bizim Türkiye’de Öz-Makedonya olarak tabir edebileceğimiz bir mantıkla, asıl Makedonya’nın bu bölgeler olduğunu gösteren tabelâ ve haritalar mevcut.

Makedonya bölgesi, biliyorsunuz Büyük İskender’in anavatanıdır. Onun adı aynı zamanda Makedonyalı İskender’dir zaten. Hasılı kelâm biz Makedonya’yı geride bırakıp, Atina’ya doğru yolculuğa başlamıştık bile. Ancak Atina çok güneyde kalıyor. Daha yolumuz çoktu. Atina’dan önce Yunanistan’ın Larissa şehrine uğrayıp, bir şeyler yemeyi planlıyoruz. Ancak Pazar günü olduğu için, şehir ölü bir şehir gibi. Larissa büyük bir şehir aslında, ancak bizim yiyecek bir şey bulmamız epey zor oldu. Zaten bütün Avrupa gezisi boyunca en büyük sıkıntı, yiyecek bir şey bulma sıkıntısıydı.

Larissa’nın merkezinde müzeye çevrilmiş bir adet camiyi de ziyaret ettikten sonra, Atina’ya doğru yolumuza devam ettik. Larissa’dan Atina’ya giderken hemen sağ tarafınızda yükselen azametli dağlar, meşhur Olimpos Dağlarıdır. Yunan mitolojisinde, sözde tanrıların yaşadığı varsayılan bu azametli dağlar, sahiden de çok yüksek ve büyük dağlardır. Tepelerinde her daim kar barındıran bu dağları da arkamızda bırakarak, saatler sonra nihayet Atina’ya varıyoruz. Beyaz şehir Atina, daha varır varmaz büyük bir şehir olduğunu hissettiriyor. Modern bir şehir olduğu kadar, tarihî özelliklerini de muhafaza ediyor. Aslında Avrupa Birliği’ne girmesiyle şehrin bu kadar güzelleştiğini biliyoruz. Daha önce bu kadar alımlı değildi şüphesiz. Ancak AB fonlarından aktarılan paralarla şehir yeniden mamur hale getirilmiş.

Özellikle antik Plaka semtinde bulunan meşhur Akropolis’ten şehre şöyle bir baktığınız zaman, kayalıklar ve tepecikler arasında şehrin beyaz köpüklü bir deniz gibi uzandığını görebilirsiniz. Atina, iklimi ile Ege illerimize çok benzemektedir. Yunanistan genel olarak bütün Balkan ülkelerinden farklıdır. Bir kere yeşil örtü, burada yerini kayalık ve çorak arazilere ve zeytin ağaçlarına bırakırken, iklim olarak tam anlamıyla bir Akdeniz iklimi özelliği gösterir. Bu sebeple daha bir hafta önce bulunduğumuz Balkan şehirlerinde soğuk ve kapalı havalar hakimken, Atina’da tıpkı Türkiye gibi yüksek sıcaklıklarla karşılaşırsınız.

Atina şehri, ismini mitolojideki sözde savaş tanrısı Athena’dan almaktadır. Avrupa’nın ibadete açık camisi olmayan tek başşehri olan Atina’ya, bugünlerde bir cami yapılacağı söyleniyor.

4 milyon nüfusa sahip olan şehirde, sadece Plaka semtini gezmek birkaç gününüzü alabilir. Zira antik çağların ve Yunan medeniyetinin bütün mirası burada bulunuyor.

Osmanlı döneminde bir tek Plaka semti varmış. Bilhassa Akropol’ün hemen altındaki mahalle, Atina’nın istisnasız en güzel mahallesi. Daha aşağıda da Roman Agorası denilen yer bulunuyor. Suriyeli bir astronomun yaptırdığı gizemli “Rüzgâr kulesi”, zamanında su ve rüzgârla ilgili deneylerde kullanılmış. Elbette, yeraltı suları da var Atina’da. Kulenin biraz ilerisinde Fethiye Camii var, Fatih Sultan Mehmet için yapılmış. Hemen yanındaki Roma Agorası’nda ayakta kalan son dört sütun ise, Agora’nın giriş kapısıymış bir zamanlar.

Plaka’da kazara bir merdiveni takip edecek olursanız, şehrin en güzel manzaralarının yer aldığı Akropolis’e çıkmanız işten bile değildir. Uzaktan görünümü bile yürekleri kıpır kıpır eden Akropol Tepesine çıkmak, oradan Atina’yı seyretmek, yüzyıllar öncesine gitmek gibi. Burası şehir devletinin yönetildiği yerler aynı zamanda. Akropol’ün biricik süsleri Athene tapınağı, Erechteum ve Parthenon. Zamanının dev tapınağı, milattan önce dördüncü yüzyılda yapılmış olan Parthenon, sırası ile kilise ve cami olarak kullanılmış. İki yönlü olarak, yanlarda 17 kolonun taşıdığı tapınak, harika mimarîsiyle göz kamaştırıyor. 159.5 metre boyunca içini süsleyen figürler, eski savaşları gösteriyormuş. 1687’deki patlamadan sonra ne kaldı ise, Akropol Müzesi’nde sergileniyor.

Akropol’ün hemen aşağı kısmında, dünyanın ilk tiyatrosunun kalıntılarını görmeniz mümkündür. 3 bin yıllık geçmişe sahip olan Atina şehrinde, medeniyet tarihinin bir çok kalıntıları ayaklarınızın altındadır ve Atina’nın adeta her tarafı bir ören yeridir.

Plaka’nın yakınlarında bulunan ve Agora denilen antik meydanda, felsefenin temelleri atılmıştır. Burada Agora Müzesi’yle birlikte, bir de Antik Yunan’ın en eski kilisesi Theseion bulunmaktadır. En eski antik Yunan tiyatrosu ise Dionysos tapınağında bulunmaktadır. M.Ö. V. yüzyılda inşa edilen tiyatroda Aristofanes’in komedileri ile Euripides ve Sofokles’in trajedileri sahneleniyordu. Tiyatronun seyirci kapasitesi 17 bindi.

Bir de Akropol’den de görülebilen Odeon Erode adlı amfi tiyatro var. M.Ö. 161’de inşa edilen bu mekân halen Atina Festivali’ne ev sahipliği yapıyor. İlk olimpiyat oyunlarının düzenlendiği stad olan Stad-Panathinaikos da ziyaret edilmelidir. Bunun yanında bir zamanlar Yunanistan’ın en büyük tapınağı olan Olympia-Zeus Tapınağı’nın da bugün kalıntılarını ziyaret etmek mümkün.

Atina merkezine çok yakın bulunan Pire limanından denize girmek mümkün. Bu da Atina gibi bir metropol için önemli bir avantajdır.

Devamı yarın

Umut YAVUZ

02.02.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Dizi Yazı

  (01.02.2007) - Üsküp’te Müslümanlara ikinci sınıf muamele

  (31.01.2007) - Kosova’da Türk gücünün varlığı çok önemli

  (30.01.2007) - Osmanlı şehri Belgrad

  (29.01.2007) - Süslü bir Avrupa şehri: BUDAPEŞTE

  (28.01.2007) - Karpatlar turizmin gözdesi

  (27.01.2007) - Türkiye, Kırım’da söz sahibi olmalı

  (26.01.2007) - Romanya şantiye gibi-3

  (25.01.2007) - AB Bulgaristan’ı kalkındırıyor

  (24.01.2007) - Osmanlı orada artık azınlık

  (11.01.2007) - Türkmenler yardım istiyor

 

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004