Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 11 Mayıs 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Risâleler insana bilgelik veriyor

“Sürüden Ayrılma Zamanı” ve “Yalnız Adam” romanlarının yazarı Dr. Levent Bilgi, Risâle-i Nur’un insana bir bilgelik ve bir hayat tarzı verdiğini ifade ederek, Risâle-i Nur’u okuma ve anlamada neler yapılması ve nelerin yapılmamasının gerektiği üzerinde Yeni Asya Mersin Temsilciliğinde bir seminer sundu.

“Risâle-i Nur Okuma Metodları” konulu seminer veren Dr. Levent Bilgi’yi Mersin Yeni Asya Okuyucularının yanı sıra Tarsus, Erdemli ve Silifke’ den gelen misafirler de izledi.

Üstad Bediüzzaman’ın üç devri, Risâle-i Nur’un da dördüncü devresi olduğunu anlatan Bilgi, Risâle-i Nur’un şahsî, toplu ve müzakereli olarak üç tarzda okunması gerektiğini hatırlatarak, “Risâle-i Nur hayatımızın her safhasında yerleştirebileceğimiz metoddur. İster iş deyin, ister aile deyin, isterseniz siyaset deyin her konuda cevap vardır, ama aramasını bilmek lâzım” diyerek, okuduklarımızı iyi anlamak hususunda, Birinci Söz’deki Bismillah’la başlamak ile Bismillah’a başlamanın ayrı şeyler olduğuna dikkat çekti. Değişimden korkmamanın, taassuptan da kurtulmanın lâzım geldiğini ve mevcuda iktifa etmenin de geri kalmak demek olduğunun altını çizen Bilgi, “Birbirimizle konuşalım, müzakere, meşveret edelim, ama farklı düşüncelerede hoşgörülü bakalım” diye konuştu.

Bilgi şöyle devam etti:

“Meselâ, bir genç arkadaşımız çok farklı bir şey söylüyor. Ona, ‘Sen sus. Bu işlerden anlamazsın’ demiyorsak onu ciddiye alıp önemsiyorsak, doğrusunu yapmış oluruz. Bize mevcut yapıyı daha ötelere götürecek uç fikirler lazım. Bütün toplumları ilerleten, geliştiren faktörler bunlardır. Bunun için Bediüzzaman Münâzarât’ta (Meşrû dairede herkes şahane hür olmalı) demiştir. Yani dine imana aykırı bir şey söylenmiyorsa şahane hür olunmalıdır. Ta ki hizmetlerimizi daha ilerilere götürebilelim” diye konuştu. Toplantı sonunda Dr. Levent Bilgi, kitaplarını imzaladı ve okuyucularıyla sohbet etti.

Hüseyin KÜÇÜKOĞLU / MERSİN

11.05.2007


 

Çizgiler Bursa’da dile geldi

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl birincisi düzenlenen Uluslararası Bursa Karikatür Bienali, Tayyare Kültür Merkezi’nde açılan 4 sergi ile başladı.

Uluslararası Karikatür Bienali dünyada ilk kez 1895 yılında Venedik’te yapıldığını hatırlatan Başkan Şahin, “Şu anda dünyada 5 ülkede İtalya, İran, Küba, Fransa ve Bulgaristan’da düzenleniyor. Türkiye’de ise ilk kez Bursa’da yapılıyor. 8 Mayıs-8 Eylül tarihleri arasında farklı mekânlarda farklı faaliyetler ile devam edecek olan bienal süresince Bursa dünyaca ünlü karikatüristleri ağırlayacak. Arnavut sanatçı Agim Sulaj ve Tan Oral ile Bursalı karikatüristler bienalin açılışına aramızda bulunuyor. Bienalin devam eden günlerinde Fransa’dan Gerard Vanderbroucke, Rusya’dan Mikhail Zlatovsky, Belçika’dan Bob Vıncke, Ukrayna’dan Vladimir Kazanevsky ile ülkemizin ünlü çizerleri, Salih Memecan, Eray Özbek, Ahmet Aykanat, Mehmet Kahraman, Cüneyt Şenyavaş Bursalılara eserlerini sunacaklar” dedi.

Bieanel ile hem bölgesel ve ülke genelindeki diğer karikatüristlerimizin uluslar arası platformda isimlerini duyurmayı, hem de Bursa’nın dünyadaki tanıtımını yapmayı amaçladıklarını anlatan Başkan Şahin, karikatür bienalinin ilk yılında büyük bir çıkışla başladığını ve Uluslararası Karikatürcüler Birliği’nin programına girdiğini, üstelik 4 yıldızlı bir yarışma statüsünde yer aldığını kaydetti.

11.05.2007


 

“Mozaiklerde Osmanlı” sergisi Ayasofya’da açıldı

Aynur Savaş, Aysel Ergül ve Işık Sezgin’in, Roma mozaikleriyle Osmanlı motiflerini bir araya getirdiği ‘’Mozaiklerde Osmanlı’’ sergisi Ayasofya Müzesi’nde açıldı.

Ali Sami Boyer Galerisi’ndeki sergiye ilişkin bilgi veren Aysel Ergül, serginin yaklaşık 2 yıllık bir çalışmanın ürünü olduğunu ifade ederek, sergide Roma kültürünün sembolü olan mozaiklerle Osmanlı kültüründen izler taşıyan 85 eserin yer aldığını söyledi.

Ergül, Bizans ve Osmanlı gibi dünya tarihine önemli bir damga vuran iki büyük uygarlığın bıraktığı izlerden ilham aldıklarını dile getirerek, sergideki eserlerin bir kısmının kendi yorumları, bir kısmının de reprodüksiyon olduğunu kaydetti.

Sergiyi Ayasofya’da açmalarının özel bir anlamı olduğunu belirten Ergül, ‘’Bizans mozaiği ile Osmanlı’yı bir araya getiren bu eserlerin, her iki kültürden izler taşıyan Ayasofya’da sergilenmesinin ayrı bir anlamı var’’ dedi.

11.05.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004