Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 18 Nisan 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Lahika

ÂYET-İ KERİME MEÂLİ

Denizlerde dağlar gibi kurulmuş, akıp giden gemiler Onun varlık ve birliğine, kudret ve rahmetine işaret eder.

Rahman Sûresi: 24

18.04.2007


HADİS-İ ŞERİF MEÂLİ

Dünya için çalışmakta hırs göstermeyin. Çünkü herkes dünyada kendisi için ne takdir edilmişse ona kavuşur.

Câmiü's-Sağîr, c: 1, no: 113

18.04.2007


Hakikat-i Muhammediye (asm) hayatın hayatıdır

İ’lem eyyühe’l-aziz!

Kâinat bir şeceredir. Anasır onun dallarıdır. Nebatat yapraklarıdır. Hayvanat onun çiçekleridir. İnsanlar onun semereleridir. Bu semerelerden en ziyadar, nurlu, ahsen, ekrem, eşref, eltaf Seyyidü’l-Enbiya ve’l-Mürselin, İmamü’l-Müttakin, Habib-i Rabbü’l-Âlemin Hazret-i Muhammed’dir.

“Yer ve gökler devam ettikçe salavatın en üstünü onun üzerine olsun.”

Mesnevî-i Nuriye, s. 169

***

..küllî hakikat-ı Muhammediye (asm) hem hayatın hayatı, hem kâinatın hayatı, hem İsm-i Azamın tecellî-i azamının mazharı ve bütün zîruhların nuru ve kâinatın çekirdek-i aslîsi ve gaye-i hilkati ve meyve-i ekmeli...

Emirdağ Lahikası, s. 153

***

Öyle Muhammed (asm) ki, icmâ ve tasdiklerine mazhar olmakla, enbiya ve mürselîne siyadet ünvanını; ve ittifak ve tahkiklerini almakla, imamü’l-evliyâ ve’l-ulemâ lâkabını almıştır.

Ve öyle Muhammed (asm) ki, âyât-ı bâhire, mu’cizât-ı katıa ve secâyâ-yı sâmiye ve ahlâk-ı âliye sahibi olmakla mehbit-i vahy-i İlâhî olmuştur.

Ve öyle bir Muhammed (asm) ki, âlem-i gayb ve melekûtu seyir ve ziyaret etmekle, ervahı müşahede ve melâikeyle musahabe, cin ve insanlara irşad vazifesini almıştır.

Ve öyle bir Muhammed’dir (asm) ki, şahsiyet-i mâneviyesiyle kâinatın kemaline bir fihriste olmakla, bütün saadetlerin ve medeniyetlerin düsturlarını havi bir şeriata sahiptir. Ve öyle bir Muhammed’dir (asm) ki, âlem-i şehadette iken gaybiyattan haber verir bir beşîr ve nezîr olup bütün kuvvetiyle, kemal-i ciddiyetle ve vüsuk ile ve itminanla, yüksek bir imanla nev-i beşere karşı tevhid dinini Lâilâheillallah ile ilân ve ilâm ediyor.

Mesnevî-i Nuriye, s. 87-88

Lügatçe:

şecere: Ağaç.

anasır: Unsurlar.

semere: Meyve.

ahsen: En güzel.

ziyadar: Işıklı, parlak.

eltaf: En lâtif.

Seyyidü’l-Enbiya ve’l-Mürselin: Bütün resûllerin ve nebîlerin efendisi.

İmamü’l-Müttakin: Bütün takva sahiplerinin imamı.

Habib-i Rabbü’l-Âlemin: Alemlerin Rabbinin Habibi.

küllî: Umumî, bütün.

hakikat-ı Muhammediye: Peygamberimizin mahiyetinin hakikati.

İsm-i Azam: Allah’ın isimlerinden mânâca en kapsamlı olanı.

tecellî-i azam: En büyük tecelli.

zîruh: Ruh sahibi.

çekirdek-i aslî: Asıl çekirdek, öz.

gaye-i hilkat: Yaratılış gayesi.

meyve-i ekmel: En mükemmel meyve.

mürselîn: Resuller, Allah tarafından insanlara gönderilen peygamberler.

siyadet: Seyyidlik, efendilik.

imamü’l-evliyâ ve’l-ulemâ: Velilerin ve alimlerin imamı.

âyât-ı bâhire: Apaçık deliller.

mu’cizât-ı katıa: Apaçık ve kesin olan mucizeler.

secâyâ-yı sâmiye: Yüksek ve kıymetli seciyeler.

ahlâk-ı âliye: Yüksek ahlâk, yüce ahlâk

mehbit-i vahy-i İlâhî: Allah tarafından gönderilen vahyin iniş yeri.

ervah: Ruhlar.

musahabe: Sohbet etme.

havi: İçine alan.

beşîr: Müjdeleyici.

nezîr: Uyararak korkutan.

vüsuk: Sağlam inanma.

ilâm: Bildirme.

18.04.2007


Biatım sanadır ey Yüce Resûl!

Biatım sanadır tâ mahşere dek

Âlemlere rahmet ey yüce Resûl

Gönlümde açan biricik çiçek

Gül-ü Muhammeddir ey yüce Resûl

Karanlık gecelerin bir seherinde

Kurtuluş müjdesi var haberinde

Pervaneler gibi dönüp kabrinde

Nurunla dolayım ey yüce Resûl

Olsun riyadan arınmış yüzüm

Dilimde hakikat söyleyen sözüm

Müjdeli bahara çevrilsin güz’üm

Senin ikliminde ey yüce Resûl

Yakmasın âlemi zulmet ateşi

Muhabbetle sarsın kardeş kardeşi

On sekiz bin âlemin parlak güneşi

Nur ver dünyamıza ey yüce Resûl

Şefkatli ellerinle yaralar sarılır

Parmak kaleminle kamer yarılır

Şefaatinle cennetlere varılır

Mahbub-u Hüdasın ey yüce Resûl

Aydınlattın âlemin arş ve ferşini

Bize hediye ettin Nur çeşmesini

Firakından gelen hicran ateşini

Âb-ı zemzem söndürsün ey yüce Resûl

Nurdan bir âleme ettin ki davet

Asırlardır beşer etmede hayret

Gel ey saadet asrı, ey asr-ı saadet

Bir himmet daha ey yüce Resûl

Kabrine çiçekler serpmek isterim

Ve isterim solmasın o çiçeklerim

Cennette sana yakın olursa yerim

Başka ihsan istemem ey yüce Resul

Hasan ŞEN

18.04.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004