Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 13 Nisan 2007
Mehmet Fırıncı ve Mehmet Kutlular ; Mehmet Emin Birinci'yi anlattı...indirmek ve dinlemek için tıklayınız

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

Arınç: TBMM, iradesini paylaşmaz

TBMM Başkanı Bülent Arınç, Meclis’in 84 yıldır cumhurbaşkanı seçimi yaptığını belirterek, ‘’Bu konuda TBMM’nin hiçbir kurum, kişi ya da grupla bu iradesini paylaşmayacağını’’ vurguladı.

Arınç, cumhurbaşkanı seçimi süreciyle ilgili olarak kamuoyunu aydınlatmak ve Meclisin çalışmaları hakkında bilgi vermek üzere, TBMM’de basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı seçimi konusunda yapılacak tüm çalışmaları tamamladıklarını ifade eden Arınç, önceki gün Genel Kurulda, adaylık sürecinin başladığını Başkanlık duyurusuyla resmen ilan ettiklerini hatırlattı. Bazı siyasilerin bu konuda görüş bildirmesini ya da hukuk mantığına aykırı da olsa bu iddiayı sahiplenmesinin ‘’bir dereceye kadar normal karşılanabileceğini’’ belirten Arınç, ‘’Ancak Anayasal bir kurum olan YÖK’ün özel bir toplantı düzenleyerek bu konuda görüş bildirmesini kabul etmemiz mümkün değildir’’ dedi.

Bülent Arınç, ‘’YÖK Rektörler Komitesinin cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili özel bir basın toplantısı düzenlemesi, görüşlerini açıklaması, insanları, kamuoyunu yönlendirmesi ve ardından tamamen hukuk tekniği bilgisi içeren toplantı yeter sayısı konusunda görüşler bildirmesini garipsediğini ve yanlış bulduğunu’’ söyledi.

YÖK Rektörler Komitesi Kurulması Hakkında Yönetmeliğe göre, bu komitenin sadece üniversitelerin çalışmaları konusunda önerilerde bulunabileceğini ve komitenin görevinin ise eğitim çalışmaları ile sınırlı olduğunu vurgulayan Arınç, şöyle devam etti:

‘’Buna rağmen bu komitenin cumhurbaşkanlığı seçimi gibi siyasi bir konuda görüş bildirme görevi yoktur ve bildirmesi de yanlıştır. İçinde sadece 4 tane hukukçunun bulunduğu, üyelerinin 44 tanesinin tıp uzmanı olduğu bir komitenin, toplantı yeter sayısı gibi teknik bir konuda görüş bildirmesi ise ayrıca büyük bir hatadır. Elbette üniversite rektörlerimizin birey olarak şahısları adına Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda görüş açıklaması normaldir. Bunu demokrasinin bir zenginliği sayıyoruz. Ancak kurumsal bir organ olan Rektörler Komitesinin cumhurbaşkanlığı seçimine, adayların niteliklerine, Meclisin temsil oranına, meşruluğuna, son seçim sonuçlarına dair bir bildiri yayınlaması bir tek şeyi açıkça ispat etmektedir; YÖK, bilim yuvası olmaktan çıkarılmış ve siyasi bir kurum haline getirilmiştir.

Bu, Türk eğitim ve öğretimi açısından büyük bir kayıptır. Siyasallaşmış bir kurumun tarafsızlığını ve bilimsel olma özelliğini koruması mümkün değildir. Bu tarihten itibaren YÖK’ün bilim adına, eğitim adına alacağı kararlar siyasallaştığı için her zaman şüphe ile karşılanacaktır.’’

TBMM’nin, 84 yıldır cumhurbaşkanı seçimi yaptığını vurgulayan Arınç, ‘’Bu konuda TBMM’nin hiçbir kurum, kişi ya da grupla bu iradesini paylaşmayacağını’’ vurguladı. ‘’Meclisimiz cumhurbaşkanlığı seçiminde, kim ve nereden gelirse gelsin tüm telkinleri ve müdahaleleri reddeder. Seçme hakkı üzerine hiçbir ipoteği ve şartı kabul etmez’’ diyen Arınç, Meclisin, demokrasinin sembolü ve hayat kaynağı olduğunu söyledi. Meclis iradesinin olmadığı, kabul edilmediği, meşruiyetinin tartışıldığı bir ortamda demokrasiden bahsedilmesinin mümkün olmayacağına dikkati çeken Arınç, şöyle devam etti: ‘’Biz, Meclis kararının meşruluğunun tartışılmasına asla izin vermeyiz. Bunu millet adına ve demokrasi adına yapıyoruz. Aziz milletimize bir kez daha sesleniyorum: Huzur, güven ve kararlılık içinde cumhurbaşkanlığı seçimini tamamlayacağız. Hiçbir sorun olmadan, aksaklık yaşanmadan bu seçim gerçekleşecek ve genç Cumhuriyetimizin 11. Cumhurbaşkanı seçilecektir. Meclisimiz, bu onurlu görevi yerine getirmek için hazırdır. Heyecanla, gururla ve özgüvenle yeni cumhurbaşkanımız seçilecektir. Bu seçim nedeniyle mutlu olmalıyız. Çünkü Türkiye’de kurumlar çalışıyor, Meclis görevinin başındadır, rejimimiz güvendedir, demokrasimiz işliyor ve devletimizi temsil eden yeni cumhurbaşkanımız görevine başlayacaktır. Ülkemiz kısa bir süre sonra AB üyesi olacak kadar kendini geliştirmiş, güçlenmiş ve istikrara kavuşmuştur. Yeni yüzyılla birlikte siyaset normalleşmiş, olağan dışı koşulların yaşanmadığı sürece girilmiştir. Bundan geri dönüş de mümkün değildir artık. Herkesin kendini buna göre ayarlaması gerekir.’’

/ ANKARA

13.04.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Çankaya sorularına: Kusura bakmayın

  Özkök: Ülkem için duâcıyım

  Arınç: TBMM, iradesini paylaşmaz

  YÖK parti gibi çalışıyor

  Demokrasi karşıtlarıyla bir arada olunamaz

  RTÜK, 3 milyon doların hesabını sordu

  TESUD: CHP'nin güdümünde değiliz

  Seçim, rejim sorununa dönüştürülmesin

  Almanya Büyükelçisi: AB de seçimleri merak ediyor

  Avrupa kültürüne Müslümanlar da ortak

  Mayına basan 3 asker yaralandı

  Camilerde dinî rehberlik ve danışma büroları açılsın

  Mevlânâ ve Bediüzzaman birer köprü olmuştur

  Kâinatın mayası muhabbettir

  Yargıtay, başsavcı adaylarını belirledi

  Sınırda 122 kaçak yakalandı

  Hava korsanı tutuklandı

  Kapıkule gurbetçiye hazır

  Yavru sazanlar barajlara bırakıldı

  Modern hayat stres kaynağı

  Sağlık raporu almak kolaylaştırılıyor

  Velilere tebligat


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004